Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MUĞLA Gökova’nın kucağında uyuyan Selimiye Yazı ve fotoğraflar Erol Özkan ozburun Yarımadası’nda B ve Gökova’nın kucağında uyuyan, mavi yolcuların düşlerinden çıkmayan, doğa ve tarihle iç içe şiirsel güzellikte bir kıyı köyü; Selimiye. Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye, Marmaris’e 45 kilometre uzaklıkta, Bozburun’a giderken önünden geçilen ve göz ucuyla görülen kendi halinde sessiz bir köşe. Marmaris otogarından saat başı kalkan Selimiye dolmuşlarıyla ulaşım ise hiç de zor değil. Denizle içli dışlı olmuş bir balıkçı yatağı ve tekne yapım yeri olarak tanınan Bozburun’un küçük yerleşmesi giderek tanınıyor. Şiirsel mi şiirsel bir köşe Selimiye. Sokakları ilkyaz akşamları hanımeli ve portakal çiçeği kokan iki dükkan bir fırın sadeliğinde dingin ve çok az keşfedilmiş bir köy. Dillere destan o büklerin, akvaryumu anımsatan koyların ve dantel gibi girintili çıkıntılı Bozburun yolunun virajlarından sonra dağlarla çevrili Selimiye çıkıverir karşınıza... Ve size uzaklardan adeta göz kırpar... Selimiye’nin adını biz daha yıllar önce Azra Erhat’ın ünlü Mavi Yolculuk kitabından duymuştuk... Mavi yolculuk teknelerinin uğradığı ve demirleyip dinlendiği bu bükler cennetinin ortasındaki Selimiye körfezi, eğlenceden çok dinlenceyi kafasına koymuş kent yorgunları için ideal bir köşe sayılıyor günümüzde... Hele hele yaz aylarında Selimiye’de lale ve papatyaların güzelleştirdiği daracık o köy yollarında yürümek, deniz kenarındaki Karadut Kahve’de kahvenizi höpürdettikten sonra limanın ağzındaki “Orca”nın ev yemeklerinin tadına bakmak harikadır. Ve akşam alacalarında ise güneşi iki kadeh şarapla uğurlamak içinse Sardunya Restoran enfes bir seçim olmalı. Selimiye adeta bir doğa gülümseyişi, onu da bilenler bilir... Maviliklerin kırpıştırdığı adacıklarla ve mor dağ siluetleriyle çevrili bu köyde geçirilecek birkaç gün bile bütün yorgunluklardan arındırır. Geçmişin izleri Antik çağda Karya’nın Bozburun Yarımadası’ndaki irili ufaklı yerleşmelerinden biri de Selimiye’nin bulunduğu yerdeydi. Selimiye’nin 4 kilometre kadar gerisindeki Kızılköy’ün üstünde yer alan büyük bir antik kent kalıntısı son derece ilginçtir. Oraya Bayır köyünün emekli imamı Mustafa Yıldız ve yine Selimiye emekli öğretmen Halil İbrahim Tahtalı hoca ile çıkmıştık. Milattan önce 4. yüzyıldan kalma dev duvarlar ile kapıları, sarnıçları bir bir geçip, akropole çıktığımızda ise çok şaşırmış tım. Bugün Selimiye’de sağa sola dağılmış sütün başlıkları ile limandaki iki sunak taşı bile insana tarihi anımsatıyor. Evet şaşırtıcı bir geçmişten kalan izler bunlar. Ayrıca evlere basamak taşı olmuş ya da iskelede tekne bağlanan lento parçaları ve sütunlar bile geçmişin büyüsünü yansıtır durur her adımda. Öyle ya da böyle, Selimiye dinlenmeyi özleyenlerin gittiği bir yer Güney Ege’de...Kuş cıvıltılı sabah maviliğinde tarla çapalayanların ve saygılı selamlar alıp verenlerin dolaştığı köy yollarının romantizmi anlatılır gibi değil... Bilhassa köyün bir ucundan öteki ucuna yürürseniz elliyi aşkın pansiyon ve otelin tabelası ile karşılaşırsınız. Eğer sükunetten çok fazla hoşlanan biriyseniz, köyün biraz dışında sığ liman yolundaki Çoban Apart Otel deniz kenarında olup, özenle hazırlanmış sekiz odası ile size uygun. Küçük de olsa