22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 RUSYA RUSYA 9 GEZEKALIN Mustafa Balbay ankcum@cumhuriyet.com.tr Rusya’nın Antalya’sı HİROŞİMA DEYİNCE Hiroşima deyince akla ister istemez ilk gelen şey, atom bombası. Ama bir Hiroşimalıya bunu söylediğinizde hemen tepki gösterir: “Tamam, atom bombası bizim için de tüm insanlık için de çok üzücü bir olay ama, sürekli bunu yinelemenin bir anlamı yok ki!” Peki, Hiroşima deyince aklıma ilk atom bombası gelmeyecek de ne gelecek diye sorduğumda, “en azından ırmaklar arasında güzel bir kent, diye düşünebilirsiniz” yanıtını almıştım. Motoyasugawa ırmağı ile Otagawa ırmağı Hiroşima’yı ikiye, üçe hatta dörde beşe çoğaltan iki güzel su. Zaten dünya kentlerini “içindenkıyısından su geçen şehirler ve geçmeyen şehirler” diye ikiye ayırmak, pratik bir çözüm... Su geçen şehirler güzeldir, ötekileri bilemem! Hiroşima da SOCHİ Yazı ver fotoğraflar: Timur Özkan usya Federasyonu’nun en önemli taR til bölgesi olan Karadeniz sahilinde bulunan 300 bin nüfuslu Soçi, aynı zamanda Trabzon’un kardeş şehri. Bölgenin tek havaalanı Adler, Gürcistan’ın özerk bölgesi Abhazya’ya komşu ve Soçi’ye 30 kilometre kadar uzaklıkta. Yemyeşil bir coğrafyada kuzeye doğru devam eden sahil yolu, Soçi’nin içinden geçtikten sonra, Krasnadar üzerinden Moskova’ya kadar gidiyor. Soçi’nin merkezi, burada denize dökülen Soçi Çayı’nın iki kenarındaki, Karadeniz manzaralı iki tepenin eteklerinde kurulmuş. Bu çok yeşil şehrin neredeyse tamamı büyük otellerden oluşuyor. Bunların en büyüğü Zapolarye Sanatoryumu; Sibirya’da bulunan ve dünyanın en büyük nikel üreticisi devlet kuruluşunun, personeli için yaptırdığı tesisler o kadar geniş bir alana yayılmış ki, Soçi merkezi kadar demek mümkün. Soçi’de bulunan ve Sovyetler Birliği’nin diğer kamu işletmelerine ait birçok sanatoryum gibi, 1991’de yöneticilerine ve çalışanlarına devredilmiş. Sezon mayıs ayında açılıyor, su soğuk ama Sibirya’dan gelenler pek öyle düşünmüyor, sahiller oldukça kalabalık. Liman’da öyle, Avrupa’dan gelen yatlar arasında Türk bayraklı olanlarını da görmek mümkün. Soçi’de görülecek yerler arasında; merkezde bulunan Lenin’in mozaik rölyefinden başka, Rusya’nın en büyük botanik bahçesi olan Tropik Park, Sanat Galerisi, Tiyatro, İstasyon, Liman ve Tarihi Kilise sayılabilir. Genellikle tarihi binalarda görmeye alıştığımız Posta İdaresi; Soçi’de yeni bir binada çalışıyor ama önündeki anıtta yer alan orakçekiçli amblem, eskilere gön derme yapıyor. Kafkasya’da Kafkas sofrasına oturmadan olmaz. Banket; geleneklere göre üç çeşit ekmekbörekle başladı, Tamada’nın yönettiği masada önce üç kez sırasıyla Tanrıya, annebabaya ve kardeşlere kadeh kaldırıldı, sonra davet sahiplerine ve konuklara söz verildi. Her konuşmacı ayakta dinlendi, boşalan şişeler asla masada bırakılmadı, konuşmacının ikram ettiği kadeh geri çevrilmedi vb. daha birçok rituel geleneklere göre aynen uygulandı. Soçi’ye gelince görülmese olmaz bir yer daha var; AdlerSoçi yolunun ortalarında ve sahilden 11 kilometre kadar içerde bulunan Ahun Dağı, 500 metre yükseklikte zirvesinden hem Adler’e, hem Soçi’ye, hem de Kafkas Sıradağları’na panorama veriyor. Burada 1932 yapımı bir seyir kulesi, birçok hediyelik eşya satışı ve kafeteryalar yer alıyor. 2014 Kış Olimpiyatları’nın düzenleneceği kesinleşen Soçi hızlı bir değişim içinde. Yerel yönetim, 11 yeni spor tesisi ve 2 olimpiyat köyü kurulması yanında, tüm alt yapıyı da değiştirmeye hazırlanıyor. Burada yazlığı bulunan Putin, olimpiyatlar için tam 12 milyar dolarlık bir bütçe ayırdı. Öte yandan turizm ve konut alanında yatırımlar hızla artıyor. Burada yapılan lüks konutlar, öncelikle ülkenin iç taraflarında yaşayan Rusların yazlık ihtiyacını karşılıyor ayrıca çok sıcak olmayan iklimi ve yeşil doğası nedeniyle Arap varsıllar tarafından tercih ediliyor. Soçi’ye, İstanbul’dan uçakla gelinebileceği gibi, Trabzon’dan düzenlenen gemi seferlerinden de yararlanmak mümkün. Rusya Federasyonu Türklere vize uyguluyor. Bireysel turistik başvurular için, otel rezervasyonun aslı şart, vizeler sadece verildiği şehir için geçerli ve de 3 günü geçen konaklamalarda polise kayıt gerekiyor. Bu formalite genellikle oteller tarafından yerine getiriliyor. Moskova veya St. Petersburg havaalanlarında daha toleranslı olan polis ve gümrük görevlileri, buranın aynı zamanda Kafkasya gibi her zaman sorunlu bir bölgenin kapısı olmasından dolayı, çok katı davranıyorlar. Rusların tatil tercihlerinde Antalya’nın yeri başkadır. “Antalya’yı görmeyen Rus kalmadı” demek biraz abartı olabilir ama pek çok Rus’un İstanbul’u hiç görmediği halde, birçok kez Antalya’ya geldiğini söylemek yanlış olmaz. Rusya’nın Antalya’sı olarak ünlenen Soçi ise; kuzey komşumuzun Türkiye’ye en yakın ve en önemli turizm bölgesi. 2014’de her şey çok pahalı olacak, vakit varken görmek gerek. sulu bir kent olarak Japon doğa güzelliklerinden payını almış. Bir sabah eşofmanlarımı giyip ırmaklar arası bir güzel koştum. İnsanın yabancı bir şehirde, yeşil alanları koşarak gezmesi kadar güzel bir şey yoktur. Hem kendinizi tümüyle o şehre ait hissedersiniz hem de çevreyi bir başka gözle izlersiniz... Hiroşimalıların bunca uyarılarına karşın yine de zamanımın büyük çoğunluğunu atom bombasının ilk düştüğü yerde kurulu Hiroşima Barış Parkı’nda geçirdim. Bir gecemi de neredeyse sabaha kadar, kentteki 12 atom bombası hastanesinden birinde geçirdim. Barış Parkı’nın ortasındaki “boş mezar” belki de dünyanın en çok çiçek konan yeridir! Günün her saati taze çiçek görmek olası. Zaten çiçeklerle barışık olan Japonlara, yabancı turistlerin duygusal yaklaşımları da eklenmiş... 200 bine yakın atom bombası kurbanı için bir mezar yapılsa, herhalde buna “boş mezar” demekten başka çıkar yol bulunamazdı! Mezarın hemen ötesinde bombanın ilk düştüğü nokta ve barış çanı var. Parkın içindeki bütün anıtları yazmaya yerimiz dar ama, birini aktarmadan geçemeyeceğim: Bomba düştükten hemen sonra Japonya’nın dört bir yanından gelen sağlık görevlileri yaralıları kurtarmaya çalışmışlar. Kendileri de aşırı radyasyondan etkileneceklerini bile bile işe koyulmuşlar. İşte bu görevleri sırasında 20 bine yakın doktor, hemşire, sağlık öğrencisi ve yardımcı eleman ölmüş. Onların anısına da ayrıca bir anıt dikmişler. Yolunuz Hiroşima’ya düştüğünde, Hiroşimalılara inat önce atom bombasının izlerini selamlayıp kentin değişik yerlerindeki anı defterlerine, “bir daha olmasın” deyin! Gezekalın!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle