Katalog

14 GEZGİN AİLESİ GÜNCEL GİTTİM, GÖRDÜM Kahire: Sanki bir aşinalık var! ahire, Mısır’ın olduğu kadar bir K Arap başkenti de. Sıcak. Kuru bir sıcak. Büyük. Çok büyük bir şehir. Nil nehrinin kolları arasına sarılmış bir labirent adeta. İstanbul’a mı benziyor ne? Az sayıdaki trafik ışıklarına kimsenin aldırdığı yok. Bakımsız otomobillerin tıka basa doldurduğu caddelerde teğet geçiyor araçlar birbirine. Herkes yol kapma telaşında, basıyor kornaya, basıyor gaza. Birileri şehrin büyüklüğü ile övünüyor ama bir de şehri saran yoksul semtleri görseniz. Kahire büyük olduğu kadar da düzensiz. Plansız, özensiz ve standartsız. Sokaklar, kadın eli değmeyi bekleyen bekar odası gibi dağınık, orada burada çöpler. Yağmur da yağmıyor zaten belli. Peki ama rüzgara ne demeli? Belli ki çöl rüzgarı tembel. İşte Keops piramidinin dibindeyiz nihayet. Kefren, az ötede küçük Mikerinos. Toz içinde, bakımsız taşlık alanda zor yürünüyor. Birileri buraları çok önceleri terk etmiş. Az ötede içinden 4 bin yaşında harikulade bir ahşap teknenin çıktığı yarık çöple dolmuş. Bizim ören yerleri geliyor aklıma, aman sakın bir benzerlik olmasın? Deveci çocuk ısrarlı, zaten diyor burada yürüyemezsiniz. Ya at, ya eşek, ya deve. Binerken iyi de sonra sırnaşık zoraki bir sohbet, tekrar tekrar para istiyor. Vereceğiz de ah bir inebilsek. Kahire ile Al Minya arasında tren Nil’i izliyor. Tıka basa dolu vagonların kapılarından pencerelerinden yolcular sarkıyor. Yolculara yoksulluk eşlik ediyor adeta. Birleşmiş Milletler verilerine göre erişkin Mısırlılarını yüzde 44’ü okur yazar değil. Sofrada humus ve lavaş ekmeği hepsi de nefis. “Salataya dokunmayın” diyor biri yavaşça. Salata yer, açık su içerseniz hasta olursunuz. Kahire Müzesi görmeye değer. Fakat birbirinden eşsiz antik Mısır şaheserleri toz içinde. Fransız arkeologların buluntuları Fransızca etiketli, İngilizlerin İngilizce neyin ne olduğunu anlamak zor. Bazı önemli buluntuların yerinde bir not var: Yurt dışında sergiye gönderilmiş. Tutankhamun’un mumyasını soruyoruz. Amerika’da diyorlar. Akşam Kahire Otomobil Kulübü’nde yemek. Kral Hasan hep burada yermiş, beyaz Mısırlılar, dışındaki kaostan uzak, karides kokteyllerini yiyorlar. Bir üniversite profesörünün maaşı yaklaşık 200300 dolarmış. Eh diyor meslektaşlar, tabii herkesin kendi ayrı işi var, başka türlü geçinmek mümkün değil. Bir yerlerden fena tandık geliyor bu anlatım. Necip Mahfuz; Nobel ödüllü ünlü Mısırlı yazar Kahire’de bir kahveye uğrarmış sık sık. Hüseyin semtindeki çarşıda buluyoruz kahveyi. Necip Mahfuz burada kaleme alırmış eserlerini. Kahire sokaklarda acımasızca saldırıya uğradıktan sonra gelmemiş bir daha. Dev alışveriş merkezleri, sadece üyelerin girebildiği seçkin klüpler var. Buralarda bir başka yaşanıyor Kahire, bir de sokaklardaki öteki Mısır. Bizin ülkemiz geliyor aklıma, benzerliklere kızıyorum içimden. Rana Anadolu Brasie GÖRSEL BULMACA Fotoğraftaki TBMM evi hangi kenttedir? İpuçları: Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından satın alınarak restore edilen bu “saray gibi” ev Güneydoğu Anadolu bölgesindedir. Doğru yanıt veren okurlar arasında yapılacak çekilişle üç kişiye Cumhuriyet Kitap Kulübü’nden kitap armağan ediyoruz. Yanıtları 24 Ekim 2005 Pazartesi saat 18.00’e kadar faks veya eposta ile bekliyoruz. GEÇEN SAYI: Yanıt: Heybeliada. Kitap kazananlar: A. Kadir Yıldırım (Isparta), Serap Doruk (Ankara), Hayriye Özyurt (Balıkesir)