Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANKARA 13 GÖRÜŞ Yusuf Hacısüleyman Turizm Uzmanı yhacisuleyman@yahoo.com TÜRK GENÇLERİNİN BAŞARISI Avrupa seyahat sektörü geçtiğimiz hafta birkaç gün arayla iki sürpriz gelişme yaşadı. Almanya’nın ve Avrupa’nın en büyük tur operatörü olan TUİ, İngiltere’nin dördüncü büyük tur operatörü First Choice ile birleşti. Diğer yandan da Almanya’nın ve Avrupa’nın ikinci büyük şirketi Thomas Cook, İngiltere’nin en büyük tur operatörü My Travel ile birleşti. Bu isimler sektörün içinde olmayanlar için çok şey ifade etmeyebilir. Bu nedenle konuyu biraz açmak gerek. 1970’li yıllardan bu yana “paket tur” ifadesi ile satılan turizm ürünü bir çok küçük, büyük acente tarafından satılırdı. 1990’lı yıllara gelindiğinde büyük acenteler küçükleri yutmaya başlayarak, büyüdüler ve iriliklerinden dolayı adları “tur operatörü” oldu. Kısa bir süre içinde kartelleşme süreci yaşandı ve artık Batı Avrupa’da küçük ve orta ölçekteki tur operatörleri yok oldu. Ya iflas ettiler ya da yem oldular. 1990’ların sonuna doğru biraz duruldular. Küreselleşen dünya, küreselleşen sermaye desek belki daha doğru olur, 2000’li yıllarda sınırları aşıp başka ülkelerdeki büyük şirketleri satın almaya başladı. Şimdi ise Avrupa seyahat endüstrisinin tek bir merkezden, Almanya’dan yönetildiğini söyleyebiliriz. Bunun anlamı şu: Avrupa turizm hareketini, medyanın desteğini de alarak istediği zaman, istediği yere, istediği fiyatlarla yönlendirme yetkisi iki büyük Alman şirketinde. Türkiye’ye gelen turistlerin milliyet sıralamasında birinciliği Alman turistler, üçüncülüğü ise İngiliz turistler almaktadır. Aradaki ikinci sırada bulunan Rus seyahat endüstrisi bu açıdan çok büyük bir önem taşır hale gelmiştir Türk turizmi açısından. Çünkü Rus pazarı, henüz bu iki Alman şirketin yönetiminde değil ve kendi dinamikleri içinde hareket etmektedir. Genç Türk turizmcilerinin buradaki çalışmaları gerçekten takdire değerdir. Birçok Türk genci bu pazarda elinde çantasıyla gece, gündüz, bayram, seyran demeden dolaşa dolaşa Türkiye’yi Rusya’da tanıtarak, bugünkü seviyelerde turist almamızı sağlamışlardır. Bu şirketlerimizden biri olan ve yalnızca Rusya’dan geçen yıl 320 bin turist getirmiş olan Odeon Turizm, bu yılın Mayıs ayında bugüne kadar görülmemiş büyüklükte bir organizasyonu Antalya’da gerçekleştiriyor. Türkiye’ye turist getirdikleri 21 ülkeden tam 2 bin 500 seyahat acentesini 1017 Mayıs tarihlerinde Antalya’da ağırlıyor. 1516 Mayıs tarihlerinde Antalya Cam Piramit’te yapılacak çalışmalar ile Türkiye bu acentelere tanıtılacak, oteller ürünlerini pazarlayacak ve 15 Mayıs gecesi Tarkan konseri ile organizasyon sanatsal boyutu da doruk noktasına ulaşacak. İnsan bunları duyunca çok mutlu oluyor. Çünkü bunları başarmak gerçekten çok emek, çok alın teri istiyor. İşte bu nedenle de Türkiye bu gençleri ile gurur duyuyor. Her ne kadar henüz o kadar tanınmasa da, damaklarda bıraktığı unutulmaz tatlarıyla bu lezzetler, artık Ankaraİstanbul yolu olarak hemen yanından geçen eski yolu kullanmamızı davet eder nitelikte. Belki de açlığıma mı denk geldi nedendir bilinmez o Ayaş güvecinin lezzetini, yanında sarımsaklı bir cacık ile nasıl tarif edebilirim bilmiyorum? Belediye meydanındaki lokantalarda bu güveci özellikle öğlen saatlerinde yiyebilirsiniz. Öğleden sonra ise pek bulunmayabilir. Ayaş’ta her yıl Haziran ayının son haftası ya da Temmuz ayının ilk haftası Dut, Tarihi Evler ve El sanatları Festivali ve Mayıs ayının ikinci haftası Uçurtma ve Bahar Şenliği yapılıyor. Özellikle Ankaralıların günübirlik olarak dahi ziyaret edebileceği Ayaş, çanak ve çömlek işçiliği ve bayanların ilgisini çekecek olan tenteneleri ile de son derece ünlü. İlçenin hemen her yerinde Ayaşlı bayanların, bütçelerine katkı amacıyla dantel denilen ve bir tür örgü olan tenteneler de sattıklarını görüyoruz. suat.simsek@isbank.net.tr