28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EDİRNE 5 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr ANADOLU EVLERİ nereye gideceksiniz? Erikli, Yayla ve Enez’e İstanbul’dan doğrudan otobüs var. Saros yolculuğunda üç trafik ışık noktası önemlidir. Birinci ışıklar sizi Keşan’a, ikincisi Enez’e ve üçüncüsü Erikli’ye yönlendirir. Şimdi siz, bu üç ışık noktasını da geçin ve Gelibolu’ya doğru devam edin. Korudağ zirvesine vardığınızda soldaki orman tesislerinde bir çay içimi soluklanırken ayaklarınızın altında uzanan Saros Körfezi ve bu körfez içersinde yer alan üç küçük adacıkla tanışın. Korudağ’dan aşağıya inerken, yolun düzlediği noktada Adilhan tabelasını göreceksiniz. Buradan sağa sapın. İşte Korudağ çamlarının denizle buluştuğu noktadasınız. Az ileride kooperatif yapılarının bulunduğu Sazlıdere size imrenilecek bir güzelliği sunar. Hadi yola devam edin. Yöre halkının “kayıp cennet” olarak tanımladığı Gökçetepe’desiniz. Çam ağaçlarının gölgesinin deniz üzerine düştüğü ve orman ile denizin bu denli iç içe olduğu böyle bir yeri belki bir daha zor görürsünüz! Gökçetepe’nin havasındaki ideal gaz ve nem oranı astım hastaları, akciğer rahatsızlığı bulunan hastalar ile romatizmalı hastalara şifa veriyor. Denize paralel ve kıvrımlı yoldan ilerlerken göreceğiniz harika manzaraların tam tadına varacakken İbrice limanına varırsınız. Hani o, petrolle kirletilmeye çalışılan liman var ya, o liman İbrice. İbrice limanı dalgıçlar için bulunmaz bir cennet. Limandan ayrılınca az sonra solunuzda kalan Uzunkum sahiline mutlaka uğramalı ve burada sakin denizin tadını çıkarmalısınız. Uzun kum dönüşü Mecidiye’ye varmadan önce yorgunluğunuzu atabileceğiniz, dalgıçlık hizmetler alabileceğiniz, yemek ve barınma gibi ihtiyaçlarınız karşılayabileceğiz, doğa örtüsüne uygun olarak inşa edilmiş “Sığınak “ sizi ağırlamaya hazır. Aşağıya inerken Mecidiye’den önce sol tarafınızda kalan Kale Koyu’nu göremezsiniz ama o sizi görür. Babamızın memurluğunda, aralarına sürgünlerin de eklendiği baş döndürücü tayin trafiğinde, o kentten bu kente savrulurduk adeta. Kamyonların tepesinde taşındık durduk, bir Erzurum, bir İzmit, bir Amasya, bir Manisa... Uzun sürdü, zorlu bir süreçti. Yatılı okul serüvenleri de eklenince coğrafyalar daha da büyüdü. Karadeniz güzergahı, Gümüşhane... İyi de oldu. Anadolu kültür mirasının en değerli varlıklarından eski evlere ilgim, hatta kimilerine hayranlığım, bu yolculuklarla başladı, büyüdü, gelişti. Derken öğretmenlik yılları, Hakkari, Kahramanmaraş... Her tatil, her izin, her boşluk bulunduğum an, merkezlerin çevrelerindeki şehirleri, kasabaları, beldeleri keşfetme fırsatıydı ki, bayılırdım! Özellikle de taş ve ahşap evler, kagir yapılar... Şehir merkezlerinde yerini apartmanlara, çok katlı iş merkezlerine bırakan güzelim yapıların kalanlarını dış mahallelerde, ya da eski yerleşim bölgelerinde aramak, coşkulu bir serüven oldu hep. Konaklamayemek Keşan otelleri; Ağadayı (0.284. 714 97 40), Şapçı Prestij (0.284. 714 36 60), Ürek Hotel (0.284. 714 11 28), Saros Hotel (0.284. 715 00 73). Lokantalar; Çamlıbel (satır et) (0.284.714 15 99), Kavaklık (0.284. 712 25 05), Sofram (0.284. 715 33 65). Enez otelleri; Ege Otel (0.284. 811 60 86) Murat Otel (0.284.811 60 63). Lokantalar; Ayı Ahmet (0.284. 811 60 28), Enver Usta (satır et ) Küçük Evren Köyü ( 0284 831 33 69). imbik@mynet.com Kimileri zamana boyun eğip yıkılan, kimileri vahşi bir kar beklentisiyle ranta kurban giden, kimileri tarih, kültür yoksunu, ufku, öngörüsü dar, geleceği hiçe sayan yönetimlerin kurbanı varlıklarımızdan tek tük kurtulanlarla avunuyoruz şimdi. Bunun için Safranbolu, Cumalıkızık, Muğla, Trabzon Sümene, Sinop Boyabat, Manisa Kula, Nevşehir Ürgüp ve Avanos daha bir anlam kazanıyor. Aslında ülkemizin dört bir yanında talandan kurtulan, kültür mirası olarak benimsenip, geleceğe taşımak için korunması gereken mahalleler, sokaklar, yapılar hala kurtarılmayı bekliyor. Merkezi ve yerel yönetimlere, meslek odalarına, yurttaşlara el uzatmak kalıyor. Örneğin bu anlamda ÇEKÜL’ün çabaları anlam kazanıyor. “Kendini Koruyan Kentler” başlığı altında sürdürdükleri çabalarda, başlattıkları “7 Bölge 7 Kent” projesi, olumlu bir adım. Türkiye’nin 7 bölgesinden seçilen pilot noktalardan başlayıp, tüm ülkeye yayılması amaçlanan proje kapsamında “koruma, değerlendirme ve yaşatma” eylemi, umarız benzer çabaları da tetikler. ÇEKÜL’ün Doğu Anadolu’dan Kemaliye’yi, Güneydoğu Anadolu’dan Midyat’ı, Orta Anadolu’dan Talas’ı, Kuzey Anadolu’dan Kastamonu’yu, Güneybatı Anadolu’dan Akseki’yi, Batı Anadolu’dan Birgi’yi, Marmara Bölgesi’nden Mudanya’yı seçerek, “kentlerden havzaya, bölgeye ve ülke bütününe yayılacak” girişimi, yeni hareketleri de başlatır. Gezip göreceğimiz, tanıyıp öğreneceğimiz öylesine güzelliklerimiz var ki... Keşfetmek için önce korumak ve yaşatmak gerekiyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle