Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
34 Geçmişin hayallerle buluştuğu yer İTALYA VERONA Yazı ve fotoğraflar Şeref Pınarcı ilattan önce 550 yılına M kadar giden yerleşim ve bir yönetimden diğerine geçen maceralı tarihi ile dar sokaklarında dolaşmaktan, tarihi mekanlarla iç içe olan kafeterya ve restoranlarında zaman geçirmekten keyif alacağınız kuzeydoğu İtalya’nın şirin bir kentindeyim. 1797 yılında Napolyon tarafından ele geçirilen Verona bir yıl sonra Avusturyalılara ve en sonunda altı hafta savaşlarından sonra 1866’da İtalya’ya geçmiş. Verona yaşadığı huzurlu ortamı Nazilerin, kentteki Yahudilerin iş yerlerini kapatıp toplama kamplarına yollaması ile tekrar bozulmuş. Yıllar önce Marcello Mastroianni’nin oynadığı, Ettore Scola’nın “Verona Geceleri” filminden kalan hüzün duygusu ile kenti girdim. Fransız kralı 16. Louis ve kraliçe Marie Antoinette’in 1789 Fransa devriminden kaçarak Verona’da saklanmaları ve sonrasında yakalanarak asılmaları kaldı aklımda bir şarkı sözü gibi, bir de “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözü Antoinette’in. 250 bin kişinin yaşadığı Verona 2000 yıllık tarihinden gelen bütün yapıları özenle koruyarak nüfusunu kat kat aşan turist çekmekte. Daracık sokakların sonunda varılan şaşırtıcı meydanlarheykellerbinalar kentin içinden dolanarak giden Adige Nehri’nin verdiği güzellik. Roma döneminde gladyatör gösterilerinin yapıldığı, İtalya’nın üçüncü büyük amfi tiyatrosunda arenada bir opera seyredebilir, Ortaçağ havasını hissedebileceğiniz dar sokaklarında dolaşırken karşınıza çıkan Romeo Juliet evine ulaşabilir, sizde böyle bir aşık bulmanız ve aşık olmanız dileği için du varına bir şeyler asabilirsiniz, bu duyguyu daha fazla hissetmek istiyorsanız bilet alıp evin diğer katlarını da gezebilirsiniz. Mazgallı siperleri olan Adige Nehri üzerindeki köprüyü Ortaçağ‘a zaman yolculuğu yapar gibi üzerinden yürüyerek geçip Porta Borsari adlı şehir kapısından girip şirinküçük Piazza dele Erbe Meydanı‘na ulaşabilirsiniz. Meydanın simgesi aslanlı çeşme önünde arkanıza fon olarak koyacağınız (Jupiter, Mercury, Venus, Apollo, Hercules and Minerva) heykellerle süslü 1668 yılından kalma Palazzo Mafei binasını alabilirsiniz. Binalardan bakışlarınız çevreye odaklandığında meydandaki hediyelik eşya satıcılarından gezinizi simgeleyecek hediyelerden birini seçebilir, kafeteryaların birinde yorgun ?