Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 07 8/8/07 16:52 Page 1 CUMARTESİ EKİ 7 CMYK Teknoloji HAKAN AKARSU hakana?cumhuriyet.com.tr 11 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ 7 ? Jabra’dan yeni araç kiti Jabra, yeni araç kitiyle sürücülere eller serbest konuşma keyfi sunuyor. İnce ve zarif görüntüsü, son moda tasarımı ve ses kalitesi ile sürücülerin beğenisine sunulan Jabra SP5050, ev ve ofis kullanımında da telekonferans cihazı işlevi görüyor. Jabra, mükemmel ses kalitesi, kolay kullanımı ve hiçbir kabloya ihtiyaç duymadan aracın güneşliğine takılarak kullanılabilmesi ile dikkat çeken SP5050 tek tuşla kablosuz iletişim ve telekonferans yapma imkânı sağlıyor. SP5050, kullandığı Bluetooth 2.0 teknolojisiyle hızlı, üstün performanslı ve kristal temizliğinde ses kalitesi sunuyor, arka plan seslerini engelliyor. Jabra SP5050, gece modu sayesinde karanlık ortamlarda bile üzerindeki LED ışıkları sayesinde konforlu bir kullanım sunuyor. Jabra SP5050, Turkcell Ekstra’larda, TeknoSA, Genpa, Kipa, Metro, Vatan Computer, ”TESAN Burada” ve anlaşmalı cep telefonu satış noktalarında 89 avrodan satılıyor. ? MOTO Q, isteyen için yolların kralı olacak Motorola, EDGE destekli mobil ürünü MOTO Q’yu isteyenlere NAVTURK’ün 700 bin kilometre karayolunu kapsayan navigasyon paketi ile birlikte sunuyor. Motorola’nın, Windows Mobile 6 işletim sistemi üzerinde çalışan yeni mobil cihazı MOTO Q, şu anda Türkiye’de yaşanan üçüncü nesil (3G) öncesi dönemin en hızlı bağlantısı olan EDGE desteğine sahip. MOTO Q, 11.8 mm kalınlığında ergonomik şık metal kasası ve 134 gram ağırlığı ile oldukça küçük boyutlara sahip. Tamamen Türkçe mönüye sahip ürünün sadece başparmak ile yönetilebilen döner tuş fonksiyonu kullanım kolaylığı sağlıyor. Ürünle birlikte isteğe bağlı olarak gelen gelişmiş NAVTURK yön bulma paketi telefonu güçlendiriyor. 700 bin km karayolu ile 81 kente ulaşıma yardımcı olan sistemde 40 bin yerleşim merkezi yer alıyor. 81 ilin sokak detaylarının yer aldığı sistem, Türkçe menü ve Türkçe seslendirme özellikleri ile kullanım kolaylığı sunuyor. Parrot’ın yepyeni ürünü; Bluetooth teknolojisine sahip kablosuz ses sistemi Parrot Boombox’la müziğin her yerde keyfine varın. Bluetooth teknolojisine sahip bu hoparlör, ses sinyalini anında alarak sizi müzikle buluşturuyor. Güçlü bir işlemciye sahip Parrot Boombox; A2DP Bluetooth profilli cep telefonu, Bluetooth dongle takılmış iPod ya da PC ile hifi kalitesinde müzik dinleme imkânı sunuyor. Tek yapmanız gereken kaynak cihazınızdaki şarkıları Bluetooth ile gönder komutunu seçerek Parrot Boombox’a göndermek ve müziğin tadını çıkarmak. Müzik dinlemek için kullandığınız tüm aracıları kaldırın aradan! İstediğiniz her yerde HiFi kalitesinde müzik dinleyebileceğiniz kablosuz hoparlör Parrot Boombox KDV hariç 269 avro fiyatla D&R’larda ve Hepsiburada.com gibi alışveriş sitelerinde satışa sunuldu. Cumhurbaşkanı Emine Erdoğan olsun, en azından eşi türbansız! ‘Ben çocukken bütün çocuklar Beşiktaşlı sanıyordum zaten. Bütün çocuklar Atatürk’ü, Ecevit’i ve Beşiktaş’ı sever sanıyordum. Sonra başkalarını görünce çok şaşırdım’ ürkiye’nin en çok satan, kült mizah dergisi Gırgır’ın son yazarı Vedat Özdemiroğlu şimdiye kadar pek çok dergideki yazılarıyla tanındı. Leman’dan Fermuar’a kadar... Şimdi ise ilk kez eline kalem almadan yaptığı işiyle karşımızda... Kendisini ilk sol standup’çı olarak tanımlayan Özdemiroğlu, Türkiye’nin ilk komedi kulübü diyebileceğimiz Old City’de, her hafta perşembe akşamı sahneye çıkıyor ve tabiri caiz ise izleyenlerini gülmekten kırıp geçiriyor. Ancak Özdemiroğlu, tek kişilik komedi ŞİRİN gösterisinde yıllardır çok iyi bildiğimiz GÜVEN fikirlerinden, dünyaya bakışından ve antiemperyalist tavrından da bahsetmeyi unutmuyor elbette. “Sağ mizah yoktur, mizah sol taraftadır” diyen Özdemiroğlu, mizahçıların sorumlulukları olduğundan da söz ediyor: “Bu şehre George Bush ya da Papa zorla, davet edilmedikleri halde geliyorsa, buna tavır göstermeniz gerekiyor. Bunları söylemek gerekiyor, bunlara bir yerinden dokundurmak gerekiyor.” Uzun yıllardır Türk mizahının içinde bulunmuş Özdemiroğlu ile komedi gösterilerinden bugünkü mizah dergilerine, siyasilerin mizaha bakışlarından Türk solunun ve CHP’nin durumuna, komedyenlerden cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar pek çok konu hakkında söyleştik. “Karikatüre dava açan bir başbakan düşünemiyorum. Bir kedi gibi çizilmekte hiç bir sakınca yok. Kediler buna bozulabilir en fazla...” diyerek Tayyip Erdoğan’ı eleştiren mizah yazarı, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili türban tartışmalarına da nükteli bir dille yaklaşıyor: “Cumhurbaşkanı AKP’den olacaksa Emine Erdoğan olsun bari, en T ? Parrot Boombox’la müzik her yerde sizinle azından onun eşi türbansız.” Bugünkü Nasıl böyle bir gösteri komedyenler için ne düşünüyorsunuz? Hepsinin bir yapmaya karar verdiniz? tarafı, bakış açısı var mı sizce? “Yıllarca arkadaş “Var tabii. Ama sadece popüler kültürden arasında, aile beslenen insanlar da var. Bunun da iyisi kötüsü çevresinde, dergi var. Mesela Cem Yılmaz’a baktığınızda bir alt yapısı ortamlarında falan yok gibi görünür ama, yaptığım, gerek vücut diliyle, Türk mizahı bugün ne durumda? gerekse konuşmalarındaki anlattığım, her “Türkiye zaten bir mizah ülkesi. Bu kelimelerin matematiğiyle, seferinde gülünen topraklar Bektaşi mizahını üretmiştir. yüksek bir zekâ taşıdığı İnsan sevdiği şeyle alay etmediği zaman şeyleri bir araya anlaşılır. Ama Beyaz’a ondan korkar ve insan korktuğu şeyi getirip bir de baktığınız zaman, kof bir sevemez. O yüzden gülmeye yönelik toplu halde söylemle karşılaşırsınız. topraklar burası. Bektaşi zamanında Şahan bence zaten anlatmak esasında. Allah’ın mizahı yapılmıştır. Bu çok önemli bir yanılsama... Hakikaten komik bir anını bilmiyorum Yaptığım şeyin şey, bu onla bütünleşmek demek. Biz çok ben. Skeçlerin bağırarak komedi haline geniş, kalabalık ve karmaşık bir sentezden sanatla bir alakası getirilmesini sevmiyorum. Ama Engin geliyoruz. O yüzden Türkiye’nin mizah dergisi yok. Bu omurgası Günaydın bambaşka. Hakikaten hem Gırgır’ın tüm dünyada üçüncü olması bir olan, başı, sonu belli komedi, hem dram rollerinde çok tesadüf değil. Biz birinci de olabiliriz. Bir Ferhan başarılı. Yeni bir yıldız doğuyor olan bir sanat hadisesi Şensoy bugün İngilizce ya da Fransızca yazmış bence.” değil. Komik hikâyeler olsa onu dünya tanıyacaktı. Woody Allen kalitesinde bir yazar ama onun arkasında Musevi insanlar tarafından sevilirler. lobisi gibi bir lobi yok. Bizim edebiyatımız, vurgularımız Bende de bunlardan epeyce var.” İnsan korktuğu şeyi sevemez Beyaz kof, Şahan yanılsama MİZAH SOL TARAFTADIR Kendinizi ‘ilk sol standup’çı’ olarak tanımlıyorsunuz... “Standuplara baktığınızda genellikle geyik muhabbeti dönüyor. Oysa ben yazar olarak bir tavrı olan biriyim. Zaten bir mizah yazarının doğal olarak sol tarafta olması gerekir. Yani sağ mizah yoktur, mizah sol taraftadır. Sağcı sanatçılar, sağcı şairler olur da, sağcı mizahçı olamaz. Ben yazarlığımda savunduğum fikirleri, dünyaya bakışımı, antiemperyalist tavrımı sahnede unutacak değilim. Yine aynı şeyleri söylüyorum sahnede. Ama mesela kız kardeşimle oturduğumuzda da bütün gün siyaset konuşmuyoruz. Kıyafetlerden dedikoduya kadar bin tane şeyden bahsediyoruz. Onları da taşıyorum sahneye.” sağlam ama biz dışarıya borç ödeyen bir ülkeyiz... Egemen bakış batı, ve bizim dilimiz o kadar yaygın değil, yoksa Türk mizahında bir sorun yok.” ? ASUS PG221’le maksimum multimedya keyfi ASUS Gaming LCD serisinin yeni üyesi PG221, mükemmel görüntü ve ses performansını bir arada sunuyor. PG221 tümleşik 15W woofer ünitesi ve dahili stereo hoparlörleri ile 6.1 kanal ses efekti sağlayabiliyor. Dahili 1.3 megapiksel web kamerası ile hem oyunlarda hem de internet uygulamalarında görüntülü iletişim imkânı sağlayan PG221, zengin bağlantı seçenekleriyle dikkat çekiyor. Monitör üzerindeki USB 2.0 yuvaları sayesinde MP3 çalar, joystick gibi pek çok aygıtla bağlantı kurulabiliyor. 2ms tepki süresine sahip 22 inç boyutundaki geniş parlak ekran ile görsel bir şölen sunan PG221, ASUS’a özel splendid görüntü geliştirme teknolojisi ile her ortam için ideal görüntü ayarı sağlarken, gelişmiş LED sensörlü dokunmatik tuşlarıyla da kullanıcılara kolay kullanım özellikleri sunuyor. ? Toshiba’dan HD DVD kalitesi Toshiba dizüstü bilgisayarlar için ince yeniden yazılabilir HD DVD sürücüsünü tanıttı. Yeni SDL912A sürücüsüyle Toshiba ev ve ofis dizüstü bilgisayar kullanıcılarına high definition içeriğin görselliğiyle yeniden yazılabilir HD DVD medyanın esnekliğini bir arada sunuyor. Bu yeniden yazılabilir sürücü HD yüksek kapasiteli verilerin yedeklenmesi ve HD yayınların izlenmesi ve kaydı için oldukça elverişli. Tek ve çift katmanlı HD DVD disklerin 15 gigabayt ve 30 gigabayt kapasiteyle satıldığı düşünülürse bu sürücünün yedekleme için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. 50 gigabayt kapasite sağlayacak çift katmanlı HD DVD diskler ise 2007’nin sonunda piyasada olacak. CHP’ye bıyıklı biri gerek RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com Fotoğraf: VEDAT ARIK CHP konusunda ne düşünüyorsunuz? “CHP’nin ve bizim Deniz Baykal’dan kurtulmamız gerekiyor. Ama bu bireysel bir problem değil tabii. Yani Baykal gittiğinde, CHP düzelecek diye bir durum yok. Anlayışın değişmesi gerekiyor. CHP hakikaten bugüne kadar kara kalabalık olarak gördüğü kitleleri, gerçekten sosyalist enternasyonal bir parti gibi kucaklamalı.” Kara kalabalık? “CHP’nin halka bakışı budur. CHP için halk bilinçlendirilmesi gereken, cahil bir kitledir. Halkın cehaleti tespit olarak doğru olabilir ama cahil diyerek teşhisi koyup tedaviyi koymazsanız olmaz. Bugün CHP seçkinler partisidir, elitler partisidir. Oraya kesinlikle sürükleyici bir isim gelmeli. CHP’nin başında bir kere Marksist bir genel başkanın olması gerekir.” Siyasiler mizaha hoş görülü mü? Erdoğan en Sizin düşündüğünüz bir isim var mı? “CHP’nin başkanı çok dava açmış siyasi unvanına sahip... mutlaka Marksist ve tercihen bıyıklı olmalı.” “Tayyip Erdoğan bence çok yanlış yapıyor. Kedi Bıyıklı mı? gibi çizilmek bir onurdur. Musa Kart onu kedi gibi çizdi, “Evet. Türk halkı öyle sever.” kedi kötü bir şey değil ki buna dava açıyorsun. Ama o buna dava açtı. Sonra Penguen onu on ayrı hayvan olarak çizdi. Leman da kene olarak... Niye böyle bir şeyden rahatsızlık duydu, hiç anlamış değilim. Onlarda hoşgörü yok, onlar Vahabi kültüründen geliyorlar, sinirli ve sertler. Oysa mizahçıya dokunmamak gerekir, mizahçının bir ayrıcalığı olmalı. Karikatüre dava açan bir başbakan düşünemiyorum. Bir kedi gibi çizilmekte hiç bir sakınca yok. Kediler buna bozulabilir en fazla...” Peki politik mizah bugün ne durumda? “Her şey politiktir. İnsan siyasi hayvandır. ‘Ben politikayla hiç ilgilenmiyorum’ demek de politik bir tavırdır. Sahneye çıktığınızda, zeki bir insanın kolaylıkla göreceği şeyleri, gördüğünüz halde söylemiyorsanız vebal Cumhurbaşkanlığı seçimi için ne altında kalırsınız. Bu şehre George Bush ya da Papa zorla, davet edilmedikleri düşünüyorsunuz? halde geliyorlarsa, buna tavır göstermeniz gerekiyor. Bunları söylemek “Cumhurbaşkanı meclisten seçilmeli. Benim gerekiyor, bunlara bir yerinden dokundurmak gerekiyor. Bunları görmeden, adayım şu anda milletvekili olan Güldal Mumcu. sadece ‘ekikeki’ mizahıyla olmaz. Sen bir nesin? Sen uluslararası AKP bu jesti yapmalıdır. Hani ‘vizyon, vizyon’ kapitalizme, emperyalizme karşı olan tavrını birey olarak ya da bir diyorlar ya, Türkiye’yi vizyon olarak taşıyacak insan; kurumun parçası olarak gösteremiyorsan, benim için hiçe duruşuyla, tavrıyla, birikimiyle Güldal Mumcu’dur. Ama yakınsındır. Sen ses çıkarmayarak, egemen güçlerin AKP’den böyle bir jest geleceğini sanmıyorum. Onlar yararına bir iş yapmış oluyorsun. Amerika’nın ya jest mest yapacak tipte insanlar değiller. Cumhurbaşkanı karşısında olursun, ya da ses çıkarmayarak AKP’den olacaksa Emine Erdoğan olsun bari, en azından onunla uyumlu olursun. Tarafsızlık onun eşi türbansız.” diye bir şey olamaz.” Sizce ne yapacaklar, kimi aday gösterecekler peki? “Ne yapacaklarını bilmiyorum. Ama seçimden sonraki demeçlerden anlaşıldı ki, Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan’ın siyasete dönmesine tamam dediği için Erdoğan da ona söz vermiş ve kendi adaylığını koymayacakmış. Ben de şaşırmıştım zaten niye kendi adaylığını koymadı diye. Meğer bu söz yüzündenmiş, ortada bir pazarlık varmış. Bir de cumhurbaşkanıyken çok fazla ekonomik, mali işlere dahil olamıyorsunuz tabii. Köşke alınacak sodalar üzerinden bir rant yok. Oysa şu an ortada çok büyük bir rant var. O yüzden ben cumhurbaşkanlığına Erdoğan’ın aday olmayacağını düşünüyordum. Abdullah Gül’ü aday gösterdiler. Geriye adım atmaları çok zor görünüyor. Yine Abdullah Gül üzerinde duracaklar ama bir de AKP’li eşi türbansız bir adayı da düşünüyor olabilirler.” Sitcom yazmaya başlamışsınız galiba. Nasıl bir şey? “Evet, kardeşim Funda Özdemiroğlu ve Aydan Gündüz ile ? Çok koyu beraber yazıyoruz. Adı Çatı Katı, Kanal 1’de yayınlanacak. Beşiktaşlısınız. Bildiğimiz sitcom’lardan daha modern olacak. Saçmalığa dayalı bir şey düşünüyoruz.” “Evet, bizim bütün aile Ne zaman yayınlanacak belli mi? Beşiktaşlı. Benim adım zaten “Çok yakında, en geç Eylül’de. Her gün Beşiktaşlı futbolcu Vedat Okyar’dan yayınlanacak. Bir Hint Sineması, bir de Türk geliyor. Ben çocukken bütün televizyonları uluslararası normları asla ciddiye almayan iki yapı. Hintliler üç saatlik filmleri sıkılmadan seyrediyorlar. Modern bir fıkra olan çocuklar Beşiktaşlı sanıyordum zaten. sitcom bütün dünyada haftada 24 dakikalık bir şey. İnsanın konsantrasyon Bütün çocuklar Atatürk’ü, Ecevit’i ve süresi olan 20 dakikayı ölçüp biçip 24 dakikalık bir formata sokmuşlar. Ama Beşiktaş’ı sever sanıyordum. Sonra bizde herşey sonuna kadar insan sömürüsüne dayalı olduğu için çok daha uzun oluyor tabii. Bizimki de tam Türk işi, günlük 40 dakika olacak.” başkalarını görünce çok şaşırdım.” Kedi gibi çizilmeye en fazla kediler bozulabilir Benim adayım Güldal Mumcu