Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 TURİSTİK SÖYLEŞİ Turizmin kaymağı kongrelerde Abdülkadir Yücelman ongre turizmi, diğer turizm çeşit“K lerinden üç kat daha fazla gelir getiriyor” diye söz başlıyor TUGEV’in iktisadi İşletme Birim Genel Sekreteri Özen Dallı. “Oh ne güzel” dedim içimden, güzel şeyler söyleyin de içimiz ferahlasın” deyince “Türkiye’de kongre denilince ilk akla gelen birkaç isimden birisi olan Özen Dallı, anlatmaya başladı. “Önce şunu söyleyeyim, genellikle kongrelere gelen üyeler gelmeden önce iyi bir fiyat öderler. Örneğin üç, beş gün için otel, yemek, transfer dahil 875 dolar, ayrıca kayıt için 500 dolar ve turlar için (ekstra turlar dışında) 300 dolar öderler, yani toplam bin 675 dolar. “Aklımdan o an bir hafta her şey dahil otel ve de uçak dahil 250300 euroya yapılan tatillerin geçtiğini anlamış olmalı ki sayın Dallı devam ediyor “Kongre için gelenlerin en az yüzde 25’i eşlerini de getirir. Onların ekstra gezileri, takı, hediyelikler, halı ve kilim gibi eşyalar aldıkları da düşünülürse ülkeye ne kadar döviz bıraktıkları anlaşılır. Ayrıca üst düzey yöneticileri, bilim insanları gibi en az iki dil bilen kaliteli gruplar ülkelerine döndüklerinde İstanbul’un ve Türk insanının da tanıtımını yapan elçilerimiz olurlar, tabi ülkemizi iyi tanıtabilmişsek” “Sayın Dallı, işi biraz da hesaba döksek” dediğimde şöyle açıklama yapıyor. “Tabi, bakın dünyada bir yılda 800 milyon insan geziyor, 800 milyon turistin yüzde 10’u, yani 80 milyon delege, kongre için seyahat etmiş. 800 milyon turistin dünya ekonomisine getirdiği para 650 milyar dolar ve bunun yüzde 33’ü kongre turizminden geliyor. Bu, yılda 250 milyar dolara yakındır” Demek ki kongre tavuğu altın yumurtluyor. Tabi, bakın Cenevre’ye her yıl bir milyon insan gelirse bunun yüzde 70’i kongre içindir. Paris Londra gibi kentler de kongre ve iş merkezleridir. Ayrıca bayi toplantıları ve fuarlar da kongre turizmi kapsamına girer. Turizmi Geliştirme Vakfı’nın bir birimi olarak nasıl bir sistem içinde çalışıyorsunuz? Vakfın Mütevelli Başkanı Kültür Bakanı, Başkan Yardımcısı Yalçın Tecmen, yönetim kurulunda da 11 turizmci var. Vakfın İktisadi İşletme Birim Başkanı da İTO Başkanı Murat Yalçıntaş. Biz bir anlamda kongre pazarlıyoruz. Bu elbette çok iyi bir tanıtım ister. Çok büyük rakiplerimiz var. Kongre için yeterli salonumuz var mı bilemem, durum nedir, pazarlamayı nasıl yapıyorsunuz? “İstanbul’u pazarlamamız hem zor, hem kolay. Bir kere İstanbul zaten bir marka, bu konuda sıkıntımız yok, uluslararası fuarlarda buluşuruz. İstanbul’da kongrelerin büyüklü küçüklüğüne göre hazırladığımız kongreye uygun otellerin, fuar yerlerinin detaylı katalogunu ortaya koyarız. Bu toplantıya bizimle birlikte acenteler ve otelciler de katılır. Bütün bu organizasyonun başında da üyesi olduğumuz İCCA vardır. Galiba en yüksek kapasite tıp kongrelerinde. “Evet genel kongre içinde tıp kongreleri yüzde 29.2, teknoloji ve Endüstri yüzde 14.4, ekonomi ve ticaret yüzde 11.2. En az eğitim ve sanat yüzde 4.8” Gördüğüm kadarı ile kalın bir İstanbul katalogu var. Sadece İstanbul’u mu pazarlıyorsunuz? “Bu konuda bile çok titiz çalışıyoruz, sponsorumuz THY’den bilet alarak kongreyi yönetenleri davet ediyor, ağırlıyoruz, İstanbul’u gezdiriyoruz, kültür varlıklarımızı tanıtıyoruz. Kısacası ikna etmek için ikna etmeye çalışıyoruz. Tahmin edersiniz ki bu pek de kolay olmuyor.” Yani İstanbul’un unu var şekeri var, helva yapmak da size düşüyor. Peki İstanbul’dan başka yer yok mu? Örneğin Antalya’da Avrupa’da olmayan otellerimiz var. Ege’de, Kuşadası’nda da öyle. “İstanbul’a tek uçakla gelebiliyorsunuz. Kongreye uygun oteller bulunuyor, en önemlisi Lütfi Kırdar Kongre Merkezi olmasaydı, 18 bin kişinin geldiği Habitat’ı yapamazdık. Lütfi Kırdar Merkezi’nin çevresinde otellerin yoğun olması da ayrı bir avantaj. Evet Antalya’da, İzmir’de de büyük oteller var. Önce aktarmalı uçak istemiyorlar. Çünkü “charter”la gelmiyorlar. Ayrıca Antalya Havaalanı bir günde beş bin kongre delegesinin geldiği ve yine bir günde gideceği bir kapasiteye sahip değil” Demek ki, bu turizm denilen olayın kaymağını kongre yapanlar yiyor.