24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr 10 ÇANAKKALE GERÇEĞE DİRENİŞ... 18 yıl oldu bu semtte. Eski İzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur’dan alıp, sokağımıza diktiğim çınar fidanları, kocaman ağaçlar oldu. Çınarlı sokağımızda, sağ olsunlar esnafla birlikte baktığımız ıhlamurlar da büyüdü, bu mevsim çiçekleriyle baş döndürüyor... Ama sevgi üstüne hala tereddütlerim var. 350 bin nüfuslu devasa bir semti, Şirinyer İstasyonu kenarındaki dar bir yoldan kent merkeziyle kurmaya çalıştığı ilişkinin, çektirdiği trafik eziyetinin mağduru olarak nasıl seveyim? Koca bir yerleşim ve neredeyse tek bir seçenek. Demiryolu da devre dışı iki yıldır. Umudumuz yapımı süren metro hattında. (Ana merkeze, üniversite yerleşkesine, heykele, Evka’ya uzanmayan metroyu ne yapayım?) Doğalgaz hattı yüzünden aylardır çektiğimiz sıkıntı da çabası. 200 300 metrelik bölümler halinde yapılan hattı zar zor tamamla ama, üstünü düzeltmeden, çukurlarını doldurmadan, asfaltlamadan bırak sokakları. Vatandaş hoplaya zıplaya, toz toprak yutarak, yağmurda çamura bulanarak yaşar nasıl olsa... Isınamadığım, hatta içimi acıtan bir başka olgu daha var; Babam Hicri Bey de dahil cumhuriyetin aydın kuşaklarını yetiştiren Kızılçullu Köy Enstitüsü’nün hali. Aydınlanmayı, Mustafa Kemal ülküsünü yansıtan, karşı devrim dalgasıyla kapatılan köy enstitülerimizden Kızılçullu’nun binası, şimdi NATO Hava Unsur Komutanlığı Karargahı olarak kullanılıyor. Nereden nereye... Ne yazık! Tereddüdümün diğer yanı sevimlidir. Hafta sonları piknikçilerle dolup taşan Buca Gölet, yerel yönetim adına başarılı bir düzenlemedir. İzmir zenginlerinin ve levantenlerin avlulu ve bahçeli yapılarla sayfiyesi, bağlık ve bahçelik Buca, sonradan devasa bir beton kitleye bürünse de arada kalan sokakları, ranta yenilmemiş güzelim evleri ayrı bir severim. Hele de sıkıldıysam, kent üstüme üstüme geliyorsa, eski Buca’ya doğru bir yolculuk iyi gelir. Tek katlı, iki katlı taş evlerin ruhu, rahatlatır. Yaz akşamları oya işleyen kadınların sokak sohbetleri, çocukların sokak oyunları metropolün gerçeğine bir direniştir. Hanımellerinin, yaseminlerin, narenciye çiçeklerinin büyülü kokusu kente inattır. Ne yazık ki azalıyorlar. Bu güzelim yapılarla birlikte aslında insanlar da azalıyor. Buca’nın tarihi dokusunu, eski mimarisini korumak için yıllardır dostlarıyla birlikte büyük çaba veren Prof. Dr. Mehmet Yalçın da yok artık, Antalya’da. Onun boşluğunu doldurmaya çalışanlar var mıdır acaba? Sakin sularda Yazı ve fotoğraflar: Yıldız Çelik anakkale’den İzmir’e Ç doğru 45 kilometre kadar yol aldıktan sonra karşınıza Ezine çıkar. Ezine’den 10 kilometre sonra kendinizi Geyikli meydanında bulursunuz. Yolculuğunuz sabahın erken saatlerinde Geyikli’de son bulmuşsa, sakinlik içinde ancak çay kaşığının bardakta çıkardığı sesle kendinize gelirsiniz. Çayın nefis kokusu ile birlikte, buram buram kokan deniz, Kuzey Ege’nin bakir köşesi Geyikli sahillerine geldiğinizi müjdeler. Bir kaç kilometre daha devam ederseniz, Bozcaada seferlerinin yapıldığı yeni iskeleye varırsınız. Meydanda çay içmeyip de deniz kenarını tercih ederseniz, kahvaltı da yapabileceğiniz temiz çay bahçeleri var. Fakat biz meydandaki çay bahçelerinden birini tercih ediyoruz. Zeytin, zeytinyağı ve koyun peyniri satan dükkanlar görüyoruz ama alışverişi dönüşe bırakıyoruz. Kahvaltımızı yapıp, yol yorgunluğumuzu da attıktan sonra, daha önceleri Bozcaada seferlerinin yapıldığı, güneye doğru giden Gülpınar yolu üzerindeki, Odunluk İskelesi’ne doğru yol alıyoruz. Yol üzerinde, Odunluk İskelesi Aile Kampı, Güven Aile Pansiyonu, Özlem Aile Çadır Kamping, Dalyan köyü sahilinde İğne Pansiyon, Adonis Motel ve Olimpos Motel gibi; motel, pansiyon ve çeşitli kamp alanları hizmet veriyor. Ayrıca Ezine Kestanbol Kaplıcası da konaklamak için de seçenek olabilir. Geyikli o kadar merkezi bir yer ki, iki günde hiç yorulmadan pek çok yer görüp, doğaya ve tarihe doyabilirsiniz. Tatilimizin bir gününde, ünlü Kestanbol kaplıcaları ve onun hemen yakınındaki antik kent Alexandra Troas’a gidiyoruz. Çam ve meşe ormanları arasında yaptığımız kısa yolculuktan sonra harabelere ulaşıyoruz. Palamut ağaçları arasında ve taşlık bir alana dağılmış olan Troas milattan önce 310 yılında bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle