16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çocuklarımız yarının değil, bugünün seyircisi Antalya Devlet Tiyatrosu, yürüttüğü Eğitime Destek Kampanyası’yla bugüne dek hiç tiyatro görmemiş 7 bin çocuğu tiyatro sahnesiyle buluşturdu. Hedefleri ise 50 bin çocuğa ulaşmak. Selim Gürata ‘Ağaç yaşken eğilir’ derler... Erken yaşta öğrenilmiş, deneyimlenmiş bilgiler, insanların birey olma yolunda attıkları adımları sağlamlaştırıyor. Bu anlamda sanat da eğitimin yanı sıra üzerine düşen görevi yapıyor. Çocukların bireysel ZUHAL gelişimleri adına etkinlikler AYTOLUN düzenlendiği gibi çocuk oyunları da hem sosyalleşmek hem de farklı düşünce yapıları oluşturmak adına büyük katkı sağlıyor. Antalya Devlet Tiyatrosu da öncelikleri arasına çocukları alan tiyatrolardan. Haftada en az dört çocuk oyunu sahneleyen tiyatronun geçen yıl başlattıkları ‘Eğitime Destek Kampanyası’ sürüyor. Kampanya kapmasında hiç tiyatro görmemiş çocukları tiyatroyla buluşturan Antalya Devlet Tiyatrosu’nun sanat yönetmeni ve müdürü Selim Gürata’ya konuştuk. Oyunlar bir yandan çocukları birer sosyal birey olarak yaşama hazırlarken kampanyayla da 7 bin çocuk ilk defa tiyatro salonundan baktılar yaşama. Hedef ise 50 bin çocuğa ulaşmak. Gürata’yla hem çocuk oyunlarının toplumsal önemini, hem de Antalya Devlet Tiyatrosu’nun çalışmalarını konuştuk. SANATA HER ZAMANKİNDEN FAZLA İHTİYAÇ VAR Antalya Devlet Tiyatrosu, bu sezon 3 çocuk oyunu sahneliyor. Ayrıca siz de Assitej (Uluslararası Çocuk Oyuncuları Birliği) üyesisiniz. Çocuk oyunlarının nasıl bir önemi var toplumsal gelişim için? Çocuklarımız yarının seyircisi değil, bugünün seyircisi. Onların birey, yurttaş ve yurtsever olabilmesi için bireysel gelişimleri ve sosyal bireyler olabilmeleri için kendi yaşıtları ile birlikte oyun kavramı içinde olabilmeleri çok önemli. Onların düş gücünü ve düşünme yeteneklerini geliştirebilmek, onları bir oyun eylemi içinde sarmalayabilmek çocuk tiyatrosunun en önemli hedeflerinden biri. Bu nedenle Antalya Devlet Tiyatrosu olarak çocuk tiyatrosu gerçekten çok önemsediğimiz bir konu. Bu yıl üç çocuk oyunumuz var ve haftada en az dört çocuk oyunuyla seyircimizle buluşuyoruz. Masallar ve Ayrıca geçen yıl Türküler başlattığımız ‘Eğitime Destek Kampanya’si da sürüyor. Bu kampanya da hedefimiz hiç tiyatro görmemiş çocuklarımızı tiyatroyla buluşturmak. Belediyelerimiz taşıma desteğiyle, Milli Eğitim Müdürlüğümüz hiç tiyatroya gitmemiş çocuklarımızı tespit etmekle ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odamız çocukların finansmanını sağlamakla destek oluyor projeye. Hedefimiz 50 bin çocuğa ulaşmak. Bugüne dek ise 7 bin çocuk bu kampanyadan yararlandı. Peki sanata destek anlamında Türkiye’de nasıl bir ortam söz konusu? Yaşadığımız sıkıntılar, ülkemizin yaşadığı sıkıntılardan çok farklı değil. En büyük sıkıntımız Devlet Tiyatrosu’nun kendine ait bağımsız bir salonunun olmaması ve bununla ilgili çalışmaların yeterince yapılamaması. Sanata destek anlamında ülkemizde çok verimli bir ortam olduğunu söylemek doğrusu biraz zor. Elbette ki doğru ve olumlu çabalar, çalışmalar var. Ancak gelişen, büyüyen ülkemizin insan potansiyelini daha duyarlı, eğitimli ve bilgili olabilmesi, analitik düşünme ve muhakeme yeteneğinin gelişebilmesi için şimdi her zamankinden çok sanata ihtiyacı var. 2007 yılından bu yana Antalya Devlet Tiyatrosu sanat yönetmenliğini ve müdürlüğünü yapıyorsunuz. Ankara, Adana, Bursa ve Antalya Devlet Tiyatroları’nda da oyunlarda rol aldınız. Farklı şehirleri de görmüş biri olarak Antalya’nın tiyatroya ilgisinden biraz söz eder misiniz? Antalya’nın tiyatroya ilgisi Türkiye’nin her yerindeki tiyatro seyircimizle aşağı yukarı aynı seviyelerde. Ancak Antalya’nın bir turizm kenti olması, eğlence alternatiflerinin ve mekanlarının çok olması var olması tabii ki etkiliyor. Günümüzde var olan sistemin, tüketim ve neredeyse hedonist bir toplum yaratma çabaları işimizi daha zor kılıyor. Bütün bunlara rağmen Antalya seyircisinin tiyatrosuna sahip çıktığını söyleyebilirim. Asilzadeler Sözde ‘Asilzade’ler Antalya Devlet Tiyatrosu Asilzadeler’i sahneliyor. Biraz oyundan bahseder misiniz? Asilzadeler ya da Asiller Kulübü, Ömer Seyfettin’in Efruz Bey’le başlayan üçleme öykülerinden biri. Hikmet Temel Akarsu tarafından oyunlaştırılan öykü Ankara Devlet Tiyatrosu açılış oyunu olarak repertuarımızda yerini aldı. Ömer Seyfettin ilk kez tiyatro seyircisiyle bu oyunla kucaklaştı. Oyun, bir Asiller Kulübü kurup, yeni bir toplumsal dayanışma odağı edinip, oradan yolunu bulmayı tasarlayan kurnaz arkadaşlar grubunun akıllara durgunluk veren asillik palavraları kişisel ve ekonomik çıkarlar için oluşturdukları yalanların basit bir polisiye vakayla ortaya saçılması. Her biri soylu ve zengin rolü oynayan ‘asilzade’lerin, beş parasız lümpenler olduğu ortaya çıkıyor. Günümüzde de var olan asillik budalalığının ve kandırmacasının çokça olması Ömer Seyfettin’in yıllar önce yazdığı öykünün güncelliği ve evrenselliği ile bugünün insanıyla buluşmasını sağlıyor. ANTALYA’DAKİ İLKLER Günümüze nasıl bir gönderme yapıyor? Nasıl bir erkek portresi çiziyor oyun? Oyunun temel karakteri Efruz Bey havailiği, uçarılığı, hayalperestliği, yüzeyselliği ve çıkarcılığı ortaya koyuyor. Ömer Seyfettin’in yarattığı Efruz Bey karakteri Türk edebiyatında da bir çok yazara ilham kaynağı olmuştur. Oyunu sahneye koyarken günümüzde her yerde, her mekanda sıkça karşımıza çıkan asillik özentisi ve hep var olanın dışında bir varoluşa yönelme pespayeliğinin Ömer Seyfettin’in dili ve anlayışını bozmadan, zedelemeden seyirciyle buluşturmayı hedefledim. Hikmet Temel Akarsu’nun izniyle Hüseyin Erdoğan’ın yazdığı şarkı sözleri ve Can Atilla’nın güzel müzikleriyle bir kabare tarzıyla seyirciyle buluşan oyun, seyircimizin beğendiği bir çalışma oldu. Diğer yandan Antalya Devlet Tiyatrosu, ilkleri de bünyesinde barındırıyor. The Guardian’ın ‘Bir komedi bundan daha iyi ve daha kara olamazdı’ diye övdüğü Alman yazar David Gieselmann’ın ‘Bay Kolpert’ adlı oyunu da Türkiye’de ilk kez Antalya Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendi. Antalya Devlet Tiyatrosu, geçtiğimiz sezon Orhan Kemal’in Eskici Dükkanı adlı oyunu ilk kez Devlet Tiyatrosu sahnesinde seyircisiyle buluşturmuştu. Bunun gibi geçen sezon Prof. Rumen Stefanov Rachev ve Doç. Boriana Gueorugieva Maneva’nın yönetmenliğini yaptığı Tablolarda Tiyatro adlı gençlik oyunumuz Antalya Devlet Tiyatrosu’ndan seyircilerle buluştu. Bunun gibi ilklerimiz var ve tiyatro olarak yerleşik düzene geçtiğimiz 15 yıldır, şehrin ve bölgenin en önemli sanat ve kültür dinamiği olarak var gücümüzle çalışıyoruz. Efes Pilsen’le bu hafta ? Oyun Atölyesi’nde Testosteron bugün saat 20.30’da, yarın 16.30’da sahneleniyor. 8, 9 ,10 Nisan’da ise Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler saat 20.30’da izlenebilir. ? Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Töre adlı oyunu 10 Nisan’da saat 20.00’de sahnelenecek. ? Tiyatro İstanbul’da Altı Haftada Altı Dans Dersi bugün 15.00 ve 21.00’de, 9 ve 10 Nisan’da ise saat 21.00’de izlenebilir. ? Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda İyi Günde Kötü Günde bugün saat 20.30’da, yarın ise Tak Tak Takıntı saat 15.30’da sahnelenecek. 8 Nisan’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nde saat 20.30’da İyi Günde Kötü Günde sahnelenecek. ? Dostlar Tiyatrosu Muammer Karaca Tiyatrosu’nda Marx’ın dönüşünü bugün saat 20.30’da, yarın ise saat 15.00’te sahneleyecek. 10 Nisan’da da Sivas’93 saat 20.30’da izleyiciyle buluşacak. ? Sadri Alışık Tiyatrosu’nda Bahçemdeki Ayı bugün saat 20.30’de, yarın ise saat 15.30’da izleyiciyle buluşacak. ? Kenter Tiyatrosu’nda Victoria bugün saat 20.00’de, yarın da Ben Anadolu saat 15.00’te, 9 ve 10 Nisan’da Cimri saat 20.00’de, 39 Basamak ise yarın ve 6, 7 Nisan’da İzmir Sanat Testosteron Tiyatrosu’nda saat 21.00’de sahnelenecek. ? Antalya Devlet Tiyatrosu’nda bugün Asilzadeler saat 15.00 ve 20.00’de sahnelenecek. 9,10 Nisan’da ise Yabanördeği saat 20.00’de izlenebilir. ? Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda ‘7 Orhan Asena Yerli Oyunlar Festivali’ kapsamında Ankara, Adana, Sivas ve Van Devlet Tiyatroları’nın oyunları sahnelenecek. Bugün ise DDT’nun 20. yılı nedeniyle Ankara ve Van Devlet Tiyatroları’nın ortak yapımı Ayyar Hamza saat 15.00 ve 20.00’de sahnelenecek. ? Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda bugün saat 15.00 ve 20.00’de Ne Dersin Azizim, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenecek. 9 ve 10 Nisan’da ise Gözlerin Ardındaki Çocuk saat 20.00’de Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından izleyiciye sunulacak. 10 Nisan’da ise Deli Dumrul oyunu saat 20.00’de İstanbul Devlet Tiyatrosu Üsküdar sahnesinde izlenebilir. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle