Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 KASIM 2008 CUMARTESİ 7 Reytinglere bakılırsa herkes reklam izliyor Yıllardır tartışılan reyting balonu artık patladı. Kanallar, yapımcı, yönetmen ve program yapımcıları reyting konusundaki belirsizlik, güvensizlik ve çelişkilerden yana şikâyetlerini bildirirken, konunun diğer tarafı TİAK ve özellikle AGB bugünlerde sessiz kalmayı tercih ediyor. RTÜK’ün ise süreçte etkin bir şekilde varolması istenmiyor. Yıllar yılı tartışılagelen reyting konusu bugünlerde daha da alevlendi. Ortada pek çok iddia var. Yaklaşık 2 milyar dolarlık bir pastadan söz ediyoruz. Elbette ki tüm konuşulanlar buzdağının görünen bir parçası ve AGB ile TİAK suskunluklarına devam ettikçe belki de açıklığa kavuşamayacak. TİAK (Televizyon İzleme ve Araştırma Kurumu) adına 30 ülkede reyting ölçümü yapan AGB, Türkiye’de 50 milyon kentli nüfus üzerinden 2 bin 500 hanede ölçüm yapıyor. Kanallarda izlenilen programların reytingleri ölçülüyor, reklamverenler bu reyting oranlarını dikkate alarak hedef kitlelerine ulaşmayı hedefliyor. Pasta bu denli ZUHAL olunca haliyle pek çok tartışmayı ve iddiayı da beraberinde getiriyor. AYTOLUN büyük Peki yıllardan beri tartışılagelen televizyon izleyici ölçümünde son durum nedir? Neden bu denli tartışılıyor? Neden şeffaf olamıyor ve neden konunun bir yanı sorularını dile getirirken taraflardan diğeri tatmin edici yanıtlar vermiyor? Can Tanrıyar’ın gündeme getirdiği gibi programlar değil reklam kuşaklarının reytinglerinin yükselmesi neyi ifade ediyor? Diğer yandan tartışmaların ardından bu duruma el atan RTÜK, yeni bir sistem hazırladıklarını ve 1 ay içinde devrede olacağını söyledi. Bir diğer tartışma da işte bu noktada başlıyor. Çünkü RTÜK’ün etkin bir şekilde söz konusu alanda varlığı demek, hükümetin bu alana bir anlamda müdahalesi demektir ki bu reklam sektörünün ortak açıklamasında belirtildiği gibi, “Devletin böyle bir araştırmaya soyunması politik gücün ticarete müdahil olması nedeniyle doğru bir model değildir, dünyada 63 ülkede böyle bir uygulama örneği yok.” RTÜK’TEN YENİ SİSTEM GİRİŞİMİ RTÜK Başkanı Zahid Akman, AGB ve TİAK’a tartışmalara son verecek bir altyapı değişikliği önerdiklerini, kabul edildiğini ve 1 ay içinde devrede olacağını söyledi. Ancak bu sistemin nasıl olacağını, RTÜK’ün bu noktada ne kadar etkin olacağını, sistemin yeni haliyle ne kadar güvenilir olacağını ve kurumun taraf olarak bu işlere el atmasının sağlıklı olup olmayacağını sormak istediğimiz RTÜK Başkanı Akman, defalarca aramamıza rağmen ‘vakti olmadığı’ gerekçesiyle telefonlarımıza yanıt vermedi. AGB, konuşmaktan kaçınarak bizi TİAK’a yönlendirdi. TİAK Genel Müdürü Meral Terem ise bu konuyla ilgili asla görüş vermediklerini, yapacakları basın toplantısında konuyu açıklığa kavuşturacaklarını söyledi. Kavganın ardındaki gerçek AKP yandaşı medya organlarının son günlerde reyting ölçümlerinin RTÜK tarafından yapılması yönündeki kampanyasının altında reklam pastasından daha fazla pay alma isteği de yer alıyor. Yaklaşık 1.5 milyar YTL’lik reklam pastasından istediğini alamayan dinci kanallar ile Çalık grubuna geçtikten sonra reklam payı yüzde 7 oranında azalan ATV, izlenme oranlarının başında başta Doğan Grubu olmak üzere birçok medya organıyla kavgalı Zahid Akman’ın bulunduğu RTÜK tarafından belirlenmesini istiyor. Cumhuriyet’in edindiği reklam tablosunda ilginç veriler dikkat çekiyor. Buna göre reklam pastasından en fazla payı Kanal D alıyor. 2006 yılında pastanın yüzde 27.3’lük bölümünü elinde tutan kanal, bu oranı 2007’de yüzde 31.1’e, 2008’in ilk 9 ayında da yüzde 32.7’ye yükseltti. Doğan Grubu’nun bir diğer kanalı Star Tv, 2006’da yüzde 13 olan payını 2007’de 15.3’e yükseltti. Kanalın 2008’in ilk 9 ayındaki payı ise yüzde 14.1. Grubun son büyük kanalı CNN Türk’ün 2006’da yüzde 3 olan payı 2007’de yüzde 3.3’e yükseldi. Kanalın aldığı pay bu yıl yüzde 1.5’e geriledi. Show Tv’nin, 2006’da 15.2 olan payı, 2007’de 15’e gerilirken, 2008’de yeniden yüzde 15.9’a yükseldi. Bir diğer haber kanalı NTV’nin 2006’da yüzde 6.5 olan reklam payı, 2007’de 5.9’a, bu yıl da 5.3’e geriledi. Hükümet yandaşı medyanın reklam pastasında da ilginç değişimler dikkat çekti. Bir süre önce Ciner grubundan alınarak TMSF’ye devredilen daha sonra da Çalık grubuna satılan ATV’nin 2006’da yüzde 25.5 olan payı, 2007’de 20.2’ye, bu yıl da 18.5’e geriledi. Kanal, reklam pastasındaki payını en çok yitiren kanal oldu. AKP iktidarıyla birlikte izlenme oranları dibe vuran TRT’de reklam pastasından daha fazla pay almak isteyen bu kanallara destek vererek reyting ölçümlerinin RTÜK tarafından yapılması için kampanya başlattı. FIRAT KOZOK İDDİALAR DOĞRUYSA ADLİ SUÇTUR Murat Saygı/Doğan Tv Yayın Grubu Başkanı Yöntem ve teknik olarak araştırmayı sağlıklı buluyorum. Ama eğer ki deneklere ulaşılmış ve onlar manipüle edilmişse bu kriminal bir suçtur. İstatistik yanlıştır diyemeyiz. İddialar somutlaştırılmalı. Aksi yalnızca ortalığı bulandırır. Bu araştırma sosyolojik bir araştırma değil, ticari bir araştırmadır. Burada reklamverenlerin ulaşmak istediği hedef kitle belirlenir. Ama tabii ki sosyolojik yan etkileri olmadığı anlamına gelmez. Büyük bir ekonomiyi yönlendiriyor bu veriler ve bu da birçok kişiyi mağdur edebilir. İddialar somutlaştırılmalı. TÜM DÜNYADA TARTIŞILAN BİR SİSTEM Şahin Alparslan/Yapımcı Bir kanalın gözden çıkardığı dizinin reytingi bir diğer kanal için yeterli olabiliyor. Düğün Şarkıcısı, kanalın istediği reytinglerle uyuşmadığı için kaldırıldı. Reyting ölçümü konusu dünyanın her yerinde tartışılır. Aslına bakıldığında bu bir istatistik. Yanılma payı elbette var. Ancak bunun kabul edilebilir olması gerekiyor. RTÜK’ün el atması hiç doğru değil. Bu konuya kim itiraz etse o kanalın reytinginin yükseldiğini biliyoruz. Tüm bu sorunlar dijital yayına geçildiği zaman ortadan kalkacaktır. ÖRNEKLEM GRUBU DOĞRU SEÇİLMELİ Adil Gür/A&G Araştırma Şirketi Başkanı Yapılan araştırmalarda örneklem grubu doğru seçilmeli. Türk milleti olarak her işin ahlaksızlığına kaçtığımız için şüpheler hep oluyor. Acaba haneler reklamverenler ya da alanlar tarafından öğreniliyor ve manipüle ediliyorlar mı? AGB’nin yaptığı araştırmada 50 milyon kentli nüfus üzerinden 2 bin 500 hane yeterli bir rakamdır; örneklem grubunu doğru seçildiyse tabii. Ölçümü yapan kurum herşeyi tam yapıyorsa ve haneler yine de öğrenilip etkileniyorsa bunları bilemeyiz. BİLİMSELLİKTEN UZAK TARTIŞMALAR Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve Televizyon Yayıncıları Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada, bilimsellikten uzaklaşan tartışmaların TİAK’ın ilgilendiği bir konu olmadığı dile getirildi: “TIAK araştırması tamamen ticaridir, demografik temele dayalı sosyolojik ‘televizyonu kimler izliyor’a indirgenecek bir araştırma değil. Tüm dünyada bu ölçümler, özerk bir kuruluş tarafından yapılır.” YASAK KOYAN BİR KURUMLA BU İŞ YÜRÜMEZ Cemal Şan/Yönetmen Yersiz Yurtsuz dizisi reytingi düştüğü için yayından kaldırıldı. Ama dizinin çekildiği Güneydoğu’da yoğun bir ilgi vardı. Neden reyting almadığını anlayamadık. Reytingleri çok kötü olup iyi reklam aldığı için hala devam eden vasat diziler var. Bu da iyi işlerle kötü işlerin aynı kefeye koyulmasına neden oluyor. Ölçümün 70 milyonluk bir kesimi temsil edecek şekilde yapılması gerekiyor. RTÜK ise uzak durmalı. Hem ölçüm yaptırıp hem de yasaklar koyan bir kurumla bu iş yürümez. ‘ÖNCE ADAM GİBİ YAYIN YAPSINLAR’ RTÜK’ün CHP’li Üyesi Şaban Sevinç, yapılan tartışmanın arkasında izlenmeleriyle paralel reklam gelirleri de gün geçtikçe düşen televizyon kanallarının bulunduğunu söyledi. Sevinç, “Yıllardır reyting ölçüm sisteminden hiçbir şikayeti olmayan bir büyük kanal, şimdi yayın içeriği nedeniyle izleyici kaybedip buna paralel olarak reklam pastasından aldığı pay da ciddi şekilde erimeye başlayınca suçu reyting ölçüm sistemine atmaya yöneldi. Reytinglerinden rahatsız olan kanallar, ölçüm yapan şirketi suçlayacaklarına, dönüp kendi yayın içeriklerini sorgulamalılar” dedi. RTÜK’ün reyting ölçümüne aktif şekilde müdahale etmesinin, söz konusu olamayacağını vurgulayan Sevinç, şunları söyledi: “Devletin, ekonominin her alanından çekilmekte olduğu günümüzde, hangi televizyonun ne kadar izlendiğini devlet olarak ben ölçeceğim demesi, akıl dışı bir olay. Zaten mevcut RTÜK yasasına göre, RTÜK’ün herhangi bir şekilde bu sisteme müdahale etmesi mümkün değil. Reyting ölçümü, reklam verenle televizyonlar arasındaki profesyonel ve ticari bir ilişkidir. Bu boyutuyla devleti ilgilendirmez. Reklam pastasından daha çok pay almak isteyenler, devlet otoritesiyle manipülasyon yapmak yerine, adam gibi yayıncılık yapsın. Yardım dernekleri aracılığıyla dini duyguları da kullanarak elde ettikleri yasadışı finans kaynaklarını kaybedenler, gözünü televizyon reklamındaki 1.5 milyar YTL’lik pastaya mı dikti? TRT de bu kavgada yer alacağına önce dönüp kendi yayınlarına baksın.” ÇOK BÜYÜK HIRSIZLIK Can Tanrıyar/Program yapımcısı Yıllardır araştırıyordum, ancak tesadüfen bu kez bir program esnasında reklamlar girdiğinde reytingin düşmek yerine çıktığını gördüm. Oysa reklamlar girdiğinde yüzde 4050 düşmeliydi. Tesadüfen derken 10’larca aynı matematiksel hata çıktı. Geçen hafta yapılan açıklamada ‘Seyirci öyle tercih etmiş, izlemiş olabilir, sistemde hata yok’ dendi. Bu çok ciddi bir avantaj ve para geliri getirir kanallara. Çok büyük bir hırsızlık. İyice çıkmaza girdi bu olay. O ZAMAN HERKES REKLAM YAYINLASIN Fuat Uğur/Atv Genel Yayın Müdürü İstediğimiz gelen tuhaf kokuların sebebini öğrenmek. Reklamlar girdikten sonra reytinglerin düşmesi bekleniyor. Ancak yükseliyor. Reklamverenler reklamlarını program reytingine değil, reklam reytingine göre veriyor. Çok ciddi bir para kaynağı var. Her yıl yüzlerce dizi yayına giriyor, kaldırılıyor. İnsanların ekmekleriyle oynanıyor. Sistemi yenileme kararı alındı. Bence denekler yeniden doğru kriterlere göre seçilmeli. En önemlisi sistemin yeniden yapılandırılması ve ham verilerin denetime açılması gerekiyor. Eğer ki reklamlar ölçülüyorsa niye bu kadar emek harcanıyor, herkes reklam yayınlasın. C MY B C MY B