Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna tunaturgay@yahoo.tr 10 DOĞA KAMONDO MERDİVENLERİ Dünyanın ilginç merdivenleri listesinde yer alan merdivenlerden biri de, bizim Galata’da Voyvoda Caddesi ile Banker Sokak arasında yer alan, ünlü Fransız fotoğraf sanatçısı Henri Cartier Bresson’un siyahbeyaz karelerinden birinde enstantaneleşip efsaneleşen Kamondo merdivenleridir. Kimilerinin, iki harfi bir araya getiremeyip “komando” diye tarif ettikleri bu merdivenler, gerçekten de yıllanmış taşlarının gri renklerinde, bulundukları binaların arasındaki yarı loş ışıkta siyahbeyaz bir görüntü sergilerler. Bu ilginç merdivenleri İstanbul’a kazandıran kişi, İstanbul’un gelmiş geçmiş ünlü bankerlerinden, kökleri Endülüs’e dayanan Avram Kamondo’dur. Ancak, kendine özel bu merdivenlerin mucidi de, arnuvo mimarinin büyük ustalarından, İstanbul’a birbirinden güzel yapılar kazandırmış olan Raymondo d’Aranco’ dan başkası değildir… Galata’nın ve bilhassa Galata bankerlerinin tarihinde önemli bir sayfayı oluşturan Kamondo’ların ataları, 1492 yılında, Kral Aragon’un İspanya’sından sınır dışı edildiklerinde Venedik’e göç ederler ve bu topraklarda 300 yıl kadar kaldıktan sonra, İstanbul’a ticaret merkezi Galata’ya gelip yerleşirler. Bankerlikle uğraşan Kamondo’lar, kısa zamanda zenginleşir, geçen süreç içinde de zenginliklerine zenginlik katarlar. Bu arada, yaptıkları hayır sever işler ve yardımlarla Musevi cemaatinin olduğu kadar, öteki cemaatlerin gönlünde de taht kurarlar. Ailenin, gelmiş geçmiş en çalışkan, tuttuğunu koparan fertlerinden Avram Kamondo, Osmanlı devletinden gayrimenkul edinme izni alan ilk yabancı uyruklu kişidir. Kamondo’lar kısa zaman içinde sayısız gayrimenkul inşa ettirme, satın alma imkanlarına sahip olurlar. Bu arada, Banker sokağın başında kendi oturacağı evini yaptırır. Yaptırır ama, Voyvoda Caddesi üzerindeki bankasına giden yolu daha kısa ve daha kolay kullanılır bir hale getirtebilmek için de 18701880 yılları arasında dönemin ünlü mimarı Raymondo d’Aranco’ya söz konusu merdivenleri inşa ettirir. Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesine çeyrek kala, işlerin bozulması üzerine, Kamondo ailesinin fertleri Paris’e göç etmek zorunda kalır ve İstanbul’u terk ederler. Bir yüzyıldan fazla, Galata’nın Banker Sokak ve Voyvoda Caddeleri arasında yer alan estetik harikası bu merdivenler; mimarlara, aşıklara, şairlere, fotoğrafçılara ilham kaynağı olmuş; son fertleri Auchwitz’deki gaz odalarında yaşamını yitiren Kamondo’ların adını ölümsüzleştirmiştir. Mardin’in taklacı güvercinleri Yazı ve fotoğraflar Yıldız Çelik ardin evleri tarihi eseleM ri, el sanatlarından başka kuşları ile de isim yapmış bir ilimiz. Kuş tutkunlarının bulunduğu ve hem de ziyaret ettiği bir yer. Mezopotamya Ovası’nın ucunda yer almasıyla İslam mimarisi ve Anadolu Türk mimarisi arasında köprü olmuş, kendine has evlerin bulunduğu Mardin’de düz damlı, taş oyma sanatının ince detaylarını gördüğümüz taş süslemeleriyle dikkat çeken evlerde özellikle kuşlar için yapılmış “kuş evleri” de var. Çoğunluğu sahipli olan bu kuşların uçuşlarında dinlenmeleri için yapılmış. Her aile neredeyse Mardin güvercini tutkunu. Bunun için çocuk yaştan itibaren kuşlarla haşır neşirler. Fasih Sabay: “13 yaşında iken babam, eve geldiğimde bir de baktım ki kuşlarımı kesmiş. Üzüntüm öyle derin oldu ki. Hiçbir şey demeden çantamı toplayıp soluğu İzmir’de aldım. Üç ay sonra babam beni buldu. Onun bunu yapmaktaki nedeni başka çocuklarla kavga etmemmiş. Bunları yapmaman için benden söz aldı. Ona hak verip ikna oldum. Geri döndüm. Hala evim de kuşlarım var, çocuklarım da çok ilgileniyorlar. Kuşlarımız toplam 150 tane.” Süleyman Aktolon, 33 yıldır, altı yaşından bu yana kuşlarla beraber… Onunla kuşlarının olduğu çatı da sohbet ediyoruz… “Mardin’de herkesin evinde kuş vardır, az ya da çok. Bu güvercinler taklacı ama aslında yer kuşlarıdır. Süs güvercinleri de diyebiliriz. Genelde renkleri mavi olur. Dünyada taklacı olarak bütün kuşlar bulundukları yerin adını