Katalog

2 24 MAYIS 2008 CUMARTESİ Karikatürist Emre Ulaş, medya ve iktidar ilişkilerini mercek altına aldığı ‘Yarı Resmi Gaste’yi çıkardı Şimdiye kadar gazetelere karikatürler hazırlayan çizer Emre Ulaş yepyeni bir projeyle karşımızda. Gazete formatındaki mizah dergisi ‘Yarı Resmi Gaste’yle… Yarı Resmi Gaste, alışık diğer haftalık mizah ŞİRİN olduğumuz dergilerinden biraz farklı. Bu dergide GÜVEN ana konu ‘medya aktörleri’, çünkü Ulaş’a göre medya aktörleri de en az siyasetçiler kadar çizilmeyi hak ediyor. İktidarla olan yakın ilişkiler ve kapalı kapılar ardında konuşulan konulardan dolayı… Böyle bir mizah dergisi çıkarmaya nasıl karar verdiniz? “Radikal’de 7 yıl çalıştım ben. Ondan önce de hep gazetelerde çalışmıştım. Dolayısıyla bir şekilde medyayı izliyordum. Nokta Dergisi’nden beri güncel, politik konular çiziyordum zaten. Yeniyüzyıl’da da çizmiştim. Bir şekilde basını hep takip etmem gerekti. Takip ettikçe basınla iktidar ilişkilerinin hayatımıza, Türkiye’nin gelişimine çok yön verdiğini fark ettim. Diğer ülkelerden çok daha fazla yön veriyor Türkiye’de bu ilişkiler. Sürekli politikacılara yükleniyoruz ama biraz da işin böyle bir kısmı var. Yani Medya aktörleri de çizilmeyi hak ediyor medya aktörleri de diğer politikacılar kadar çizilmeyi hak ediyor. Ben de böyle bir işe giriştim. Gazete formatında bir mizah dergisi bu. Bir de gazetelerde artık eskisi kadar karikatür yok. Ben Radikal’de çalışırken umutsuzluğa kapılmıştım. Gazeteye çizer olarak gelmek isteyen kimse olmuyordu. Bütün karikatüristler mizah dergilerine gidiyorlardı. Oralarda da kopya kağıdına konmuş gibi aynı türde çizerler yetiştiriliyor. Yani hayata bakışları biraz ‘laylaylom’ olan çizerler yetiştiriliyor.” Medya aktörleri çizilmeyi hak ediyor diyorsunuz... “Evet, kesinlikle hak ediyor. Her şey o kadar iç içe ki artık... Mesela yemeklerde bir takım şeyler konuşuluyor, gizli dolaplı işler dönüyor. Medya da bunun bir parçası. İktidarla gizli bir takım şeyler konuşuyorlar, halkla paylaşmamak üzere... Halbuki medya halkı temsil ediyor aslında, görevi halka haber vermek. Bu anlamda iktidarın bir parçası oluyor aslında medya.” Merhaba Eski manken yeni şarkıcı, magazin programlarının vazgeçilmez ismi Demet Akalın’ın Bodrum konserinde söylediği sözleri duymuşsunuzdur. Demet Hanım, kendisini dinleyenlerin coşkusunu beğenmemiş olacak ki tutup da ‘Diyarbakırdan mı geldiniz, dağdan mı? Moron moron bakıyorsunuz’ deyivermiş... Acaba kendisi nereden geldi merak içindeyim... Evet hepimiz biryerlerden geldik, biryerlere gideceğiz... Ne yazık ki, çevremizi kalitesizlik, bilgisizlik, densizlik, kültürsüzlük, tahammülsüzlük ve hazımsızlık sarmış durumda... Belki bundan sonra da ayrımcı yaklaşımların kurbanı olacak, bu tür haddini aşan, karşısındakine saygı duymayan, düşünce yoksunu açıklamaları duyacağız. Bir yanda kendisini şarkıcı kategosine koyan Demet Akalın’ın sözleri, diğer yandan dünya değeri Leyla Gencer’in küllerinden rahatsız olan insanların yaklaşımları... Maalesef müziğin evrenselliği, kültürleri birleştirici özelliğinden bile bihaber bir ülkenin yurttaşlarıyız... Neyseki sadece bunlar olmuyor bu topraklarda. İçimizi açan, umudumuzu korumamıza yardım eden güzel haberler de var.. İşte bunlardan bir tanesi.. Nâzım Hikmet Kültür Merkezi Müzisyenler Atölyesi’nin çağrısıyla profesyonel ve amatör 15 müzisyen birlikte şarkı söylemek için biraraya geldi. Hem müzikal hem de düşünsel boyutta biraraya gelişti bu... Birbirlerine verecekleri, beraber öğrenecekleri, paylaşacakları şeyler olduğuna inanan 15 isim projelerine ‘Nazım Kumpanya’ adını verdi. Gamze Erbil bu hafta ‘Kumpanya’nın değerli elemanlarıyla konuştu. Amaçlarını, müziğe ve dünyaya bakış açılarını anlattılar. Ustalar da çıraklar da bırakacakları mirasın farkında. ‘Piyasadaki’ gençler gibi ne biran önce köşe dönme peşindeler ne de ‘popüler’ olmak... Grubun ustalarından Vedat Sakman’ın sözleri büyük bir ders niteliği taşıyor tüm müzisyenler için: “Müzik insanı rezil de eder vezir de... İşte biz onlara rezil olmamanın yollarını göstereceğiz, zamanında çok rezil olduğumuz için bu konuda deneyim aktarabiliyoruz.” İyi hafta sonları... Hedefim gazete okuyucusu Yarı Resmi Gaste’yle ne amaçlıyorsunuz? “Mizah dergileri kalıplaşmış durumda. Gırgır’dan itibaren gelen bir format var. Şu anki dergilerin hepsi o formatta. Belirli bir okuyucu kesimleri var. Benim tespitim gazete okuyan, eline ekmeğini almış, artık hayat gayesi olanlar pek mizah dergisi okumuyor. Bu çok ilgimi çekti aslında. Yani günlük 5.5 milyon civarında tiraj var, ama haftalık dergi satışı 200 bini ancak buluyor. Burada bir orantısızlık var ki, mizah çok ilgi gören bir şey aslında. Dolayısıyla mizah dergisi okuyucularına yeni bir okur kitlesi eklemek mümkün mü acaba diye kafamı yordum. Yarı Resmi Gaste’yle gazete okurunun da ilgisini çekmeyi amaçlıyorum. Üniversite mezunlarının ilgisini çekebilecek bir dergi bu. Diğer mizah dergileri daha ufak yaştaki gençlerin ilgisini çekiyor. Benimse gazete okuyucusunu mizah dergisi okumaya teşvik etmek gibi bir amacım var.” Engellere rağmen bu işe girdim “Ben bu işe başlarken dağıtım mevzusunun en kolay halledilebilecek konu olduğunu düşünüyordum ama maalesef en zor kısmı oldu. Geçtiğimiz Ocak ayından itibaren kuralları değişmiş dağıtımın. Önceden sistem şöyleydi. Dergi dağıtılıyordu, herkes satıştan yüzdesini alıyordu. Size de kalanı veriyorlardı. Şimdi ise dağıtım şirketi peşin para istiyor. Yeni bir yayınsınız, satacağınızdan emin değil. O yüzden ‘Ben paramı peşin isterim’ diyor. Bu yeni durumda eskiden aldığı yüzdesinden daha fazla para alıyor. Önceden satış düşük olunca, onlar da az alıyordu. Şimdi ise dağıtıcı ‘Hiç satmasan bile bana paramı vereceksin’ diyor. Bu haliyle oldukça zorluyor bizi. Bir de özel satış noktaları var. Onlar da hava parası istiyor. Yani oraya havadan vereceğiniz 20 bin dolarınız olmalı cebinizde. Dolayısıyla ben hiçbirinin raflarına giremedim. Alternatif yayınları bırakın parası olan için bile oldukça zor bu yeni uygulama. Baştan bilseydim hiç cesaret edemeyebilirdim. Bu kadar engele rağmen böyle bir işe girmezdim.” Açık açık iktidar medyası “Piyasada şu anda resmi gazeteler, resmi medya var. Bu hep vardı aslında ama bu kadar açık olmamıştı hiç. Şu an resmen tescilli, açık açık ortaya konan bir iktidar medyası var. ‘İktidarın gazeteleri nedir’ diye sorulduğunda cevap verilebiliyor: ‘Star, Bugün, Sabah’. Böyle bir medya oluştuysa, bunun mutlaka mizahı yapılmalı bence. Mesela ben Radikal’de çalışırken bana hiç karışılmadı ama sonunda işten çıkardılar. Demek ki bir yere gelmiş dayanmış. Sonuçta bir yayın yönetmenin hayat görüşüne tabisiniz. Benim çıkarılmamda tam olarak ne etken oldu bilmiyorum mesela, çünkü bana net bir neden söylenmedi. Aslında oldukça fazla iş yapıyordum gazetede.” İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Yazıişleri Müdürü: Güray Öz Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Neşe Yazıcı, Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu Tel: 0 212 251 98 7475 0 212 343 72 74 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri hafta?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B