Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TURİSTİK SÖYLEŞİ 16 Tek başına imaj yaratılmaz Abdülkadir Yücelman kademisyenler, turizm için imaj yaratA mak şart tezini savunuyor, imaj yaratmak o kadar kolay değil. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, diye girdim söze. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut zaten sıkıntılıymış, anlatmaya başladı: Barut İmajımızın, marka değerimizin düşük olduğu kesin. Sadece turizmle ülkenin marka değerini yükseltemeyiz. Bu toplum kalitesi ile ilgili. Bizim marka değerimiz İspanya’nın altında, otellerimiz aynı standartta olmasına rağmen aynı fiyata pazarlayamıyoruz. Bu hem fiziki anlamda, hem demokrasi standartlarında, sosyal ve kültürel anlamda marka değerinin oluşmasında önemli etkenler. O nedenle rakip ülkeler bizden fazla kazanıyor. Orhan Pamuk Nobel’i kazandı, Papa İstanbul’a geldi, bunlar turizmi gerçekten etkiler mi? Barut Bu iş Papa’nın gelmesiyle olsa Hıristiyanlar Vatikan’dan başka yere gitmezdi. Bu sanıldığı kadar basit değil. Bunlar olsa olsa artılardır. Öyle ama yine de sektörün bir şeyler yapması gerekiyor. Örneğin beyin fırtınası gibi. Barut Dolaylı reklam, lobi, halkla ilişkiler bunlar şart. Turizm Bakanlığı’ndan bunu istiyoruz. Onların da bazı mevzuat sıkıntıları var. O nedenle bir tanıtım üst kurulu kurulsun istiyoruz. Her durumda reaksiyon gösterecek, halkla ilişkiler yapabilecek bir üst kurul gerekli. İlk gündem maddemiz bu. Yüzde 50 özel sektör yüzde 50 kamu olsun istiyoruz. Bakın biz devletin yaptığından beş katı fazla tanıtım yapıyoruz. Bugün Rusya’dan turist geliyorsa, bu tamamen bizim sayemizde başlamıştır. Her otelin milyonlarca katkısı vardır. Bu paranın bir bölümü proje doğru olursa buraya akar. Turizmci bunun farkında. Ama bizim bireysel performansımız yeterli değil. Trafikte ölenler, patlayan bombalar, öldürülen gazeteciler hepsi bu bütünü parçası. Prof. Dr. Faruk Şen’i tanırsınız “20 yılda 80 milyon Alman Türkiye’ye geldi, bu rakam sadece yüzde 28. Almanların yüzde 72’sine biz Türkiye’yi tanıtamamışız” diyor. Barut Rakamlar gelen Almanların birkaç kez geldiğini gösteriyor. Demek ki memnun kalmışlar. Ama biz imaj sıkıntımızı kıramıyoruz. Almanya’da Türkiye’yi tanımayan olabilir mi. Bugün Almanya’nın her havaalanından Antalya’ya uçak var. Tur operatörlerinin hepsinin Türkiye operasyonları var. Almanya’nın tercih ettiği ilk dört ülkeden birisi Türkiye. Oradaki insanların kafasında Türkiye var ama o şekil tam arzu ettiğimiz gibi değil. Onun için gelmiyor olabilirler. Turizmin kaymak tabakası olan kongre turizminde Antalya zayıf kalıyor. Ulaöteki çeşitlerine göre daha başarılı olduk. Kongre turizminin gelişmesi alt yapı ister. Her şey dahil sisteme fazla mı kapıldık? Barut Bu sistem bizde başlamadı, ama şimdi herkes bu sisteme geçiyor. Ben şahsen bu sisteme karşı değilim. Önemli olan işini iyi yapmak. Aile olarak gelen, otelden çıkmak istemiyor, çünkü ekonomisi o kadar. Türkiye’ye 20 milyon insan geliyor hepsi milyoner mi? Her şey dahil sistem bir konseptir. 20 yıl önce yoktu da neden Avrupa’daki ekonomik krizden sonra çıktı. İnsanların ekstra ödeyecek parası yok. Diyelim ki otel ve kahvaltı. Sonrasında ne kadar para harcayacağını bilmeyen müşteri otel seçemez, tatile bile çıkamaz. Müşteri her şey dahilde neyin olduğunu internette bile bulmalıdır. 22 Temmuz’da oteller herhangi bir önlem aldılar mı? Barut Ben o dönemde hiçbir otelin zorluk çıkaracağını sanmıyorum. Benim önerim tatillerini agustos ve eylüle kaydırmalarıdır. KDV’nin düşmesi yeterli mi? Barut Yeterli değil, ÖTV yüzde 225 arttı. Maliyetle arttı, geçen yıl kırmızı noktalar çıktı. Bunu gören soruyor “Türkiye turizm istiyor mu, istemiyor mu?” Biz hem turizm istiyoruz, hem de çağdaş ülkeye yakışmayan fotoğraflar gösteriyoruz. Geçen yıllarda personelin SSK primlerinin düşmesini istemiştiniz. Barut Biz işsizliğin önlenmesi için SSK primleri düşsün, tesisler kışın açık kalsın dedik, “başka sektörler de ister” dediler reddettiler. Turistik tesislerin yabancılara satışı için ne düşünüyorsunu? Barut Yabancılar turizme yatırım yapar, istihdam yaratırlarsa kimse bir şey demez. Ama borsaya para getirmiş, döviz bazında faiz almış, o bizim için enteresan değil. Sektörün önemli bir sorumlusu olarak düşünceleriniz. Barut Benim en büyük korkum plansız gelişmedir. Plansız gelişmelerde alt yapı arkadan gelir. Biz doğal, kültürel avantajları olan çok güzel bir ülkede turizm yapıyoruz. Bu avantajları kaybettirecek işlerin yapılması en büyük korkum. şım sıkıntısı var deniyor. Bu gerekçe olabilir mi? Barut Kongre müşterisi zengindir, “charter” uçak sevmez. Ama yine de kongre için Afrika’ya bile gider. Ama bu insanlar tatil için keyfine göre yer arar. Tarifeli seferler sadece dört büyük şehre var. Ulaşım gerçekten büyük sorun. Destinasyonun ulaşım kolaylığı marka değerini yükseltir. Ya da şöyle sorsam, acaba Türkiye sadece kum güneş denize mi odaklandı? Barut Dünyada turizmin yüzde 6070 i dinlenmeye odaklandı. Bizler turizmin