18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 10 17/1/08 16:34 Page 1 CUMARTESİ EKİ 10 CMYK 10 19 OCAK 2008 CUMARTESİ figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 74 62 Herkesin içindeki yıldız farklı Çocukların, farklılıkların doğal olduğunu ve bu farklılıklara saygı göstermeleri gerektiğini çok küçük yaşlarda öğrenmeleri gerek. Zeynep, geçen hafta öğretmeninin isteği üzerine okula elma götürdü. Okul dönüşü elmayla ne yaptıklarını sorduğumda anlattıkları inanılmazdı. Elmayı enine ikiye bölmüşler. İki yarım elmanın da ortasındaki çekirdek yuvaları yıldıza benziyormuş. Herkes, hem kendi elmasının, hem de arkadaşlarının elmalarındaki yıldızları incelemiş. Hepsi ama hepsi birbirinden farklıymış. Öğretmenleri, ‘’İşte her birinizin içindeki yıldızlar da böyle FİGEN birbirinden farklı’’ demiş. Doğrusu, ‘’Farklılıklar konusunu işlemek için çok iyi bir yöntem. ATALAY Doğaldır’’ Bunu “farklılıklara saygı’’ izlemeli. Aksi halde çocuklar yanlışlar, önyargılar, ayırımcılıklarla büyüyorlar. Farklılıklara saygı duyulması gerektiği kesinlikle okul öncesi dönemde öğretilmeye başlanmalı. Çünkü çocuklar, farklılıkları farketmeye bir yaşında başlıyorlarmış. ABD’de küçük çocukların eğitiminde önyargı ve ayrımcılığı ele alan yaklaşımı 1980’li yıllarda geliştirenlerden Louise DermanSparks, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı Yayınları’ndan çıkan “Erken Çocuklukta Farklılıklara Saygı Eğitimi El Kitabı”nda, bu süreci şöyle anlatıyor: “Çocuklar yuvalara boş bir sayfa gibi gelmiyorlar. Farklı bir dili konuşan, farklı giyinen, farklı ten rengine sahip, farklı yiyecekler yiyen insanlarla ilgili pek çok fikir, önyargı ve farklılıklara dair düşünceleri de beraberlerinde getiriyorlar. Dolayısıyla, eğitici, bu konudaki yanlış anlamaları, önyargıları, hataları gidermek için çok aktif ve mücadeleci bir rol üstlenmek zorunda kalıyor. Bizim ihtiyacımız olan, eğiticilerin aktif olarak çocukların ayrışmalar konusunda uyarılmalarına yardımcı olmalarıdır. Bunun yolu da sınıftaki çok kültürlü durumu doğru kullanabilmekten geçer. Buradaki amaç farklılıkları inkar etmek değil saygı duyulmasını sağlamaktır. Bütün çocuklar kendi kavramsallaşmalarını yapabilmeleridir. Bu, grup içindeki kimliğini tanımlarken kendini diğerlerinden üstün görmemeye ya da aşağıda görmemeye dayanır. Kendi kültürünüzü öğrenirseniz, diğerlerinin kültürlerini de öğrenirsiniz ve onların da sizin kültürünüzü öğrenmesine fırsat verirsiniz. Böylece farklı kültürlere sahip çocukların birbirlerine yabancılaşmaması ve birlikte olmaktan rahatsızlık duymaması sağlanır.’’ Anneannemin Masalları “Anneannemin Masalları” çok özel bir masal kitabı. İçinde 15 masal var. Bu masalların içinde ise ne ararsanız var! Devler, periler, iyilere yardım eden kurtlar, ayılar, kılık değiştirerek insanların dünyasına girmeye çalışan kuşlar, balıklar... Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gönüllüsü, eczacı Perran Yorgancıgil, anneannesi Refika Yardım’ın masallarını kitaplaştırdı. Refika Yardım, bu masalları, babasının kaymakamlık ve mal müdürlüğü görevleri nedeniyle dolaştıkları illerde, özellikle de Mardin ve Midyat’ta bulundukları yıllarda, uzun kış gecelerinde yapılan aile ziyaretleri sırasında dinlemiş. Sonra bu masalları önce çocuklarına, sonra torunlarına hatta torun çocuklarına anlatarak bugünlere taşınmasını sağlamış. Perran Yorgancıgil, anneannesinden dinlediği bu güzel masalların kaybolup gitmesini istemediği için annesinin güçlü hafızasından da yararlanarak bu kitabı ortaya çıkarmış. Okula YÜZ verin ODTÜ mezunları tarafından planlanan ilköğretim okulu yaptırma projesi “100 YTL’ye Okul” için düzenlenecek ilk etkinlikte, sanatçı Leman Sam, İş Sanat Kültür Merkezi’nde konser verecek. 24 Ocak perşembe akşamı gerçekleşecek geceden elde edilecek gelir, Ankara, Çoğlu Köyü’nde yaptırılacak ilköğretim okulunun inşaatı için harcanacak. ODTÜ mezunları ve öğrencileri, herkesin 100 YTL vererek katkıda bulunabileceği “Okula YÜZ Verin” adlı proje ile bir ilköğretim okulu yaptırmaya karar verdi. Bakanlığın sunduğu yer alternatifleri doğrultusunda ODTÜ’ye 25 km yakınlığı nedeniyle Çoğlu tercih edildi. 6 bin 406 metrekare büyüklüğünde bir arsaya yaptırılacak 16 derslikli ‘engelsiz’ okulda, spor salonu ve bilim parkının yanı sıra bilgisayar, resim, müzik dersleri için laboratuvar ve çok amaçlı salon bulunacak. Çocuklar; ? Bir yaşında farklılıkları fark ederler. ? İki yaşında farklılıklar hakkında konuşur ve bunlarla ilgili sorular sorarlar. ? Üç 3 yaşında önönyargılar oluşturur, insanların belirli özelliklerinden rahatsızlık duyduklarını belli ederler. (ten rengi, toplumsal cinsiyet, fiziksel engellilik, dil) ? Dört yaşında insanların farklı özelliklerinin nedenlerine ilişkin kendi kuramlarını oluştururlar. ? Beş yaşında zihni sorularla doludur. Kendisine ait özelliklerin hangilerinin kalıcı, hangilerinin değişebilir olduğunu merak ederler. Kadınlar Matinesi başlıyor 1960’lı yılları yaşayanlar bilirler Kadınlar Matinesi’ni. Zeki Müren, Behiye Aksoy gibi sanatçıların en parlak yıllarını yaşadığı dönemde ortaya çıkmıştı Kadınlar Matinesi. İstanbul’un eğlence ve musiki hayatında yeni bir dönemi başlatmıştı. Henüz Taksim Maksim Gazinosu’nun hayatımıza girmediği o günlerde zamanın en klas müzikhollerinden Kazablanka gazinosu her çarşamba günü Kadınlar Matinesi düzenlerdi. İstanbul ve civar şehirlerden gelen kadınlar gazinonun önünde uzun kuyruklar oluştururdu. Masaların kaldırılıp yazlık sinemalarda olduğu gibi sandalyelerin dizildiği büyük salonda saat 13.00’te perde açılır ve Meydan faslı başlardı. Sonra muhteşem sanatçılar ve ölümsüz şarkılarla sürerdi Kadınlar Matinesi... Zamana yenik düşen Kazablanka gibi Kadınlar Matinesi de bitti. Önceki yıl Kazablanka, ‘Revan Kazablanka Pera’ adıyla yeniden hayat buldu. Tarihi dokunun korunduğu özenli mimarisi ile dikkat çeken yeni haliyle o eski geleneği de yeniden canlandırıyor Revan... O efsane Kazablanka gazinosu ve çarşamba günlerinin hatıraları hala taptaze duran muhteşem Kadınlar Matinesi geleneğini bir kez daha Musikinin beşiği İstanbul’a kazandırmaya hazırlanıyor... 25 yıl önce geleneksel fasıl musikimizi sahnelerimizde assolist konumuna bestekar üstad kanuni Bertan Üsküdarlı ve Faslı İstanbul gurubu ile her çarşamba saat 13.0017.00 arasında Kadınlar Matinesi geleneğine geri dönüyor. (Revan: 0212 243 65 65) Şehrin ortasında bir dağ kulübesi Swissôtel İstanbul, Alplere özgü lezzetleri ile bilinen restoranı “Chalet” ile misafirlerini şehrin ortasında doğa ile buluşturuyor. Alplerden özel olarak getirilen 100 yıllık dağ kulübesi “Chalet”, sadece dekorasyonu ve havasıyla değil, zengin mönüsü ile de akşam yemeklerinin vazgeçilmez adresi olmaya aday. Şehrin ortasında, yeşillikler içerisinde konumlandırılmış “Chalet Restoran”, “Fondü” ve “Yöresel Alp Yemekleri” ile birbirinden değişik lezzetleri misafirlerine sunmaya hazırlanıyor. İtalya, Avusturya, Almanya gibi Avrupa ülkelerinin geleneksel lezzetlerinin servis edildiği Chalet’de, şömine karşısında İsviçre likörlerini içebilir, dostlarınızla sıcak sohbetler yapabilir ve soğuk kış günlerinin keyfini çıkarabilirsiniz. Chalet Restoran, her pazar saat 11:00’de zengin kahvaltı çeşitleriyle hafta sonlarını da renklendirecek. Mönünün son derece çekici alternatifleri arasında zengin soğuk şarküteri, omlet çeşitleri ile birbirinden leziz tatlı seçenekleri dikkat çekiyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak Peynir, Çikolata, Et Fondue ve Raclette gibi Chalet Restoran’ın mönüsünün unutulmaz lezzetleri de tadılmayı bekliyor. Swissôtel’in, havuz kenarındaki özel bahçesinde yer alan “Chalet Restoran”, Salı günleri hariç haftanın 6 günü, 19.00 – 23.30 saatleri arasında, Pazar günleri ise 11:00 itibariyle hizmet veriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle