Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KAPAK 5 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr BADEMLER’İN İKİNCİ PERDESİ Ege’nin İmbatı’nda Bademler yazımı “Yer yetmiyor, haftaya devam” diye bitirmiştim. Atladım, araya başka yazılar girdi, kaldı. Okurumuz M. Yaşar Varol elektronik ileti gönderdi geçenlerde. Diyor ki: “Bademler’e yer yetmediği için 128. gezi sayısında devamını beklediğimiz “Çiçek gibi Bademler’e ne oldu?” Ne diyeyim, kusuruma bakmayın. Öte yandan Bademler yazısıyla ilgili benim açımdan sevindirici bir gelişme oldu bu arada. Sizlerle paylaşayım. Lüleburgaz’da dershanede öğretmenlik yapan İrfan Yıldız’ın elektronik iletisi bu kez: “ ...Gezi ekindeki Bademler Köyü yazınızı heyecanla okudum ve kurucumuz Nilüfer Kırcıoğlu’na bir öneride bulundum. Bademler Köyü’nün oyuncularını, oyunlarını sahnelemek üzere Lüleburgaz’a davet etmek istiyoruz. Ancak iletişim kurabilecek bir telefon yok. Sizin aracılığınızla Bademler Köyü muhtarlığının telefonunu elde edebilir miyiz?..” Adresleri, telefonları bulduk, gönderdik. Türkiye’de bir çok “ilk” in yaratıcısı, sanatsever, aydınlık yüzlü Bademler adına çok sevindim Yıldız’ın iletisinden. Anadolu insanının tüm olumsuzluklara karşın sanata, tiyatroya önem vermesi, aydınlığı savunması ve paylaşması ne kadar umut verici dostlar, değil mi? 60 yıl önce beş numara gaz lambasıyla ahırlarda ve tütün depolarında başlayan köyde tiyatro serüveninin bu günlere ulaşması tüm övgülere değer. Geçen yazımızda kaldığım yerden sürdürelim. İnsana doğaya saygılı, çalışkan, eğitimli, yerleşimi 18. yüzyıla uzanan, kooperatifçiliğin öncüsü, Alevi Tahtacı köyü Bademler’in o kadar çok özelliği var ki. Örneğin eski bozkır kültüründen izler taşıyan yöresel yemekleri... Ayrana katılan ekmekli doğramaç, kar ve pekmezin karışımı karsambaç, lahana, börülce ve bulgurdan yapılan “tırkış”, kabak çiçeği dolması, taze soğan yapraklarının yumurtaya kavrulmasından hazırlanan “soğan sömeği soldurması” ve daha ne çeşitler, ne tatlar. Yolunuz pazar günü düşerse köy pazarına, şanslısınız derim. Çeşit çeşit ekmekler, hakiki sızma zeytinyağı, ev üretimi katkısız reçeller ve şaraplar, çeşit çeşit şifalı ot. Çiçekler, saç börekleri, gözlemeler, çörek ve ev börekleri. Bu arada köye büyük katkılar veren ışıklar içinde yatsın eski Tekel ve Gümrük Bakanı Mahmut Tükmenoğlu’nu anımsayalım... kilometre uzaklıkta bulunan Amasya girişinde, il merkezi nüfusunun 74 bin olduğunu okuyoruz. Amasya adı, hellenistik dönem’de “Amasseia” olarak basılan sikkelerden gelmektedir. Sevda türkülerinin ve erişilmez aşkların yaşandığı Amasya, kurtuluşunu bekliyor... Yahya Kemal’in dizelerinde yaşayan “Mehlika Sultan’a aşık yedi genç”, Amasya’ya dönmeyecekler mi artık? Asmaya doğa ve kültürüy le gezilip görülmesi, yaşanılması gereken bir kent. Her adımda tarih ve doğanın sarmaş dolaş olup sunduğu güzellikleri görüyorsunuz. Bunlar yazmakla bitecek gibi değil. Ama Amasya gidip de göreceğiniz birkaç yeri anlatalım. Amasya Müzesi; Kalkolitik çağdan itibaren tunç çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers,