19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sınır Tanımayan Hastalar CEM SUNGUR Uzmanlık eğitimimi sürdürdüğüm yıllarda servise yeni yatan Hakkârili bir böbrek hastasının dosyasını doldururken, daha önce bir başka hekime başvurup vurmadığını sordum. O da bana önce il merkezinde, daha sonra da sınırı geçip İran’da bir doktora muayene olduğunu anlattı. Çok şaşırdığımı anımsıyorum. Ama yıllar geçtikçe, bazı illerin küçük yerleşim birimlerinde yaşayan vatandaşların, ulaşım kolaylığı nedeniyle komşu illerin sağlık kuruluşlarını tercih ettiklerini gördüm. Yakın bir gelecekte Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde de benzer tercihlerin yaşanacağı öngörülüyor. Başka bir AB ülkesinden sağlık hizmeti alan hastaların sayısı 2007 yılına kadar çok fazla değildi. Öte yandan bu sayının hızla artacağı tahmin ediliyor ve potansiyel hastalar beş ana gruba ayrılıyor: 1) AB üyesi bir ülkede geçici olarak ve ziyaret amaçlı olarak bulunan bireyler, 2) Emekli olduktan sonra başka bir ülkeye yerleşen bireyler, 3) Sınır bölgelerinde yaşayan bireyler, 4) Tedavisi için yutdışına yönlendirilen hastalar ve 5) Kendileri başka bir ülkede tedavi olmayı tercih eden bireyler. Başka bir ülkeyi ziyaret ederken gelişen sağlık sorunları için ücretsiz hizmet almak tanınmış bir hak. Health Insurance Card adı verilen kartın ibraz edilmesi hizmet almak için yeterli. Değişik ülkeler farklı kart tipleri geliştiriyorlar ama hepsinin AB sınırları içinde geçerlilikleri var. Almanya’da yapılan basit bir anket AB vatandaşlarının bu konuda bilgi eksikliğinin olduğunu ortaya koydu. Çünkü geziye çıkan Almanlar kartlarını Avusturya’da yüzde 40, İspanya’da ise yüzde 18 oranında sorunsuz şekilde kullanabilmişler. Kuzey ülkelerinden güneye göç eden ve kalıcı olarak yerleşen emeklilerin sayısı her geçen gün artıyor. Daha karmaşık ve süreğen sağlık sorunları olan bu insanların yerel sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanacakları konusunda yeni açılımlar bekleniyor. Bu alandaki gelişmeler ülkemize yerleşmeyi düşünen AB vatandaşlarının seçimlerini etkileyebilir. Katalan bölgesinde yaşayan İspanyollar daha çok Güney Fransa’dan sağlık hizmeti alıyorlar. Eğer söz konusu hizmet doğumsa, bu kez bebeklerin uyruğunun belirlenmesinde sorun yaşanıyor. AB sınırları içinde sağlık hizmeti için başka bir ülkeye yönlendirme daha çok uzun bekleme listelerinin olduğu birkaç ülke tarafından yürütülüyor. Kalça protezi gibi ameliyatların bir an önce yapılabilmesi için İngiltere, Hollanda ve İskandinav ülkeleri bu tür yönlendirmelere başvuruyorlar. Öte yandan hastalar ve aileleri “gitmek mi zor, kalmak mı zor” ikilemi içinde çoğunlukla beklemeyi tercih ediyorlar. Başka bir ülkeyi kendileri tercih eden bireyler ise, ülkelerinde sunulmayan hizmetlerden yararlanmak için diğer AB ülkelerine gidiyorlar. Örneğin kürtaj gereken İrlandalı hastalar İngiltere’yi tercih ederken, gebeliklerinin ileri dönemlerinde kürtaj gereken İngilizler ise İspanya’yı yeğliyorlar. AB’nin üye ülkelerin sağlık sistemlerini düzenlemek gibi bir müzakere başlığı yok. Halen farklı üye ülkelerden sağlık hizmeti alan AB vatandaşlarının sağlık harcamaları sağlık bütçelerinin yüzde 1’ini aşmadı. Öte yandan, AB genelinde sağlık hizmetlerinin niteliğinin korunması, ödeme yöntemleri, ortak bilgi işletim sistemleri, etik değerler, uzmanlık eğitimlerinin uyumu konusunda hummalı bir faaliyet sürüyor. Bu gelişmelerin dışında kalmak, sınırı yürüyerek geçebilecek yakınlıktaki birkaç hastaya sağlık sorunları hakkında ikinci görüş sunmakla yetinmek anlamına gelebilir. cem.sungur@anadolusaglik.org figenatalay?yahoo.com 25 NİSAN 2009 CUMARTESİ 5 Kıpır kıpır minikler sorunlu büyükler Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun görülme sıklığı, çocuklarda yüzde 8, ergenlerde yüzde 6, erişkinlerde yüzde 4. Bu bozukluk, toplumda eskiye oranla daha çok bulunuyor. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) çocuklukta tedavi edilmezse, yetişkinlikte FİGEN önemli sosyal yol ATALAY sorunlara açıyor. Bu sorunlar arasında, kekemelik, konuşma ve iletişim bozuklukları, huzursuzluk, kaygı bozuklukları, sık iş ve ev değiştirme, kişilerarası ilişkilerde sorunlar, cinsel sorunlar, alkol ve uyuşturucu madde kullanma oranında yükseklik bulunuyor. Toronto Üniversitesi Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Kliniği Başkanı Prof. Dr. Atilla Turgay, Janssen Cilag’ın desteğiyle düzenlenen “Tedavi Edilmeyen Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğunun topluma etkisi” konulu basın toplantısında, hastalığın tedavisinde en önemli unsurun “bilgi edinmek” olduğunu vurguladı. Dikkatsiz Tip, Dürtüsel Tip ve Hiperaktif Tip gibi alt tipleri bulunan DEHB tedavisinde, eşbozuklukların da göz önüne alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Turgay, DEHB’ye çoğu zaman öğrenme güçlüğü, davranış bozuklukları ve karşı gelme gibi çocuğun ve çevresinin olumsuz etkileneceği eşbozuklukların da eşlik ettiğini, tedavi sürecinde bunların varlığının da araştırılması gerektiğini söyledi. Rakamla DEHB Yapılan son araştırmalara göre DEHB’li ergenlerde, DEHB’li olmayanlara göre, Sınıf tekrarlama oranı yüzde 20, Tutuklanma oranı yüzde 35, Uyuşturucu ve madde kullanım oranı yüzde 25, Sigara kullanma oranı yüzde 15, İş değiştirme oranı yüzde 25, Trafik kazası yapma oranı yüzde 50, Boşanma oranı yüzde 35 fazla olduğu belirlenmiş Belirtileri: 1. Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar 2. Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır 3. Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür 4. Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevleri, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz 5. Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker 6. Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir 7. Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder (örneğin oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar ya da araçgereçler) 8. Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır 9. Günlük etkinliklerde çoğu zaman unutkandır. Haydi Lego yapmaya... LEGO Türkiye Şampiyonası’nın elemeleri, Mayıs ayı boyunca yedi kentte yapılacak. Danimarka’daki LEGOLAND’e gidebilmek için büyük final ise, Haziran ayında İstanbul’da gerçekleştirilecek. LEGO’nun Türkiye’deki tek yetkili distribütör firması Adore Oyuncak tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen LEGO Türkiye Şampiyonası’nda, 57 ve 89 yaş grupları yarışacak. 2 ayrı yaş grubunun 2009 LEGO şampiyonları, birer yakınlarıyla birlikte Danimarka Billund’daki LEGOLAND’de konuk edilecek. LEGO Türkiye Şampiyonası ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.adoreoyuncak.com adresinden ulaşılabiliyor. Aşırı hareketlilik 1. Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur 2. Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar 3. Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı olabilir) 4. Çoğu zaman, sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır 5. Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır 6. Çoğu zaman çok konuşur Dürtüsellik 1. Çoğu zaman soru tamamlanmadan cevabını yapıştırır 2. Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır 3. Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer (örneğin başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar) Özürlü çocuklarla yaşamak... Çocuk Vakfı’nın 19. Yıl Etkinlikleri Programı kapsamında “Özürlü Çocuklarla Yaşamak” konusu ele alınacak. Toplantı, bugün saat 13.00’de, vakfın Nişantaşı’ndaki merkezinde yapılacak. Çocuk Vakfı’nın 19. Yıl Etkinlikleri ile ilgili geniş bilgi için www.cocukvakfi.org.tr Öğrencilerin yapımları Bu filmler tarih kokuyor Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi RadyoTelevizyonSinema bölümü son sınıf öğrencilerinin ‘Sözlü Tarih’ konulu filmlerini 58 Mayıs tarihleri arasında Nişantaşı kampusü Prof.Dr. Erdal İnönü Bilim ve Kültür Merkezi’nde gösterecekler. Filmler; akordeon tamircisinden anılardaki tiyatroculara, Yeşilçam’ın unutamadığımız yıldızlarından emektar kameramanına, kadraj ustası fotoğraf sanatçılarından köyünde Etnoğrafya müzesi kurmuş Köy Enstitülü’ye, üstad illüstrasyon sanatçısından çizgi film ustasına kadar pek çok hayata odaklanıyor. Farklı alanlardan tanınmış isimlerin ya da mesleğinde uzmanlaşmış insanların deneyimlerini kendi anlatımlarıyla aktaran filmler, öğretim görevlisi Mehmet Yayınoğlu’nun yürüttüğü ders kapsamında çekildi. Festivalin ilk günü saat 14.00’te gösterilmeye başlanacak filmlerin gerçekleştirilmesini sağlayan Yayınoğlu amaçlarının ‘deneyimleri ve bilgileriyle değerli birçok kişinin yaşamlarını anlatmak. Bunu yaparken de öğrencilerin mesleki becerilerini arttırmak ve sektöre emeği geçmiş meslek büyükleriyle bir araya gelmelerini sağlamak’ olduğunu belirtiyor. Sinema, televizyon, tiyatro, müzik, fotoğraf ve reklam alanında emeği geçmiş, deneyimli sektör temsilcilerinden oluşan çok sayıda konuğun da davetli olduğu etkinliğin açılışını Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Orkan yapacak. "7ÑÑ3ERISI dNDENÑlEKI²ÑTARIHÑOLDU !RKADANÑITI²LIÑ"7ÑÑ3ERISI ÑRAKIPLERINDENÑDAHAÑlABUKÑH°ZLAN°YOR ÑGERlEKÑS~R~²ÑKEYFINIÑYA²AT°YORÑ "7ÑÑ3ERISI©NIÑYAK°NDANÑTAN°MAKÑIlINÑSIZIÑDEÑ"ORUSANÑ/TOMOTIV©EÑBEKLIYORUZ C MY B C MY B "ORUSANÑ/TOMOTIV "7Ñ$ISTRIB~TyR~ "7ѯLETI²IMÑERKEZI 0212 337 66 22 WWWBMWCOMTR 3HEER $RIVINGÑ0LEASURE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle