24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 VİYANA VİYANA GEZEKALIN Mustafa Balbay ankcum@cumhuriyet.com.tr Kültürle yatıp sanatla kalkan kent MOZART MOĞOL STEPLERİ Hoştur söylemesi, 80 kadar ülke dolaştım. 10 bin kadar fotoğraf çektim. Ülke seçimini bir yana bırakalım, en sevdiğin 10 fotoğrafını seç deseler, biri Moğolistan steplerinde at sırtında çektiğim çocukların fotoğrafıdır. Moğolistan’ın başkenti Ulanbatur’dan sekiz saatlik bir yolculuk sonucu ulaştığım Orhun Anıtları’nın hemen ötesinde bir çadır grubu vardı. Önünde atlar, bizim tulumbayı andıran su alım yeri, uçsuz bucaksız kokulu çayır... Önce çadırda ikram edilen kımızı içmek gerek. Ev sahipleri büyük bir özenle getirdiler. Kımızın üzerindeki samanımsa çöpleri ve kılları içim süsü gözüyle bakıp tasın dibini bulmaya çalıştım. Kımız ziyafetinden sonra önümüzde arkamızda oynayan çocukların fotoğrafını çekmeye başladım. Derken dışarı kaçtılar. Ben de peşlerinden. Çat pat anlaşmaya çalışırken, çocukların en çok nerede fotoğraf çektirmek istediğini sordum. Demezler mi, at sırtı... Her biri tek tek ilk buldukları atın sırtına bindi. Bir çırpıda atlıyorlar ve sanki önceden ayırtmışlar gibi en rahat edecekleri yere oturuyorlar. Bir iki çocuk atlayınca, umutsuzca, başka çocuk binmez mi diye sordum. Zaten hazırlarmış. İki, üç, dört, beş oldular... Hani bunlara at sırtında doğup büyümüşler demek olmaz, at sırtında ana rahmine düşmüşler gibi... At da duruma alışık mı ne... Bir bana bakıyor bir uzaklara. Çocuklar umurunda değil. Kaç kare fotoğraf çektiğimi anımsamıyorum. Orhun Anıtları’nın tadı damağımdayken, bunlar Afyon’un kaymaklı ekmek kadayıfı gibi geldi. Kimi çocukların belinde küçük küçük ilaç şişeleri vardı. Önce oyuncak sandım. Değilmiş. Daha doğrusu oyuncakmış ama, ileride kendilerine çok gerekecek bir eşyaya alışmaları içinmiş... Büyüyünce at sırtında saatlerce yolculuk etmeleri gerekecek ya... Hava durumuna göre belki dışarıda gecelemek durumunda kalacaklar ya... İşte o anlar için bellerinde kurutulup, öğütülmüş et kesesi taşımaları gerekecek. Şimdiden onun minyatürünü taşıyorlar ki ileride kolay alışsınlar, o keseye vücutlarının doğal bir parçası gibi baksınlar... Gezekalın... Ahmet Arpad iyana bir kültür kenti, operası, V operetleri, tiyatroları ve müzikalleri ile. Viyanalı gününü kültür ile içice yaşar. Bu Tuna kentinin sokaklarını arşınlayan, mağazaların, yapıların, taşların, heykellerin, loş dar geçitlerin, parkların hep kültür soluduğunu seziyor. Viyanalının sanatçılara ve düşünürlere verdiği değer de sonsuzdur. Toplumun gerçek temsilcilerinin onlar olduğunu bilir. Viyana’da anıt mezarlar sanatçı ve düşünürlerden başkasına yapılmaz. Keyfine ve rahatına düşkün Viyanalı çoğu saatini kahvede geçirir. Osmanlı’nın geride bıraktığı çuvallar dolusu kahvenin alışkanlığından kendini 300 yıldır kurtaramamıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrasının zor günlerinde Viyana kahveleri bir süre gözden düşmüştü. Ancak kent 1960’lı Stephan katedralinin kuleleri gökyüzüne uzanıyor (üstte), Viyana’nın simgesi faytoncular Kahramanlar Alanı’nda varlıklı turist bekliyor (üstte sağda). yıllarda eski salonlarına yeniden kavuştu. Demel, Gerstner, Central, Mozart, Schwarzenberg yine açıldı. Tavanları yüksek, sütunlu salonlarda yazarlar, sanatçılar, aydınlar, iş adamları sabah kahvaltılarını, öğle yemeklerini, akşamüstü çaylarını alıyor, rahat koltuklarda iş görüşmeleri, sanat tartışmaları yapıyor, kitap okuyor, mektup yazıyor. Viyana kahveleri çoğu Avusturyalı yazarın romanına da konu olmuştur. Arthur Schnitzler, Franz Werfel, Peter Altenberg günlerinin önemli bölümünü kent kahvelerinde yaşamıştır. Orta Avrupa kültürünün yetiştirdiği güçlü edebiyatçıların en ünlülerinden sayılan Stefan Zweig da bir Viyana çocuğudur. Gençliğinde her gün saatlerce oturduğu, dostları ile söyleştiği kahvehaneler onun için bir ‘‘okul’’ olmuştur. Şaraphanelerde mutluluk Viyanalı akşamlarını operada, tiyatroda, operette geçirir. Temsilden sonra da hemen eve gitmez. ‘‘Grüner Veltliner’’ini yudumlar, dostlarıyla sohbet eder. Viyana’da lokanta ve şaraphaneler geç saatlere dek neşeli ve mutlu insanlarla doludur. Vitrinleri ışıl ışıl Kaertner Caddesi’ne açılan ara sokaklar, lambaların güçsüz ışığında ıssız, kaldırımlar boş, kapı içleri ürkütücüdür. Buralarda dükkan kepenkleri çoktan inmiştir. Çıkın Stephan alanına. Burası yine insanla kaynaşıyor. Gökyüzünün sonsuzluğuna uzanan katedralin kocaman kapısına sığınmış gençler Tuna’da nehir gemileriyle Viyana gezisinin keyfi bir başka oluyor. müzik yapıyor, şarkılar söylüyor. Atıyorsunuz adımlarınızı büyük kapıdan içeri. Sütunlar, kubbeler, kemerler. Tahta sıralar arasında gezinen her milletten insanlar. Köşelerde yanan mumlar, dua eden yaşlı kadınlar. Tuna kanalına doğru yapacağınız bir gezinti sizi bambaşka bir dünya götürüyor. Akşamın loşluğunda daracık sokaklar yine tarih ve gizem dolu. Yahudi sinagogunun önündeki küçük alanı geçerken taşlarda kendi ayak sesinizi duyuyorsunuz. Sokak lambalarının cılız ışığında sanki her köşe başında karşınıza biri çıkacak gibi. Yanınızdan geçen tek tük insanla irkiliyor, adımlarınızı sıklaştırıyorsunuz. Karşıda opera binası, hep ışıl ışıl. Bir kaç adım ötede Cafe Mozart. Ak saçlı bir adam piyanonun başına geçmiş Viyana ezgileri çalıyor. ‘‘Üçüncü Adam’’ filminin kahvesinde yine konuşan, gülen, şarabını yudumlayan insanlar. Savaş sonrası Günümüz Viyanalısı güler yüzlü, şakacı, sevecen. Sokaklarda, parklarda, kahvelerde rastladığınız kadınlar ve erkeklerin beğeni ürünü giysileri çarpıcı renkli. Genç kızların gülüşünde müzik var. ‘‘Savaş sonrası 1948’de ilk kez geldiğim ‘Üçüncü Adam’ Viyana’sı üzgün ve asık suratlı insanlar kentiydi’’ diye anlatırdı babam Burhan Arpad. Her yıl haftalar geçirdiği bu Tuna kentine aşıktı. Cumhuriyet’in başyazarı Nadir Nadi de ‘‘dostu’’ Mozart’ın Viyana’sına aşık olanlardandı. Anımsadığım kadarıyla eşiyle hep operanın karşısındaki Bristol Oteli’ne inerdi. mail@ahmetarpad.de Cafe Mozart ezgileri Sonra adını bilmediğiniz başka sokaklarda yürüyüp yine kent merkezine dönüyorsunuz. Sacher Oteli’nin kapısında dizi dizi siyah otomobiller. Loden paltolu beyler, kürk mantolu hanımefendiler eğlentiden dönüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle