Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KARS 7 GEZEKALIN Mustafa Balbay ankcum@cumhuriyet.com.tr IRAK DEYİNCE Ahh Irak deyince keşke akla, kan, gözyaşı, kin, bomba, saldırı, çatışma sözcükleri değil de; Mezopotamya, Babil, Gılgamış, Ur, Uruk, Samara, Dicle, Fırat, Şattül Arap su yolu gelse... Ne yazık ki uzun süre daha ikinci şıktaki değil, birinci şıktaki sözcüklerle anımsayacağız Irak’ı... Bağdat’taki binlerce yıllık birikimi bugüne taşıyan Bağdat Müzesi de talan edildi. Petrol Bakanlığı olmadığı için, burayı korumaya gerek yoktu! Bugün, Irak’ı, o toprakları bir başka yönüyle anımsayalım... Su ne demek? Yaşam demek, bereket demek, zenginlik demek... Dicle ve Fırat’ın son durağı olan Basra Körfezi, adını buradan alan bir kentle de bütünleşmiştir. Basra kenti öyle sıradan Arap şehirlerine benzemez. Hem bereketli tatlı suyun hem de denizin buluştuğu yerdir burası. Basra’ya yine tatsız bir dönemde gitmiştim. Birinci Körfez Savaşı’nın hemen sonrasıydı. Otellerin en bol içkisi viskiydi. Kuveyt’in yağmalanmasından sonra herkes bulduğunu ilk Basra’ya getirmiş... Basra anlattığım zenginliklerinin yanında bir de ganimet şehri olmuş çıkmıştı. Anadolu’nun o güzelim nohut yemeğiyle viski içmek bir başka tattı. İlk yudumdan sonra mırıldanmıştım: “Oğlum Balbay... Nohut yahut viski... Seç seçebildiğini...” Basra’nın en güzel mekanlarından biri Dicle ile Fırat’ın birleşip Şattül Arap su yoluna dönüştükten sonra kente girdiği yerdir... İki yakada da beton kuşatma var ama, suyun inadı yine de çevresini yeşile bezemiş. Basra’ya gittiğimde mevsim kıştı. Bölgenin iklimi kış mevsiminde ılık, yazın yakıcı sıcak... Ilık bir şubat sabahı Şattül Arap kıyısına vurdum kendimi. Sakin görünüşü altında içinde daireler çizerek ilerleyen suyun kıyısında yeşilin tüm tonları... Bir de heykeller... Tonlarca heykel... Çıplak gözle ilk bakışta 30’a yakın heykel saydım. Tümü erkek ve asker... Anlatılan o ki, Saddam Hüseyin, Irakİran savaşı döneminde yaşamını yitiren üst düzey askerlerinin tümünün heykelini Şattül Arap kıyısına diktirmiş. Savaş bu suyun paylaşımı yüzünden çıktığı için heykellere yer olarak burası seçilmiş. Irak’ı başka türlü anlatalım dedik ama, yine de işin içine savaşı sokmadan geçemedik. Ne diyelim? Coğrafyanın kaderi... Bir gün Irak’ta kan durduğunda DicleFırat, Şattül Arap öne çıkacak... Hayat ırmağı güzel günlere akacak... O günlere! Gezekalın... düşer. Sonrasında yarım kalan tesisi Fikret Ünlü tamamlattı ve hizmete açtı. 48 yataklı bu tesis Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı Sporcu Kamp ve Eğitim Merkezi olarak hizmet veriyor. Önceki yıl Kars’a gelen 38 ülkenin büyükelçileri bu tesislerde kaldı. Asırlarca sadece civar köylülerin buzu kırarak balık avlanmasıyla dikkat çeken Çıldır Gölü son yıllarda bir başka tarihi role soyunmak için yol ayrımına girmiş durumda. Birkaç yıldır gölde “Kar ve Buz Festivali” yapılıyor. Doğal bir buz dansı alanı olan Çıldır Gölü’nde uluslararası buz dansı şenliklerinin yapılması artık hayal değil.