02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ainur NOGAYEVA TUSAM Avrasya Araştırmaları Masası [email protected] oğuk Savaş’ın sona ermesi, dünyanın daha güvenilir olacağı beklentisi doğurmuştu ancak devletler arasındaki güvenlik sorunu sona ermedi ve hatta silahlanma en üst seviyeye çıktı. Günümüz dünyasına baktığımızda Soğuk Savaş döneminde bile silahlanmaya bu kadar para harcanmadığını görüyoruz. Silahlanma yarışı Soğuk Savaş dönemini aratmıyor… C S TRATEJİ 17 bu hattın olası gerilimlerin önünü almak üzere oluşturulacağını belirttiler. Bu fikir, Nisan 2001 yılında Güney Çin denizinde ABD’li F–8 ile Çin’in EP–3 Aries II keşif uçağının çarpışmasından sonra ortaya atıldı. Çarpışma sonrasında Çinli pilot hayatını kaybetmiş, hasar gören Amerikan uçağı Çin havalimanına inmiş ve olay iki ülke arasında gerginliğe yol açmıştı. Sovyet döneminde de 1963 krizi sonrasında "kırmızı hat" oluşturulmuş, 1967 yılındaki 6 gün savaşı sırasında Akdeniz’de ABD ve SSCB gemilerinin olası çarpışmalarını önlemek için kullanılmıştır.(4) S ABD’den silaha büyük kaynak DÜNYADA SİLAHLANMA YARIŞI Ekonomik güçlerinin artışına paralel olarak dünya ülkelerinin savunmaya ve silahlanmaya ayırdıkları bütçeyi de arttırdıklarına tanık oluyoruz. Dünya ülkelerinin tamamının silahlanmaya ayırdığı paranın 3’te 2’sini harcayan ABD ve diğer NATO ülkelerinin yanı sıra bu silahlanma yarışına Rusya, Çin ve yeni bağımsız ülkelerin de katıldığını görüyoruz. Avrupa’nın bağımsız araştırma merkezlerinden Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü SIPRI’nın yıllık raporunda, geçtiğimiz yıl askeri harcamaların 1 trilyon 204 milyar dolara ulaştığı, bu rakamın yarısına yakınının ABD’ye ait olduğu belirtildi. Rapora göre, 2006’da küresel askeri harcama tutarı 10 yıl öncesine göre yüzde 37 arttı. Bu harcamaların neredeyse yarısını (yüzde 46) yani 528,7 milyar dolarlık kısmını ABD yapmaktadır. Söz konusu rakamı çoğunlukla Afganistan ve Irak’taki maliyetli operasyonlar oluşturmaktadır. ABD’yi 59 milyarla Britanya, 53 milyarla Fransa, 49.5 milyarla Çin, 43 milyarla Japonya, 37 milyarla Almanya, 34.7 milyarla Rusya, 29.9 milyarla İtalya, 29 milyar dolarla Suudi Arabistan izliyor. Raporda ayrıca rekor artışın yüzde 82 ile Azerbaycan ve yüzde 56 ile Beyaz Rusya’da olduğu belirtiliyor.(1) 2002–2006 yıllar arasında en büyük silah satıcılarının ABD ve Rusya olduğu görülüyor. Bu dönemde en çok silah satın alan ülkeler de Çin ve Hindistan oldu. Soğuk savaş döneminde bile silahlanmaya ayrılan parada artış bu kadar hızlı olmamıştı. 80’li yılların sonunda artış yılda yüzde 2 iken, günümüzde yıllık artış oranı yüzde 6 şeklinde gerçekleşmiş durumda. Çin’in askeri harcamalarındaki artışa daha önce Pentagon tarafından da dikkat çekilmişti. Yıllık rapor yayımlayan Pentagon, 25 Mayıs tarihli raporunda, Çin’in artan askeri potansiyelinden endişe duyduğunu dile getirmişti. Buna karşılık Çin’in dışişleri yetkilisi, ABD’yi Çin’in "gizli niyetlerinin" bulunduğunu ileri sürerek kasıtlı olarak Çin’in askeri gücünü abartmakla suçlamıştı. Ocak ayında Çin’in uzaya füze fırlatarak kendi uydusunu vurmasından sonra Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) eski başkanı olan Geçtiğimiz yıl silahlanmaya ayrılan paranın 1 trilyon 204 milyar dolar BATILILAR KİMDEN KORKAR olduğu açıklandı. Yalnızca bunun Silahlanma ve savunma harcamalarına ilişkin raporlar savunma yarısını Afganistan ve Irak’ta harcamalarındaki artışların savaşan ABD harcıyor. ABD ile bir güvensizlikten kaynaklanıp sorusunu akla likte Batılı ülkelerin yanı sıra Rusya kaynaklanmadığı getirmektedir. "Harris Interactive" şirketinin beş Avrupa ülkesi ve ABD’de ve Çin de silahlanmaya ciddi yaptığı anket, dünyanın Soğuk Savaş dönemine göre daha güvenilir kaynak ayırıyor. olmadığını, en yakın müttefiklerin bile Gates, Çin’in askeri kapasitelerinin artışının ve askeri harcamalarını kolaylıkla gizleyebilmesinin bir endişe kaynağı olduğunu belirtmişti. Gates, "Parlamento denetiminin olmadığı devletlerde silahlı kuvvetler için harcanan para diğer ülkelere nazaran çok daha kolaylıkla saklanabiliyor. Bu, SSCB döneminin de büyük bir sorunuydu. Çinlilerin ordu için bütçede görülenden çok daha fazla para harcadığından kuşkulanıyorum" diye konuşmuştu.(2) SIPRI’nin son raporunda da 49,5 milyar dolarlık Çin askeri bütçesinin Asya’nın en büyük savunma bütçesi olan Japonya’yı solladığı belirtilmiştir.(3) ABD’ye bir rekabet oluşturacak güce sahip olmasa da günümüzde Çin’in "yeni nesil füzelerin" yanı sıra kendi uçak sanayisini geliştirdiği ve uçak gemisi üretimine de başladığı biliniyor. Çin ve ABD ilişkilerindeki gerginlik "kırmızı telefon hattı" vasıtasıyla giderilmeye çalışılıyor. ABD Savunma Bakanlığı tarafından verilen bilgiye göre Eylül ayında Pentagon ve Çin Savunma Bakanlığını bağlayan bir telefon hattının oluşturulması için anlaşma imzalayacaklar. Taraflar, tarihte ikinci olan birbirlerine güvenmediklerini gözler önüne sermektedir. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, Avrupalıların çoğu dünya istikrarına tehdit oluşturan devletin ABD olduğunu belirtmişler. ABD’yi de Çin ve İran izliyor. Rusya ise bu sıralamada Irak ve Kuzey Kore’den sonra altıncıdır. Araştırma İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Almanya ve ABD’de yapıldı. İspanyolların yüzde 46’sı, Almanların yüzde 32’si, Fransızların yüzde 31, İngilizlerin yüzde 30’u ve İtalyanların yüzde 21’i ABD’nin dünyanın en büyük tehdidi olduğuna inandıklarını söylediler. ABD’de bile bu düşünceye katılanların sayısı yüzde11’dir. Dünya için tehdit oluşturan ve Batılıların en çok korktuğu ikinci devlet Çin’dir. (İtalyanlar yüzde 26, Fransızlar yüzde 22, Amerikalılar yüzde 20, Almanlar yüzde 18, İngilizler yüzde 16, İspanyollar yüzde 12). İran’ı tehdit olarak görenlerin sayısı genel toplamın yüzde 23’ünü oluşturuyor. Avrupa ülkelerinde bu rakam yüzde 22 ila yüzde 13 arasında değişiyor. Dördüncü sırada Irak yer alıyor. Araştırma yapılan ülkelerde Irak’ı tehdit olarak görenler yüzde 10 ila 12 arasında. Kuzey Kore genel toplamda beşinci sırada yer almakta ve en yüksek oranda (yüzde 25) ABD’lilerin korkulu rüyası olmayı sürdürüyor. Avrupalıların Kuzey Kore korkusu yüzde 7 ila 9 arasında değişiyor.(5) Günümüz dünyasında artan askeri harcamaların ve savaşlar için ayrılan bütçelerin Irak ve Afganistan’ın istikrara kavuşmasına katkı sağlayamadığı gibi en çok silah alan bölgelerden olan Ortadoğu’ya daha fazla kan ve istikrarsızlık getirdiğine tanık oluyoruz. Nitekim silaha verilen parayla yani savaşa harcanan parayla barış satın alınamayacağı da bir gerçektir. Dipnotlar: 1 www.tumgazeteler.com/haberleri/uluslararasibarisarastirmalarienstitusu, http://news.vl.ru/world/2007/06/13/oruzhie/ 2 http://www.dunyagundemi.com/ydg/index.php?option=comcontent&task=view&id=549&Itemid=65 3 http://www.sipri.org/contents/editors/YB07launch 4 http://www.washprofile.org/ru/node/6571 5 http://www.washprofile.org/ru/node/6570
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle