02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DEKOLTE ÜNİVERSİTEDE Central Florida Üniversitesi dekoltenin profesyonel yaşamı nasıl etkilediğini anlamak için bir grup denek üzerinden bir araştırma yapmış. Bir oyuncunun aynı konuşmayı yaparken A’dan D’ye büyüyen göğüs ölçüsü ve derinleşen dekoltesiyle farklı videolarını kaydetmişler. Her katılımcıya A, B, C ya da D kategorisindeki videolardan biri izletilerek oyuncuyu profesyonelliği konusunda puanlandırmaları istenmiş. Katılımcı erkeklerin büyük çoğunluğu, göğüsleri orta büyüklükteki, dekoltesi orta seviyede oyuncuyu profesyonel bulurken, göğüs büyüklüğü kadın katılımcıların görüşünü neredeyse hiç etkilememiş. Araştırmanın bir diğer sonucuysa, oyuncunun dekolte ölçüsüne göre değişen tavrı üzerine. Dekoltesi derinleştikçe çekincesi artan oyuncu, daha endişeli bir performans sergilemiş. TARİHTE İRONİ DE YAPTI SKANDAL DA YARATTI Göğüs dekoltesi, Batı toplumu tarihinde yaklaşık 19. yüzyıla kadar kabul gören bir giyim alışkanlığıydı. Söz konusu bacak, ayak bileği hatta omuz göstermek olduğundaysa tavır tutucuydu. Dekolte, sanata da konu oldu. Kimi zaman pür güzelliği sergiledi, kimi zaman ironi içerdi. 15. yüzyıl Fransa’sında VII. Charles’ın huzuruna ilk kez 20 yaşındayken çıkan ve favori metresine dönüşen Agnel Sorel, derin dekoltelerin kadını olarak bilinirdi. Göğüslerinin yalnızca yarısını kapayan kare yaka tuvaletler, Sorel sayesinde moda oldu. Fransız ressam Jean Fouquet, asilzade metres Sorel’i başında tül duvak, tek memesi meşhur korsajlı elbisesinden fırlamış olarak resmetti. Tablolarda tek memesi dışarıda görünen bir diğer metres, 17. yüzyılda İngiltere Kralı II. Charles’ın aşığı Nell Gwyn’di. Hollandalı ressam Peter Lely’nin modelini yanıbaşında bir kuzuyla resmettiği bu eserin, kutsal bakire Saint Agnes tablolarına ironik bir gönderme yaptığı düşünülür. Zira eser, Gwyn’nin cömertçe sergilenen beyaz teni ve açılan yakasından görünen meme ucuyla bir fahişenin portresi olarak değerlendirilir. BİR ARİSTOKRAT GELENEĞİ Dekolte, 18. yüzyılın sonlarına doğru Fransa’da bir aristokrat geleneği, yüksek statü, güzellik ve zenginliğin sembolüdür. Hatta yakalar öyle düşüktür ki, balo gibi özel kutlamalarda kadın hareket ettikçe meme uçlarının görünmesi bile meşrudur. İngiltere de Viktoryen döneme dek bu “free the nipple” hareketinden payını alır. Zira Viktoryen dönemde yakalar boğaza kadar kapanacaktır. Dekolte bu dönem yalnız bazı resmi davetlerde kabul görür. NE, NEYE GÖRE DEĞİL YENİ ALGI BANA GÖRE Business of Fashion internet sitesinin geçtiğimiz hatalarda yayınladığı Seks Hala Satıyor adlı makalede, Avrupa’da lüks tüketim üzerine araştırma yapan Bernstein’dan Mario Ortelli şöyle söylüyor: “Seksi giysilere olan talep moda trendlerinden kısmen etkilenir. Bazı müşteriler anahtar markaların eğilimlerine ve akımlara bakmaksızın talepleri konusunda istikrarlılar.” Londra’nın ünlü konsept mağazası Selfridges’in kadın giyim direktörü Judd Crane ise, “Bize neyin, ne zaman giyilebilir olduğunu söyleyen o geleneksel algı yok olmaya başladı” diyor. Bir hatırlatma: Olivier Rousteing, 30; David Koma, 29; Anthony Vaccarello, 33; Adam Selman, 32 yaşında. Az önce koleksiyonlarından örnek verdiğim bütün tasarımcılar, bugün kendi yaşıtları kadınları giydiriyorlar. Geleneksel algıdan uzaklar. Geçmişten referans almıyorlar. Onlara yön veren, radarlarına bugün takılanlar. Bu bahar podyumlara çıplaklığın üstesinden epey giyinikmiş gibi rahat davranarak gelen kadınlar yolladılar ve bunun ardında yalnız kumaştan yoksun tasarımlar değil, bir tavır var. Judd Crane’in bahsettiği kime göre, neye göre sorgusunun bu kadının dilinden yanıtı: Bana göre. Moda dünyasındaki bu dışa dönük, kayıtsız akımın Türkiye cephesindeki etkisi için genellikle akşam haberlerine bağlanıyoruz. Zira mini etek ve dekolte, Türkiye gündeminde modanın konusu olmaktan çok, politik eylemler ve haber bültenlerinin konusu. MODA MADAM X’İN İKİ YORUMLU ASKISI 1884 yılında, John Singer Sargent’in Salon de Paris’te sergilediği bir eseri skandal yaratır. Eser, Fransa’da büyüyen ve Paris’te güzelliğiyle ünlenen Amerikalı sosyetik Virginie Amélie Avegno, namı diğer Madam Gautreau’nun portresidir: Portrait of Madame X. Sargent, modelini, vücut hatlarını ortaya seren, teninin beyazlığını vurgulayan derin dekolteli siyah bir elbiseyle resmeder. Madam Gautreau’nun böylesine bir elbiseyle, üstelik elbisesinin bir askısı omzundan kaymış olarak resmedilmesi, salon izleyicileri tarafından antiburjuva bulunur ve hayranlık yerine tenkitle karşılanır. Ressam, Madam Gautreau’nun elbise askısını yeniden çalışır, askıyı sıkıca Madam’ın omzuna geri alır ve eseri 30 yıldan fazla kendisine saklar. John Singer Sargent’in yeniden çalıştığı ünlü tablosu Portrait of Madame X, New York’taki Metropolitan Müzesi’nde sergileniyor. Sargent’in, Madam Gautreau’nun bir elbise askısı eksik eskiziyse, Tate Britain’da. İtalyan tasarımcı Anthony Vaccarello New York Metropolitan Sanat Müzesinde düzenlenen MET Kostüm Galası için Polonyalı süpermodel Anja Rubik’i giydirdi. Anja’nın sağ bacağındaki yırtmaç, kasığını ve leğen kemiğini aşarak bel hizasına uzadı. Nell Gwyn Peter Lely Anja Rubik PENCEREDEN DEĞİL PENCEREYE BAKANLAR 90’lı yıllarda seksapeli yüksek doz fütüristik tasarımlarıyla bilinen Thierry Mugler modaevinin 21. yüzyıl kadınını, 29 yaşındaki Gürcistanlı tasarımcı David Koma giydiriyor. Mugler’nin 2015 bahar koleksiyonunda tasarımlarına kalça kemiği gibi beklenmeyen yerlerde pencereler açan Koma, dekolte tasarım yaklaşımına yeni bir boyut getirenlerden. 19 NİSAN 2015 Agnes Sorel Jean Fouquet Madame X John Singer Sargent, New York Metropolitan Müzesi 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle