22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 KEŞMİR KEŞMİR 9 Yazı ve fotoğraflar Kerem Saltuk udist İmparator Ashoka’nın milattan B önce üçüncü yüzyılda kurduğu Hindistan’ın en kuzeyinde, CammuKeşmir Özerk Bölgesi’nin yazlık başkenti olan Srinagar, son on yılda yaşadığı iç karışıklıklar sonrası turistlerin gitmeye çekindiği bir bölge oldu. Himalaya Dağları’nın batı ucunda, göller ve nehirler üzerine kurulu kent, Hindistan, Pakistan ve Keşmirli Müslümanlar arasında paylaşılamayan bir cennet durumunda. Kazağından madenlerine, safranından el sanatlarına kadar yaşayan bir hazine olan Keşmir bölgesinde hak iddia eden Pakistan, Hindistan ile üç savaş yaşadı. Pakistan’ın yaşam damarları olan Jhelum, Chenab ve Indus nehirleri Keşmir’den akıyor. Hindistan’da en büyük Müslüman toplumuna sahip olan Keşmir, Afganistan ve Çin için de büyük değer taşıyor. Öte yandan Keşmir halkı da hiçbir ülkeye bağlı olmadan kendi devletini kurmak istiyor. Emirates Havayolları ile Delhi’ye vardıktan sonra kuzeye, otobüsle Keşmir yönüne giderken önce Altın Tapınağı ile ünlü Amritsar’a uğruyorum. Buradan trenle Jammu’ya oradan da bir cip dolmuş ile Srinagar’a gidiyorum. Jammu ile Srinagar arasındaki yaklaşık 250 kilometrelik dağ yolu askeri araç konvoyları ve yolcu kontrol noktaları ile dolu. Hint ordusu, Pakistan sınırının yakınlığı ve bölgedeki Müslüman gerillalar nedeni ile tetikte bekliyor. Srinagar’a 8 saatte varıyoruz. Rauf ile “auto rickshaw” adı verilen, motosiklet ile küçük araba karışımı taksilerden biri ile Nagin gölü kıyısına gidiyoruz. Burası Srinagar kent merkezine 8 kilometre uzaklıkta ve kara yolu ile olduğu kadar göller ve kanallar ile de ulaşım sağlanabiliyor. Gölün karşı kı Su imparatorluğu, Srinagar yısında duran “New Mavis” isimli tekne pansiyonlarına gitmek için kıyıda bekleyen ve “Shikara” adı verilen sandallardan birisine biniyoruz. Kıyıda Lake Superior, Golden Flower, Buckingham Palace gibi İngilizce isimler taşıyan başka tekne pansiyonlar var. Bunlara “boathouse” deniyor. Köylülerin yaşadığı ve boathouse kadar lüks gözükmeyen tekne evlere ise “doonga” adı veriliyor. Srinagar’da göl ve nehir kıyılarında bu ahşap teknelerde yaşama fikrini yaklaşık 150 yıl önce İngilizlerin başlattığı öne sürülüyor. Boathouse isimlerinin İngilizce olmasının nedeni ise 10 yıl önceye kadar bölgeye yılda yaklaşık 100 bin İngiliz turist gelmesinden kaynaklanmış. Öte yandan Hindistan’ın 200 yıla yakın İngiliz sömürgesi olarak yaşaması da bu dilin halk tarafından kullanılmasını bu derece başarmış. Keşmir’de İngilizce’den sonra ülkenin resmi dili olan Hindu değil, dini nedenlerle Arapça kullanılıyor. Günümüzde birçok ülkenin vatandaşlarını gitmemesi için uyardığı Srinagar’da bir çok “boathouse” sahibi teknesini kilitleyerek Delhi ve Bombay gibi büyük kentlere göç etmek zorunda kalmış. Buraya gelmeye cesaret edenler ise mevcutlarında oldukça ucuz fiyatlara konaklayabiliyorlar. Rauf’un annesi ve ablası akşam yemeğini hemen bitişikte bağlı duran “doonga”da hazırlıyor. Toplam 6 nüfus orada yaşıyorlar. Ceviz işleme iç döşeme, el işi kumaş perdeler ve koltuklarla oldukça şık ve konforlu olan “boathouse” yanında, kilimler ve minderlerle dekore edilmiş küçük, sempatik bir havası var. Ertesi sabah Rauf ile Srinagar’a gitmek için önce babasının Shikarası ile gölün karşısına geçiyoruz, oradan bilet ücreti iki rupi olan otobüs ile şehre iniyoruz. Şehrin eski bölümünün ortasındaki Hari Parbat tepesinde 16’ncı yüzyıldan kalma bir kale yükseliyor. Şimdi kaleyi güvenlik nedeni ile Hint ordusu üs olarak kullanıyor. Kalenin eteklerinde bulunan Mukdaam Sahib adlı camiyi ziyaret ediyoruz. Merdivenlerde sıralanmış fakir insanların önlerinde duran bezlere, camiye giren insanlar bir avuç pirinç bırakıp geçiyor. New Mavis’e döndükten sonra kenarda bağlı olan bir shikara ile kendi başıma göller ve kanallar arasında dolaşmaya çıkıyorum. Balık tutan yaşlı adamlara, gölde çamaşır yıkayan küçük çocuklara, yemek yapmak için lotus sapı toplayan kadınlara rastlıyorum. Gölün üzerindeki doğal zenginlik, bölgedeki insan yaşamına da büyük bir canlılık getiriyor. Kimi kanallar ve adacıklar üzerine kurulmuş sebze bahçeleri de bir yabancı için çok orijinal gözüküyor. Lotus çiçekleri arasından ve göl bitkilerinin su üzerine kadar çıktığı yerlerden shikara ile yol almak kolay olmasa da benzersiz bir keyif veriyor. Akşamüzeri New Mavis’te turist olduğu haberini alan satıcılar Nagin Gölü üzerinde bir shikara konvoyu oluşturuyorlar. İlk gelen, kağıt sıkıştırma üzeri el işi boyanmış harika kutular satan adamdan üç parça satın alıyorum. Sıkı pazarlık yapmak gerekiyor. Daha sonra tahta heykeller, gümüş yüzük ve kolyeler, Keşmir giysileri satan üç ayrı shikara da New Mavis’e yanaşıp ürünlerini sunuyor. Onlardan da birer hediyelik alıyorum. Son olarak safran satıcısı geliyor. Dünyaca ünlü Keşmir safranı almadan gitmek olmaz! Ertesi gün gölün farklı yönlerinden yükselen sabah ezanı ile uyanıyorum. Bu gün rehberli olarak uzun bir shikara yolculuğu yapacağım. Tarçınlı, oldukça lezzetli Keşmir çayı içtikten sonra beni gezdirecek olan shikara geliyor. Geniş, ortasında şık bir koltuk bölümü var. Yaşlı sahibi en arkadan kürek çekiyor. Srinagar’ın en büyük gölü Dal içerisindeki turu sürdürüyoruz. Kente yaklaştıkça kıyılardaki tahta çok katlı binalar ve bunun yanında kirlilik de artıyor. Dal gölünün en geniş bölümündeki bir kıyıda hem öğle yemeği, hem de karadaki parkı ziyaret için bir saat duruyoruz. “Mughal Gardens” adlı bu parkta 10 rupi karşılığı Keşmir’e özgü kıyafetlerle fotoğraf çektirmek oldukça popüler olmuş. Gölün karşı kıyısındaki Hazratbal Camiye giderken shikaranın ön tarafında kürek çekerek yaşlı adama yardım ediyorum. Daha hızlı yol alıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle