17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

figenatalay6yahoo.com Faks: 0 212 343 72 64 17 MAYIS 2008 CUMARTESİ 5 ‘Atam’ın en sevdiğim hali’ Çocuklar, Atatürk’ün fotoğraflarına, yazılar ve resimler ekleyerek, çok özel bir çalışma gerçekleştirdiler. Çocuklar, önce önlerine Atatürk‘ün en sevdikleri fotoğraflarını koymuşlar. Sonra başlamışlar çalışmaya. Kimisi kendisini salıncağa oturmuş, Ata’sı onu sallıyor. Kimisi Ata’sıyla FİGEN 10 yaşındaki at biniyor, kimisi oyun oynuyor. Bu Ezgi Alev’in fotoğrafları yazılarıyla da ATALAY projesi süslemişler. Bunlar öyle sıcacık, samimi, sevimli, coşkulu ve komik yazılar ki, Atatürk görse eminim çok hoşuna giderdi. Doğuş Grubu’nun sosyal sorumluluk platformu Doğuş Çocuk tarafından geliştirilen ve Türkiye’nin her yerinden yüzlerce çocuğun katılımıyla gerçekleştirilen “Atam’ın en sevdiğim hali” projesi kitap haline getirildi. Bu çalışmada çocuklar, Atatürk’ün diledikleri fotoğraflarını seçtiler, duygu ve düşüncelerini yansıtan birer kolaj çalışması hazırladılar. 616 çalışma arasından seçilen 30’u bu özel kitapta yerini aldı. Gazetemiz yazarı Dr. Erdal Atabek, kitabın önsözündeki yazısında, fotoğraf seçimlerinde, günümüz çocuklarında kendini gösteren değişimin ipuçlarının da bulunduğuna dikkat çekiyor. Dr. Atabek, “Bunların başında, ‘Çocukların Atatürk’ün yaşamına katılma istekleri’ açık bir biçimde kendini gösteriyor. Çocuklar, ‘Atatürk’le birlikte yaşamak istiyorlar’ diyor.” Kitaptan örnekler: ? Kitapta yer alan çalışmalardan birinin hazırlayan Burcu Otuzoğlu, Atatürk’ün kitap okuyan bir fotoğrafını seçmiş ve altına da şunları yazmış: “Atatürk Çooook Kitap Okurmuş.” “Atatürk çok kitap okurmuş! Atatürk’ün en önemli özelliklerinden biri çok kitap okumasıdır. Atatürk, kitap okumayı o kadar severmiş ki, eline birazcık para geçse bunun yarısıyla kitap alırmış. Atatürk, gittiği her yere kitaplarını da götürürmüş. Kitap okurken kağıtlara ya da kitapların üzerine notlar alırmış. Tüm yayınları izler, yurtdışından kitap sipariş edermiş. Atatürk’ün özel kitaplığında 4289 kayıtlı kitap varmış. Atatürk bu kitapları okuyarak, dünya tarihi, yenilikler ve gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmuş. Atatürk Cumhuriyet’i kurmuş. Bunda kitap okumasının da payı var.” ? Çağatay Günay, Atatürk’ün, yukarılara bakan bir fotoğrafını seçmiş ve şunları yazmış: “İşte ben Ata’mın en çok bu resmini beğeniyorum. Çünkü bu resimde Ata’mın gözleri hep yukarıda ve bize uzayda olan biteni söylüyor. Ve bunla birlikte bize ‘istikbal göklerdedir’ diye bir söz söylüyor.” ? Efe Sezer’in, seçtiği Atatürk fotoğrafının altında yer alan sözleri ise şunlar: “Bu fotoğrafında Atatürk, çok emin bakışlarla bakıyor. Bu yüzden bu fotoğraf çok hoşuma gidiyor. Bakışlarıyla Türk halkına, ‘merak etmeyin emin ellerdesiniz!’ demeye çalışıyor sanki. Bence Atatürk, geleceğimizin güvenli olmasıyla ilgili bir belge imzaladı kimseye belli ettirmeden. Bu belgenin adı ‘Laiklik Belgesi’. Geleceğe ışık, umut, Barış İçin Müzik Barış İçin Müzik projesi, müzikle, barışın sesini duyurmayı hedefliyor Müzik, çocuklara iyi geliyor. Onları sakinleştiriyor, mutlu ediyor, eğlendiriyor ve geliştiriyor. Müziğin çocuklarda yarattığı değişimden hareketle, iki yıldır devam eden “Barış İçin Müzik” çalışması, “mümkün olduğu kadar çok çocuğa karşılıksız müzik eğitimi olanağı sağlamayı ve barışın sesini müzikle duyurmayı” amaçlıyor. “Barış İçin Müzik” çalışmasının ilk uygulama yeri olan Edirnekapı, Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulu’nda, haftanın beş günü, ders saatleri dışında 614 yaşları arasındaki 60 çocuğa, solfej ve akordeon dersleri veriliyor. Şimdilik üç öğretmenin gerçekleştirdiği eğitim, yarıyıl ve yaz tatillerinde de sürüyor. Barış İçin Müzik çalışmasının hedefleri, Türkiye’nin de imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan “çocukların kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılma hakları ile bu konuda uygun ve eşit fırsatlar yaratılmasının teşviki” ve “çocukların barış, hoşgörü, cinsler arasında eşitlik duygularıyla, etnik, ulusal ya da dini ayırımcılıktan uzak, dostluk ruhuyla yaşam sorumluluğu almaya hazırlanmaları” ile ilgili maddelerle de örtüşüyor. “Barış Müzisyenleri”, bugüne kadarki en önemli performanslarını geçen pazartesi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde verdikleri konserde sergilediler. Çocuklar, akordeonla sundukları 20 eserin yanı sıra büyüklerle birlikte sekiz şarkılık “akordeonorkestravokal” denemesi de yaptılar. Barış İçin Müzik projesi temsilcisi Yeliz Yalın’ın verdiği bilgilere göre, çalışmalar yakında kurumsal bir kimliğe ve kuruma ait binaya kavuşacak. Barış Müzisyenleri’nin sayısının artırılması ve yeni okullarda çalışmalara başlanması da hedefler arasında. mutluluk, güven saçan bir belge. Sonra bu belgeyi bize emanet etti. Biz de lakilik belgesini korumalı, savunmalıyız. Çünkü biz laiklik bekçileriyiz.” ? Fahri Armağan Fidan, tüm çocuklara bir çağrıda bulunuyor: “Gözlerini kapat. Atatürk’ün seninle oynamaya geldiğini düşün.” v Ezgi Alev, Atatürk’ün beyaz tuvaletli bir hanımla dans ederken görüldüğü bir fotoğrafı seçmiş ve nedenini de şöyle anlatmış: “Ben düğünleri severim. Düğünler, insanların hayatlarını birleştirdikleri bir törendir. Kendimi en çok Atatürk’ün düğününde görmek istediğim için bu fotoğrafı seçtim.” ? Gül Cenkçiler, çevresini rengarenk boyadığı Atatürk fotoğrafının altına duygularını şöyle dile getirmiş: “Ne zaman biri ışık sözcüğünü kullansa aklıma Atatürk gelir. Çünkü Atatürk de bizi bir ışık gibi aydınlattı. İlkeleriyle bize doğru yolu gösterdi. Işığımızdı o. Ölünce söndü zannedildi. Oysa o ışığını her zaman üstümüzde tuttu. O ışığı göremeyen bizdik.” Mocap teknolojisi artık Türkiye’de Geçen hafta ilkokullarda gösterilmeye başlanan Çevre Bey filmi, 3 Boyutlu Mocap teknolojisi kullanılarak yapımı gerçekleşen ilk animasyon filmi olmasının yanı sıra, dünyada da 40 dakika uzunluğunda çekilen ilk çevre filmi Yüzüklerin Efendisi filminin serisine ticari açıdan bakıldığında büyük başarı sağladığı bir gerçek. Fantastik edebiyatı sevenler tabi filmlerden önce de biliyorlardı Yüzüklerin Efendisi’ni. Kimi, filmi çok başarılı buldu. Kimi ise edebiyatın gücüne vurgu yaptı. Ancak sinema değeri olarak önemli bir gelişmeyi de izleyiciyle tanıştırdı. Manuel olarak yapılan ZUHAL animasyonlar, Mocap, yani ‘Motion AYTOLUN Capture’ ile yapılmıştı. Bir tür dijital hareket yakalama tekniği olan Mocap, yurtdışında yaklaşık 10 yıldır kullanılıyor. Yüzüklerin Efendisi filminin yanı sıra Kutup Ekspresi ve Neşeli Ayaklar filmlerinde de karşımıza çıkmıştı. Bu teknoloji zamandan ve paradan tasarruf sağlamanın yanı sıra hareketleri algılayıp dijital ortama aktarması açısından da çok daha gerçekçi kılıyor animasyonu. Mocap, yapımcı ve yönetmen Fehmi Gerçeker’in çekmeyi planladığı Çevre Bey filmi için yaptığı araştırmaların sonucunda artık ve nihayet Türkiye’de. Gerçeker, hem filmi tamamladı hem de Türkiye’ye yeni bir teknoloji kazandırdı. Biz de Gerçeker ile hem Mocap’ı hem de geçen hafta ilkokullarda gösterilmeye başlanan Çevre Bey filmini konuştuk. Gerçeker, Çevre Bey filminin senaryo ve metin çalışmalarını tamamladıktan sonra, animasyon alanında dünyada nasıl bir teknoloji kullanıldığını araştırmaya başlamış önce. Karşısına pek çok anlamda kolaylık sağlayan ve aynı zamanda yüksek kalitede bir sinema dili oluşturmak açısından faydası olacak Mocap çıkmış. Dünya standartlarında olabilmesi için de Türkiye’ye getirmiş Mocap’ı. “Çalıştığım projeler ve belgeselleri dünya standartlarında hazırlayıp sundum. O yüzden de Türkiye için çok yeni olan bu teknolojiyi yine dünya standartlarında düşündüğüm için getirdim. Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Departmanı’na da sundum bu projeyi ve öğrendim ki çevre konusunda 40 dakika uzunluğunda böyle bir program yapılmamış daha önce. Bu da yine bir ilk oldu bizim için” diyor Gerçeker. Türkiye’de ve dünyada çevre konusunda animasyon olarak yapılmış ilk film olan Çevre Bey’in yapımcısı ve yönetmeni Gerçeker, pek çok ilke de imza atmış. Türkiye’de ilk reklam filmi yapımevinin kurucusu olan Gerçeker, yapımcısı ve yönetmeni olduğu ‘Behind the Camera’ tv serisi ile Amerika’da ayın tv yapımcısı ödülünü alan ilk Türk. ABD Eğitim Bakanlığı tarafından “Piri Reis” belgesel filmi ile “Tarihe Katkı Özel Ödülü”nün yanı sıra UNESCO’nun “Year of Tolerance” programları için gerçekleştirdiği “Mevlana ve Hoşgörü” belgesel filmi ile UNESCO için yapılmış olan ilk resmi tv programı olmasıyla da dikkat çekiyor. T.C Kültür Bakanlığı “Türkiye’nin ABD ve Güney Amerika’da Tanınmasına Katkı” ödülünü alan Gerçeker, Mesnevi’den yaptığı alıntılar ile oyunlaştırdığı ve yönettiği tiyatro oyunu “Healing of the Heart” ABD’de Mevlana’dan uyarlanan ilk tiyatro oyunu. Çevre bilinci aşılıyor Çevre Bey filmi, 3 Boyutlu Mocap teknolojisinin kullanılarak yapımı gerçekleşen ilk animasyon filmi olmasının yanı sıra, dünyada da 40 dakika uzunluğunda çekilen ilk çevre filmi. Fehmi Gerçeker, ilklerin yalnızca bunlarla sınırlı olmadığını söyleyerek anlatıyor hikayesini: “Yapım teknolojisinde de yeni teknikler getirdik. Önce radyo tiyatrosu gibi seslendirmeleri yaptık, sonra sesleri çizgi filme oturttuk. 1 yılda tamamlandı film. Öğrendik ki bugüne kadar Türkiye’de tam tersi yapılıyormuş.” Hüseyin Avni Özen’in yazdığı ve Fehmi Gerçeker Prodüksiyon Senaryo Grubu’nun senaryolaştırdığı Çevre Bey, pedagog Prof. Dr. Bengi Semerci ve çevre danışmanları Doç. Dr. İbrahim Demir, Doç. Dr. Hüsamettin Balkıs, Yrd. Doç. Cüneyt Kubanç ve Ali Oktar danışmanlığında hazırlanan animasyon bir çevre belgeseli. Çocuklara çevre bilincini aşılamayı hedefleyen bu projede ağaç sevgisi, çevre korunması, deniz kirliliği, çöp ve erozyon gibi konular, ilkokul çağındaki çocukların anlayabileceği bir öykü kurgusu içinde veriliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda gerçekleştirilen animasyon filmde herkesin gönlünü ortaya koyarak, ortak bir amaç uğruna çalıştığını söylüyor Gerçeker. Keza filmin seslendirmelerinde de Mehmet Ali Alabora, Gazanfer Özcan, Savaş Dinçel, Settar Tanrıöğen, Zeynep Irgat, Ayberk Koçar, Nilüfer Açıkalın, Ece Bostancı, Sina Develioğlu, Ahmet Çetindemir, Banu Çiçek, Bülent Çolak, Funda Aras, Can Cav, Aslı Kerimol ve Mustafa Alabora gibi toplumsal duyarlılığıyla tanıdığımız isimler çıkıyor. İlkokullarda gösterimine başlanan Çevre Bey, önümüzdeki süreçte BM Çevre Koruma Departmanı‘nın talebi doğrultusunda bir kaç lisana çevrilerek dünyaya yayılacak. DİJİTAL HAREKET YAKALAMA Motion Capture, bir tür dijital hareket yakalama tekniği. Aslında biomekanikte analiz aracı olarak kullanılan Mocap, şimdi aralarında eğlence, sinema, mühendislik ve eğitimin de bulunduğu sektörlerde kullanılıyor. Institute of Technology, ilk olarak bir dansçıya giydirerek, dansçının hareketlerini bilgisayara aktarmış. Hiçbir kablo bağlantısı olmadan bilgisayara düşen iskelet görüntünün sinema sektöründe kullanımı ise henüz çok yeni. Önceleri optik kameralarla denenen modelin gelişmiş bir versiyonu Mocap. Hareketler vücuttaki eklemlerin üzerine veya yakınına yerleştirilen 37 sensör sayesinde yakalanıyor. Eklemler hareket ettiğinde işaretler arasında ortaya çıkan pozisyonlar kaydediliyor ve hareketin dijital kopyası alınıyor. Bu şekilde çizgi film yapımında insan hareketine en yakın hareketler sağlanmış oluyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle