Katalog

4 KAPAK Çininin dünya başkenti İZNİK ygarlıkların merkezi olan İznik üç kez U başkentlik yapmış, çinisiyle ün salmış, tarihi ve turistik bir belde. Bursa’nın en gözde ilçelerinden biri olan İznik; surlarından camilerine, temiz havasından zeytinine, sahilinden tatlı su balığına kadar zengin mi zengin bir kent. Etrafı surlarla çevrili dört kapılı, kitaplara sığmayan tarihi ve kültürel değerlere sahip İznik, yaz kış yeşil kalan ağaçları, sıra sıra dizili zeytin ağaçlarıyla konuklarını daha ilçeye varmadan bin bir güzellikleriyle karşılıyor. İznik; bugün modern, sıcak, sanatın ince ince işlendiği kendi halinde yaşayan usul usul bir yerleşim. Sanki bundan yüzyıllar önce uğruna savaşların yapılıp bir medeniyetten öbürüne geçen ve paylaşılamayan kent o değil. Gölün kıyısındaki kent bugün, arada sırada gelen yerli yabancı turistlerini ağırlıyor, çinilerine hayran bırakıp mutlu bir şekilde onları yolcu ediyor İznik ilk kez 1080 yılında Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu tarafından başkent ilan edilmiş ve tekrar Bizans’a geçtiği 1097 yılına kadar başkentliği sürmüş. Latinlerin İstanbul’u alması üzerine 12041261 yılları arasında bu kez Bizans’a başkentlik yapmış. 1330’da Osmanlı topraklarına katılıp 1335’e kadar Osmanlı Beyliği’nin merkezi olmuş. Tarihi İsa’dan önce 316 yılına kadar uzanan ve büyük uygarlıklara yurt olmuş kent, yüzyıllar içinde yaşadığı yıkımlara rağmen tarihinin sayfalarına benzersiz çini motifleri ile geçmiş. 14951718 yılları arasında Osmanlı çini sanatının merkezi olan İznik, çinisi ile dünyanın değerli yapılarının çoğunu işlemiş. Günümüzde de dünya antika piyasasının en değerli eserleri arasında İznik çinileri var. Tarihi kaynaklara göre kentte Bizans’ın son dönemlerinde çiniciliğin başladığı biliniyor. Ak, örtücü sır üzerine kobalt mavisi ile süslemeli çini, mozaik çiniler dönemin üstün tekniği ve estetiği ile üretilmişler. Süslemede geometrik biçimlerin yerine bitkisel bezeme kullanılması İznik çiniciliğinin buluşu. İstanbul ve diğer kentlerdeki cami, saray ve diğer mimari eserlerde hep İznik çinilerini görmemizin nedeni çiniciliğin sanat inceliğiyle işlenmesidir. Günümüz çiniciliği Günümüzde ise 30 atölye İznik’te aslına sadık kalarak, orijinal desen ve renklerde, 15001600 yıllarının Osmanlı örnekleriyle çini üretiyor. Uludağ Üniversitesi çini bölümü ve İznik Kız Meslek Lisesi konuyla ilgili uzman yetiştiriyor. Bunun yanı sıra ev hanımları hobi olarak evlerinde çini yapıyorlar. İznik’te amatörlerce yapılan çinileri pişirmek için beş çini fırını hizmet veriyor. Çini eşyalar 900 derecede pişiriliyor. Bu eşyalardan kapı yanına veya iki pencere arasına asılan şans toplarının nazara karşı olduğuna da inanılıyor. Topların canlı ve cazip renkleri kadar, el halılarında gözlendiği gibi desen dilleri de bulunuyor. İznik sadece zengin bir tarihe değil aynı zamanda güzel bir doğaya da sahip.