Katalog

BOLU 5 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr KAR ALTINDA Yılın en soğuk olduğu günde, Batı da dahil Türkiye genelinde kar, kış ve buz uyarılarına aldırmadan düştük yollara… Körfezin dirseğinde Küçükkuyulu Atatürkçülere sözümüz var bir kere, haftalar öncesinden... İkincisi, “Kazdağları’ndaki altın avcıları rahat durmuyor” haberleri... Üçüncüsü, altıncılarla amansız bir mücadeleye tutuşan insan ve doğa sevdalılarının “gözünüz buralardan ırak kalmasın” daveti... Dördüncüsü, o her zaman sıcağı, güneşi çağrıştıran Ege’nin kıyısında, “kara kışla” farklı bir buluşma, merhabalaşma cazibesi... Ve daha başka başka gerekçeler... İzmir çıkışında yükseklere kar attırıyor. Akşam saatleri Aliağa, Bergama ve Dikili çevreleri sakin... Gece Ayvalık ve Cunda çevresinde fırtına başladı, soğuk da fena ısırıyor. Cunda’da zor attık kendimizi bir lokantaya. Doğrusu bugüne değin hiçbir şömine beni böylesine cezbetmemişti. Sıcaklığı, alevi, çıtırtısı, kucak açtığı mekanın duvarlarında yarattığı gölgeleri ve bu gölgelerin esrarengiz dansları, hepsi, neredeyse her şey bu denli etkileyici mi olur? Keskin soğuğun zaptedemediğim çenemden an be an uzaklaşması, parmaklarımın ucundaki tatlı karıncalanmalar, ateşin karşısında ellerimi birbirine sürtmenin keyfi... Gece yola devam. Güre’de Mehmet Bey’in Manastırhanı’na kapağı zorlar attık. Sevimli işletmenin odaları sıcak, pek rahatız. Rahatız da az sonra başlayacak fırtınaya ne demeli? Öyle böyle değil, kapı açtırmıyor insana... Sabah bir çok evin çatıları uçmuş, ağaçlar yıkılmış. Ve kar başladı, Körfez’in en ılıman bölgesinde. Öğleye doğru etkisini artırdı. Trafik polisleri araçları göndermiyor Küçükkuyu’dan ileri, yollar kapanmış. 15 yıl aradan sonra ilk kez böylesine bir kar yağışı, arkadaşların dediklerine göre. Şanssız olduğumuzu söylüyorlar bu neden ötürü, ama bence tam tersi. Kaygımız akşamki toplantıya insanların nasıl geleceği? ADD Küçükkuyu Temsilcisi Cengiz Balkan da bu açıdan karamsar. Ama bazıları yollardan geri dönse de, aydınlık insanlar salonu dolduruyor. Soğuğa inat olağanüstü sıcak bir buluşma. Eski şehir kulüplerinin havası esiyor. Toplantı bitiyor, gecenin ilerleyen saatlerinde, yaşamımda az tanık olduğum bir güzellik varmış oysa sırada. Asos yoluna dönünce Mustafa Amca’nın deniz kenarındaki baraka halindeki lokantası, gecenin ışıkları, karla silinen karayolu, karın altında zeytin ağaçları, kar ve denizin kardeşliği... Olağanüstü... Ozan, sobanın başında çıkınından bir şiir çıkardı Nazım’dan: Kar kesti yolu/ sen yoktun/ oturdum karşına diz üstü/ seyrettim yüzünü/ gözlerim kapalı/ gemiler/ geçmiyor, uçaklar uçmuyor/ sen yoktun/ karşında duvara dayanmıştım/ konuştum konuştum/ konuştum / ağzımı açmadım / sen yoktun/ ellerimle dokundum sana/ ellerim yüzümdeydi. Aralık 1959 uğramadan geçmez... Göl kenarında güzel bir restoran ve orman havasına uygun birde kafeteryası var... İzinle balık da avlayabilir, piknik alanında mangal da yakabilirsiniz... Çadır kurmak için de ideal bir göl kenarlı orman içi sizi bekliyor... Konaklamak istediğinizde Gölcük’ün bulunduğu dağın hemen eteğinde termal tesisler var... Karacasu termal tesisleri içinde termal