02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 C S TRATEJİ ABD ve Rusya’nın Kosova üzerinden mücadeleleri Balkanlarda hileli Gözde KILIÇ YAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası [email protected] ames Dean’in Asi Gençlik filmindeki araba yarışı sahnesi Hollywood’un unutulmaz karelerinden birisidir. Şehre yeni gelen James Dean, kendisini kabul ettirmeye çalıştığı gençlik grubunun lideriyle Amerikan tipi klasik cesaret yarışına girişir. İki genç arabalarını hızla uçuruma doğru sürerler korkup direksiyonu ilk kıran Amerikan tabiriyle "tavuk" olacaktır. ABD ve Rusya’nın ezeli çekişmelerini şimdi Kosova üzerinden BM koridorlarında sürdürmeleri Amerikalıların "korkak tavuk" oyununu anımsatıyor. Daha az korkanın uçuruma daha yakın olacağı, iki tarafın da geri adım atmaya yanaşmadığı ama tarafların asla geri adım atmadığı durumun her iki taraf için de en kötü sonucu doğuracağı bir oyundan bahsediyoruz. Söz konusu olan Rusya/ABD ve Kosova ise bu oyunun en kötü sonucu Balkanların istikrarsızlığa sürüklenmesi olacaktır. James Dean ve çete reisinin riski kendilerinin üstlenmesine rağmen ABD ve Rusya’nın riski Kosova’ya yüklemesi oyunun hileli olduğunu gösteriyor. Bir versiyonu da rakiplerin aynı şeritte birbirinin üzerine son süratle sürdükleri araçlarla yarışmak olan oyunda ana kural rakibe şüphe, kararsızlık, tereddüt sinyalleri verilmemesidir. ABD ve Rusya’nın yaptığı da tam olarak bu. Her iki taraf da Kosova konusunda aldıkları pozisyonda zafiyet olarak algılanabilecek bir işaret vermek istemiyor ki rakibini J Kosova’nın bağımsızlığı üzerinden ABD ve Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde sürdürdükleri mücadelenin esas faturası bölge halklarına çıkıyor. Geçmişte çatışmaların ülkesi olan Kosova, günümüzde yeni ayrılıkları yaşıyor. tutumunda daha da cesaretlendirmesin. Son süratle araçlarını birbirinin üzerine sürerken Kosova konusunda ABD "B planı"nın olmadığı, Rusya da mutlaka olması gerektiği mesajını veriyor. Rusya başından beri Belgrad ve Priştina’nın üzerinde uzlaşmadıkları bir planı kabul etmeyeceğini açıkça söylüyor. ABD’nin ise Kosova’nın bağımsızlığını desteklediği ve Ahtisaari’nin bu yöndeki planını hızlandırdığı biliniyor. Bu sadece toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini isteyen Sırbistan ile bağımsızlık isteyen Kosova Arnavutları arasındaki bir sorun değil. Asıl çekişme Rusya ile ABD arasında. Verilen mesajlar ise son derece sert ve bir o kadar da kararlı. konuşmasaydı dahi sonucun böyle olacağını sorunun küçük ve büyük tarafları biliyor. Sırbistan, bir kez daha Kosova’yı yönetemeyeceğini, Kosova hakkında bir daha söz sahibi olamayacağını çoktan öğrenmişti. ‘ELVEDA KOSOVA’ BM Güvenlik Konseyi, Rusya’nın baskısıyla, Kosova’nın gelecek statüsüne ilişkin nihai kararın alınması öncesinde 1244 sayılı kararının yerine getirilip getirilmediğini ilk elden gözlemlemek üzere Kosova’ya BM Güvenlik Konseyi’nin tüm üye ülke büyükelçileri ve yardımcılarının yer aldığı misyon gönderme kararı almıştı. Doğrusu yeniden delil toplama misyonunun Sırpların ve destekçilerinin en fazla birkaç aylık ek zaman kazanmasını sağlamaktan öte nihai son üzerinde bir değişiklik yaratacak gibi görünmüyor. Bağımsızlık hariç herhangi bir çözümü kabul edilebilir bulan Sırplar da bağımsızlık dışında hiçbir seçeneği kabul etmeyen Kosova Arnavutları da söylemlerini bu gerçek üzerinden oluşturuyor. Kosova’nın ikinci büyük partisinin lideri ve eski Kosova Kurtuluş Ordusu mensubu (kimine göre eski terörist, kimine göre özgürlük savaşçısı) Haşim Taci’nin 19 Nisan’daki açıklaması reel politiği vurguluyor: "BM kararı ile ya da onsuz Kosova bağımsız olacak." Müzakereler devam ederken Kosova’yı Sırbistan’ın ayrılmaz parçası ilan eden anayasayı kabul eden Sırplar da yitirilmiş toprağın sızısını aslında daha o günden yüreklerinde hissediyorlardı. Sırbistan –harita üzerindekitopraklarının yüzde 15’ini çoktan kaybetmişti. Hem zaten Kosova’nın bağımsızlığı çoktan haritalanmamış mıydı? Kosova’dan geçişte pasaporta vurulan UNMIK damgası bu toprakların en az dokuz yıldır Sırbistan’a ait olmadığını göstermiyor muydu? Kosova’nın nihai statüsüne ilişkin görüşmelerde de aslında müzakere edilen Kosova’nın statüsü değil Sırp azınlığın durumu değil miydi? Hem zaten Kosova ne zaman Sırbistan’ın parçası olmuştu ki? Kosova’nın nihai statüsünü belirleyen de Miloşeviç’in müdahalesine dek geçerliliğini koruyan 1974 Yugoslavya Federal Anayasası’nın düzenlemesine göre eski Yugoslavya’nın özerk bir bölgesi olmasıydı. Yugoslavya tarihe gömüldüğüne göre küllerinden bir devletçik daha çıkarılabilir. Hatta bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemeleri durumunda eski Yugoslavya’nın Sırplar dışında başka etnik gruplar barındıran bölgelerinin de yeni durumdan nasiplenmesi imkânsız değil. Zamanlama olarak erken olsa da Almanya’nın Belgrad Büyükelçisi Andreas Zobel’in Voyvadina ve Sancak için söyledikleri de tam olarak bu anlama geliyor. Zobel de Burns gibi yanlış anlaşıldığı yönünde ikinci bir beyanat vermeyi ihmal etmedi ancak bir kez şişeden çıktığında cini geri sokmanın kolay olmayacağı kesin. Sırbistan’ı asıl endişelendiren de bu. UÇURUMA DOĞRU Putin’in meşhur Münih konuşmasının ve bunun genişletilmiş ve ayrıntılandırılmış hali olarak kabul edilmesi gereken Rusya Dış Politika Değerlendirmesi’nin çıkış noktası bir yerde Kosova’ydı. Bunlar ABD’nin –diğer stratejilerinin yanı sıra Kosova politikasını da açık ve sert bir üslupla en ufak tereddüt göstermeksizin eleştiriyordu. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns’un Kosova’daki Arnavut çoğunluğun bağımsızlık ilan etmesi halinde ABD’nin bu kararı destekleyeceği yönündeki açıklaması da oldukça ikna ediciydi. Sadece Rusya’nın verdiği tepki nedeniyle değil ama aynı zamanda bu sözler uluslararası toplumun nefesi sayılan BM’de henüz görüşülmekte olan bir konuda Güvenlik Konseyi’nin vereceği kararı şimdiden önemsizleştirmek anlamına geldiği için Burns bir düzeltme yapmak durumundaydı. Nitekim ertesi gün yanlış anlama olduğu yönünde yeni bir açıklama yapıldı. Dışişleri Bakan Yardımcısı söz konusu ABD desteğinin Kosova kararının BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilmesinden sonra Kosova’nın bağımsızlığını tanımak şeklinde verileceğini belirtti. Mesaj alınmıştı. Yapılan ek bilgilendirmeye rağmen ABD’nin Kosova tutumunun tam gaz ileri şeklinde olduğu açıktı. BM Güvenlik Konseyi kararının olumlu yönde olacağına inanılıyordu ancak öyle olmasa dahi Kosova bir şekilde bağımsız olacaktı. Aslında Burns hiç LANETLİ TOPRAKLAR: KOSOVA Normal şartlarda planın revize edilerek bir yandan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle