Katalog

4 24 MAYIS 2008 CUMARTESİ Konser Asfalt Dünya Bilgi May Fest’te Asfalt Dünya bugün santralistanbul’da gerçekleştirilen Bilgi May Fest’te sahne alıyor. İlk albümü Ormanlar Kralı‘ndaki şarkıları seslendirecek olan grup ilk kez Tarkan’la aynı sahneyi paylaşıyor. Ormanlar Kralı adlı albüm Pasaj müzik etiketiyle yayımlanmış ve iki kliple tanıtılmıştı. (0 212 444 0 428, birinci kategori 75/ ikinci 40 YTL) Shantel Smirnoff Experience gecesinde Shantel, bu gece İstanbul Babylon’da Smirnoff Experience gecesi kapsamında sahne alıyor. Gecede Shantel, Balkan ve Doğu Avrupa müziklerini modern dans ritmleriyle birleştiren son albümü ‘Disko Partizani’ ile dinleyicilerle buluşacak. Bucovina Club serisi ile ateşli, tutkulu ve duygu yüklü derleme albümler yaratan Shantel, 2006’da BBC Radio 3 Dünya Müzik Ödülleri’nde ‘club category’ ödülünü almıştı. Orijinal Smirnoff kokteyllerinin sunulacağı gece 22.00’de başlıyor. (0 212 292 73 68, Ayakta 35 YTL /Öğrenci 25 YTL) Freddy Cole sahnede Tüm zamanların en iyi caz vokalistlerinden biri olarak gösterilen Nat King Cole’un kardeşi olarak da hatırlanabilecek Freddy Cole; buğulu sesi, enfes piyano eşliği ve keyifli sahne performansı ile İstanbul Jazz Center sahnesinde. 2008 yılı Grammy Adayı olan müzisyen, eski radyonuzdan evinize süzülen bir caz vokalistini andırıyor ve sahnedeyken dinleyiciyi 1930’lara nostaljik bir yolculuğa davet ediyor. Freddy Cole özgün yorumu, usta piyanistliği ve seyirci ile kurduğu neşeli diyalog ile caz severleri etkisi altına alıyor. (0 212 327 50 50, 68 YTL) Shaman 9. yaşını kutluyor İstanbul’un ‘dünya müziği kulübü’ Shaman 9. yaşını bu gece Ghetto’da kutluyor. Ocak ayından itibaren her ay değişik bir parti ile İstanbullu müzikseverleri dünya müziğinin ilginç örnekleriyle buluşturan Shaman, dünya müziği sevenlerin müziğe ve dansa doyacakları bir doğum günü partisi hazırlıyor. Sezonun İstanbul’daki son partisi bu gece 22.30’da. Shaman yaz aylarında Bodrum Yalıkavak Marina’daki Cabo Verde’de partilerine devam edecek. (0 212 251 75 01, 20 YTL /Öğrenci 15 YTL) Yüksek Sadakat Bursa ve İstanbul’da Türk müziğini rock’ın enerjisiyle birleştiren ve ilk albümleriyle 2 yıl içinde 20’den fazla ‘Yılın En İyi Çıkış Yapan Grubu’ ve ‘Yılın Grubu’ ödüllerini alan Yüksek Sadakat bu gece Bursa Suare Sahnesi’nde izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor. Yeni albümleriyle beraber konser performanslarını yoğunlaştıran grup, İstanbul’da da 30 Mayıs’ta, Drum Live serisi kapsamında Ghetto’da sevenleriyle buluşacak. Gecenin ev sahipliğini DJ Hakan Tamar yapacak. 22.30’da başlayacak konserin biletlerine www.biletix.com’ dan ulaşılabiliyor. (İstanbul için: 0 212 251 75 01, 25 YTL/Öğrenci: 20 YTL Bursa için: 0 224 443 10 01, Tam 28 YTL / Öğrenci 23 YTL) Kylie ile Boğaz’da ZÜLAL KALKANDELEN kzulal0?yahoo.com Salı akşamı Turkcell Kuruçeşme Arena’daydık. Roger Waters ya da Depeche Mode konserleri kadar olmasa da, yine kalabalıktı mekan. İşten çıkıp gelenler, yiyecek satan yerlerin önünde uzun kuyruklar oluşturmuş, bazıları da yere atılan kocaman yastıkların üzerine yatmış dinleniyordu. Gecenin merakla beklenen yıldızı, Avustralyalı şarkıcı Kylie Minogue’du. 40. yaşına İstanbul’da giren Minogue, pop müziğin en sevilen sanatçılarından birisi. Kısa bir süre önce göğüs kanserini yenip sahnelere geri döndü ve Advantage Card’ın 10. yıl kutlamaları kapsamında ilk kez Türkiye’ye geldi. Hem de kendisine eşlik eden 50 kişilik bir grup ve 12 tırla birlikte... Kylie Minogue’un İstanbul konseri, kanımca, “Başarılı bir pop müzik konseri nasıl düzenlenir?” sorusuna iyi bir yanıt oluşturuyor. Yazıyı, daha çok bu bakış açısıyla yazdım. Konser saati 21 olarak açıklanmıştı ve tam o saatte de başladı. Bu dakiklik nedeniyle Kylie’ye hemen bir artı verdik. Bu tür konserlerde, dünyaca ünlü müzisyenlerin sahneye geç çıkması, nedense bir tür gelenek olmuştur. Oysa teknik bir arıza olmadığı sürece, konser saatine uymak, sanatçının hem çalışma disiplinini, hem de kendisine olan saygısını gösterir. Üstelik de, ayakta bekleyenlerin sabrının tükenerek, konserden aldığı zevkin azalmasını önler. Daha önce basına yapılan açıklamalarda, konser için üç asansörün yer aldığı üç katlı bir sahne kurulacağı ve hareketli dev ekranlar kullanılacağı söylenmişti. İzleyiciye sahneden yansıyan görsellik oldukça etkileyiciydi ama dev ekranlar yoktu. Bol ışıklı, bol danslı ve yine bol dumanlı bir konserdi. (Sigara dumanı ile bir gece yiyecek büfelerinden gelen dumanın oluşturduğu karışım, bir İstanbul konser klasiği ne yazık ki...) Minogue’un konseri baştan sona farklı konseptlere göre düzenlenmiş. Bir baktık, “cheergirl” kıyafetleri içinde çıktı sahneye. Bu bölümde söylediği şarkıların hepsi, müsamerelerdeki çocuk şarkılarını anımsattı bana. Açıkçası, konserin en başarısız kısmını oluşturan bu amigo kız halini, unutmak ve hiç olmamış gibi düşünmek istiyorum. Bir süre sonra, elektroniğin dozunun arttığı şarkılarda, sado mazoşist kıyafetler içinde vamp bir kadına dönüştü Kylie. Bu imaj, pop müzikte her zaman çok sattı. Madonna’nın da bundan bir türlü vazgeçememesinin nedeni budur. 50 yaşına da gelse, hala elinde kamçıyla deri kıyafetler içinde pozlar veriyor. Fakat Kylie’nin bunu, o üzerine yapışan “Şeker Kız Candy” imajı yüzünden, Madonna kadar çarpıcı hale getiremediğini belirtmek gerek. Her bir konsept için farklı kıyafet giyen Minogue, eğer doğru saydıysam, konser süresince yedi kez kıyafet değiştirdi. İlginç olansa, konser boyunca fazla hareket etmemesiydi. Arkasındaki dans grubundan bağımsız bir halde, sahnenin bir soluna yürüdü, bir sağına. Fakat akıllıca bir çözüm bulunmuş ve müziğin zorunlu kıldığı hareket, daha çok sahnedeki perdelerin üzerinde yer alan görüntülere ve dansçılara kaydırılmıştı. Bir ara sahnede neredeyse 25 kişi vardı. Kylie’nin dansçılara eşlik ettiği Barry Manilow’un “Copacabana” adlı şarkısı, en büyük alkışı alanlardan birisiydi. En beğenilen ve hemen herkesin birlikte söylediği bir diğer şarkı, Robbie Williams’ın “Kids”i oldu. İkisi de başkalarının meşhur ettiği şarkılardı, ama onları hakkını vererek söyleyince, alkışlar Kylie’ye gitti. Tam arkamda, “That’s Robbie” diye sürekli bağıran turist kızı saymazsak... Ama Kylie en doğru seçimi, sahneye bis için tekrar geldiginde yaptı. Sürpriz bir şekilde konseri “I Should Be So Lucky” ile bitirdi. Sanatçının 1988 tarihli ilk albümünde yer alan ve onu tüm dünyaya tanıtan şarkıydı bu. O zamanlar 20 yaşındaydı. Şimdi hala çok güzel, ama herkes gibi o da gençlik izlerini kaybediyor. Fakat gecenin ortaya koyduğu bir gerçek vardı. Bazı şarkıların hiç eskimediği bir kez daha kanıtlandı o akşam. Melodinin hatırlattığı anılarıyla heyecanlanan orta yaşlılar ve şarkıyla yaşıt olan gençler, hep beraber dans ederek noktaladı geceyi. Gördüğü ilgiden memnundu Kylie. “En kısa zamanda yine gelmeliyim,” diyerek veda etti İstanbul’a... Feridun Düzağaç Balans’ta Yeni albümüyle sevenlerinin bir kez daha beğenisini kazanan Feridun Düzağaç, bu akşam saat 21.00’de Balans Music and Performance Hall’da sahne alacak. (0212 251 70 20, 28,50 YTL) Hepsi’den yeni albüm konseri Hepsi grubu üçüncü albümleri Şaka’nın tanıtım konserini yarın saat 19.00’da İzmit NCity Konser alanında gerçekleştirecek. Eren Bakıcı, Cemre Kemer, Yasemin Yürük ve Gülçin Ergül’den oluşan grup konseri görsel şov ve danslarıyla renklendirecek. (Bilet Fiyatı 34 YTL) Gilmore Ödülü Fliter’in Dünyada bugüne kadar sadece beş piyanistin almaya hak kazandığı Gilmore Ödülü, 2006 yılında ünlü Arjantinli piyanist Ingrid Fliter’a verildi. Fliter, global toplumun gelişimine sağladığı katkılar nedeni ile bu ödüle değer bulundu. Istanbul Resitalleri 28 Mayis’da bu muhtesem piyanisti Istanbul dinleyicisi ile bulusturuyor. İngrid Fliter resitali MKM Atilla İlhan Salonu’nda izleyiciyle buluşacak. Biletler 50, 60, 80 ve 100 YTL City And Guilds Türkiye’de İngiltere’nin önde gelen mesleki belgelendirme koleji olan City and Guilds tarafından verilen müzik teknoloji ve film yapım diplomaları artık Türkiye’de. Tüm dünyada yüze yakın ülkede yer alan, toplam 8 bin 500 yetkili eğitim merkezi aracılığıyla 5 binden fazla alanda mesleki eğitim sunan ve bunları uluslararası geçerliliği olan HÜSEYİN sertifikalarla belgelendiren City And KIVANÇ Guilds, müzik teknolojisi ve video prodüksiyon alanında diplomalar veriyor. Kurumun Türkiye’deki yetkili birimi Beyoğlu İletişim Teknoloji Merkezi (İTM). City and Guilds Koleji’nin Türkiye temsilcisi Süden Pamir ile okulu konuştuk. City and Guilds nasıl bir okul? Tüm dünyada 100’ün üzerinde ülkede, 500 onaylanmış merkez aracılığıyla, 24 sanayi sektörü ve 500’den fazla alanda meslek içi eğitim sistemleri geliştiren bir eğitim merkezi. İngiltere kraliçesinin emriyle, 1930’lu yıllarda İngiltere’de kuruldu. Bu eğitim kurumu, insanlara nitelik kazandırmak üzere, eğitim programları hazırlıyor ve bizim gibi okullarda uygulamaya koyuyorlar bu programları. Okulun Türkiye’deki durumu nedir? Türkiye’de muazzam bir işsizlik var. Çünkü eğitim sistemi belli alanlarda ve belli kurumlarda odaklanmış durumda. Kişiler ya niteliksiz ya da akademisyen. Aralarında uçurum var. 2005 yılında, Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 10’dur. (TÜİK’in 2005 yılı anketi.) Erkekler arasındaki işsizlik oranı yüzde 9.4’tür. Rakamlar, işsizliğin kadınlar arasında yüzde 10.6’dan yüzde 11.1’e çıktığını gösteriyor. Türkiye’de üniversite mezunları arasında yüzde 10 oranında işsizlik var. Bu rakamlar bir dünya rekorudur. OECD’nin raporlarına göre Türkiye’de üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranı ortalaması yüzde 12.5. İspanya, Türkiye’nin arkasından geliyor. İspanya’da üniversiteli işsizlik ortalaması yüzde 8.5. İngiltere’de üniversite mezunlarının işsizlik oranı en düşük düzeyde. İngiltere’nin arkasından İzlanda ve İrlanda geliyor. City and Guids çalışma sistemini nasıl belirliyor? CG, mahallelerde yaptığı araştırmalar sonunda mahallenin ihtiyaç duyacağı nitelikli eleman ve iş olanaklarını belirleyip gerekli eleman yetiştirecek programlar hazırlıyor. Mahallede bulunan okullara veriyor. Eğitime kabul edilen öğrencilerin eğitim giderleri, belediye tarafından karşılanıyor. Eğitimini bitiren öğrenciler, (ki bunlar doktor, marangoz, su tesisatçısı, satış elemanı, muhasebeci olabilir) işleri hazır olduğu için çalışmaya başlıyorlar. İşte bu harekâtı, CG eğitim sistemleri çözüyor. Alınan diploma veya sertifika uluslararası meslek birliklerince onaylanmış, yükseköğretim kurumlarınca kredilendirilmiş nitelikte. Siz bu süreçte ne bekliyorsunuz? Türkiye’de Galatasaray İTM (İletişim Teknoloji Müzik Akademisi), eğitim alanındaki standartlarımızı yükseltmek, sanat ve teknoloji alanlarında uluslararası kabul görmüş düzeyde donanımlı eleman yetiştiren bir meslek okulu olabilmek amacıyla Ekim 2007’de CG okulunun Türkiye merkezi olarak onaylandık. Okulumuzda verilen diplomaların ve sertifikaların uluslararası geçerliliği ve bu belgelere sahip kişilerin iş başvurularında öncelikli işe alınma ve oturma hakları var. Diploma ve sertifikaların kredileri, uluslararası yüksekokullarla transfer edilebilir. Ve kişilerin akademik kariyerlerine eklenebilir. Bizde bulunan programlar; görsel iletişim tasarımı, sound prodüksiyonu ve ses mühendisliği. Önümüzdeki eğitim yılında eklenecek programlar ise iç mimari, grafik tasarımı gibi alanları bünyesinde toplayan güzel sanatlar bölümüdür. Bu yıl kırk öğrenci ses mühendisliği, kırk öğrenci sound prodüksiyonu ve on öğrenci de görsel iletişim tasarımda başarılı oldu... (Tel: 0212 244 03 33) sirin.guven?gmail.com RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B