Katalog

ARKEOLOJİ 15 Akdeniz’in antik hali 3 bin 300 yıl öncesini günümüze taşıyan batığın tıpkı yapımı gibi Kaş’ta Tunç Çağı’nın limanı kurulacak Özlem Kızıltepe arihin derinliklerinde Kenan illeri T olarak bilinen Filistin ve Suriye çevresinden başlayan mavi yolculuk, Kaş’ta son bulmuş. Ege’nin dik kayalıklarına Uluburun’da çarpan Kenanlı tekne, taşıdığı hazinesi ve mürettebatıyla 3 bin 300 yıl önce Kaş sularına gömülmüş. Bu batık yüzyıllar sonra 1981’de süngerci Mehmet Çakır tarafından bulunmuş; 11 yılda suyun üstüne çıkarılmış. O gün bugündür Kenanlı tekne şimdiki adıyla Uluburun, geçmişin gizemini 2000’li yıllara taşıyor. Bir çok kaynakta 20. yüzyılın en önemli 10 keşfi arasında yer alan ve dünyanın en eski batığı sayılan Uluburun, Almanya’nın Bochum kentinde sergilendikten sonra 2000 yılında Bodrum Müzesi’ne getirilmiş. 360 Derece Tarihi Araştırmalar Grubu ise, Uluburun batığının bir kopyasını yaparak yeniden mavi sulara açılması için kolları sıvamış. Urla’da inşa edilen Uluburun II, gizemli yolculuğuna Girne’den başlayıp, Anamur ve Finike de demirleyerek battığı sulara geri dönmüş. bir değer olması adına çalıştıklarını söylüyor. Proje doğrultusunda Tunç Çağı’na ait mimari yapı özellikleriyle dönemin limanı inşa edilecek, Uluburun II teknesi de limanda yerini alacak.Bölgede ayrıca sualtı arkeolojisi kursları ve dalış turizmi için düzenlemeler yapılacak. Antik liman 360 Derece Tarihi Araştırmalar Grubu, Uluburun II’den sonra başka bir çalışma için proje hazırlıklarına başlamış. Kaş Deniz Araştırmaları Derneği, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı ve Sualtı Araştırmaları Derneği de projeye katılmış. Türkiye’nin ilk, dünyanın sayılı projelerinden biri olan ‘‘Tunç Çağı Limanı Canlandırma ve Tunç Çağı Sualtı Arkeolojisi Projesi’’ni ile Kaş’ta tarih yeniden canlanacak. Proje sorumlusu Osman Erkurt dünyanın en eski ticari teknesi Uluburun batığının Kaş’ta keşfedilişinden yola çıkarak, bunun Kaş adına kültürel ve ekonomik Uluburun’un değeri Uluburun batığı ile İsa’dan önceki 14. yüzyıla dayanan geç Tunç Çağı’nda Akdeniz’deki ticarete dair pek çok şey, geminin taşıdığı yük ve yolcuların özel eşyaları sayesinde öğrenildi. Geminin Kenan ülkesinden yola çıkıp Kıbrıs’tan bakır aldığı ve Uluburun civarında şiddetli rüzgar nedeni ile karaya sürüklenip parçalandığı sanılıyor. O dönemle özdeşleşen ve toplam ağırlığı 10 tonu bulan öküz gönü biçimli 354 bakır külçe, dünyanın ilk külçe cam örnekleri, yine dünyanın ilk kitabı olarak nitelenen katlanır bir tablet, Mısır Kraliçesi Nefertiti’ye ait tek skrabe (altın böcek) Uluburun batığından çıkmıştı.