Katalog

12 FRANSA FRANSA 13 Fransız Rivierası’nın mavi sahili Nice Yazı ve fotoğraflar Ebru Ardıl ransız Rivierası, Côte d’Azur ya da F Mavi Sahil… Akdeniz kıyısında dünyanın göz bebeği olarak bilinen bu bölge Cassis’ten başlayıp İtalya sınırındaki Menton kentine kadar uzanıyor ve tamamı gezilip görülesi, lezzetleri, kokuları, renkleri keşfedilesi yerlerden oluşuyor… Tarihi evlere renk veren mor begonviller ve kırmızı sardunyalar, kilometrelerce uzanan sahil şeridi, birbirinden ilginç müzeler ve kalabalık tarihi meydanlar… İster genç olun ister yaşlı, ister kültür turizmiyle ilgilenin, isterseniz deniz, sırtını Alplere dayamış bu güzel Akdeniz kentinde sizi de cezp edecek bir şeyler var… 50’li yıllardan 70’lere kadar dünya jet sosyetesinin ilgi odağı olmuş Nice. Lakin günümüzde eski ününü kaybettiği düşünülüyor. Bu bir bakış açısı tabi… Bardağa dolu tarafından bakmak isterseniz kent son yıllarda tam anlamıyla Afrikalıların istilasına uğramış durumda. Onlara her yerde rastlayabilirsiniz. Belki tarihi Massena Meydanı‘nda bir bankın etrafında toplanmış şarkı söyleyip, dans ediyor bir yandan bir şeyler yeyip içiyorlardır, belki sahilde dalgaları seyrediyordur içlerinden bir tanesi tıpkı sizin o an yaptığınız gibi, belki bir anda nereden çıktı bu müzik diye irkilebilirsiniz; sezonun en popüler parçalarından biri yükseliyordur hemen yanınızdan geçen bir arabadan, şoför koltuğunda ise yine bir Afrikalı. Sokaklar biraz kirli mi, kirli… Fakat sorun sadece bazı göçmenlerin çöpler konusundaki duyarsızlığından kaynaklanmıyor… Neredeyse hiçbir Avrupa kentinde görmediğim kadar köpeği Nice’te gördüm. Malumunuz Avrupa’nın sokak hayvanları güvercinlerdir, yani köpekten kastım sahipli, eğitilmiş, cins köpekler. Fakat ya bazısı henüz eğitimi tamamlamamış (!), ya da Fransızlar da sandığımız kadar hassas değiller; kaldırımlar köpek pisliğinden yürünemez halde. Dikkat etmezseniz, belirtiler onu gösteriyor ki etmeyenler çok, nahoş anlar yaşayabilirsiniz… Uzun sahil şeridinin en hareketli ve güzide kesiti “Promenade des Anglaisİngiliz gezinti yolu.” Bir zamanlar birbirinden şık İngiliz soylularının yürüdüğü bu yol şu an o atmosferinden biraz uzak olsa da hala ilgi çekici. Kentin en işlek restoran ve kafeteryaları bu yol üzerinde yer alıyor. Promenade des Anglais en renkli ve kalabalık dönemini şubat ayı içerisinde düzenlenen, yaklaşık 1.2 milyon ziyaretçiyi kente çeken “Nice karnavalı“ sırasında yaşıyor. Moskova Kızıl Meydan’daki Saint Basil Katedrali henüz görme şansına erişemediğim ama canlı renkleri ve soğan kubbeli mimarisi nedeniyle şahsım üzerinde en çok ilgi uyandıran yapılardan biridir. Beni hayrete düşüren şey ise Nice’te, tren garına 10 dakika yürüme mesafesinde, işte tam bu mimari ile inşa edilmiş St. Nicholas Rus Ortodoks Katedrali’nin (1859) bulunmasıydı. Belki St. Basil Katedrali kadar göz kamaştırıcı değil ama Akdeniz sınırları içerisinde yeterince ilgi çekici. Hareketli Cours Saleya ve kentin merkezindeki Massena Meydanı, alış veriş merkezlerinin ve seçkin mağazaların yer aldığı uzun “Rue Jean Medecin Caddesi”, ressam Henri Matisse (1869 1954), Marc Chagall (1887 1985) gibi seçkin sanatçıların müzelerinin yer aldığı Cimiez Tepe’si, kumar meraklılarına hitap eden casinoları ile diğer Riviera şehirleri gibi dört mevsim gezilebilip, keyif alınacak bir şehir Nice... ebruardil@hotmail.com