17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık [email protected] 14 MUĞLA / ÖREN BÜYÜLÜ IŞIKLAR... Bilmem bunun ne kadar önemi var? Siz bu satırlarda gezerken, aslında bir hafta önce teslim edilmiş bir yazıdır şimdi okuduğunuz yol hikayeleri. Bunu söylemekle “zaman” boyutunun altını çizmek istiyorum aslında. Çünkü, Ege’nin İmbatı‘nın bazı okurları, bu “zaman” meselesini, kimi zaman soruyorlar bana. Neden acaba? Doğal olarak yol hikâyelerinin belirgin bir zamanla ilişkisini kurmak için. Belki de yazıların şifrelerini kırmak adına… Bir başka soru da, son haftalardaki ortaya çıkan, İzmir’in Kordonu’nda , Pasaport’ta, denize ve uzaklara bakan, hikayelerinden sır vermeyen o meçhul adamla ilgili. “Kim’ diyor bazı okurlar… “Arkadaşın, tanıdığın mı, yoksa bir yabancı ya da düşsel bir kahraman mı?”… “Yoksa o, sen misin” diyen de var. Ne desem ? Evet, onu tanıyorum; halinden ne durumda olduğunu bir türlü çıkaramadığım, “arkadaşım” desem zor, “bir yabancı” desem değil, ama bildiğim biri… Garip bir ikili oluşturduk onunla, kitapsız ve hesapsız. Benim gözümde bir denizci o… Susuyoruz ve konuşuyoruz ara ara… Geçen hafta bir dizi yol hikayesi oluştu Ege’nin İmbatı için. Sol yanımda Söke Ovası susuz, toprak kıvranıyor… Sağ yanım Samsun dağlarının ardı Davutlar ve lebi derya deniz… Yüzlerce mitolojik öykünün yurdunda, onların kahramanlarını arıyorum. Söke’nin ucunda Bafa’da, Beşparmak Dağları‘nın koynunda uyuyan ay tanrıçası Selene ile Zeus’un “ölümsüz bir uykuyla” ödüllendirdiği çoban Endimon’un öyküsü sürüklüyor beni bu topraklara. Onları, yüzyılların gerisinden görüyorum. Bir rüzgar Selene’nin saçlarını uçuşturuyor o sırada. Gözlerinde ışıkların büyülü dansı. Endimon, her gece olduğu gibi sevdiği kadını bekliyor. Anlatamıyorlar, ne yazık! Konuşamıyorlar yarını. Selene ışıklarıyla kucaklıyor sadece. Endimon sonsuzluk uykusuna pişman mı, belirsiz. Yakamozlar içinde bir senfoni yeryüzüne iniyor bu arada. Ayın sihirli ışıkları, gecenin mavi durağında başka türlü bir sevdayı getiriyor... bi değişik balık çeşitleri yılın on iki ayında avlanabiliyor. Ören ve çevresinde yer alan Çökertme, Günceyiz, Akçakaya, Kırcağız, Bakırköy, Dereköy, Bozalan, Pınar ve Türkevleri köylerinde halı, kilim, ipek, bez dokumacılığı yaygın olarak yapılıyor. Halk arasında Gereme Köyleri denilen bu yerleşimlerde açılan tezgahlar, yöre folklorünü yakından tanımak isteyenler için kaçırılmaması gereken mekanların başında geliyor. Sekiz kilometre uzunluğundaki Ören kumsalının belirli alanları plaj sporları için düzenlenmiş durumda. Özellikle gençler plaj voleybolu ve plaj futboluna büyük ilgi gösteriyorlar. Ayrıca her yıl iki spor dalında da turnuvalar gerçekleştiriliyor. Ören sadece deniz ve plaj sporlarıyla ön plana çıkan bir alan değil. Sahilin ve koyların yanı sıra ormanlık dağlarından Gökova Körfezi’ne doğru yamaç paraşütü yaparak, eşsiz maviliğe doğru süzülme imkanınız da var. Ören’de yüksekliği 640 metre olan Kocadağ zirvesinde paraşüt atlama pistinden yılın on iki ayı yamaç paraşütü sporu yapılıyor. Yamaç tırmanışı, doğa yürüyüşü, bisiklet kros, motokros, jeep, safari ve mağara gezileri de Ören’deki seçenekleriniz arasında.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle