17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KÜLTÜR 19 GEZEKALIN Mustafa Balbay [email protected] KURA... GÜZEL KURA! Tarsus St. Paul Kilisesi ise Karatepe; Anavarza’ya bir saat uzaklıkta... Şar kalıntıları bölgenin kuzey doğusunda yer alır... Şar (Tufanbeyli) KapadokyaSis (Kozan) hattı üzerindedir... Bu, insanoğlunun bu gezegendeki büyük serüvenine ait iki bin yıllık sıçramayı bir iki saat arayla görebilmek anlamına gelir... Toroslar’ın üç büyük doğal geçidinden biri Sertavul geçidiyse biri Gülek boğazı, öbürü de Sis (Kozan) kapısıdır... Bu son iki geçit, kuzeydeki tepe noktasında Kapadokya’nın bulunduğu sanal bir doğal üçgenin iki yan çizgisini oluşturur. Üçüncü çizgiyi Akdeniz kıyı şeridinin belirlediği bu varsayımsal üçgenin sağ köşe noktası Do ğu Akdeniz’de Antakya’ya uzar... Her yanı tarih kokan bu üçgenin tam ortasında olmasına ve hâla gizemlerini korumalarına karşın Sis (Kozan) ve Karasis kaleleri, Anavarza ve Şar antik yerleşimleri acaba neden görmezden gelinir? Bu üçgenin önemli landmarklarından sadece Karatepe (Kadirli), o da bir ölçüde Halet Çambel sayesinde kanıtlamıştır... Yukarda değinilen öbür varsıl kültürel kalıtların kaderi ne olacaktır? Kapadokya Şar Anavarza Karatepe Antakya dikkate alınmadan Anadolu’da bir inanç turizminden söz etmek acaba ne denli doğru olur? Tepebağ höyüğündeki Bebekli Kilise Adana Kafkaslar’ın güzelliğini anlatan efsanelerden biri şudur: Tanrı baba, yeryüzünde bütün halklara yer ayırmış. Her birini belirlediği köşelere yerleştirmiş. En sona Kafkas halkları kalmış. Onlar tanrı babaya “hani bizim yerimiz” diye sorunca şöyle demiş: “Yeryüzünün en güzel köşesini kendime ayırmıştım. Haydi orayı size vereyim...” Böylece Kafkas halklarına Hazar Denizi ile Karadeniz’in ortasındaki o güzelim dağlı ovalı yerler kalmış. Kafkaslar’ın güzelliğini sadece dağlar ve ovalar anlatmaz, ırmaklar da anlatır. İşte Kura onlardan biri. Gürcistan’da başkent Tiflis’in ortasından geçip şehri ikiye çoğaltan Kura ırmağının başlangıcı Türkiye. Allahuekber Dağları’ndan Kayınlıdere, Türkmendere ve Kür Çayı Azerbaycan’da Aras’la da birleşip Kura’ya dönüşüyor, 1515 kilometrelik bir yolculuktan sonra Hazar’a dökülüyor. Tiflis’e birkaç kez gittim. Resmi geziler dışındaki gidişimde başlıca uğrak yerim Kura ırmağının kıyısı oldu. Gürcüler Tiflis’i iyi korumuşlar. Dilerim 21. yüzyılda da tarihsel ağırlıklı kimliğini korur. Tiflis’in ortasından geçen Kura ırmağı, içinde yeşilin bütün tonlarını barındırıyor. Sanki Anadolu’nun, Azerbaycan’ın, Gürcistan’ın bütün dağ yeşilliklerini toplamış, süzmüş, bambaşka bir yeşile dönüştürmüş... Gürcüler Kura’nın kıyısını ırmağın rengiyle bütünleşen çok yapraklı ağaçlarla süslemişler. Irmak kıyısının hemen ötesinde başlayan ara yolların tümü kıvrıla kıvrıla dağ eteklerine doğru çıkıyor. Bu sokaklardaki oturma yerleri çoğunlukla Kura’ya göre biçimlenmiş. Gürcüsü, Azerisi, Rus’u, Abhaz’ı, Çerkez’i herkesin bir arada yaşadığı Tiflis’de belki de en büyük ortak paylaşım Kura’nın güzelliği. Irmağın hemen kıyısındaki sokak ressamları kurdurdu bana bu cümleyi. Her biri farklı dilleri konuşan sokak ressamlarının başlıca ortak resim konularının başında Kura ırmağı geliyordu. Kura üstünde halk oyunları oynayanlar... Kura kıyısında birbirini yakalamaya çalışan sevgililer... Yüksek tepelerden Kura’nın kuşbakışı görünüşü... Ressamlardan ayrılıp tekrar Kura’nın yolunu tuttum. İki saati aşan yürüyüşten sonra bir oturma yerine çöktüğümde günlüğüme Kura’yı nasıl yazmalı derken şu notu düştüm: Kura’da hayal kura kura... Gezekalın...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle