02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası Irak’tan kaynaklı bölgesel durum… C S TRATEJİ Devleti’nin bünyesine işledi. ABD işgali ile birlikte her türlü ayrımcılık için uygun zeminin hazırlandığı Irak’ta siyasal parti, oluşum ve hareketlerin, mezhep ve ırkçılık temeline dayalı görüşleri öncelikli siyasi hedeflere dönüştü. Bu durum, zayıf yapıya sahip olan Irak toplumu arasındaki köklü anlaşmazlığı derinleştirerek ülkede siyasi, ekonomi, kültürel, dinsel ve güvenlik sorunları yarattı. Giderek büyüyen bu sorunlar, tüm Irak halkına, daha önceleri hiç görmedikleri ve yaşamadıkları problemler yaşatıyor. Dolayısıyla, Irak’ın zayıf toplumsal yapısından kaynaklanan durum, Irak merkezli bölgedeki planlarını gerçekleştirmeye çalışan bölgesel ve küresel güçler için önemli fırsatı ortaya koydu. Açık bir ifadeyle, Irak merkezli bölgedeki emelleri olan devletler, Irak’taki şu ve/veya bu etnik ve mezhep gruplarının haklarını savunmak maksadıyla Irak’ın içişlerine karışma fırsatını yakaladılar. Irak’taki sorunları derinleştirme yoluyla plan ve projelerini uygulanabilir hale getirmeye çalışan ne bölgesel ne de küresel devletler başarılı olacaklardır. Çünkü geçmişteki Irak’ın kaotik tablosu, farklı boyutlarıyla bugün de devam ediyor. Bugün Irak’ın her zamandan daha fazla ihtiyaç duyduğu istikrarın bir an önce sağlanması gerekiyor. Irak’ta istikrarın sağlanmasında büyük önem taşıyan Irak’a komşu ülkeleri bir araya getirmekte baş mimar olan Türkiye ve başta ABD olmak üzere diğer Batılı ülkeler yapılan toplantılarda daha verimli sonuçlar sağlanması için bunları periyodik hale getirilmeye çalışılmalıdır. Ayrıca, mevcut konjonktürde Irak’a en büyük katkıyı sağlayacak ülke Türkiye'dir. Osmanlı'dan gelen geleneksel devlet yönetim tarzını demokrasi deneyimiyle harmanlanmış bir Türkiye’den bahsediyoruz. Bu kadar büyük bir coğrafyaya, yüzyıllarca hükmeden ve etnik kavgaya fırsat vermeyen bir deneyime sahip olan Türkiye, bölgeye büyük katkı sağlar. Aynı zamanda, yapılan Irak’a komşu ülkeler toplantılarında, Irak’la ilgili verilen sözlerin yerine getirilmesi önem taşır. İ ngiltere, 1918 yılında bölgeyi işgal ederek 1921 yılında yapay olarak Irak Devleti’ni kurdu. 1921 yılında kurulan Irak Devleti 1932 yılına kadar İngiltere’nin mandasıydı. 1932 yılında bağımsızlığına kavuşan Irak’ın iç ve dış politikası uzun yıllar İngiltere’nin istediği doğrultuda yürütüldü. Irak’ın komşularıyla olan sınırları, Cemiyeti Akvam (Milletler Cemiyeti) üzerinde büyük etkiye sahip olan İngiltere’nin siyasi ve stratejik çıkarlarının doğrultusunda çizildi. Açık bir ifadeyle, Irak’ın komşularıyla olan sınırları genel anlamda uluslararası antlaşmalara göre değil, İngiltere’nin bölgedeki güç ve denge politikasına göre çizildi. Ayrıca, 1932 yılından 1958 yılına kadar olan süreç içerisinde krallık sistemiyle yönetilen Irak, 1958 yılından 2003’ün Nisan ayına kadar da cumhuriyet sistemi ile yönetildi. Krallık döneminde sekiz darbe girişimi yaşayan Irak, cumhuriyet döneminde altı darbe girişimi yaşadı. Kral Faysal’ı kanlı bir darbeyle deviren General Abdülkerim Kasım’ı da General Abdülselam Arif öldürmüştü. Uçak kazasında ölen Abdülselam’ın yerine geçen kardeşi General Abdürrahman Arif ’i tahtan indiren de General Ahmet Hasan ElBekr’in yardımcısı olan ve ABD’nin Irak’ı işgal etmesiyle tahtan indirilen ve sonrada idam edilen Saddam Hüseyin’di. Bu darbelerin yanı sıra ülkedeki iktidar yönetimlerine karşı gerçekleştirilen onlarca ayaklanmayı da Haşimi’nin Ankara ziyaretinden... göz önünde tuttuğumuzda, Irak’ta ortaya çıkan kaotik tablonun tehlikeli boyutu net bir şekilde anlaşılıyor. Irak’ta her başarılı darbeden sonra yeni bir otoriter lider, yeni bir yönetim şekli ve yeni bir devlet sistemi ortaya çıkmıştır. Tarih boyunca Irak’ın yaşadığı iç ve dış sorunların temelinde yatan, sınır sorunlarının yanı sıra Irak’ın zayıf toplumsal yapısı ve toplum ile devlet arasındaki uyumsuzluktur. Yani, daha açık bir ifade ile suni bir devlet olması ve ulusdevlet sisteminin yaratacağı kaynaşmanın yaşanamamış olmasıdır. Aynı zamanda, Irak’ın tarih boyunca yaşadığı sorunların arkasında bölgesel ve küresel güçlerin varlığını da unutmamak gerekir. Kurulmasının ardından günümüze kadar birçok darbe yaşamış Irak, artık etnik ve dinsel grupların yapılanmasıyla bütünlük görüntüsünden uzak bir noktada. Bölgede olmayan istikrarın sağlanmasında tarihten gelen deneyimiyle Türkiye’nin etkin olması kaçınılmaz… Türkiye aktif olmalı İŞGALLE ARTAN SORUNLAR Heterojen bir toplum yapısına sahip olan Irak, farklı etnik, mezhep ve dinsel grupların bir arada yaşadıkları bir ülkedir. Böyle farklı etnik grupların bir arada yaşadıkları ülkenin yönetim biçimi, devlet sistemi, temsil ve katılım hakkı gibi konularla ilgili olan sorunların, ülke yönetimi tarafından oldukça adil bir şekilde çözümlenmesi gerekir. Aksi halde, ülkede sürekli olarak etnik kökene ve mezhep farklılıklarına dayalı sorunlar yaşanır. Başka bir ifadeyle, Irak gibi farklı grupların oluşturduğu toplum yapısının idaresi ancak toplumsal mutabakat ve demokratik prensiplere dayalı bir yönetim şekliyle mümkündür. Ancak, Irak ve benzer ülkelerdeki güce dayalı, Batılılar tarafından desteklenen otoriter yönetimler, halkın iradesine dayalı yollardan değil, yani demokratik yollardan değil askeri darbe yoluyla iktidara gelmiştir; bu da ülkede ortaya çıkan etnik sorunların daha da derinleşmesine yol açmıştır. Bütün bu gelişmelerin farkında olan ABD, etnik TÜRKİYEIRAK ARASINDAKİ ANLAŞMALAR ülke arasında 1 2007 yılının Ağustos ayında iki protokolü. imzalanan terörizmi önleyen işbirliği ınan PKK’ya 2 2007 yılının Eylül ayında, Irak’ta bar sı. şma karşı iki ülke arasında işbirliği anla başkanı hur Cum Irak 3 16 Ekim 2007 tarihinde, edilen sil tem an fınd tara yardımcısı Tarık ElHaşimi an ve alan imz ında aras Irak Hükümeti ile Türkiye ’ya PKK an alan yuv da arın rakl Irak Hükümetinin top ’nin kiye , Tür karşı önlem alamadığı takdirde anlaşma. yen enle düz ı ağın olac kı müdahale hak mezhep ayrışmalara dayalı bir Irak Devleti’nin yapılandırılmasını planladı. ABD’nin işgalinden sonra Irak’ta ortaya çıkan ırkçılık ve mezhepçilik Irak Buna karşın, Irak Hükümeti’nin de komşularına verdiği sözleri eylemlere dönüştürmesi gerekiyor. Özellikle, Irak, topraklarında yuvalanan terör örgütü PKK ile ilgili Türkiye ile son dönemde yapmış olduğu anlaşmaları yerine getirmelidir. Aksi takdirde, tarih boyunca istikrar ve huzura kavuşamayan Irak’taki müphem durum devam edecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle