27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Madonna’nın manevi kızı ilan ettiği Kath Perry tüm dünyayı şarkılarıyla inletiyor. Kah Bir Kızı Öptüm, kah Çok Gaysin diyor. Papaz bir babanın kızı olan Perry ayrıca giyim tarzıyla da çok konuşuluyor. Katy Perry pop müzik aleminin içine tam anlamıyla bomba gibi düştü. 2007 yılında internette yayınladığı “Ur So Gay” parçasıyla popun kraliçesi Madonna dahil herkesin ŞİRİN ilgisini üzerine çeken Perry, birden pop ilahlarından biri haline GÜVEN camiasının geldi. Aslında buna küçüklüğünde kilise müziğinden başka bir müzik dinlemesine izin verilmeyen ve gizlice eve pantolonunun içinde soktuğu albümü hiç dinleyemeden korkudan kırıp atan bir kız olarak kendi de çok şaşırmıştır. O ilk yayınladığı albümünde ailesinin istediği gibi gospel (kilise müziği) müzik yapmıştı ama sonra Madonna onu manevi kızı ilan etti ve hikâyenin gerisi çorap söküğü gibi geldi. Papaz bir babanın kızı olarak dini bir ailede büyüyen kız şimdi tüm dünyayı şarkılarıyla inletiyor. Parçalarında kâh “Bir Kızı Öptüm”, kâh “Çok Gaysin” diyor; dini ve eşcinsel kesimlerden tepki topluyor ama müzik listelerinin en üstlerine yerleşmekten de geri kalmıyor. Pop müzik camiasının önemli isimlerinden Perry, 9 Temmuz Perşembe akşamı ilk kez Türkiye’ye gelecek. Biz de İstanbul True Blue’da sahneye çıkacak bol olaylı şarkıcı ile konser öncesi bir söyleşi yaptık. 4 4 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ Madonna’nın manevi kızı Perry İstanbul’da sıradan “Senin elini tutmak istiyorum” tarzı şarkılardan değil. Eğer şarkı sözlerini ve hikayeleri dikkatlice dinlerseniz pek çok komik öykü anlattığımı göreceksiniz. “I Kissed a Girl” şarkımı anneannelerden, inşaat işçilerine kadar herkes söylüyor. Sanırım herhangi birşey, benim bu şarkım gibi çok popüler olur ve büyük bir hal alırsa, hemen ona bir etiket yapıştırma gayreti içine giriyorlar. Bu parçam için de etiket “Katy Perry çocuklarımızı eşcinsel yapacak” oldu. Bence bu çok komik. Çünkü eğer benim hakkımda fikirleri olsaydı, ne kadar esprili biri olduğumu bilirlerdi. Bu müziğime de yansıyor tabii ki. Açıkcası hayata karşı gamsız, tasasız bir bakışım var. Müziğim de öyle... Madonna gibi büyük bir pop ikonunun sizi manevi kızı olarak ilan etmesi nasıl bir duygu? Bence bu olay bir müzisyenin isteyebileceği ve hayalini kurabileceği her şey… Bu müziğin Papa’sı tarafından kutsanmak gibi… 9 yaşınızdan 16’ya kadar kilisede şarkı söylediniz. Gospel müzikle iç içeydiniz ve annenizin ‘secular’ diye adlandırdığı diğer müzikleri dinlemeniz yasaktı... Kilise müziğiyle büyüdüm, başka müzik dinlemem imkansız gibiydi… Kendi paramla aldığım ve eve gizlice pantalonumun içine saklayarak soktuğum ilk albüm Incubus’un Make Yourself albümüydü. Eve geldiğimde odama gidip kapımı kapamıştım çünkü o zamanlar annemle babamdan tanrıdan korkar gibi korkardım. Sonra CD’nin jelatinini açıp, yavaşça dışarı çıkarttım ve birden onu ikiye ayırdım. Çünkü çok korkmuştum ve içimden “Tanrım, bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım” dedim. Taa ki Queen ile tanışına kadar… İlk albümümü korkudan kırdım Galler’in dertlileri Manic Street Preachers’in dokuzuncu stüdyo albümü “Journal For Plague Lovers”, taşları yerine oturan ama biraz daha akustik duyulması gereken bir çalışma. Şarkı sözleri yine yalın, yine metaforlu. Anlatmak istediklerinden hiç uzaklaşmamaları da dikkat çekici. Dertleri de kendilerine rağmen hayatla. İngiliz punk rock tavrı genelde mesafeli ve soğuktur. Kaliteli, tavırlı ve muhalif de olsalar aristokrat duruşları ile aranızdaki uçurum büyür de büyür. İşte Manic Street Preachers bu ALİ DENİZ anlamda çok farklı. Öyle kendi halindedirler ki, sanki stüdyoda ya da USLU evlerinde müzik yapıyorlar gibi rahattırlar. Sahnede olduklarında, “sahne” yapmaktan uzak, hatta biraz şaşkın görünürler. Onları İstanbul’da iki yıl önce izlemek de bu yüzden bu keyifliydi. Aslen Galler menşeli James Dean Bradfield, Sean Moore, Nicky Wire ve Miles Woodward’la kurulan grubun dönüm noktası ise Bradfield’in, Woodward’ın yerine vokale geçmesiydi. Bu değişim 80’li yılların ikinci yarısında gerçekleşti. İlk singleları “Suicide Alley”de bu dönemde geldi. Bu albümün kapağını çizen grubun şoförü Richey James Edwards sonradan gitarist olarak gruba katıldı. Paketlenip hazırlanıp müzik endüstrisinin önüne atılan gruplara inat, Manic Street Preachers son halini böyle aldı. dağılmasına neden olmak üzereydi ama devam kararı aldılar. “Everything Must Go” devam iradeleri adına yayımlandı. “A Design For Life” işçi sınıfının marşı olduğunda, grup muhalif tavrının zirvesindeydi. “If You Tolerate This Your Children Will Be Next” ise başka söze gerek bırakmadı. Hem klibi hem de sözel sertliği yeteri kadar açıktı; “Tavşanları vurabiliyorsun, neden faşistleri vuramayayım”. Manic Street Preachers kendilerinden de bağımsız bir tavırla ve kendilerine rağmen keskin bir söylemi kullandı. Duygusal şarkılarında da ne demek istediklerini yalın metaforlarla anlattılar. Küba’da konser veren Avrupalı ilk rock grubu olma unvanını da 2001 yılında “Know Your Enemy”nin tanıtım albüm konserinde kazandılar. En son olarak da The Cardigans’on vokali Nina Persson ile düet yaptıkları “Your Love Alone Is Not Enough” isimli çıkış şarkısını barındıran “Send Away the Tigers” albümünü çıkarmışlardı. Grubun yeni albümü “Journal For Plague Lovers”a gelince de aradığınızı bulacağınız kesin. Hatta fazlası var; grup sanki daha akustik ve dingileşmiş gibi. Albümün kapağındaki resim ise bazı ülkelerde tepki görse de sansüre uğramadı. Jenny Saville imzalı bu çalışma grubun derdini iyi anlatıyor. Zira “The Holy Bible” albümlerinin kapağında da Jenny Saville imzası vardı. “Journal For Plague Lovers”da ilk dinleyişte öne çıkan parçalardan en akılda kalıcısı “Facing Page: Top Left”. “Doors Closing Slowly”, “Virginia State Epileptic Colony” da kulağa iyi geliyor. Çalmayı bilmeseniz bile, “This Joke Sport Severed” elinize gitar almanıza neden olacak kadar rahat ve kolay dinlenebilir. “William’s Last Words”, kimine göre Richey Williams’ın bıraktığı intihar mektubundan alıntı.Grubun çıkış şarkısına söyleyecek söz yok; “Jackie Collins Existential Question Time” bu iş için yapılmış. Ama albümde çok daha iyilerini duyacaksınız. Bir papazın kızı olarak müziğe başlamaya nasıl karar verdiniz? Şarkıcı olmanız nasıl karşılandı? Aslında ben küçükken babam bana “O Happy Day” şarkısını söylemem için 10 Dolar verirdi. Mesleğimle ilgili sorunları yoktur. En azından sonum kötü olmadığı sürece… ‘I Kissed A Girl’ şarkınız tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Sizce bu şarkının farkı neydi? Ben o şarkının farklı olduğuna inanıyorum. Bana kalırsa iyi bir pop şarkısı yaparken müzik kadar sözler de önemli. Sanırım insanlar benim bu gizli şarkı karışımımı beğendi. Madonna ve Michael Jackson gibi isimlerle pop müzik çok popülerdi. Siz de Madonna gibi bir ikon haline gelecek misiniz? Kesinlikle insanların ilham alacağı popüler isimler olmalı. Bu anlamda ben Katy Perry’nin de Madonna kadar ünlü ve her evde bilinen bir kadın olmasını istiyorum. Dikkat çekici bir giyim tarzınız var, çok renkli ve eğlenceli... Bu değişik tarzı nasıl yakaladınız? Pek çok çekici ve seksi kız tiplerinden ilham alıyorum. Ayrıca Lolita filmi de beni etkiliyor. Dita Von Teese’i de çok beğeniyorum. Yürüyen bir sanat eseri gibi bir kadın o ve bunu kullanmayı çok iyi biliyor. “Ur So Gay” ve “I Kissed a Girl” şarkılarınız dini kesimler ve eşcinsellerden tepki gördü... Sanırım insanlar benim şarkılarımı dinledikleri zaman kaşlarını kaldırıyor çünkü benim şarkılarım Bugün elektronik müzik sevenler için önemli bir gün. Çünkü elektronik müzik festivali “Global Gathering”, bugün İstanbul Maslak’taki Refresh the Venue’de ZÜLAL gerçekleşiyor. Radyo FG 93.7 KALKANDELEN ve PD organizasyonuyla yapılan etkinlik, bu yıl tek güne indirildi ve Kilyos’taki plajlar yerine şehir içinde bir mekan tercih edildi. Geçen yıl Kilyos’a müzik dinlemekten çok plajda güneşlenmek amacıyla gelenlerin fazlalığı dikkat çekiciydi. Yeni mekan bu durumu ortadan kaldıracak. Bu yıl Maslak’ta açık alanda kurulacak büyük sahnenin yanında, kapalı alanda ikinci bir dans sahnesinin olacağı söylendi. Ama mekanın geçmişteki yetersizliğini bildiğimden, yenilenen haliyle nasıl sonuç vereceğini merak ediyorum doğrusu... Global Gathering’in bu yaz da yine önemli katılımcıları var. Uzun bir aradan sonra Türkiye’ye tekrar gelen teknonun dev ismi Carl Cox, festivalin en gözde konuklarından. Ama herkesin heyecanla beklediği asıl isim, elektronik müzik efsanesi Orbital. Her evde bilinmek isterim Elbette James Edwards’ın direksiyondan gitara geçişi grubun bilinirliğini arttırdı. Depresif, rahatsız ve melankolik Edwards, ansızın kaybolup sırra kadem basana kadar da bu böyle devam etti. Şarkı sözleri, dili kullanımdaki sıradanlıkları ve samimiyetleri onları benzerlerinden ayırdı. Tepkiyle büyüdüler. 1990 yılında ilk albümleri “Generation Terrorists” yayımlandı. “Motown Junk”la başlayan ilk hareket tüm albüme yayıldı. Ama şöhret midir yoksa başka sorunlar mı bilinmez Edward’ın gardı düştü ve grupla konserlere çıkamaz oldu. Edwards 1995 yılında kayboldu. Hâlâ da yok. Belki gitmeyi bildiği ve bizim gidemediğimiz bir yere gitti ve dönmek istemedi. Bu gidiş grubun TEPKİYLE BÜYÜDÜLER BİRİLERİ 20. yılında Orbital daha önce canlı çalarken hiç yapmadığımız şeyleri deniyoruz. Bu nedenle bir aradayız. 20 yıllık geçmişinize baktığınızda, size göre müzikteki en büyük başarınız neydi? En önemlisi bir ikili olarak işe başlamaktı. O kadar yıl hiç ayrılmadan performanslar yapmak ve stüdyoda kayıtlar gerçekleştirmek... 20 yılda bunu başardık. Geçmişte kullandığınız sample’lar aracılığıyla, bazı politik ve toplumsal konularda müziğinize yorumlar kattınız. Yeni dünya düzeni ve politika, elbette çok etkili... Müziğimizde bir sır ya da gizli bir mesaj yok; müziğin sınırların arasında sıkışıp kalmasını değil, onun dışına çıkmasını istiyoruz. Akustik müzik esin kaynağı Siz Orbital olarak hep istediğiniz müziği yaptınız ve pop dünyasına uygun olmadığınız için radyolarda fazla çalınmamayı umursamadınız. Sizce bugünün kültürel ortamında, sadece müziğin kalitesine odaklanmaya hevesli yeterince dinleyici var mı? Sanırım bu klasik tüketici davranışıyla ilgili. Size sunulan alternatiflere bağlı olarak, hoşlandıklarınıza karşı esnek bir tavır alırsınız. Elektronik müziğin bugünkü durumunu, ticari ve yeraltında doğup gelişen türler bakımından, nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeraltında doğup gelişen, ticari olmayan tür başlangıç noktasıdır. Eğer başarıyı bir parabol olarak düşünürseniz, en temel nokta orasıdır. İnsanların ilgisine ve market dinamiklerine bağlı olarak, başarınızın parabolü de yükselir ya da alçalır. Genelin benimsediği tür hep var olacaktır, ama müzikteki akımlar daima o sözünü ettiğim temel noktadan çıkar. Rave partilerinin gözde olduğu 90’lardan bu yana açık hava festivallerinde ne gibi değişiklikler oldu sizce? Rave döneminin ruhu, tuvalet bile olmayan çamurlu İngiliz kırsalında polisten kaçıp devasa depolara doluştuğumuz ve parti yapıp sabaha kadar dans ettiğimiz dönemi yansıtır. Bugün artık festivaller hijyenik ortamlarda yapılıyor, Kesinlikle aynı ruh yok artık... Orbital, görkemli canlı performanslarıyla ünlü. Bu defa İstanbul’da nasıl olacak? 90’ların sonundan ve gelecek prodüksiyonlarımızda yer alan parçalar çalacağız. Tabii her zamanki gibi kafamıza taktığımız lambalar olacak. Etraf karanlıkken o lambaların başımızdan ışık saçması çok etkileyici bir görüntü yaratıyor! www.zulalkalkandelen.com, [email protected] Yeni akımlar yeraltından çıkar Phil ve Paul Hartnoll adlı kardeşlerin kurduğu İngiliz ikili, bu yıl müzikteki 20.yılını kutluyor. Aslında beş yıl önce müzikteki birlikteliklerine son verip kendi solo projelerine yönelmişlerdi. Fakat geçen yıl sürpriz bir kararla, yıldönümlerini sahnede kutlamaya karar verdiler. Bugüne kadar yaptıkları müzikle kendilerini hem elektronik hem de rock dinleyicisine kabul ettirmiş bir ikili Orbital. İkilinin 20. yılında Phill Hartnoll’la Orbital ve müzik hakkında konuştuk. 2004’te “Blue Album”ün son çalışmanız olduğunu ve Orbital’ın dağıldığını duyurdunuz. Nasıl yeniden bir araya geldiniz? Zamanla düşüncelerimiz değişiyor sanırım. Bizim için çok heyecan verici bir durum. Ayrıca kendimizi zorlayıcı bir sürece sokmamız iyi bir şey. Eski Orbital şarkılarının üzerinden geçip, RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle