Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DOĞA 11 alır. Bu güvercinlerde özellikleri bakımından sadece Mardin’de var ve Mardin dendiğinde bu güvecinler akla gelir. Mardin’de herkes bu taklacıları izlemeye bayılır. Onlar için düzenlediğimiz yarışmalar var. Aralık ayında başlayan kuş kayıtları mart ayının sonuna kadar sürer. 10 kişilik hakem heyeti var. Kuşlar hazır oldukça yıl boyunca hakem önünde değişik zamanlarda uçuşlar yaptırılır. Bu kuşların özelliği olan sefere gelme yani uçurulduğu yerden kümesine pikeler (dalışlar) yaparak, 2540 metre boyunca takla atarak yukarı çıkar. Bunu en az 10 sefer tekrarlar. Bütün hareketleri puanlandırılır. Barajı geçer. Pek çok kuşçu bu yarışmalara katılır.” Sonuçta birinciye 15 tam altın, ikinciye yedi tam altın, üçüncüye beş tam altının verildiği yarışma beş yıldır yapılıyor. Mardin güvercinlerinin ünü Mardin dışına da taşmış. Farklı illerden ve Avrupa’dan da talep var. Ancak Mardin’de kuşçuların bir sorunu var. Mardin, Adıyaman, Urfa’da yaşayan aladoğanlar kuşları havada kapıp yiyorlar. Aladoğanların da nesli tükenmekte olduğundan hiçbir şey yapamıyorlar. Sonuç zamana kalmış, doğanın kanunu karışmak olmaz. Ama Mardin’e gidip çayınızı bir terasta bulunan kahvede yudumlarken Mardin’in taklacılarını izlemenin tadına doyum olmuyor. yildizist@gmail.com FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi@lutfiozgunaydin.com EL SANATLARI Anadolu’daki kentlerin bir çoğunda, geleneksel sanatlarımızı içtenlikle icra eden zenaatkarlar var. Biz fotoğrafçılar onları çok önemseriz. Otantik çarşıların içinde, kıyıda köşe de onları bulur fotoğraflarını çeker oturur söyleşiriz. Hepsi dertlidir. El sanatlarına ilginin azaldığından söz ederler. Kahramanmaraş’ta otantik çarşıdaki usta da, yetiştirecek bir çırak bulamadığından yakınıyordu. Geçmişi geleceğe aktaramamanın üzüntüsünü çekiyordu. Geleneksel sanatlarımızın son temsilcilerine sahip çıkamamanın üzüntüsünü birlikte yaşadım küçük dükkanın içinde. Birkaç kare fotoğraf çekerek, bu isteme destek verdim orada. Hiç değilse bu görüntüler kalsın istedim. Bu tür fotoğraflar çekerken, konuyu tüm yönleri ile anlatabilmek için çaba göstermelisiniz. Usta ile birlikte, yaptıklarını araç ve gereçlerini de düzenleyeceğiniz kadrajın içinde göstermelisiniz. Bunları yaparken fotoğrafınızı güçlendirecek estetiği sağlarken renklerin gücünden de yararlanmalısınız. El sanatları ile uğraşan ustaların dükkanları renk açısından çok zengindir. Yapay ışık kullanmamaya çalışın. Yapay ışıkta işin ruhu kaçar. Gerekirse asayı yükseltin ya da sehpa kullanın.