Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 GEZGİN AİLESİ GÜNCEL GÖRSEL BULMACA MUTFAK KÜLTÜRÜ Yiyen bir, yemeyen bin ‘pişman’ Yöredeki kültürel çeşitlilik ve kozmopolit yapı beslenme biçimlerinde de çeşitlilik yaratmış. Tarımda çağdaş yöntemlerin kullanımı, ülke genelinin üstünde. Bu, sebze üretiminde yoğunlaştırıyor. Anadolu’da beslenme temel olarak unlulara dayanırken, Kocaeli’nde sebzemeyve tüketimi öne çıkmakta. Karadeniz’den göçlerle, 1970’lerden bu yana karalahananın da yaygınlaştığı görülmektedir. Ancak kurutma, turşu ve komposto gibi ev konserveciliği giderek azalmakta. Yarımca kirazı, Değirmendere fındığı, Kandıra yoğurdu, hindi dolması, İzmit pişmaniyesi, simidi ve Derince Çenesuyu ile bu yörelerin adıyla özdeşleşmiş. Pişmaniye kente özgü bir tatlı türü olarak ünlü. Zaten pişmaniyeyi yiyen bir de yemeyen pişman. Yolculuklarda İzmit’ten geçenleri önce pişmaniye satıcıları karşılar. Kutular içinde ak pamuk görünümü veren bu tatlı ilin simgesi gibi. Tüm yöresel şenliklerin, şölenlerin de vazgeçilmez yiyeceklerinden. Un ve şekerden yapılan tatlının anavatanıysa “eski acemistan” olarak biliniyor. Oradaki adı “peşmek”. Kocaeli’nde pişmaniyenin bilinen ilk ustasının Kandıralı Hayri Usta olduğu söyleniyor. Pazara yönelik üretimi de, yapımını Hayri Usta’dan öğrenen Hacı Agop adlı bir Ermeni şekerci başlatmıştır. Bir süre sonra tüm Ermeni şekerciler pişmaniye yapımına yönelmiş, Cumhuriyet sonrasında mahkeme başkatiplerinden İbrahim Çınar pişmaniyenin İzmit’te tanıtımını sağlamıştır. Hacı Agop’un oğluna Türkçe dersleri vermek için sık sık dükkana gidip gelirken pişmaniye yapımını da öğrenen İbrahim Çınar emekli olunca tümüyle pişmaniyecilik yapmıştır. Özgün bir tatlı çeşidi olması, hafifliği, pişmaniyenin il dışında da aranmasını, ilgi görmesini sağlamış. Kavrulmuş una kaynamış şekerin yedirilmesi ilk bakışta kolay gibi görülmekte. Ancak küçük bir yanlışlıkla tüm emek ve harcamalar boşa gidebilir. Çevrede pişmaniye adının buradan kaynaklandığı öne sürülür : “Yapan bin pişman, yapmayan bir pişman”. Satıcılarsa aynı tekerlemeyi yolculara yöneltmektedir : “Alan bir pişman, almayan bin pişman! Pişmaniye”. Fotoğraftaki yer neresi ve hangi ilimizde? Kayalara oyulan insan kabartmaları, şeytan deresinin üzerindeki derin boğazın dik yamaçlı kayasının yüzünde yer alıyor. Toplam 13 tablodan oluşan ve İsa’dan önce 1. yüzyılda tarihlenen Roma soylularına ait bu kabartmalar ölüler için yemek sahnelerini göstermekte. Şeytan deresine yaklaşınca son derece kaygan kayaya oyuk basamaklardan 50 metre daha aşağıya inilip uçurumun üstündeki dar düzlüğe geçilince karşınızda bir sur gibi insan kabartmalarını bulursunuz. Doğru yanıt veren okurlar arasında yapılacak çekilişle üç kişiye Cumhuriyet Kitap’tan kitap armağan ediyoruz. 26 Eylül Çarşamba saat 17:00’ye dek adres ve telefon numaranızı yazarak faks ya da eposta ile bekliyoruz. Geçen sayı Yanıt: Darende, Malatya Kazananlar: Türkan Kaya (İzmir), Melek Coşkun (Anamur), Ahmet Güller (Muş) KAYSEPİ Malzemeler: İki su bardağı kurutulmuş mürdüm eriği, bir su bardağı su, bir buçuk su bardağı tozşeker, 30 gram tereyağı, bir çay bardağı çekilmiş ceviz içi. Yapılışı: Kurutulmuş mürdüm eriğini yıkayıp tencereye alın. Bir miktar su ekleyip yumuşayıncaya kadar pişirin. Suyunu süzün ve eriklerin çekirdeklerini çıkarın. Tencereye alıp bir bardak kaynar su ekleyin. Üzerine şekeri ilave edip pişirin. Tereyağını eritin. Erikleri servis tabağına alıp üzerine tereyağını gezdirin. Ceviz içi serpip sıcak olarak servis yapın.