Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GÖRÜŞ Yusuf Hacısüleyman Turizm Uzmanı yhacisuleyman@yahoo.com şı yenen, kılıç, lüfer, tekir, istavrit, uskumru, hamsi, mezgit, kalamar, levrek, çupra, tekirin lezzetine doyum olmuyor. Yemeğinizi, Ceneviz Balıkçısı’nda, Köşem Balık Lokantası’nda, Yedigül Balık Restoran’ında yosun, altınbalık veya çapari yerseniz, yemeğinizin lezzetinden çok bir şey değişmeyecek. Hepsi boğaza karşı lezzetli balıklar sunmak da usta olmuşlar. Eğer bir restoranda oturmayıp çevreyi gezerek ayak üstü yemek isterseniz, midye tava, midye dolma ya da ekmek arası balık yiyip üzerine de “waffle”da nefis dondurmanızı yediğinizde memnun kalırsınız. Ya da yemeğinizin üzerine tatlı olarak lokmayı tercih edebilirsiniz. Eğer bütün bunlardan sonra ya da önce, boğazın Karadeniz’e açılana kapısını kuşbakışı görmek isterseniz, Bizans döneminden kalma kaleyi gezip manzarayı alabildiğine geniş açı ile izleyebilirsiniz. Beş saat kadar süren yolculuğumuzun sonunda herkes mutlu ve gözlerinin içi gülüyor. Turistlerden Arjantin’den gelen Alejo Beso SEÇİM SONRASI TURİZM Evet, seçimler geride kaldı. Uzun süredir ülke gündeminin ana konusu olan bir seçimi geride bırakırken, kuşkusuz şimdi sonuçlar konusundaki sebepsonuç üzerine konuşulacaktır. Belki de bunu bir özeleştiri fırsatı olarak değerlendirip, herkes önüne tabloyu koyarak neleri doğru, neleri yanlış yapmış olduğunu görecektir. Ülkemize yılda 20 milyar dolar gelir getiren turizm sektörü ile ilgili bir çok sorun çözülmek üzere, yeni hükümeti beklemektedir. Meclisi oluşturan partilerin tümünün programında birkaç sayfa da olsa turizm ile ilgili tespitleri yer almış, seçim öncesi turizm kuruluşlarını ziyaret etmiş ve bu konuları hızla çözeceklerini belirtmişlerdi. Umarız ki turizm hizmetleri üzerinde büyük bir yük olan KDV indirimi bir seçim şekeri olarak kalmaz ve gerçekten uygulamaya konulur veya başka bir vergi adı altında yeni kesintiler ortaya çıkmaz. Türk turizm sektörünün yaklaşık 20 yıldır beklediği bir yasa olduğunu biliyor muydunuz? Ülkemizde bine yakın otel var ama bunları biraraya getirip, bir düzene koyacak örgütlenme modeli yasalaşamadı. Otelciler Birliği Yasası tam 20 yıldır meclis gündeminde bekliyor. Her gelen hükümet dosyayı üstten alıp, alta koyuyor. Neymiş? Odalar ve Borsalar Birliği, oteller bir birlik altında olursa, aidat alamayacaklarmış otellerden. O yüzden bu yasaya karşılarmış. Bu saçma ve ülkemizin tüm çıkarlarını hiçe sayan anlayışa, 20 yıldır başbakanlar ve bakanlar boyun eğmişler. Bu zihniyet malesef tüm kurumlara hakim olmuş. Önce benim çıkarlarım, sonra zaman ve olanak kalırsa ülkenin çıkarları... Otelciler Birliği Yasası’nın çıkarılması demek, tüm konaklama sektörünü disipline etmek demektir. Hem kalite yönünden, hem tüketici hakları yönünden. Böylece ülkemizdeki otellerin hizmet standartı daha yüksek bir seviyeye çıkarılacak, üstelik de her otelin kendisinin yapmaya çalıştığı tanıtım çalışmaları, cılız olmaktan çıkacak ve ülke tanıtımına büyük bir ek maddi kaynak oluşturabilecektir. Bir taraftan insanları getirmek için milyonlarca dolar tanıtım harcaması yapıyoruz. Diğer taraftan gelenleri memnun edecek düzenlemeleri yapmayarak, harcadığımız paranın bir kısmını sokağa atıyoruz. Tatil için gelen kişilerin son hizmet noktası otellerdir. Bun ne demektir? Bir tatil sürecinde en fazla zaman geçirdiğiniz yani hizmet aldığınız birim oteldir. Uçakla gelenler 36 saat arasında değişen bir süreyi uçakta, arabayla gelenler bilemediniz en fazla 1214 saati yolculukta geçirirler. Havaalanlarından otele gelirken geçen süreç bir iki saati geçmez. Yani turizmi süreçlerine böldüğümüzde zamanın yüzde 95’i konaklama biriminde, otelde geçer. Ulaşım aracından memnun olmayan turist bunu aracın kendisine bağlar. Ülkeye değil. Ancak otelden memnun kalmayan insanlar bunu o ülkeyle özdeşleştirirler. Bu nedenle oteller turizmin başarısı için en önemli birimdir. 20 yıldır sanki “otelcilerin” beklediği gibi görünen yasa aslında Türk Turizminin beklediği yasadır. Dosya 4,5 yıldır yeniden üst sıralara doğru yaklaşmıştır herhalde. Üstelik dokunulmazlığı da yok, hatta yeni hükümete bana dokunun diyor! yolculuğun bitiminde Eminönü’ndeki iskeleye geldiğimizde yanımıza yaklaşıp, “Ben bu güzel saatlerin tatlı yorgunluğunu Türk hamamına giderek atmak istiyorum. Nerede bir hamam bulabilirim diye sorunca” biz de Cağaloğlu Hamamı’nın yolunu tarif ettik. Siz de eğer uygunsanız, Anadolu Kavağı turu aktarmalı hamam sefalı, bir günlük tatile ne dersiniz! yildizist@gmail.com