23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

kamilmasaraci?gmail.com 5 ARALIK 2009 CUMARTESİ TBMM Araştırma Merkezi’nin “Renklerin siyasi ve toplumsal anlamları” üzerine yaptığı araştırmaya göre kırmızı Türkiye’de partilerin en çok kullandıkları renk, mavi ise Ecevit ile özdeş. Sarı liberallerin rengi, beyaz Türklerde devleti simgeliyor. Siyasetin rengi Mavi: Mavi tek tanrılı dinlerden Hristiyanlığı ve daha sıklıkla da Museviliği simgelemektedir. İslam’da mavi, “cemaat rengi” dir. Bu mavi, genel anlamda bir mavi değil, turkuvaz mavisi olarak belirlenmiştir. Türk siyasetinde mavi, Bülent Ecevit’le ve onun temsil ettiği Demokratik Sol hareketle özdeşleştirilmiştir. Bu özdeşleşme o derece ileri boyuta ulaşmıştır ki, mavinin Bülent Ecevit’in özellikle tercih ettiği açık renkli tonuna halk arasında “Ecevit mavisi” denildiği dahi görülmüştür. Ayrıca Liberal Demokrat Parti mavi rengi kendisine sembol renk olarak seçmiştir. Lacivert: Sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgelemektedir. Bu yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanmaktadır. Gri: Tarafsızlık ve alçak gönüllülük anlamına gelebildiği gibi depresyonu da simgeleyebilmektedir. Hristiyanlıkta ruhun ölümsüzlüğü yanında bedenin faniliğini simgeleyen gri, Musevilikte bilgelik anlamına gelmektedir. 3 Cumartesi Şairi yoksa saki, aşk, sahilerin düş düşlerin sahileşmesi midir?.. YILMAZ ERDOĞAN sahiler düş düşler sahi Siyaset, “söz” ve “eylem” kadar amblem, sembol ve renkler üzerinden de yürütülürken; Araştırma Merkezi’nin TÜREY TBMM “Renklerin siyasi ve toplumsal KÖSE anlamları” üzerine yaptığı araştırma siyasette kavganın “rengi” konusunda ipuçları veriyor. Araştırmada Türkiye siyasetinde hakim olan rengin “kırmızı” olduğunun altı çiziliyor. İzmir olaylarından sonra yeniden gündeme gelen “sarıkırmızıyeşil” kavgasıyla ilgili olarak da “PKK terör örgütü ve sempatizanlarınca kullanılan bu üç renk ‘bölücülüğü’ çağrıştırabildiğinden Türkiye’de bir dönem tabu niteliğini almıştır. Oysa bu renkler Türk tarihinde sıkça birarada kullanılan renklerdir. Başta Osmanlı imparatorluğu olmak üzere birçok Türk devletinde sayısız bayrak, amblem ve işaret bu üç rengi birlikte barındırmıştır. Buna ilişkin en çarpıcı örneklerden bazıları, yeniçeri ocağını ve tımarlı sipahileri simgeleyen sancaklarının bu üç renkten oluşması ve Osmanlı döneminde kurulan Yargıtay’ın ambleminde bu üç rengin birarada bulunmasıdır” değerlendirmesine yer veriliyor. kor kırmızı Maskeli balo Göz hafızam iyidir lakin isim hiç aklımda tutamam.. Al benden de o kadar!.. Doktorunuz diyor ki Çok pardon acıba tanıdığınız iyi bir hasta vaa mı?.. Vaynsentır Türklerde devletin rengi İngilizler kırmızı, Fransızlar mavi, Hollandalılar turuncu, İrlandalılar yeşil rengi sahiplenirken, din ve inanışlar ile siyasi partiler de farklı renklerle sembolize ediliyor. Türkiye’de siyasette renk kavgası son olarak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İzmir’de DTP konvoyunda yaşananlar üzerine “Bir partinin konvoyunda terör örgütünün bayrakları olursa tabii ki buna sıcak bakmak mümkün değil” diyerek DTP’yi hedef almasıyla alevlendi. DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan bu sözlere “Bizim bayrağımızdaki kırmızı gül, Avrupa Sosyalist Partisi’nin amblemi. Kırmızı gül, sarı zeminde ve yeşil yaprağı var. O zaman trafik levhaları da mı illegal örgüt renkleri” diyerek tepki gösterdi. TBMM Araştırma Merkezi’nden Murat Bilgin’in yaptığı araştırma siyasette kavganın renginin arka planını inceliyor. Bu araştırmaya göre, bazı renkler ve anlamları şöyle: Pet şop Topus Topu tutamıyorsan, tutti frutti. Sahibinin sesi anlamlarına uygun olarak “devlet”i simgelemiştir. birisidir. Siyah faşizmi simgelemek için de kullanılmıştır. Türkiye’deki hemen hemen hiçbir siyasal parti, hatta geniş kabul görmüş hiçbir toplumsal hareket siyah rengi kendisine uygun görmemiştir. Siyah rengi sembol olarak kullanan, örneğin Beşiktaş spor kulübü gibi kuruluşların da bu rengi, savaşlarda kaybedilen topraklara ve şehit düşenlere bir yas ifadesi olarak kullandıkları görülmektedir. Değişik dönemler,deği şik insanlara benzer. Fısıldanan sözler,çok kez,yüksek sesle söylenenlerden daha uzağa gider. Vaatler ülkesinde insan açlıktan ölür. Siyah: Çağlar boyunca güçlü bir renk olarak görülmüş ve bu özelliği gereği gücün ve otoritenin simgesi olarak da kullanılagelmiştir. İslam tasavvufunda siyah, “Allah”ı sembolize eder. Bunun da siyahın bilinmezlik, Beyaz: Tarihsel olarak daha çok Avrupa’da görünmezlik, idrak edilemezlik anlamına mutlak monarşiyi gelmesi yüzünden olduğu savunan gruplar düşünülmektedir. Kahverengi: Toprağı çağrıştırmıştır, ayrıca beyaz rengi Müslümanların sonbaharı simgelemektedir. Ayrıca zaman kendilerine Kabe’sinin renginin siyah zaman dinginlik, pasiflik, muhafazakarlık ya da Kırmızı: Ateşin, tutkunun, öfkenin, seçmişlerdir. oluşu da bu rengin bağımlılık anlamına gelebilmektedir. tehlikenin ve yıkımın sembolüdür. Siyasette Fransa’da Bourbon “Allah”ı sembolize Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. Bir sol ideolojiyle, daha spesifik olarak hanedanı etmesi sebebiyledir. (...) deneyde insanı hızlandırdığı sonucu sosyalizm ve komünizm ile destekçileri ve Siyah anarşizmin en çıkarıldığından fastfood lokantalarının iç özdeşleştirillmiştir. Kırmızı rengi birçok ulus Rusya’da Ekim önemli sembollerinden mekanlarında kahverengi kullanılmaktadır. kendisine sembol renk olarak seçmiştir. Bu devrimi sonrası özdeşleşmenin en bilinir örneklerinden ikisi çıkan iç savaşta Çar İngilizler ve Türklerdir. Türkiye’deki siyasal yanlıları beyaz rengi partilerin kendilerini temsil etmek için en sembol olarak çok kullandıkları renk kırmızıdır. CHP ve Yeşil: İslam’ı temsil eden Sarı: Daha çok liberalizmle ve kullanmışlardır. geleneğinden gelen partiler, Demokrat Parti rengin yeşil olmasının, liberal partilerle Beyaz, Osmanlı ve geleneğinden gelen parti, MHP Müslümanlığın doğduğu ve özdeşleştirilmiştir. Bunun en impatarluğunda da geleneğinden gelen partiler, Refah Partisi yayıldığı topraklar için yeşilin bir büyük nedeni İngiliz ve dünya uzun süre sultanı geleneğinden gelen partiler ve irili ufaklı serap, bir vaha, bir murat ve demokrasi tarihinde önemli bir temsil eden birçok parti kendisine kırmızıyı ana renk hazinelerin en büyüğü olarak yeri olan İngiliz Liberal bayraklara rengini olarak seçmiştir. Partilerinin Türk bayrağının görülmesi nedeniyle Demokratlarının kendilerine bu vermiştir. renklerini kendi renkleri olarak belirleyerek olabileceğine ilişkin görüşler rengi seçmiş olmasıdır. İstanbul’un fethinde ne kadar vatansever ya da duruma göre mevcuttur. Yeşil, dinin ve Türkiye’de de liberalizm ile Ulubatlı Hasan’ın milliyetçi olduklarını gösterme gayeleri, bu peygamberin simgesi olarak özdeşleştirilmiş bir parti olan surlara diktiği beyaz tercihin başlıca nedeni. Türkiye’de sol ve kabul edilmiştir. Siyaset Anavatan Partisi’nin kurulduğu bir bayraktır. Devlet aşırı sol partilerin de, sol ideolojinin sembol sahasında yeşil, İslamiyetin ve iktidarda olduğu yıllardaki büyüklerinin ve üst rengi olması dolayısıyla kırmızıyı tercih yeşil ile olan ilişkilendirilmesine renginin sarı olması, ilginç ve düzey komutanların ettikleri; ancak kırmızının yanında sarıyı atfen İslamcı siyasi hareketler bilinçli bir seçim olarak beyaz giymesi ve tercih ettikleri gözlemlenmiştir. Kırmızı fon için kullanılabildiği gibi , görülebilir. Bugün de liberal beyaz ata binmesi üzerinde sarı tek yıldızı kendisine amblem çevrecilerin rengi olarak değerlere yakın duran Adalet ve Türk kültüründe sık olarak seçen İşçi Partisi’nin yıldızın rengini görülmesine atfen çevreci Kalkınma Partisi’nin renginin sarı rastlanır bir sarıdan beyaza çevirmesi bir örnektir. partiler için de kullanılmaktadır. oluşu dikkate değerdir. durumdur. Türklerde beyaz, bu Misafir çizer: Halis Dokgöz Argodan al haberi KAŞMERDİKOZ: Münasebetsiz kimse. KELEĞE BAĞLAMAK: Kurulu ve düzenli bir işi bozmak. LOLO: Gösteriş,kabadayılık. Bugün doğanlar için Daha çok motorlu taşıt Daha çok yol Daha çok köprü Daha çok bina Daha az mangır Off the record Yılda 6 milyon çocuk yeterli beslenemediği için yaşamını yitiriyor. Benimki de çok az yiyo.. bişi olmaz di mi?! Fotoğrafın, canlı müziğin ve ‘mim’in birlikte olduğu bir sergi hayâl edin... Animasyon sanatçısı Özge Akdeniz ve pantomim sanatçısı Ayça Yaşıt; sanatlarını iç içe sundukları “Hayal Et” sergisi ile sanatseverleri hayâl etmeye ve hayallerin gerçek olması üzerine sorgulamaya davet ediyor. Taksim The Madison Otel Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşacak sergi, 1221 Aralık tarihleri arasında görülebilecek. Serginin küratörlüğünü ressam Ülkü Cılızoğlu yapıyor. Hayal etmek ve hayallerin gerçekleşmesi konulu ‘Hayal Et’; animasyon kısa film, fotoğraf, canlı müzik ve mim performansını birleştiren tek bir sergiden oluşuyor. Sergide, mim performansı ve canlı müzik kendi içlerinde bir DoğuBatı sentezi yaratıyor. Animasyon kısa filmi ise, akrilik boya tekniğiyle tablolarda kare kare somutlaşarak hazırlanmış. ‘Hayal Et’ bileşik sanatlar sergisini iki yıllık bir çalışma sonucu hayata geçiren sanatçılardan animasyon sanatçısı Özge Akdeniz; daha önce ‘Son Osmanlı Yandım Ali’, ‘Eve Giden Yol’ sinema filmlerinde, ‘Sihirli Annem’, ‘Selena’ televizyon dizilerinde ve birçok reklam filminde animasyon çalışmaları gerçekleştirdi. 1981 yılında Eskişehir’de doğan sanatçı, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Animasyon (Çizgi Film) bölümünü bitirdi. Şarkıcı ve besteci Gökhan Kırdar’ın konser kliplerindeki animasyon çalışmalarını yaptı. Ayrıca yurt dışında gösterime giren ‘Hazar Denizi Enerji Merkezi’ belgesel animasyon filmi projesinin de sanat yönetmenliğini üstlendi. Kristagraf, Tem Ajans, Digiflame Prodüksiyon ve Akrobat Animasyon gibi çesitli reklamanimasyon firmalarında çalıştı ve 2009 yılında, görsel efekt sanatçısı Gürkan Şirin ile birlikte Plugin Animations’ı kurdu. Özge Akdeniz çalışmalarına; animasyon, görsel efekt, storyboard, illüstrasyon, reklam ve film alanlarında devam ediyor. Sergideki diğer sanatçı Ayça Yaşıt ise üç yıldır pandomim sanatını sokak sanatçısı olarak sergiliyor. TRT’de ‘Sokağın Sesi’ belgeselinde yer alan Yaşıt daha önce perfor Türk sanatçı Çin’de Dünya müzeleri ve Uluslararası Sanat Fuarları’nda sergilenen eserleri ile sanat alanında Türkiye’nin adından söz ettiren Emel Vardar, 14 ile 18 Aralık tarihleri arasında Chine Beijing Forbidden City Palace Museum’da kristal cam ve bronz heykellerini sergileyecek. Vardar, dünyanın en önemli beş müzesinden biri kabul edilen ‘Forbidden City Müzesi’ndeki sergiye katılan tek Türk sanatçı. Cam ve bronz heykelleriyle kadınların duygularının gücünü ve güzelliğini anlatan sanatçı, insanı insan kılan sıcak duyguları soğuk malzemeler olan cam ve bronzla yansıtıyor. Sanatçı çalışmalarını İstanbul Eylül Sanat Galerisi atölyelerinde sürdürüyor. manslarıyla ‘Ne Varsa Sokakta Var’ festivaline katıldı. ‘Pantomimask’ grubunun kurucusu Yaşıt, İstanbul’un yanı sıra Ankara, İzmir, Eskişehir illeri başta olmak üzere birçok il ve ilçeye pandomim sanatını taşımaya devam ediyor. (Bilgi için: www.pluginvisual.com) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle