Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dr. Eren EROL TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası Güvenliğin olmadığı ülke... C S TRATEJİ başkaları kesinlikle suçlu veya haksızdır. 7 A BD, Irak bataklığından kurtulmak için birbirini tamamlayan bir kaç yol izliyor. Bilindiği üzere Bush idaresinin Irak’ta başarılı oldukları yönündeki açıklamaları ile Amerikan askerlerinin Irak’ta yaşadıkları durum tezat teşkil ediyor. Bu da ABD’yi Irak’ta her türlü alternatif plana açık bir strateji uygulamaya itiyor. Hem ABD kamuoyu hem de dünya kamuoyu, 2008 Haziran’ında Irak’taki askeri varlığın azaltılacağını açıklayan Bush yönetiminden ordusunu derhal çekmesini istiyor. Irak’ta faaliyet gösteren ABD yanlısı ve ABD karşıtı silahlı grup ve milislerin yaratığı kaos ortasında ABD’nin Irak’taki aşiretleri, Arap, Türkmen Şii ve Sünni katogorisine ayırarak "aşiret uyanışı" sloganı adı altında silahlandırması da tepkilere yol açıyor. ABD, silahlandırdığı aşiretleri, gerek Şiilere gerek Sünnilere gerekse ABD ordusuna karşı bazen bombalı araçlar, bazen canlı bombalar, bazen de silahlı saldırı yoluyla Irak’a kaos yaşatan ElKaide örgütüne karşı kullanıyor. Silahlı aşiretlerin büyük kısmı özellikle de Ramadi vilayetinde yer alan aşiretler, ElKaide’nin Iraklı sivilleri hedef alan acımasız saldırılarından dolayı ABD ve Maliki hükümetinin yanında yer alalarak ElKaide’ye karşı saldırıya geçti. Bahse konu olan saldırıların sonucunda, Ramadi bölgesinde yoğun varlık gösteren ElKaide’nin etkisi büyük ölçüde azaldı. Bu gelişme, ABD ve ABD’nin desteklediği Maliki hükümetinin çıkarlarıyla örtüştü. Ancak, "aşiretler uyanışı" adı altında örgütlenen Iraklı aşiretlere karşı, ElKaide de "İslam uyanışı" adı altında Irak’ta faaliyet gösteren gruplarını toplayarak saldırılara geçti. Nitekim, 15 Eylül 2007 tarihinde Ramadi kentinde düzenlenen bombalı saldırıyla Iraklı Aşiret Uyanışı Ramadi Bölge Başkanı olan Abdülsattar AbuRişe iki korumasıyla öldürüldü. Olayı açıkca üstlenen ElKaide "Haçlı seferinin en büyük domuzunu öldürdük" ifadesini kullandı. Böylece ABD, bu girişimi ile Irak’taki iç dinamitleri ve içsel güç odakları arasındaki çatışmaları körükleyerek ülkede yeni bir savaş başlattı. Can ve mal güvenliğinin, halka sunulan günlük temel hizmetlerin ve temel hak ve özgürlüklerin yok seviyesinde olduğu Irak’ta, ABD durumun iyiye gittiğini iddia ediyor. Ancak Irak’ta yaşayan bir fert dışarıya çıktığında ailesi, dönüşüne kadar olan süreyi onun sağ salim eve dönmesi için dua etmekle geçiriyor. Irak’taki İran nüfuzunun azaltılmasını sağlamaya çalışacaktır. Bir başka deyişle ABD, Irak Başbakanı olan Cuvat Nur ElMaliki’nin de bulunduğu Şii İttifakı Listesi içerisinde yer alan Şii grupları arasında ortaya çıkan koltukyetki kavgasının derinleştirilmesi için büyük çaba sarf ediyor. Bu bağlamda, Maliki hükümetinden Irak’taki silahlı milislerin lağvedilmesini isteyen ABD, Iraklı aşiretler aracılığıyla yeni silahlı milisler oluşturuyor. Bu durumda ülke için herkes tarafından tehlikeli görülen silahlı milisler ABD için kendine bağlı olduğunda meşrudur, olmadığında gayri meşrudur. Yani ABD’nin haklı (!) olduğu konularda Alevler içindeki Irak ABD’NİN GÖRMEK İSTEMEDİĞİ IRAK GERÇEĞİ 2003 yılının Mart ayından bugüne dek ABD, başta Iraklılar olmak üzere bölge halkının çıkarlarını gözetmeyen sadece kendi çıkarları ön planda tutan yanlış strateji uygulamaları sonucu ülkeyi kaostan kaosa sürükledi. Can ve mal güvenliğinin, halka sunulan günlük temel hizmetlerin ve temel hak ve özgürlüklerin yok seviyesinde olduğu Irak’ta, ABD Irak’taki durumun iyiye gittiğini ifade ediyor. Halbuki Irak’ta yaşayan bir ailenin bir ferdi dışarıya çıktığında ailenin diğer fertleri, dönüşüne kadar olan süreyi onun sağ salim eve dönmesi için dua etmekle geçirebiliyorlar ancak. Halk, ülke genelinde yaygınlaşan kontrol noktaları ve bu noktalarda görev yapam askeri üniforma giyen kar maskeli kişilere korkuyla yaklaşıyor. Çünkü, bu kontrol noktaları aracılığıyla tutuklanan yüzlerce Iraklıların cesedi çöplüklerde bulunuyor. Ayrıca Iraklılar, resmi kurumlarda görev yapan yüzlerce memurun güpegündüz Iraklı Ulusal Muhafızları tarafından kaçırıldığını öğreniyorlar. Can korkusunun hakim olduğu bu dönemde Iraklılar, bir yandan da imha edilen elektrik ve su şebekelerinin bugüne dek tamir edilmemesinden dolayı gerek elektrik gerekse içilebilir temiz sudan mahrum bir şekilde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Buna bir de işsizlik, gittikçe yükselen yiyecek fiyatları ve enflasyon eklendiğinde, Irak’taki durumun ne kadar korkunç olduğu ortaya çıkıyor. Bu durumu düzeltilmeye yani insani yaşam koşullarını oluşturmaya hiç niyeti olmayan Bush idaresi, Irak’tan ani çekilmesinin ülkedeki "iyileşen" durumun kötüleşmesine yol açacağı tezini ileri sürerek Irak’ta daha uzun süre kalmak için her yolu deniyor. Öte yandan Maliki hükümetinin üzerindeki İran etkisini azaltamayan ABD, Maliki sonrası bir Irak yönetimi oluşturma arayışı içerisindedir. Ancak, Irak’ın siyasi denklemini doğrudan etkileyen gruplara bakıldığında bunların Irak’ın siyasi denkleminde varlık gösteren siyasi partiler, Irak’a komşu olan bazı ülkelerin etkisi altındaki silahlı milisler, ABD’nin silahlandırdığı Iraklı aşiretlerden oluşan milisler, Irak ordusu ve güvenlik güçlerinden oluştuğu görülüyor. Bu kaotik konumdaki Irak’taki çıkarlarını korumak için her türlü yola başvuran ABD, Irak merkezli bölgedeki çıkarlarını ortadan kaldıracak ve uluslararası süper güc olma imajını zedeleyecek bir Irak tablosu ile karşı karşıyadır. Dolayısıyla, 2003 yılının Mart ayında olduğu gibi bugün de Irak'a demokrasi getirme ve eşitlik sağlama maksadıyla geldiklerini ifade eden Bush idaresi, bölgeye gerçek geliş nedenleri gibi hedeflerinin hiçbirine ulaşamadıkları gerçeğini de daha fazla saklayamayacaktır. ABD’NİN YENİ IRAK SAVAŞI ElKaide Örgütüne karşı silahlandırdığı Iraklı aşiretler grubunun saldırıya geçmesiyle ortaya çıkan bu yeni savaş sayesinde ABD, başkalarına değil kendisine bağlı olan silahlı milisler üzerinden Irak’ı kontrol altında tutmaya çalışıyor. Irak’ta uygulamaya koyulduğu yeni stratejisi sayesinde bu savaşı başlatan ABD, ikinci etapta da Irak’taki İran yanlısı Şii silahlı milislere karşı, ElKaide’ye karşı kullandığı stratejinin benzerini kulanarak, Iraklı sivillere yönelik şiddet her geçen gün artıyor