02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 Cavid VELİEV TUSAM Yakındoğu ve Kafkasya Araştırmaları Masası [email protected] Gürcistan durulmuyor… C S TRATEJİ mıştı ki 25 Eylül 2007’de Okruaşvili’den beklenen çıkış geldi. Basın açıklaması yapan Okruaşvili, Saakaşvili’ye karşı ciddi suçlamalarda bulundu. Saakaşvili’nin ülkedeki yolsuzluklarla yüzeysel mücadele ettiğini, yakın çevresinin onun iktidarından yararlanarak rant elde ettiğini, Okruaşvili’nin içişleri bakanlığı döneminde Saakaşvili’nin amcasını 200 bin dolar rüşvet aldığı için tutukladığını fakat Saakaşvili’nin amcasının serbest kalmasını istediğini, Saakaşvili’nin iş adamı Badri Patarkatsishvili’ye karşı Hariri suikastına benzer bir suikast düzenlenmesini istediğini ve Gürcistan eski Başbakanı Zurab Jvanian’ın ölmediğini öldürüldüğünü iddia etti. Bu açıklamadan sonra yüzlerce Gürcü 26 Eylül’de Okruaşvili’nin Birleşik Gürcistan Partisi’ne üye olmak için parti merkezlerine akın etti. 27 Eylül’de Gürcistan polisi çeşitli suçlamalarla Okruaşvili’yi tutukladı. Bu tutuklama Gürcistan’da iktidar karşıtı yeni bir siyasi hareketlilik yarattı ve 28 Eylül’de Tiflis’te tutuklamaya itiraz olarak 2003 devriminden sonra ilk büyük (610 bin kişi) gösteri yapıldı. Olaylar üzerine Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, BM Genel Kurulu’nun NewYork’taki toplantısını yarım bırakarak Gürcistan’a dönmek zorunda kaldı. Okruaşvili görevi kötüye kullandığı iddialarıyla tutuklanmış olsa da zamanlama siyasi tutuklu olduğu yönünde iddialarını gündeme getirdi. Aslında Saakaşvili’ye yönelik en büyük tepkiler de bu noktada doğdu. Muhalefet, Okruaşvili’nin aslında görevini kötüye kullanmasından dolayı değil Saakaşvili’ye yönelik çıkışından dolayı tutuklandığını öne sürdü. Diğer bir iddiaya göre ise Okruaşvili görevden ayrılıp siyasi çalışma yaptığı günden itibaren hakkında olumsuz kanıtlar toplanıyordu. Yeterli kanıt olmasına rağmen Okruaşvili’yi tutuklamak yeterli olmayacaktı çünkü iktidar içinde büyük destekçileri bulunmaktaydı. Dolayısıyla ilk önce Okruaşvili’nin iktidar içindeki taraftarlarının diskalifiye edilmesi gerekiyordu. İlk olarak Temmuz ayında savunma bakanının iki yardımcısı Alexander Sukhitashvili ve Levan Nikoleishvili görevinden alındı. Gürcistan basınına göre bu iki yardımcının Okruaşvili’yle yakından ilişkisi bulunuyordu. Ayrıca çok yakın iki adamı Poti eski valisi David Kantaria Ağustos 2007’de ve Shuda Kartli eski valisi Mihail Kareli 23 Eylül’de yolsuzluk iddialarıyla tutuklandı. 25 Eylül 2007’de ise tutuklanan Cumhurbaşkanı basın danışmanı Dimitry Kitoshvili’nin de Okruaşvili’yle yakın işbirliği içinde olduğu gündeme geldi. İddialara göre Kitoshvili’nin tutuklanması Okruaşvili için bir işaret oldu ve 25 Eylül basın açıklaması bu nedenle yapıldı. Okruaşvili’nin tutuklanmasının ardından çevresindeki bütün insanlar birer birer tutuklanmaya başladı. Koruması, şoförü, Okruaşvili’nin partisinin Poti şubesini kuran Malkhaz Bukia da tutuklandı. Olaya bu iddia açısından baktığımız zaman Okruaşvili iddiaları bir önleyici vuruş olarak değerlendirilebilir. Tutuklanacağını bilen Okruaşvili 25 Eylül’de açıklama yaparak hem kendine siyasi tutuklu süsü vermiş hem de ülkede Saakaşvli’ye karşı olan tepkileri artırmayı hedeflemiştir. Muhalefetin kahramanı Okruaşvili’nin açıklamaları bir anda onu muhalefetin kahramanı yaptı. 28 Eylül’de büyük gösteriler başladı. Uzun bir süredir Saakaşvili’ye karşı birleşemeyen muhalif parti ve hareketler bir çatıda toplanarak Muhaliflerin Ulusal Konseyi’ni kurdular. Hâlbuki muhalefet içinde Saakaşvili’ye tutuklanmasını isteyen veya beraber çalıştıkları dönemde onunla çatışan kişiler bulunmaktaydı. Muhalif siyasi liderler arasında Saakaşvili’yle çalışmış ve sonradan görevden uzaklaşmış veya uzaklaştırılmış kişiler de bulunmaktaydı. Dolayısıyla gösterilere katılanlar "hayal kırıklığına uğrayan kalabalıklar" olarak tanımlandı. Muhalif konsey çatısında 10’nun üzerinde muhalif parti ve hareket toplandı. Konsey’e, Halkların Partisi, Cumhuriyet Partisi, Muhafazakar Parti, İşçi Partisi, Gürcistan’a Giden Yol Partisi, Birleşik Gürcistan Hareketi, Özgürlük Hareketi dahil oldu. Parlamentoda grupları bulunan Yeni Sağcılar ve Sanayiciler gibi muhalif partiler olayları, "klanlar arası savaş" olarak tanımlayarak muhalif konseye katılmadı. B ağımsızlığını ilan etmesinin üzerinden geçen 16 yılda Gürcistan’da, kitlesel gösteriler aracılığıyla siyasetin yönünü değiştiren iki büyük olay yaşandı. Bunlardan ilki 1992’de Zviad Gamsakhurdia’nın ikinci ise 2003 yılında Eduard Şevardnadze’nin iktidardan uzaklaştırılmasıdır. 2003’de gerçekleşen Kadife Devrimi’yle iktidar olan Mihail Saakaşvili zaman zaman hem muhalif gruplar hem de kendi destekçileri tarafından çok ciddi eleştirilere maruz kalmış olsa da bugüne değin 27 Eylül 2007’den beri devam eden gösteriler kadar büyük bir tepkiyle karşılaşmamıştı. Söz konusu gösteriler, Gürcistan siyasi tarihinde yer alacak üçüncü ünlü olay olarak değerlendirilmektedir. Devrim çocuklarını yiyor ESKİ MÜTTEFİK, YENİ RAKİP Eski SSCB ülkelerinde iktidarlar, siyasi rakiplerini farklı suçlamalarla tutuklatarak diskalifiye edebiliyorlar. 2003 yılında Gürcistan’da iktidara gelen Saakaşvili de demokratik bir rejim kurduğunu beyan etmesine rağmen bu uygulamalardan geri kalmadı. Saakaşvili iktidarda olduğu dört yıllık dönemde iktidar içindeki birçok siyasi rakibini sessiz devrimle devre dışı bıraktı. Bunlardan biri Saakaşvili döneminde savunma ve sonradan ekonomi bakanlığı yapan ve Saakaşvili’nin en tehlikeli siyasi rakibi olduğu öne sürülen Irakli Okruaşvili’dir. Aslında Okruaşvili başından itibaren Saakaşvili’nin en yakın müttefikiydi. Devrimden önce Saakaşvili’yle bir arada çalışan Okruaşvili, devrim sonrası da Saakaşvili’nin en sadık adamlarındandı. Saakaşvili’nin en yakın müttefiki olan Okruaşvili, Saakaşvili’nin adalet bakanlığı döneminde (2001) yardımcılığını, 2003 devriminden sonra 2004 yılına kadar Shida Kartli bölgesi valililiğini, cumhuriyet başsavcılığı, peş peşe iç işleri, savunma ve ekonomi bakanlığı yapmıştır. İki müttefik arasında sorun Okruaşvili’nin savunma bakanlığı yaptığı dönemde ortaya çıktı. Eylül 2006’da savunma bakanlığından 2003 yılında Gürcistan’da iktidara gelen Saakaşvili demokratik bir rejim kurduğunu beyan etmesine karşın, olası rakiplerini silme politikası izledi. Bunlardan biri de Şaakaşvili döneminde savunma ve sonradan ekonomi bakanlığı yapan ve Saakaşvili’nin en tehlikeli siyasi rakibi olduğu öne sürülen Okruaşvili’ydi. ekonomi bakanlığına transfer edilen Okruaşvili, bu değişiklikten memnun olmadı ve bir hafta sonra görevinden istifa ederek muhalif kanada geçti. Okruaşvili’nin savunma bakanlığından alınmasının nedeni ise Saakaşvili’den farklı olarak Güney Osetya ve Abhazya sorunlarının çözümü konusunda daha şahin bir tavır sergilemesinden kaynaklanmıştır. Görevden ayrılan Okruaşvili, vakit kaybetmeden muhalif bir siyasi parti kurmak için çalışmalara başladı. Bazı yorumlara göre Okruaşvili’nin görevden ayrılmasının nedeni 2009’da Gürcistan’da yapılacak cumhurbaşkanı seçimlerinde aday olmak istemesiydi. Ancak Okruaşvili, istifasının ardından geçen yaklaşık bir yıllık sürede Saakaşvili iktidarına karşı her hangi bir siyasi çıkış yapma Saakaşvili
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle