Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna tunaturgay@yahoo.fr 24 KORSİKA ADASI SİYAVUŞ PAŞA AV KÖŞKÜ Bahçelievler ile Şirinevler arasında kalan bir mahalle Siyavuş Paşa… Bu mahallenin orta yerinde yeşil, yemyeşil bir park; parkın içinde de, küfeki taşlarından yapılmış,16 yüzyıla ait muhteşem bir Osmanlı yapısı yer alıyor. III. Murat döneminin ünlü Kubbealtı vezirlerinden, bir dönem Sadaret Kaymakamlığında da bulunmuş Siyavuş Paşa hazretlerinin, bir zamanların Davut Paşa Sarayı arazisine bitişik av köşkü burası.. Sağlam bir avcı olan Siyavuş Paşa’nın, Makri Köyü yakınlarındaki bir zamanların bu ormanlık alanında av peşinden koşmaya geldiği vakitlerde bir iki gün kalıp dinlendiği bir yer olması. Köşkün çevresinde de ahır, hamam, personel odaları, mutfak, sarnıç gibi müştemilatı yer alıyormuş. Bunlardan günümüze yalnızca küçük hamam yapısının kalıntılarıyla, parka bitişik okul bahçesindeki sarnıç kalmış... Siyavuş Paşa Av Köşkü, günümüzden 40 yıl öncesinde; viranelik, içinde berduşların gelip kaldığı izbelik bir yerdi. Bahçelievler’in genişlemesi, Siyavuş Paşa Mahallesi nüfusunun gelişmesiyle birlikte, 1976 yılında Vakıflar’dan alınan köşkte, Kültür Bakanlığı güzel bir çocuk kütüphanesi açtı ve bu kütüphane, 1990’ların sonlarına dek işlevini en güzel şekilde devam ettirmeye çalıştı. Ama, bundan on yıl kadar önce, Siyavuş Paşa Mahallesi daha büyük, modern bir kütüphaneye kavuşturulunca, köşkün kapısına kilit vurulup kapatıldı. Bundan sonraki süreçte de, tarihi yapının, ağaçlar arasındaki güzel konumu, albenisi ağzının suyu akan kimi açıkgöz müteşebbisleri harekete geçirdi. Amaç, burayı bir lokantaya, ya da en azından kafeteryaçayevi tarzı bir yere dönüştürmekti… Ne ise, böylesine önemli tarihi bir yapıda, böylesine ucuz, basit ve zarar verici projelerin gerçekleşmesine izin verilmedi. Saray tarzı büyük bir şömineye sahip divanhane, küçük bir oda, bir abdesthane ve küçük bir asma kattan oluşan Siyavuş Paşa Av Köşkü, 1676 yılında, tarihinin en önemli günlerinden birini yaşar.. Edirne’den dönen Sultan III. Mehmet burada görkemli bir törenle karşılanır; yemekler yenir, şerbetler içilir, hünkâr hazretleri divanhanede oturup kahvesini yudumlar.. Daha sonraki dönemlerde, Tataristan elçilerine tahsis edilen Siyavuş Paşa Av Köşkü, Abdülmecit döneminde, Barutçubaşı Levon Efendi’ye verilmiş, Birinci Dünya Savaşı‘ndan sonra da Milli Emlak Müdürlüğü’ne geçmiştir.. Belediye Başkanı Kadir Topbaş‘a, küçük ama ciddi bir İstanbullu önerisi: Bu köşkü, bir avcılık Müzesi’ne dönüştüremez misiniz ?..Osmanlı‘nın en büyük geleneksel uğraşlarından biri olan avcılık konusunda müzelerimiz depolarında öylesine çok malzeme var ki, bunları gün ışığına çıkartabilir, kaderine terkedilmiş Siyavuş Paşa Av Köşkü’nü de gerçek kimlik ve özüne kavuşturmuş olabilirsiniz. Napolyon’un doğduğu ev Fotoğraflar: Ayşe Kaypmaz,Adnan Kaypmaz,Hakan Kutman Ayşe Kaypmaz Napolyon’un ölüm yıldönümü 5 Mayıs. Bilindiği gibi Napolyon, Korsika Adası‘nın başkenti Ajaccio’da 15 Ağustos 1769’da doğmuş, 52 yaşında 5 Mayıs 1821’de sürgün gönderildiği St. Helena Adası‘nda muhtemelen mide kanserinden ölmüştür. Korsika, Akdeniz’in dördüncü büyük adası. St. Helena, Atlas Okyanusu’nda Brezilya’ya 3 bin 562, Afrika kıyılarına bin 863 kilometrekare uzaklıkta, 123 kilometrekarelik volkanik küçük bir ada. Ölümünün 187. yıldönümünde Napolyon’un doğduğu yer olan Korsika Adası‘nın başkenti Ajaccio’da izlediğimiz törenler bize onun kısa süren yaşamında ne çok şey yaptığını düşündürdü. Yaşamında kısa aralıklarla ona yönlendirilen onur verici veya tam tersi onur kırıcı atıflar yapılmıştır. Korsikalı, küçük onbaşı, jakoben, topçu komutanı, konsül, vatan haini, en saygın asker, başarılı otorite, vatana ihanetten sürgün edilmiş kişi, kendi kendine taç giyen imparator, başkomutan, savaşta geri çekilen komutan, eşinidostunu, yakınlarını idari görevlere getiren ve adam kayıran kişi… Kısa yaşamında, zaferler, yenilgiler ve antlaşmalarla pek çok ülkeyle olumluolumsuz ilişkileri yaşamak ve tarihte derin izler bırakmak kaç askerin başına gelmiştir? İtalya, Sardunya, Mısır, Osmanlı, İngiltere, Suriye, Almanya, Prusya, Polonya, İngiltere, Avusturya, İspanya ve Rusya’yı, Fransa’ya karşı karşıya getiren İmparator Napolyon Bonapart ne gariptir ki anne ve babası dahil pek çok aile büyüğü Fransızlara karşı direnç gösteren Korsika yerlilerindendir Her yıl 5 Mayıs’ta Ajaccio’da Napolyon’u anma törenleri yapılıyor. Ajaccio’da