23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna tunaturgay@yahoo.fr 30 AKDENİZ TOPHANE ÇEŞMESİ Osmanlı‘dan miras kalmış, İstanbul’un iki üç muhteşem meydan çeşmesinden biri de, Sultan I. Mahmut’un 1732’de, annesi Saliha Sultan için yaptırmış olduğu Tophane Çeşmesi’dir. İnşasından önce bulunduğu yerdeki evler, barklar istimlâk edilip yıktırılmış, ardından da bu güzel çeşme, kaynakların da belirttiği gibi 76 bin kuruş 84 akçeye Gümrük Emini Ahmet Ağa’ya yaptırılmıştır. Nusretiye ve Kılıç Ali Paşa camileri arasında kalan Tophane Çeşmesi’nin suyu, Kasımpaşa’dan Kabataş taraflarına kadar uzanan sahil şeridindeki büyüklü küçüklü tüm öteki çeşmelerde olduğu gibi, Taksim Maksem’i kanalıyla dağıtılan Topuzlu Bendi’nin suyundan sağlanmıştır. Bir zamanlar, Tophanei Amire neferlerinin, sıcak yaz aylarında kana kana su içtikleri, ellerini yüzlerini yıkayıp serinledikleri bu çeşme, Osmanlı döneminin, Dersaadet’teki en yüksek çeşmesi olarak bilinir. İlk başlarda, yanı başındaki Kılıç Ali Paşa camisi gibi denize çok daha yakın bir konumda olan, ancak geçen yüzyıllar içinde toprağın doldurulmasıyla daha içerde kalan çeşme, denize nazır manzarasını yitirmiştir. Topkapı Sarayı‘nın girişi önündeki III. Ahmet Çeşmesi’yle başlayan 18. yüzyıl çeşmelerinin rokokobarok esintileriyle bezenmiş Lale Devri karakteristiğini yansıtan kare planlı, saçaklı Tophane Çeşmesi, dört cephesi üzerinde yer alan çok zengin bitkisel motiflerle, muhteşem bir ayrıcalık sergiler. Mermer üzerine çok ince işçilikle yontulmuş “natürmort” kompozisyonlarda, her biri bir tablo gibi çalışılmış uzun boyunlu vazolar içindeki meyve ve çiçeklerin görüntüsü insana ferahlık verir. Ceşmenin dört bir cephesini taçlandıran, ortaları musluklu, sivri kemerli nişler, iki taraftan, yukardan aşağıya panolar halinde bitkisel ve geometrik yontularla bezenmiş olup, tarih kitabesinde şair Nahifi’nin dizeleri yer alır. Üç yüz yıla yakın bir zaman Tophane Meydanı‘nın ortasında İstanbul’un incilerinden biri olarak yükselen çeşme, ilk defa 1837 yılı onarımlarında elden geçirilip bugün görmekte olduğumuz çatısına kavuşturulmuş, 195657 yılları arasında Sular İdaresi tarafından yeni baştan restore edilerek sağlam bir duruma getirilmiştir. Ancak, geçen yıllar içinde bakımsızlıktan yıpranan, kirlilikten nasibini alıp kapkara bir renge bürünen Tophane Çeşmesi, iki yıl kadar önce özel bir şirket tarafından yeni baştan restore edilerek yenilenmiş, mermerleri temizlenip, muslukları takılmış ve 2010 Avrupa Kültür Şehri İstanbul için “allanıp pullanmıştır”. Ağlasun, Sagalassos antik kenti Arkeoloji Müzesi’nden bir örnek Kuruçay Höyüğü Sagalossos’ta Helenistik Çeşme sesi’nin ayakta kalan tek yapısı olan kütüphane binasında toplanarak koruma altına alınmış ve böylece müzenin ilk çekirdeği oluşturulmuş. Burdur Müzesi’nin teşhir salonlarının açılışı ise 1969 yılında gerçekleştirilmiş. Bugün 58 bin üzerindeki eser bulunuyor. caören Barajı, kamp ve karavan turizmi için elverişli. Çorak Gölü; çamurun, elmabaş, patka, pasbaş patka ve dik kuyruğun da bulunduğu çok sayıda su kuşuyla “önemli kuş alanı“ olduğu için kuş gözlemcilerinin uğrak yeri. Gezilecek yerler Burdur tarihi ve doğasıyla adım adım gezilip görülecek bir kent. Kültür varlıkları açısından da oldukça zengin. Pazar Mahallesi’ndeki Ulu Cami ve Saat Kulesi, Merkez’de Hızırilyas denilen bahçeler arasında yer alan Dörtayak Türbesi, Burdur Müzesi, Değirmenler Mahallesi’ndeki Bakibey Konağı, Pazar Mahal Alternatif turizm İnsuyu Mağarası, 5 yüz 97 metre uzunluğunda yatay ve kuru bir mağara. Uygun ulaşımı bulunduğu için Türkiye’de turizme açılan ilk mağaralardan biri. Mağara, BurdurAntalya karayolunun 13 kilometresinde yoldan 900 metre doğuda, Mandıra köyünde yer alıyor. Burdur ve Salda Gölü çevresi ile Kara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle