Katalog

MANİSA 11 bulur. “Oh ne rahatladım. Bunu kim yaptı” diye sorar. Merkez Musluhiddin Efendi’nin yaratıcısı olduğu mesir macunu bu şekilde şifası ile günümüze kadar ulaşır. Şifalı mesir macununun gelenek haline gelmesi ise şöyle: Hafsa Sultan, Merkez Efendi’nin denetiminde iyileşme gösterirken. Manisa’ya gelmek için bir külliye yaptırılması fermanını verir. Bugünkü Sultan Camii külliyesi camisi, bimarhanesi, hamamı ile 15251538 yıllarında tamamlanır. Manisa’ya yerleşen Hazfa Sultan, kendisine şifa veren mesir macununun her yıl Nevruz günü karılarak halkına şifa niyetine saçılmasını “bana şifa veren bu macun her yıl karıla, halkıma saçıla” fermanını verir. Mesir macununun çok faydalı olduğu, hastalara sağlık verdiği inanışıyla bir efsane olarak Anadolu’da yayılmış. Beden ve ruh sağılığına iyi geldiği, hoş, lezzeti bir kokusunun olduğu söylenir. Mesir macununun yapımında anasondan meyan balına, darıdan, hindistan cevizine tam 40 çeşit baharat kullanılıyor. ülkelerden çağrılan hekimbaşları Hafsa Sultan’ın derdine çare bulamazlar. Manisa’da bulunan hekimbaşlarından Merkez Musluhiddin Efendi, rivayetlere göre Orta Asya Türklerinin 2000’i aşan bitkilerden elde ettiği şifalı ilacın benzer örneğini Manisa’da ilkbaharın taze bitkilerinden 41 çeşit baharatı karıştırarak “şifalı mesir macunu”nu meydana getirir. İlaç olan macunu atının terkisine alan Merkez Musluhiddin Efendi İstanbul’un yolunu tutar. İstanbul’da saraydaki ustalarından birine macunun sultana verilmesini sağlar. Hafsa Sultan tüm hekimbaşlarının derdine çare bulamadıkları ilacı Merkez Efendi’nin macununda FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi?lutfiozgunaydın.com AĞRI DAĞI’NDA BAHAR Ağrı Dağı’nın eteğinden bir fotoğraf karesi. Ülkemizin bazı bölgelerinde ilkbahar yeni düşüyor toprağa. Buzlar çözülüyor, yeşil filizler toprağı yarıp yaşama merhaba diyorlar. Kimi yerde otlar, ekinler büyüdü, dağ taş yeşile kesti. Nisan ayında Ağrı Dağı’nın önünde çekmiştim bu çobanı. Koyunlarını yeşile salmıştı, dağın önünde dikilip olup biteni izliyordu. İlkbahar, fotoğraf için türlü olanaklar sunar. Renkler coşkuludur, ışık fotoğraf için idealdir. Fotoğrafa meraklı olanlar, çalışmalarını yoğunlaştırabilirler. Bu arada, fotoğrafınızı geliştirmek için, sergileri görmenizi de öneririm. İstanbul’da çok güzel sergiler var. Fotoğraf Evi’nde, İstanbul Fotoğraf Merkezi’nde, İstanbul Modern’de ve birçok sergi salonunda gelişmenizi sağlayacak sergiler açılıyor. Televizyonlar da artık fotoğraf programları yapmaya başladılar. Semih Kırmemiş, salı akşamları “Fotoğrafhane” adlı televizyon programında ilginç röportajlar yapıyor, sanatçıların görüşlerini alıyor, fotoğraflarını yayımlıyor. Usta fotoğrafçıların eserlerinin de tanıtıldığı “Fotoğrafhane” fotoğraf anlayışınızı da geliştirecektir.