Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tiyatrosuz kimse Bereketli toprakları ve insana ilham veren güzellikleriyle pek çok sanatçı yetiştirmiş olan Diyarbakır’ın Devlet Tiyatrosu 20. yılında 1 milyon seyirciye ulaştı. Kış Gelmeden kalmasın Silkeleyip kendine getiren bir oyun Füruzan’ın Kış Gelmeden’i ilk kez Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendi. Bodrum katında yaşayan orta halli bir ailenin yaşamı üzerinden insanların sorunlarıyla yüzleşmelerini anlatıyor. İzleyen kendinden neler buluyor? Füruzan’ın Kış Gelmeden oyunu aile içi çatışmaların, zaman zaman aile içi şiddetin ortaya çıkardığı yıpranmaların, sistemden kaynaklanan ekonomik ve sosyal sıkıntıların neticelerinin gözler önüne serildiği bir oyun. İnsanı insana, insanla anlatan tiyatromuz için ne büyük şanstır bizi bize bizim gibi anlatan Füruzan. Sistem ve bu sistemin getirdiği şartlar bizi bizden o kadar uzaklaştırmıştır ki durup düşünmeye bile ihtiyaç duymuyoruz çoğu zaman. Füruzan’ın Kış Gelmeden’i uzaklaştığımız dertlerimizi bize tekrar hatırlatması tüylerimizi diken diken etmektedir. Onumuzdan dokuzumuzun başına gelen Kış Gelmeden, bizi tekrar silkeleyip kendimize getiren bir oyun. Karanlıktan aydınlığa çıkarıp bizi iki soruyla baş başa bırakıyor: Hiçbir şey olmamış gibi davranmak mı? Yoksa Savaşmak mı? Diyarbakır Devlet Tiyatrosu (DDT), 20 yaşında. Pek çok sanatçı yetiştirmiş olan topraklarda tiyatroyu sevdirmeye ve yaygınlaştırmaya adanan 20 yıl içinde 1 milyon seyirciye ulaşan DDT, ZUHAL bugüne kadarki çalışmalarının yanı sıra AYTOLUN önümüzdeki süreçte de yapacağı etkinliklerle tiyatro izlemeyen kimseyi bırakmamaya kararlı. Bugüne dek 4 bin aileyi ücretsiz olarak tiyatroyla buluşturan DDT, Sosyal Destekleme Programı (SODES) projesiyle beraber 10 liseden seçilen gençlerle tiyatro çalışmaları gerçekleştirecek. Sınırlı imkanların yanı sıra aldığı destekle beraber ilklere de imza atıyor DDT. Bu yıl yedincisi düzenlenen Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali, bölgenin tek tiyatro festivali olmakla beraber yalnızca yerli yazarların oyunlarının izleyiciyle buluştuğu Türkiye genelindeki tek festival. Biz de DDT Müdürü Orkun Gülşen’le, DDT’nin yeni yaşını ve yeni projelerini konuştuk. 20 yılda neler yaşandı Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda? 1988 yılında Ayyar Hamza adlı oyunla perdelerini açmıştı DDT. Bu 20 yıllık süreçte 100 prodüksiyonla 1 milyonu aşan seyirciye ulaştık. 20 yıllık sürecin neticesinde çocuk yaşlarda tiyatroyla tanışan çok sayıda Diyarbakırlı genç, hem Devlet Tiyatrosu bünyesinde sanatçı olarak göreve başladı, hem de çeşitli konservatuar ve tiyatro bünyelerinde öğrenci olarak bulunan çok sayıda Diyarbakırlı sanatçı adayı yetiştirdi, yetiştirmeye devam ediyor. Yerelden evrensele Ceza Kanunu 7. Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali’nden bahsedersek, bölgedeki tek tiyatro festivali... Orhan Asena’yı yitirdiğimiz 2001 yılında ilk kez düzenlendi. Hem tiyatro hem de Diyarbakır’daki hemen her evde bir anısı bulunan Orhan Asena’ya olan sevgi ve saygı sunduğumuz bu Yerli Oyunlar Festivali’mizin yıllar geçtikçe daha büyük kitlelere ulaşmasına sebep oldu. Müdürlüğümüzce bu yıl yedincisi düzenlenen Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali, bölgenin tek tiyatro festivali olmakla beraber sadece yerli yazarlarımızın oyunlarının buluştuğu Türkiye genelinde de tek festival. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu, Diyarbakır seyircisi ile kucaklaşıp Orhan Asena Festivali ile yerelden evrensele açılan tiyatro sanatı kapısından geçer. Festival süresince her oyunla yeni bir heyecan yaşanır Diyarbakır Orhan Asena Sahnesi’nde. Yaklaşık 50 farklı yerli oyun sahnelendi ve bine yakın sanatçı ve teknik ekibi konuk ettik bu yıl. Ayrıca 4 farklı yerli çocuk oyunumuz da Diyarbakırlı çocuk seyircilerimizle buluşacak festival süresince. SEYİRCİNİN İLGİSİ ARTIYOR Bu topraklar, bu coğrafya çok sayıda sanatçı yetiştirdi. Bir yandan çok verimli topraklar; her anlamda. 2000’lere geldiğimizde Diyarbakır izleyicisinin tiyatroya ilgisi ve desteği nasıl? Evet, unutmamak gerekir ki Ziya Gökalp, Cahit Sıtkı Tarancı, hem sahnemizde hem de bu yıl yedincisini düzenlediğimiz Yerli Oyunlar Festivalimizle adını saygıyla yaşatmaya çalıştığımız değerli tiyatro yazarımız Orhan Asena da Diyarbakırlı. Sanat birleştirici ve bütünleştirici bir olgudur. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu çatısı altında sergilenen tüm oyunlar bu birlik ve bütünlüğün yapı taşı olma özelliğini taşıyor. Diyarbakır seyircisinin ilgisi 7’den 70’e gün geçtikçe artıyor. Onların desteği çok büyük. Kurucu genel müdürümüz Raik Alnıaçık’ın anlattığı bir anısı vardır. DDT’nin açılış günlerinde Diyarbakır’ın en işlek caddelerinden birinde dolaşırken 50 yaşlarında bir kadın yaklaşmış Raik Bey’in yanına. Omuzlarından tutmuş ve onu sarsarak: “Beg, Beg, sen bize devletin güler yüzünü getiriyorsun. Var olasın” demiş. O günlerde büyük bir coşkuyla açılan DDT, artık 20 yaşında. Tiyatrolar pek çok sıkıntı yaşıyor. Siz tiyatroya desteği nasıl görüyorsunuz? Kısıtlı bir bütçeyle sanatsal faaliyetler gerçekleşiyor. Gün geçtikçe büyüyen tiyatromuzun sanatçı ve teknik personel gibi yeni kadrolara ihtiyacı var. Yeni, büyük ve teknolojik donanımlara sahip salonlara da ihtiyaç duyuluyor. Bu kısıtlı durumumuzun farkında olan büyük kuruluşlar yok mu? Elbette ki var. Efes Pilsen de bunlardan biri. Efes Pilsen gibi büyük ve köklü kuruluşların biz sanat kurumlarına desteklerinin artarak devam etmesini arzu ediyoruz. Bu anlamda desteklenmesinin ne gibi faydalarından söz edebiliriz? İnsanla beraber varolmuş tiyatro sanatı. Empati ve sempati kültürünün gelişmesine ve yaygınlaşmasına, demokrasi inancının pekişmesine katkı sağlayarak hem birbirimizi anlamayı, hem de hayatı daha doğru irdeleyip en doğru sonuca varmamızı sağlar tiyatro. Bin yıllar boyunca yaşama ayna tutmuş. Bir başkası olmaya, bir başkası gibi bakmaya ve doğruyu bulmaya aracılık etmiş. Ham maddesi ve alıcısı insan olan bir sanat. Toplumsal gelişimde yeri büyük. Desteklenmeli ve yayılmalı. Yalnızca Diyarbakır’ın değil Güneydoğu’nun tiyatrosu Sizce Anadolu’ya yeterince turne yapılıyor mu? Nasıl olmalı? Diyarbakır Devlet Tiyatrosu, sadece Diyarbakır’ın değil Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nin tiyatrosudur. Ne yazık ki her şehrimizde yerleşik tiyatro bulunmuyor. Seyirci sayısı da bir taraftan her geçen gün artıyor. Geçen sene yapılan Büyük Anadolu turnesiyle tiyatronun ulaşmadığı hemen hemen hiçbir yer kalmadı. Biz elimizden geldiğince yaptığımız turnelerle daha çok seyirciye ulaşmaya ve tiyatroyu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Ayrıca bu yıl GAP Eylem Planı çerçevesinde Diyarbakır Valiliğiyle işbirliği içerinde yürüttüğümüz bir SODES Projesi olan “Tiyatrosuz Kimse Kalmasın” projesiyle daha önce hiç tiyatro izlememiş yaklaşık 4 bin aile kaymakamlıklarca belirlenerek oyunlarımıza davet edilmiş ve bu 4 bin aileye ücretsiz olarak Diyarbakır Devlet Tiyatrosu oyunları seyrettirilmiştir. Yine bir SODES Projesi olan “Liseler Arası Tiyatro Şenliği”, Diyarbakır Valiliği, Müdürlüğümüz sanatçıları ve bir çocuk hakları uzmanı olan Ankara Barosu avukatlarından Aslı Tatlıdil’in danışmanlığında yürütülüyor. Belirlenen 10 lisede, gençlerin devlet tiyatrosu disiplininde tiyatro çalışmaları yapmaları planlanıyor. Bu şenliği de mayıs ayı içinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. ? Oyun Atölyesi’nde Testosteron bugün saat 20.30’da, yarın ise saat 16.00’da sahnelenecek. 29, 30 Nisan ve 1, 2 Mayıs’ta Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler saat 20.30’da izlenebilir. ? Kenter Tiyatrosu’nun 39 Basamak oyunu bugün Adana Devlet Tiyatrosu Hacı Ömer Sabancı Sahnesi’nde saat 20.00’de izlenebilir. 2 Mayıs’ta da Kenter Tiyatrosu’nda Cimri oyunu saat 20.00’de sahnelenecek. ? Dostlar Tiyatrosu bugün Marx’ın Dönüşü oyunuyla Antakya Gündüz Kültür Merkezi’nde saat 20.30’da tiyatroseverlerle buluşacak. Marx’ın Dönüşü yarın ve 27 Nisan’da Adana Devlet Tiyatrosu’nda saat 20.30’da, 28 Nisan’da Mersin Kongre ve Sergi Salonu’nda saat 20.30’da, 29 Nisan’da da Gaziantep Devlet Tiyatrosu’nda saat 20.30’da sahnelenecek. ? Ankara Sanat Tiyatrosu’nda yarın Töre oyunu saat 15.30’da sahnelenecek. ? Sadri Alışık Tiyatrosu’nda bugün Yeşil Papağan LTD. Sefaköy Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de, 28 Nisan’da da Tekirdağ saat 20.00’de sahnelenecek. ? Antalya Devlet Tiyatrosu’nda bugün Yaban Ördeği saat 15.00 ve 20.00’de sahnelenecek. 29, 30 Nisan ve 1 Mayıs’ta da Benim Doktor Oğlum saat 20.00’de izlenebilir. ? Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda Kış Gelmeden oyunu bugün saat 15.00 ve 20.00’de sahnelenecek. Sivas Devlet Tiyatrosu’nun 72. Koğuş oyunu 27 ve 28 Nisan’da saat 20.00’de izlenebilir. ? Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu İyi Günde Kötü Günde bugün saat 20.30’da Yayla Sanat Merkezi’nde, 27 Nisan’da ise Şişli Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda saat 20:30’da. Yarın ise Timsah adlı oyun 15.30’da Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda sahnelenecek. ? Tiyatro İstanbul Altı Haftada Altı Dans Dersi bugün Mersin Devlet Opera ve Balesi’nde 20.30’da. 28 Nisan’da ise Sabancı Üniversitesi’nde 20.30’da izlenebilir. Efes Pilsen’le bu hafta C MY B C MY B