Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İSTANBUL 15 Haliç yolcusu kalmasın Fotoğraflar: İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Özlem Kızıltepe oğuk bir pazar öğleden S sonrası sıcak bir bardak çay eşliğinde, teknenin üst katında rüzgarın Haliç için anlattıklarını dinleye dinleye medeniyetlerin başkentini gezmeye ne dersiniz? İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, her pazar saat 14.00’te “Haliç Kültür Gezileri” ile İstanbulluları “Altın Boynuz” yolculuğuna çıkarıyor. Haliç gezileri Feshane’den tekneyle başlıyor ve daha önce belediyenin internet sayfası www.ibb.gov.tr’den yaptırılan kayıtla ücretsiz olarak yaklaşık bir saat sürüyor. Gezi sırasında Ayvansaray, Balat, Fener, Cibali, Unkapanı derken Eminönü’nde biraz bekleyip tarihi bilgilerle donatılıyoruz. Özellikle Bizans ve Osmanlılara ait; saraylar, surlar, mahzenler, köşkler, kasırlar, imarethaneler ve hamamlar, tarihi izleri yansıtan eserlerin başında geliyor. Prof. Dr. İskender Pala ve Prof. Dr. Haluk Dursun’un anlatımlarıyla kıyı boyunca tarihi eserler, türbeler, saraylar, surlar, cami ve kiliseler hakkında bilgi alıp hikayelerini dinlemek büyük zevk. FenerBalat kıyılarını geçerken gördüğümüz ilgi çekici karakteristik bina Bulgar Kilisesi’ni görüyoruz. Kilisenin Viyana’da prefabrik olarak tamamen dökme demirden hazırlanıp Haliç kıyısında bir ayda monte edilmesi, eşine kolay rastlanmayacak bir olay. Benzerine pek rastlanmayan ve mimarisiyle dikkat çeken Marsilya tuğlalarıyla inşa edilmiş “Akademia” olarak anılan Fener Rum Erkek Lisesi, Fener sırtlarında yükseliyor. Yapının Haliç’in dört bir yanından görülebilen kubbeli kulesinde, dönemindeki Osmanlı okullarında olmayan, astronomi dersleri için bir planetarium kurulmuş, yıldızları izlemek için bir teleskop yerleştirilmiş. Bu ve bunun gibi bir çok İstanbul öyküsünü dinleyerek gezimize devam ediyoruz. Gezilerin ilk günü İstanbullulara şair ve yazar Sunay Akın eşlik etti. İstanbul’un öyküleri böylelikle şiirlere dönüşmüş oldu. Eminönü’ndeki kısacık öykü molamızın ardından teknemiz tekrar motorlarını çalıştırıyor ve Galata kıyılarına geçip Kasımpaşa, Hasköy, Sütlüce, Sadabat kıyılarına varıp Eyüp açıklarından Feshane limanına yanaşıyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nda feslerin dikildiği yer olan Feshane’den başlayan yolculuğumuz yine aynı limanda son buluyor. Altın boynuz Dünyanın doğal limanlarından biri olduğundan tarihte Bizans ve Osmanlı donanmaları ve ticari gemicilikle ilgilenenler Haliç’te toplanmışlar. Sosyal yaşamda Haliç, sandal sefalarının aranan mekanı olmuş. Bugün sandal sefalarının yerini toplu halde yapılan “tekne sefaları” aldı. Geziler, İstanbul’da yaşayıp kenti tanımayanlar için sultan kayıkları yerine ekonomik bir seçim oldu. Haliç bugün, uluslararası su sporlarına ve tekne gezintilerine sahne oluyor. “Altın boynuz altın çağına geri döndü” desek yanılmayız.