19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

17 MAYIS 2008 CUMARTESİ 3 Vahit Tuna ‘Egzersiz’ yapıyor, yaptırıyor! 1990’lar günümüz sanatı için bir başkalaşım dönemi; bunu bugün geriye baktığımızda daha net kavrıyoruz. 1980’lerin bireyci, bireysel ve aynı zamanda yenilikçi sürecinin ivme kazandığı bir ESRA dönemeç ALİÇAVUŞOĞLU 1990’lar. Köklerini hem esraali?yahoo.com geçmiş dönemden alan hem de “eskiyle” tüm bağlarını koparmaya çalışan, birbiriyle çelişiyormuş gibi görünen bir süreci işaret ediyor bu yıllar. Günümüz Türk sanatının ana hatlarını belirlerken bu yılların oluşumlarına, yapılanmalarına ve etkinliklerine dönüp bakmak gerekiyor. Yani Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin düzenlediği Genç Etkinliğe, İstanbul Bienali’ne, Günümüz Sanatçıları sergisine ve daha bir çok irili ufaklı sergiye ... Bu girişi tam da bu dönemden itibaren yapıt üretmeye başlayan bir sanatçının bugünlerde açılan sergisi nedeniyle yazıyor olmak bir tesadüf değil aslında. Vahit Tuna 1990’ların “yeni bir dil” oluşturma sürecinde konuları, kaygıları ve aracıları çeşitlenen, farklılaşan ve de bir dönemi işaretleyen kuşağın arasından geliyor. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin (UPDS) düzenlediği Genç Etkinlik sergilerinden itibaren yapıtlarını genellikle “karma sergilerde” uzun aralıklarla izleme olanağı bulduğumuz sanatçı Karaköy’deki Hafriyat mekanında “Egzersiz” adını verdiği sergisiyle karşımızda şu günlerde. “Kişisel sergi” klişesini bugüne dek kullanmayan ve yeni çalışmalarını ilk kez toplu olarak sergileyen Tuna’nın Hafriyat gibi bağımsız bir mekânda yer alıyor olduğunu da belirtelim. Galeri anlayışından çok, sanatçılara üretimlerini sergileyebilecekleri bir mekân olanağı sunan Hafriyat’ın özel kişi ya da kurumların desteğiyle değil, bağımsız, yıllardır “çeşitli sanatlar alemi”ne alternatif düzenleme söz konusu bu sergide. İçerisi ise üç kata yayılmış çalışmaları kapsıyor. Sanatçı yaklaşık iki yıldır ofisinin içinde bir sergi alanına dönüştürdüğü ve çeşitli sanatçıların yapıtlarını gösterebilme olanağı bulduğu “masa”sını da kendine ayırıyor bu kez. Masa’da ancak çok dikkatli bakabildiğinizde görebileceğiniz kirpik kıllarını, kesik tırnaklarını sergiliyor. Marc Quinn’in kendi kanından gerçekleştirdiği büstünü akla getiren bu çalışmanın, Quinn’in yapıtına oranla, masum bir otoportre çalışması olarak niteleyebiliriz belki de. Sanatçının bir diğer çalışması ise yine kendi imgesini kullandığı ve daha önce Radikalart’ta billboardlarda sergilenen “...larım” adlı işi. Hem bu iş, hem Masa’daki çalışma, hem de Türk çağdaş sanatçılarının sahte spermlerinin depolanarak sergilendiği buzdolabı Tuna’nın güncel sanatta olup bitenlere yaklaşımını alaycı bir tavırla göstermesine olanak sağlıyor; izleyeni de gülümsetiyor. İkinci kattaki Bonus videosu ise gerçek ile kurgunun, trajikomik görüntüsüne bizi de dahil ediyor. Güvenlik güçlerinin bir tatbikatının kaynaklık ettiği çalışma, günümüzde yaşananlara tuhaf bir gönderme niteliğinde. Serginin açılış gününün olduğu 1 Mayıs’ta bu görüntülerin can acıtıcı bir biçimde gerçekten yaşanması ise işi daha ilginç kılıyor. Vahit Tuna sergide, bugün yaşadığımız gerçekliklere, toplumsal olarak sürüklendiğimiz yeni gerçekliklere, durumlara ve sapmalara dokunuyor. Eleştiri tüm serginin içine inceden inceye sızmış durumda ama hem gülümsetiyor, hem de düşündürüyor; neredeyiz ve ne hallerdeyiz diye... Vahit Tuna “Egzersiz” 125 Mayıs 2008 Hafriyat, Necatibey Cad. No: 79, Karaköy Tel: 0212 245 31 68 info@arthafriyat.com sergi Rölyefler ve Heykeller lebriz.com sanatı ve sanatçıları daha geniş kitlelerle buluşturmak için sanat eserlerini farklı mekanlarda sergiliyor. City’s Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşecek projelerden üçüncüsü Mithat Şen sergisi. 5 Haziran’a kadar devam edecek sergide Mithat Şen’in toplam 18 parçadan oluşan çalışmaları sergilenecek. Mithat Şen, soyut organik biçim şemaları üzerinde, gerçeklikle gerçekdışı olanın ilişkilerini, kendine özgü bir teknik düzeyinde yansıtırken, insan bedeninin yapısından kaynaklanan bir bütünlüğü, görsel organizmanın da yapısal karakteri olarak değerlendiriyor. Aşağı Yukarı Güncel sanat dünyasının uluslararası isimlerinden Ayşe Erkmen, düşünceyi ön plana çıkaran, zaman ve mekân algısına yepyeni boyutlar getiren yapıtlar üretmeye devam ediyor. Erkmen’in dün açılan Aşağı Yukarı adlı yeni sergisi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde 15 Temmuz tarihine dek açık kalacak. René Block’un küratörlüğünde hazırlanan “Türkiye’de Güncel Sanat” dizisi, uluslararası platformda adlarını duyuran Türkiye’den sanatçıları kapsamlı monografilerde okurlarla buluşturuyor ve bu sanatçılar, “İstiklâl Serüveni” dizisinde yeni yapıtlarını Kâzım Taşkent Sergi Salonu’nda sergiliyorlar. “Aşağı Yukarı” sergisi de bu dizinin yeni halkası. (Tel: 0 212 252 47 00) bir ses getirdiğini de bu vesileyle hatırlamış olalım. Vahit Tuna’nın “Egzersiz” sergisinin başlığı belki de onun yapıtlarını çözümlerken kullanabileceğimiz bir ipucu niteliğinde. Bitmiş, cilalı, atölyeden çıkma, tek odaklı, “mesajı” doğrudan vermeye çalışan üretimlerin aksine, bazen deneyselliği, bazen yansıtmayı, bazen tesadüfü, bazen ise bilinçli bir bitmemişliği gösteren tavrı aktarıyor bize. Bir anlamda hem egzersiz yapıyor, hem de yaptırıyor, bugüne, yaşadıklarımıza ve gördüklerimize dair. Belki de bu nedenle, baştan sona politik bir işi dahi ironinin ağır bastığı bir “ciddiyetle” izliyorsunuz. Bugün yaşadığımız ciddi durumların ciddi bir ironisi... Tuna’nın sergisinde grafik çalışmalar da var; fotoğraf, video ve ses düzenlemelerinden oluşan işler de... Mekânın önü kum torbalarından örülü bir siperle kapatılmış. Yani, mekânın dışından başlayan bir Külahlı Gövdelerin Tarihi Kadir Has Üniversitesi Sanat Galerisi, heykel sanatçısı Güler Güngör’ün “Külahlı Gövdelerin Tarihi” adlı heykel sergisine ev sahipliği yapıyor. Bu sergideki çalışmalarda; formdan, malzemeye konu bütünlüğünü gözeten sanatçı, günlük yaşamımızda kullandığımız, yapraktan aynaya, ağaç kabuklarından metale kadar birçok farklı nesneyi bir araya getirerek, altı yıl süren uzun bir çalışmanın ardından farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor. Sergi, 30 Temmuz tarihine dek görülebilir. (Tel: 0212 533 65 32) Renklerin diliyle güzel bir dünya Büyüdükçe kirlenen dünyada bizi mutlu edecek detayları yakalamak çok da kolay değil artık. Kimi zaman küçük bir tebessüm için bile pek çok kötülüğü görmemek, belki de bakmamak gerekiyor. Yaşama dair algıları kapamaktan söz etmiyoruz aslında. Sadece gözümüzü kapadığımızda düşlediğimiz dünyayı kurmak, bazen ona inanmak... İşte Mahinur Dönmez‘in çizdiği resimlerde bize yaşattığı tam olarak bu. Günümüz dünyasından memnun değil Dönmez, görmek istediklerini yansıtıyor tuvale ve bunu paylaşıyor resim aracılığıyla. Resim kadar insanlara aynı dili konuşmasalar da söylemek istediğini anlatabilen bir sanat dalı yok belki de. Toplumları birleştirme gücünü elinde tutan sanat dallarından biri. Mahinur Dönmez de daha çocuk yaşta gönlünü bu sanata kaptıran ve yıllar sonra içinde ukte kalanı gerçekleştirmek için çaba sarfedenlerden. Artık her gün resim yapıyor ve yaşıyor boyadığı renkleri, çizdiği dünyayı görebilmek umuduyla. İlkokul yıllarında resim yapmaya başlayan ancak lise yıllarında yeteneği farkedilince bir hayli şaşıran Dönmez, “Ben, herkes benim kadar resim yapıyordur tiyatro Hıyaropol Hıyarapol M.Ö. 1500’lerde bir kent. Oyun bu kentin birkaç gününe tanıklık ediyor. Kralların tahta çıkışının yedinci yılında, halkı için verdiği kurban ile kentin bir türlü başından atamadığı lanetin kesiştiği noktada, bir esnafın küçük hikâyesi anlatılıyor. Öykü tümüyle bir parabel, bir masal, bir uydurma tarih. Ve bu uydurma tarihi bize MÖ 4.yy.da bir komedya korosu anlatıyor. Hıyarapol, tiyatroda düşünmenin, düşündürmenin giderek ayıp sayılmaya başlandığı, sanatın ve sanatçının tanımının değiştiği günümüzde, insanı kendisiyle yüzleşmeye çağıran, insan düşüncesiyle hayal gücünü kesiştirirken güldürmeyi hedefleyen bir Rockomedya. Alpay Ekler’in yazıp yönettiği oyunda Selçuk Delipınar, Sibel Tomaç, K.Kayhan Bişkin, Göher Ergün, Fatih Tezol, Ahmet Özturan, gibi oyuncular rol alıyor. Hıyaropol, bugün Haldun Dormen Sahnesi’nde, 25 Mayıs tarihinde ise Maslak TİM Fettah Aytaç Sahnesi’nde tiyatroseverlerle buluşacak. (0 212 230 67 51) SİNEM DÖNMEZ diye düşünüyordum o zamanlar, öğretmenim ‘sen güzel sanatlar okumalısın’ dediğinde epeyce şaşırdım” diyor. Lisedeki resim öğretmeni “Sakın sınıf öğretmenliğine başvurma, seni güzel sanatlar okumaya göndermeliyiz” deyince birlikte çalışmaya başlamışlar. Bütün yaz devam eden çalışmalarından sonra ne yazık ki güzel sanat okumak için ekonomik şartlar elvermemiş ve sınıf öğretmeni olmak üzere Van’ın yolunu tutmuş. Yine de lisedeki resim öğretmenine hiçbir zaman resmi bırakmama sözü verdiğinden hayatının her döneminde resimle yakın durmaya çalışmış. Sınıf öğretmenliğine başlamış ancak hobi olarak da olsa karakalem ve suluboya resimler yapmış, çalıştığı ilkokulda resim dersleri öğretmenliği yapmış. 1997 yılında emekli olunca da Gül Mine Sanat Galerisi’nde dersler alarak tamamen resme yönelmiş. Beş yıl boyunca ressam Senan Ehadoğlu‘ndan dersler almış. Resim sanatıyla yakın temasının başlamasından bu yana pek çok kişisel sergi açan ve karma sergiye katılan Dönmez, 22 Mayıs tarihinde Doruk Sanat Galerisi’nde sekizinci kişisel sergisini açıyor. Konularını insanla dünya ve doğanın ilişkisinden seçtiğini söyleyen Dönmez, hayata dair etkilendiği tüm olayları, görüntüleri resimlerine yansıtıyor. İzlenimci akıma yakın bulduğu resimlerinde en çok okuduğu haberlerden, dinlediği öykülerden, gezdiği şehirlerden, çocukluğundaki imgelerden etkileniyor. Renklere vurgu yaptığını belirten Dönmez, “Ben dünyayı görmek istediğim şekilde resimler yapıyorum. Yaptığım resimleri seyredenlere güzel ve rengarenk bir dünya vaadediyorum. Çünkü genellikle mutluluk var resimlerimde. Yine de eğer o gün kötü bir ruh halindeysem çizdiğim portrelerin yüzünde görünen hüznü engelleyemiyorum. Ne çiziyorsam yaşıyorum çünkü. En çok kadınları ve çocukları çiziyorum çünkü onlar çok değerli ve her şeyi güzelleştiriyorlar” diyor. Sanatın insanı düşünmeye yönlendirdiğini ve sanatın bir toplumun gelişmesinde en büyük etken olduğunun, sanatla iç içe olan bir insanın kötü bir şey düşünemeyeceğinin altını çiziyor Dönmez. Bizim de çocukları önce sanata yönlendirmemiz gerektiğini, onlara sanat için fırsat yaratmak, sanatla bağlarını kurmak gerektiğini söylüyor. Bu yüzden de 2003 yılından beri Esenkent Kültür Sanat Vakfı‘nda çocuklara resim dersi veriyor. 9 kişiyle başladığı derslerde şimdiki öğrenci sayısı 50’yi geçiyor. “Bir toplumun gelişmesinde en önemli öge sanattır. Sanatla beslenen insanlar özellikle çocuklar, hayatta başarılı olurlar. O yüzden bu konuda en çok çocuklara emek veriyorum. Bir tek insana bile sanatı sevdirebilmişsem kendimi çok iyi hissediyorum” diyor. Bu yaz 9, 10 ve 11 Temmuz tarihlerinde Ören Zeytin Festivali’nde sergi açacak olan Dönmez, bundan sonraki sergilerinden elde edeceği geliri köy okullarına bağışlayacak. Azizname Moda Sanat Tiyatrosu, yaz sezonu boyunca Aziz Nesin’in öykülerinden derlenen Azizname oyununu sahneye koyacak. Azizname, Türkan Aktoprak yönetimindeki genç oyuncu kadrosunun performansı ile sahneleniyor. Birsen Kaplanseren, Burak Aşçı, Cansın Atakul, Deniz Elmas, Seda Yağcılar, Yiğit Yazgı gibi oyuncuların sahneledii Azizname, 22 Mayıs tarihinde Barış Manço Kültür Merkezi’nde, 9 Haziran tarihinde ise Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde. (Tel: 0 216 418 16 46) Midirfillik Oyunu Tiyatro Açıkça, geçen yıllarda aramızdan ayrılan sanatçı Mehmet Akan’ın yazdığı, Sertaç Ayvaz’ın yönettiği ‘Midirfillik Oyunu’nu seyircisiyle buluşturuyor. Oyuna; piyano, çello, bağlama ve kanun sanatçıları canlı olarak eşlik ediyor. Ortaoyununun çağdaş uyarlamalarından biri olan Midirfillik Oyunu (Ham Hum Şaralop), şehre göç teması üzerinde ilerleyen güncelliğini yıllarca yitirmeyecek konuları eğlenceli bir dille aktarırken; yürek burkan anları da seyircisiyle paylaşıyor. Oyun, bugün ve 24 Mayıs tarihlerinde Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde. (Tel: 0 216 418 16 46) snmdnmz?gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle