03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 TEMMUZ 2007 CUMA haberler YORUMLAR OSMAN ÇUTSAY eresinden bakılırsa bakılsın, ilginç zamanlara doğru sürükleniyoruz; bu, kesin. Almanya, eski adıyla “düveli muazzama” yeni adıyla AB’nin bu motor ülkesi, çok şaşırtıcı sonuçlara yol açabilecek bir iktidar savaşına sahnedir artık. Demokratik Alman Cumhuriyeti’nde sosyalist ilkelerle yetiştirimiş bir kadın, Angela Merkel, AB’nin en büyük ve en “kapitalist” ülkesinde dizginleri ele alalı çok oluyor. Başbakan da oldu. Yoksullaşma yayılıyor, ama ekonominin büyüme rakamları, Merkel’i kanatlandırıyor. Yoksullukla birlikte, zenginlerin zenginliği de patlıyor. Merkel, Avrupa’yı da rüzgarına ortak ediyor. Peki, zengini güldüren ve yoksulu vuran bu adımları sosyal demokratlar, özellikle de SPD, acaba yakın gelecekte nasıl göğüsleyebilir? ??? SPD’de, şu anda, Merkel’in karşısına çıkacak çapta bir sosyal demokrat kadın politikacı bulunmuyor. Erkeklerin de –doğrusu Beck, Müntefering veya Struck’a bakınca ağzımızın payını alıyoruz– bu konuda kadın yoldaşlarından pek bir farkı yok. Yani SPD’deki değirmenlerin öğütmediği yetenek kalmamış gibidir. Yoksa 2009 için SPD’nin Merkel ve şürekasına karşı bir kadın başbakan adayı çıkarması kimse için şaşırtıcı olmazdı. Beceremediler. Andrea Nahles mi? Bunların ne gençlik ne de yenilikle bir ilgisi var. Gençler yeni değil, yenilik diye yoksul düşmanı “reform” peşinde koşanlar da genç değil. Dolayısıyla sıradan kariyeristlerle tıka basa dolu bir parti. İyi de, Hıristiyan demokratların ağır topu Merkel’in ve Lafontaine’li Sol Parti’nin karşısına SPD kimi sürecek? Öne sürecek adam veya kadın kalmadıysa, şapkadan tavşan çıkarmak zorundalar. Bulmaları yakındır. Çünkü, anlaşılan, Berlin Eyalet Başbakanı ve Belediye Başkanı Klaus Wowereit, partisinin bu kaotik çaresizliğinden güç alarak “şapkadan çıkartılan tavşan” rolünü üstlenmek zorunda kalacağının farkında. Yani, o “ferasete” sahip bir politikacı. Öte yandan, dünyadaki kadın devlet veya hükümet başkanlarının yönetici sınıflar için epeydir bir sakıncası kalmadı. Tersine, bunların, yürürlükteki sisteme dokunmadıkları için tercih bile edildikleri biliniyor. İsteyen Benazir Butto veya Tansu Çiller’i hatırlayabilir. SPD, Merkel’i dengeleyebilecek bir kadın, Lafontaine ile baş edebilecek bir erkek politikacı bulamıyor... O halde... ??? Yeni olan, şudur: Almanya, belki de, modern tarihte ilk kez, cinsel kimliğini açıkça ve siyasi kariyerinin her adımında açıklayan, yani halkı bu konuda açıkça bilgilendiren saygın bir eşcinselin başbakanlığına hazırlanıyor. Geçen hafta sonun Sıvas’ta Madımak Oteli’nde 14 yıl önce şeriatçıların yaktığı ateşle katledilen 37 kişi anıldı C Şapkadaki Tavşan? da Berlin’deki SPD kongresinde, Klaus Wowereit’ın SPD ile Sol Parti arasında işbirliğini yadsımayan ve böylece önemli bir tabuyu kıran açıklamaları, bizi, girdiği yolun ciddiyetini bilen bir politikacı ile karşı karşıya bıraktı. Şunu açıkça söylemek gerekiyor: Önümüzdeki birkaç yıl içinde Gerhard Schröder’in uzantısı bütün sosyal demokrat politikacılar tarihe karışacak. Bunların ismi bile kalmaz. SPD Başkanı Kurt Beck’lerin, güçlü adam Franz Müntefering’lerin, hele hele “Hindukuş dağlarında Almanya’nın çıkarlarını savunan” eski Savunma Bakanı Peter Struck’ların tarih olması kimseyi üzmez. SPD’nin eski Başkanı Oskar Lafontaine ise kalıcı bir sol inada sahip olduğunu, ayrıca bu inadın altını doldurabilecek bir birikimi temsil ettiğini gösteriyor. En önemlisi, açıkça “sosyalizmle gelen özgürlük” gibi, şu sıralarda neoliberal işgal altında zevkle çürüyen ve küçülen SPD’deki yöneticilerden hiçbirinin cüret edemeyeceği bir iddiayı, rahatça dile getirebiliyor. Üstelik bunu SPD’yi belli ilkeler çerçevesinde iktidara mecbur kılacağını belirterek yapıyor. Ezilen yığınlardan yana olduğu için... Galiba... *** Zor ve şaşırtıcı zamanlara giriyoruz. Peki, tekrar: Almanya, insanlık tarihinin “eşcinsel olduğunu ilan ederek politika yapan” ilk başbakanına mı hazırlanıyor? Soru, bu ve yanıt kolay değil. Ama SPD’nin, Hıristiyan demokratlar (CDU ve CSU) ile birlikte bir kitle partisi olduğu zamanlara veda ettiğini de görüyoruz. Hepsi küçülecek. Klaus Wowereit, böyle bir boşluktan hareketle iktidara ortak olabileceğini, üstelik bunu sol ilkelere sahip çıkarak ve “Biz demokratik sosyalizmin partisiyiz” diyerek yapabileceğini düşünüyor. Ciddi bir politikacıyla karşı karşıyayız. Demek ki, konu, Wowereit’ın cinsel kimliği falan değildir. Geniş halk kitleleri için önemli olan, bu politikacının yayılan yoksullaşmaya karşı halktan yana nasıl bir çözüm önereceğidir. İyi de, yürürlükteki sistem, yani patronlar, “Wowereit solculuğunu” kaldırabilir mi? Sakın, gerçek solun ve Lafontaine’li Sol Parti’nin panzehiri olarak yedekte tutuluyor olmasın? Öyledir. Berlin eyalet hükümetinde Sol Parti ile koalisyona giden Wowereit, son günlerde yaptığı çıkışlarla, solcu sloganlar eşliğinde sistemi koruyabileceğini anlatmaya çalışıyor. Asıl cüreti oradadır, yoksa cinsel kimliği falan değil. Klaus Wowereit çok ciddi sinyaller veriyor. Bunu, çok ciddi sinyaller almasa herhalde yapmaz. Yapamaz. 7 Unutmadık, unutturmayacağız SIVAS (Cumhuriyet) Sıvas’ta Madımak Oteli’nde 14 yıl önce şeriatçılar tarafından katledilen 37 kişi anıldı. Otel önüne yürüyen kalabalığı bekleyen bir grup saldırgan, kitleyi “yuhaladı”. Gerginlik polisin araya girmesiyle fazla büyümeden engellendi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, katliamı yaratan zihniyetin bütün kadrolarıyla iktidarda olduğunu vurgulayarak, “1 Mayıs’ları, Maraş, Çorum, Gazi ve Sıvas Madımak katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız. Unutmak ihanettir. Çünkü unutursak yeniden yaşatırlar” diye konuştu. Aralarında bazı siyasi parti temsilcileri, yurtiçi ve yurtdışından gelen çok sayıda sivil toplum örgütünün temsilcileriyle olaylarda yaşamını yitirenlerin yakınlarının bulunduğu topluluk, Mevlana Caddesi’ndeki kavşakta toplandı. Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyen göstericiler, buradaki saygı duruşunun ardından Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı ve daha sonra kortej eşliğinde olayların meydana geldiği Madımak Oteli’ne doğru yürüyüşe geçti. “Katiller halka hesap verecek” sloganları atan kalabalığı, İl Halk Kütüphanesi önünde bekleyen 50 kişilik bir grup “yuhaladı”. İki grup arasında gerginliğin büyümesi üzerine polis müdahale etti. Polisin girişimiyle saldırgan grup alandan uzaklaştırıldı. Daha sonra Madımak Oteli önünde toplanan göstericiler, olaylarda ölenlerin adlarını tek tek okuduktan sonra “Yaşıyor’’ diye bağırdılar. ADIMAK YANGINI SÜRÜYOR’ Burada sivil toplum kuruşları adına yapılan açıklamayı okuyan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, “Sıvas Madımak katliamının yaşandığı 2 Temmuz 1993 ülkemizde, emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı mücadelede direnenlerin yaşamlarını feda ederek yazdıkları onurlu bir tarihtir’’ dedi. Genç, katliamı yaratan zihniyetin bütün kadrolarıyla iktidarda olduğunu vurgulayarak “Madımak yangını bugün, Madımak’ta et lokantası ile sürmektedir. Bugün bölgemizde ve ülkemizde yaşanan gelişmelere baktığımızda, Sıvas Madımak katliamının anlamı daha da önem kazanmaktadır. Mayıs’ları, Maraş, Çorum, Gazi ve Sıvas Madı ‘M mak katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız. Unutmak ihanettir. Çünkü unutursak yeniden yaşatırlar” diye konuştu. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel de şunları söyledi: “Ayrı ayrı durursanız, ayrı ayrı yürürseniz, birlik olamazsanız, birileri de gelir o yarayı kaşır. Yarayı açık bırakmayacağız ki birileri gelip kaşımasın. O yüzden ben Sıvas halkına buradan teşekkür ediyorum. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, bizi bağırlarına bastılar, bizimle buraya geldiler. 35 tane katilin, 35 tane caninin yaptığı bu katliamı ne Sünniliğe mal ettik, ne İslama mal ettik, ne de inanç sahiplerine mal ettik. Bunu yapanlar belli. Maraş’ta kimlerse Sıvas’ta da onlar vardı. Bunları artık iyi okuyacağız, iyi göreceğiz. Birlik olacağız.’’ KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul da ülkenin demokratikleşmesi için mücadele ettiklerini belirtti. Çeşitli sloganlar eşliğinde yapılan konuşmaların ardından grup üyeleri, otele karanfil atarak polis eşliğinde dağıldı. Anma etkinliği sırasında Atatürk Caddesi’nin de aralarında bulunduğu bazı bölgeler trafiğe kapatıldı. Kent meydanında bulu nan Süleyman Çanka Belediye Çarşısı, Aynalı Çarşı ve bazı alışveriş merkezlerinin de kepenklerini kapattıkları görüldü. N SARIGÜL KARANFİL BIRAKTI Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de Madımak Oteli önüne gelerek karanfil bıraktı.Sıvas’ta, Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) başkanlığında toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşları ve partilerin temsilcileri de Cumhuriyet Meydanı’ndaki Selçuk Parkı’nda toplandı. Daha sonra grup, meydandaki Atatürk Anıtı’na, üzerinde “Sıvas Sivil Toplum Örgütleri’’ yazılı siyah çelenk bıraktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından grup, kol kola girerek olayların meydana geldiği Madımak Oteli’ne yürüdü. Otel önünde grup adına ortak deklarasyonu okuyan Sıvas TSO Başkanı Osman Yıldırım, 2 Temmuz 1993 tarihinde kentte ‘’planlı ve bilinçli olarak sahneye konulmuş bir oyunun’’ 14. yılında yine üzüntülü olduklarını söyledi. Grup, daha sonra olayların meydana geldiği Madımak Oteli’nin önüne karanfil bıraktı. KATLİAM YURTTA LANETLENDİ SIVAS OLAYLARI ‘Aynı zihniyet iktidarda’ Yurt Haberleri Servisi Sıvas’taki Madımak Oteli’nde 14 yıl önce gericiler tarafından katledilen canlar yurdun dört bir yanında anıldı, katiller bir kez daha lanetlendi. CHP İzmir İl Başkanlığı’nda bir araya gelen partililer, 2 Temmuz’un unutulmayacağını vurguladılar. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları, CHP İzmir milletvekilli adayları ve partililer katıldı. CHP İzmir İl Başkan Vekili Zikri Dursun, siyasal iktidarın, dinsel eğitimi özendirdiğini, imam hatip mezunlarına kamu yönetimini işgal ettirdiğini belirterek “Bütün bu gelişmeler ışığında 2 Temmuz’u anmak daha da önem kazandı” dedi. Malatya’da İnsan Hakları Derneği öncülüğünde gerçekleştirilen törene katılan kalabalık, olaylarda yaşamlarını yitirenlerin resimlerinin bulunduğu dövizlerle oturarak mum yaktı. Kalabalık, çalınan saz eşliğinde semah döndükten sonra sessizce dağıldı. Zonguldak’ta Maden Mühendisleri Odası’nda düzenlenen etkinliğe siyasi partilerin yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve yurttaşlar katıldı. Zonguldak Demokrasi Platformu adına konuşan Erdoğan Kaymakçı, katliamın faillerinin, bilinmesine karşın halen yakalanmadığına dikkat çekti. SHP lideri Murat Karayalçın, Zonguldak’ta yaptığı açıklamada vahşetin yaşandığı Madımak Oteli’nin kültür müzesine dönüştürülmesini isteyerek “Burası barış ve kardeşlik müzesi olmalı” dedi. Adana’da da siyasiler ve sivil toplum örgütleri İnönü Parkı’nda bir araya geldi. Eğitim Sen Şube Başkanı Güven Boğa, “Katliamı yaratan zihniyet bütün kadroları ile şimdi iktidarda iken, Madımak yangını bugün, Madımak’ta et lokantası ile sürmektedir” dedi. Eğitimİş Şube Başkanı İrfan Irmak da, “Cumhuriyetin temel niteliklerine saldırılar sürmekte, ulusu ümmet yapma, dini siyasete alet etme çabaları devam etmektedir” diye konuştu. Yazıcıoğlu’ndan çarpık bakış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Sıvas katliamında asıl sorumlu olanları görmezden gelerek olayı çarpıttı. Yazıcıoğlu, olayların sorumlusunun “kente giderek provokasyon yapanlar” olduğunu savundu. Yazıcıoğlu yaptığı açıklamada, Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin, Sıvas’tan önce Çorum ve Kahramanmaraş gibi illerde yapılmak istendiğini, o dönemin valilerinin buna izin vermediğini bildirdi. Sıvas Valiliği’nin buna izin vermesini eleştiren Yazıcıoğlu, “Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi’’ ifadesini kullandı. “Neresinden bakılırsa bakılsın, bu olayların Türkiye’ye hiçbir fayda sağlamadığını’’ söyleyen Yazıcıoğlu, “Ülkemiz bu olaylarla hem ekonomik hem de manevi anlamda büyük güç kaybetmiştir” dedi. Yazıcıoğlu, mesajında şunları kaydetti: “BBP’nin bu tür eylemler içinde olması mümkün değildir. Elbette ki bu olayın sorumluları Sıvas’a gidip bu provokasyonu yapanlar, orada bu olaylara sebep olanlar ve başta hükümet olmak üzere, İçişleri Bakanı ve o dönemin Sıvas Valisi’dir. Bu sebeplerden dolayı, Sıvaslı kardeşlerimiz hiçbir olayın içinde bulunmadığı halde büyük mağduriyetler yaşamıştır. Bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması en büyük temennimizdir.’’ Sıvas İstanbul Sıvas [email protected] Madımak Oteli’ndeki törene yurttaşların katılımı yüksekti. Kadıköy’deki etkinlikte “Sıvas şehitleri ölümsüzdür”, “Sıvas’ı unutma, unutturma” sloganları atıldı. (Fotoğraflar: CİHAN ORUÇOĞLU / AA) ‘Madımak müze olmalı’ Binlerce kişinin katıldığı Kadıköy’deki yürüyüşte AKP iktidarı protesto edildi İstanbul Haber Servisi Sıvas katliamında yitirdiğimiz 35 aydın, sanatçı ve yazar, İstanbul’da binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen mitingde anıldı. Mitingde Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi talebi bir kez daha dile getirildi. DİSK,KESK, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, 78’liler Federasyonu, Yurtsever Cephe, Halkevleri, Sosyalist Dayanışma Platformu, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Partizan, BEKSAV, Ezilenlerin Sosyalist Platformu ile çeşitli sendika ve sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu kortej, Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin önünden yürüyüşe geçti. “Sıvas şehitleri ölümsüzdür”, “Sıvas’ı unutma, unutturma”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Katil ABD, işbirlikçi AKP” sloganları atarak katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyan binlerce kişi, Kadıköy İskele Meydanı’na kadar yürüdü. Saygı duruyuşuyla başlayan mitingde, yurttaşlar sık sık AKP ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto etti. Katılımcılara seslenen, katliamda yaşamını yitiren halk ozanı Nesimi Çimen’in eşi Makbule Çimen, Sıvas katliamını lanetleyenlerin sayısının giderek arttığını belirterek, “Örümcek beyinlilere ders olsun diye gitgide çoğalıyoruz. Sıvas’ı yakmakla bitiremeyecekler. Sayın Erdoğan’a buradan sesleniyorum; Madımak müze olması gerekirken kebap salonu oldu. Bu bir insanlık ayıbıdır. Burası Türkiye Cumhuriyeti, İran değil. Türkiye laiktir, laik kalacak” diye konuştu. Pir Sultan Abdal Derneği Genel sekreteri Erdal Yıldırım, Sıvas’ta yakılanların devrimciler, demokratlar, aydınlar ve bu düzenin muhalifleri olduğunu anımsatarak, “Bu katliam, Büyük Ortadoğu Projesi’nin genel olarak tüm halkımıza, özel olarak da Alevi kitlesine yönelik provasıydı. Laik ülkede devletin dini olmayacağı gerçeğinden hareketle Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır. Madımak Oteli’nin kamulaştırılıp müze yapılmasını istiyoruz” dedi. SİYASİLER VE STK’LER: Tarihimizde kara bir leke Yurt Haberleri Servisi Sivil toplum örgütleri ve siyasiler, katliamın gerçek faillerinin yargı önüne çıkarılmasını istedi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, “Bu kara leke, Sıvas ilimizin değil, olayı gerçekleştiren yobazların, olaya destek veren ve perde arkasında olayı yönetenlerin affedilemez ayıbıdır’’ görüşlerini kaydetti. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce açıklamasında “2 Temmuz karanlığına karşı gerçek anlamda cevap 22 Temmuz’da verilecektir” dedi. CHP Hatay İl Başkanı Halef Tiftikçi de “Sıvas’ta yitip giden canların, katliamın sorumluları yargı önüne çıkanlarla sınırlı değil” diye konuştu. ÖDP Hatay İl Yönetimi de yazılı açıklamasında “Sıvas’ta yitirdiklerimizin bedenlerine düşen ateş, içimizdeki devrim ateşini körüklemeye devam ediyor” ifadelerine yer verdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Antakya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nabi İnal da “Atatürk gençliği, şeriat özlemcilerine asla geçit vermeyecek” yorumunu yaptı. Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan,“Çapulcu ve vahşi bir güruhun, Türkiye’nin en hassas bir yöresinde açmış olduğu derin yara, herkes tarafından lanetlenmeli” dedi. Ankara Binlerce kişi katliamı lanetledi. (NECATİ SAVAŞ) ‘Katiller yargılanmadıkça mücadeleye devam’ İstanbul Haber Servisi Sıvas’taki Madımak Oteli’nde 2 Temmuz 1993’te katledilen 35 can, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile Emek Partisi’nin (PSAKD) öncülüğünde çok sayıda siyasi parti, dernek, oda üyeleri ile katledilenlerin yakınları ve dostları Zincirlikuyu Mezarlığı girişinde toplandı. Yurttaşlar, buradan yazar Asım Bezirci’nin mezarına dek, “Sıvas katliamının hesabı sorulsun. Sorumlular yargılansın” pankartı taşıyıp “Dün Maraş’ta, bugün Sıvas’ta, çözüm faşizme karşı savaşta”, “Sıvas’ın ışığı sönmeyecek”, “Sıvas şehitleri ölümsüzdür” sloganları atarak yürüdüler. Bezirci’nin mezarı başında konuşan PSAKD Merkez Yönetim Kurulu üyesi Ali Rıza Telek, “Gerçek katiller yargılanmadıkça biz mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Bezirci’nin eşi Vefika Bezirci, halkın oylarıyla iktidara gelenlerin aydınları susturduklarını belirtti.Topluluk daha sonra, Karacaahmet Mezarlığı’nda Nesimi Çimen’i andı. Sıvas’ın ışığı sönmeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sıvas katliamının yıldönümü, başkentte binlerce yurttaşın katıldığı mitingle anıldı. Madımak Oteli’nin müze yapılması isteminin vurgulandığı, “Sıvas’ın ışığı sönmeyecek” sloganının ortak dil olduğu mitingde, yaşanan acının hâlâ tazeliğini koruduğunun altı çizildi. Sıvas olaylarının 14. yıldönümü, başkentte gerçekleştirilen mitingle anıldı. Mitinge, çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu katıldı. İlk olarak Sıhhiye’de buluşan katılımcılar, buradan Kolej Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Katılımcılar, “Madımak müze olacak, Sıvas’ın ışığı sönmeyecek, 2 Temmuz’u unutmadık, unutturmayacağız. Şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok” yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Kolej Meydanı’ndaki mitingde ise katliamda yaşamını yitiren Handan Metin’in ablası Şehriban Metin, tüm yaşamını yitirenlerin yakınları adına bir konuşma yaptı. Metin, Madımak’ın 14 yıldır “Utanç Müzesi” yapılamadığına işaret ederken “Bu acı bizi büyüttü, yalnızlaştırdı” dedi. Düzenleme Komitesi adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri Önder Aydın da Türkiye’nin 12 Eylül hukukuyla hesaplaşmadan tam demokratikleşemeyeceğini söyleyerek AKP iktidarının ekonomik ve sosyal alanda çözümsüzlük ürettiğini, şovenizmden medet umduğunu kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle