Katalog

2 6 ARALIK 2008 CUMARTESİ Türkiye keyvenisini arıyor Başlığı okuyunca, pek bir şey anlamadıysanız normaldir. Keyveni sözcüğünü bilmeden arayışın anlamını kavramak da olanaksızlaşıyor. Özellikle Gümüşhane ve Kelkit tarafında çok yaygın olan Keyveni sözcüğü, düğün nişan ya da cenaze gibi toplu yemek pişirilmesine neden olan olaylarda, davet sahiplerine yardım eden, yemek pişirme kültürünü büyüklerinden öğrenmiş, becerikli, mahir yemek kültürüne vakıf ve eli çabuk kadınlara verilen ad. Bir başka tabirle erbabı taam olarak da adlandırılabilirler. “Keyveni Hazır Yemek ve Catering” firması “Saklı Tatlar, Gizli Ustalar Peşinde Türkiye Keyvenisini Arıyor” diye bir yarışma düzenledi ve yarışmanın finali 28 Kasım günü, firmanın Akatlar’daki eğitim binasında yapıldı. Merhaba Yine kaçmak istediğim bir zaman dilimine giriyoruz. Başka bir gezegene, sokaklarında vahşetin yaşanmadığı bir yere... Gözlerimi kapatıp, kulaklarımı tıkamak istiyorum. Televizyonu açmayıp, gazeteleri okumak istemediğim bir hafta bekliyor önümde... Silahlarla, bombalarla, bıçaklarla, yumruklarla birbirimizi öldürüyoruz, yetmiyor bu kez de onlara saldırıyoruz. Bir kıyım yaşıyoruz, yaşatıyoruz. Hem de büyük bir keyifle... Önce boyunlarına bağladığımız iplerle ite kaka, sürükleyerek götürüyoruz. Ya da ayaklarını ve gözlerini bağlayarak arabaların bagajlarına sıkıştırıyor, işkence ediyoruz. Yetmiyor, acemi ellerde kasap bıçaklarıyla devam ediyoruz. Kimi kaçıyor, kurtulmaya çalışıyor. Ama nafile. Peşindeki güruhtan kurtulması mümkün mü? Yakalanması bile büyük bir acı yaşatıyor, hem fiziksel hem de ruhsal... Yollar kan gölüne çevriliyor. Köşe başlarında, ağaç altlarında, evlerin yan duvarlarının dibinde açılan oyuklardan taşıyor, oluk oluk akıyor kan. Satırlarla parçalanıyor etler... Ocaklar yakılıyor, etler pişiriliyor, büyük bir afiyetle yeniyor. Konu komşu çağrılıyor belki de... Ne de olsa bayram! Adı üstünde Kurban Bayramı. Koyun, koç, dana... Artık kimin parası neye yeterse alınıp kesilecek, sözüm ona fakir fukaraya dağıtılacak. Maksat yiyemeyenlerin boğazından et geçmesini sağlamak. Paylaşma duygusunu geliştirmek... İyi de bunun binbir yolu varken, hele de günümüzde, niye hala bu ilkel yöntemde ısrarlıyız... Bayramları bayram gibi kutlamak dururken. Bitmek bilmeyecek, dört koca gün... İstediğimiz kadar yazıp duralım yine aynı şeyleri yaşayacağımızı biliyoruz. Figen Atalay, bu manzaranın çocukları nasıl etkilediğini, ailelerin dikkat etmesi gerekenleri yazdı bu hafta. Uzmanlara göre, değil kesimi izletmek, ölümü, kurbanı bilmeyen çocukların yanında bu konu konuşulmamalı bile. Aksi halde çocuğun ruhunda derin yaralar açılabilir. Bizim ruhumuz zaten yaralı gelin bari onları ‘kurban’ etmeyelim. Kansız bayramlar dileğiyle İyi hafta sonları... tarifleri yayınlanacak, kendilerine de ödüller verilecekti. Yarışma koşulları, daha önceden açıklanmış olmasaydı, jürinin tercihi birinci hariç, diğerleri için ödülleri paylaştırıp, hemen bütün yarışmacıları dereceye sokmaktı. Bu çözüm, hepsi de hanım olan, (çoğu çalışan veya emekli) yarışmacıları teşvikten ziyade, bunların hiç birisinin dereceye giremeyecek durumda olmamasından kaynaklanıyordu. DOKUZ USTADAN DOKUZ LEZZET Yarışmanın jürisinde kendisi de bir Keyveni olan, Anadolu mutfağını ülkenin dört bir yanını gezerek, yakından tanıyan Sahrap Soysal, İTÜ Öğretim üyesi Prof. Onur Devres, Yurstan Atakan, Tangör Tan ve siz Cumhuriyet okurlarını temsilen bendeniz vardım. Yarışmada finale kalanlar ise şunlardı. Parantez içinde hazırladıkları yemeklerin adı verilmiştir: 1 Güler Bayhan (Zengeron), 2 Nursel Erdem (Etli Bostaniye), 3 Nur Erkman (Ayvalı Kabune), 4 Muazzez Ayşe Ganioğlu (Armut Köfte), 5 İnci Kızılkaya (Yari Yardan Ayırmayan), 6 Müzeyyen Nursen Mangut (Kitel Fum), 7Sevinç Özüberk (Üçübir/ Helvatar), 8 Ayten Saner (Kaymaklı Beğendili Tarhanalı Nuar), 9 Beyza Uğural (Kozapha) Ve bu kez sanıyorum juri üyelerinin büyük çoğunluğu, belki de hepsi, çünkü hemen hepsi aynı düşünceleri dile getirdiler, kendi tercihlerinden dolayı biraz buruktular. Bu arada 7 numaralı yarışmacının hazırladığı, “üçübir/ helvatar” herkesin takdirini kazandığı halde, salt belki de tatlı, yarışma içinde tek kaldığı için yeterince değerlendirilemedi ve çok beğenildiği sunumu da çok güzel olduğu halde ne yazık ki, dereceye giremedi, bütün jüri üyeleri takdirlerini ayrıca belirtmek gereğini duydular. Yarışma finalinde, Ayten Saner’in “kaymak beğendili tarhanalı nuar”ı birinci, Beyza Uğural’ın bir Armut Çerkez köfte yemeği olan “Kozaphası” ikinci, İnci Kuzulkaya’nın “Yari Yardan Ayırmayan”ı üçüncü seçildiler. Dilerseniz yerimiz ancak ona elverdiğinden birinci olan yemeğin tarifine geçelim: KAYMAKLI BEĞENDİLİ TARHANALI NUAR: Önce bir noktayı vurgulayarak başlayayım. Yemeğin orijinali nuar değil, kurutulmuş kaz etiyle yapılıyor, yarışmacı bulamadığı için nuar kullanmış, aynı zamanda yine yarışma mevsiminde çıkmadığı için su teresi yerine semizotu kullanılmış. Burada yarışmacının malzeme ikamesinde gösterdiği hünerde dikkate alındı. Aynı zamanda Ayten Saner’in kendi kreasyonu olan ve aşçı olmak isteyen oğlu için geliştirilen bu yemeği oluşturan öğelerin hepsi iyi, örneğin, kompozanlardan biri olan patlıcan beğendi, salt kendi başına yarışmaya katılsa bile kazanacak çapta iyi hazırlanmış. Ayten Saner’in kreasyonu, büyük farkla birinci seçildi. Şimdi yemeği geçelim. Malzeme: 1 kg. dana nuar, tuz karabiber, defne yaprağı 1 adet soğan, beğendi için 1 kg patlıcan, 6 diş sarımsak, 1 adet limon kabuğu, 1 bardak zeytinyağı, 3 kaşık tereyağı, 4 kaşık un, 4 bardak süt, sos, 1 demet semizotu, 1 demet roka, 250 gram kurutulmuş domates, 2 bardak tarhana, 200 gram krema, 200 gram kaymak, tuz, karabibar, meskat, 2 yumurta. Hazırlanışı: Dana nuarımızı baharatla tencereye alıyoruz, tereyağlı etrafını kızartıyoruz, üstüne su ekleyip pişiriyoruz, soğutup, ince dilimliyoruz, çırpılmış yumurta ile kızartıyoruz, tarhanaya batırıp yağda kızartıyoruz, patlıcanları içlerine sarımsak batırıp közlüyoruz. Kabuklarını soyup limonlu zeytin yağda bekletiyoruz, tencereye tereyağı alıp, içine unu koyalım, soteleyelim robottan geçirdiğimiz patlıcanları ekleyelim, sütü ekleyelim, en son kaymak ekleyip, ocaktan alalım, tavaya tereyağı koyalım roka ve semizotunu koyalım, soteleyelim, en son kremayı ekleyip, ocaktan alalım, servis tabağımızın altına rokalı karışımdan koyalım, üstüne eti en üstü patlıcanlı karışımı koyalım, kuru domatesleri haşlayıp tereyağında soteleyelim, aralarına birer parça kaymak koyalım ve servis yapalım. Tabii bu Ayten Hanım’ın tarifi; sizin beğendiyi yapma şekliniz farklı olabilir vs. Örneğin ben beğendinin içine rende peynir katılmasını isterim, ama belirttiğim gibi, Ayten Hanım’ın hazırladığı beğendi de çok güzel olmuştu. Yukarıda da belirttiğim gibi, katılımcı hanımların çoğu ya fiilen çalışmaktalar, ya da bir işten emekli olmuşlardı. Hepsi de başarılı, hünerli ve daha önemlisi yaratıcı yetileri gelişmiş insanlardı. Onlar fırsat bulduklarında neleri başarabileceklerini bu yarışmayla da kanıtladılar. Doğrusu 28 Kasım’da çok güzel bir gün geçirdim, Türk mutfağı ve kültürü adına da umutlandım. Keyveni Hazır Yemek ve Catering firmasını da, zenginliğimizi arttıracak bu yarışma girişiminden dolayı kutlamak isterim. GÜÇ BİR SEÇİM Bu dokuz yarışmacı arasından, bir birinci, bir ikinci, bir üçüncü seçilecek, ayrıca altıya kadar dereceye girenlerin hafta?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Neşe Yazıcı, Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu Tel: 0 212 251 98 7475 0 212 343 72 74 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri