Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NEVŞEHİR 13 GÖRÜŞ Yusuf Hacısüleyman Turizm Uzmanı yhacisuleyman@yahoo.com BODRUM’A YERLİ ANTALYA’YA YABANCI olmasına karşın otellerin en iyileri yüzde elli doluluk oranlarıyla çalışıyor. Akşam 23.00’ten sonra lokantalarda kimsecikler kalmıyor. Yörenin turist profili kıyı yerleşimlerinden çok farklı. Örneğin Alanya’da hiç görmediğimiz Japonlar Kapadokya’ya çok rağbet ediyorlar. Amerikalılar keza öyle. Bölgenin turistik çekim merkezleri ve araçları da farklı. Deniz bulamadıysanız size balon verelim diyorlar. Sabahın ilk ışıklarıyla kalkan bir balonun saatlik turu 120 euro’dan başlıyor. Ondan sonra sırada çömlekçiler, seramikçiler var. Çizim ve yapım aşamalarının sunulduğu büyük işliklerden bir şeyler satın almadan çıkabilmek olanaksız. Yer altı şehirleri ise bambaşka bir alem. Ve tabii ki volkan püskürmeleriyle oluşmuş vadilerdeki peri bacaları birer doğa harikası. İnsana uzayın derinliklerinde, başka bir galaksideymiş duygusu veriyor. Sözün kısası Anadolu, insanıyla, doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle çok güzel. Ama, ilkokulda dilimize pelesenk edilen “üç tarafı mavi denizlerle kaplı cennet yeşili ülkemiz” söylencesinin kurak ovalar ve çorak tepeleri aştıkça artık çok gerilerde kaldığını düşünüyorum. Belki de kavurucu yaz sıcağı benim böyle düşünmeme neden oluyor. Bugüne kadar hep iç turizmin gözdesi oldu Bodrum. Önce Egelilerin, sonra da İstanbul ve Ankaralıların bu şirin ilçeyi keşfetmeleriyle sakinliğini ve şirinliğini biraz yitirmiş görünse de halen doğal güzelliğini korumaya çalışıyor. Eski balıkçı kasabasından büyük bir turizm destinasyonuna doğru gidiyor Bodrum. Her tarafta inşaatlar sürüyor,eskiden yapılmış yazlıkların,sitelerin kenarlarında biraz boşluk kalmışsa oraya küçücük bir ev daha konduruluveriyor. Her koy, her girinti yeni bir otel işletmesine ev sahipliği yapıyor. Gün geçmiyor ki gazetelerin magazin sayfalarında veya televizyonlarda Bodrumla ilgili bir haber olmasın, bazen gece hayatının renkliliği bazen çatışmalar bazen de ünlülerin selülit tartışmaları. Yıllardır iç turizm hareketinin en belirgin destinasyonu Bodrum olmuştur. Özellikle İstanbul kaynaklı turizm sezonu temmuz ve ağustos aylarına damgasını vurmuş, otobüs ve uçaklarda yer bulmak maharet ister hale gelmiştir. Dış pazar yeni yeni gelişiyor olmakla beraber Bodrum turizmi bu yıl 1 milyon çıtasını geçecek gibi görünüyor, bu hafta itibariyle 600 bin kişiyi geçmek üzere. Antalya’da Almanlar ve Ruslar açık farkla önde giderken, Bodrum’un turistik milliyet yapısında farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Burada İngilizler açık ara başı çekerken onları Hollandalı ve Belçikalı turistler takip ediyor, Almanların sayısı ise azalıyor. Antalya’nın bu yılki bir numaralı favori ülkesi Rusya’dan gelen turist sayısı henüz emekleme döneminde görünmekle beraber kısa süre içinde bu bölgemizde de etkili olacağını söyleyebiliriz.Türkiye’nin bence en gözde ikinci destinasyonu olarak adlandırabileceğimiz Bodrum’un uluslararası kaliteli bir turizm merkezi olabilmesi için biran önce altyapı eksikliklerini tamamlaması gerekiyor. Havaalanından çıkıp Bodrum merkezine kadar her şey güzel, ancak merkezden geçtikten sonra yol kenarındaki yapılar ve yapı çeşitleri evlere senlik. Bodrum merkezinden Turgutreis’e giderken yol kenarında yan yana sıralanmışlar; hırdavatçı, restoran, bahçe malzemesi satan dükkan, yanında mermerci, yanında Türk hamamı, onun yanında demirci, sonra bir telefoncu ve olabilecek her daldan ve yapıdan işletmeler, sanki organize sanayi bölgesinden geçer gibisiniz. Yol kenarları toz toprak içinde, yol neresi kenar neresi belli değil. Belki de her belediye kendi ana merkezi yerleşim alanı ile ilgilendiğinden bu ara geçislerle kimse ilgilenmemiş gibi. Bodrum artık yalnızca kendi aramızda tatil yaptığımız bir yer olmaktan çıkıyor, dünyaya açılıyor. Bunun farkında olduğumuz ölçüde ülkemizin bu bölgesinde de Antalya’da olduğu gibi bir 8 milyon yabancı turist daha ağırlayabilir ve turizm gelirlerimizi ikiye katlayabiliriz. Bodrumluların misafirperverliği ve sıcakkanlılığı kuskusuz bu başarıda en büyük rolü oynayacaktır.