15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 07 4/7/07 15:14 Page 1 CUMARTESİ EKİ 7 CMYK 7 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ 7 Teknoloji HAKAN AKARSU hakana?cumhuriyet.com.tr ? Bluetooth pazarında yeni oyuncu İspanyol bluetooth kulaklık, mobil, müzik ve araç kitleri üreticisi Southwing Despec dağıtıcılığıyla Türkiye pazarına girdi. Geniş bir ürün gamıyla Türkiye pazarına giren Southwing pazara girdiği ülkelerin servis oparetörleriyle yaptığı işbirlikle büyüyor. Geliştirdiği Push4, PotaVoice ve dokunmatik ses kontrolü gibi teknolojileri ödül alan Southwing özel tasarım ürünlyüriyle de tanınıyor. Türkiye pazarına 7 bluetooth kulaklık ve 2 araç kitiyle giren şirket pazarda oldukça iddialı. Ekonomik giriş seviyesi olan SH105 modeli kulay kullanımı, çok fonksiyonlu tuşları v e 11,5 gram ağırlığıyla oldukça iddialı. kulaklığın rengini ve desenini değiştirme olanağı sunan SH305 ve SH310 ise 3 cihazla aynı anda iletişim kurabiliyor. Ayrıca Push4 teknolojini de kullanan cihaz kaydedilen numarayı sadece kulaklığı kullanarak aramayı sağlıyor. Profesyoneller için tasarlanan SH505 ise dokunmatik kontrol öne çıkıyor. Üzerinde hiç bir düğme bulunmayan cihazı parmaklarınızla yönlendirebiliyorsunuz. 10 saatlik konuşma 300 saatlik bekleme süresiyle dikkat çeken SH505 sesli arama, bekletme, görüşmeyi telefona aktarma, sessiz tuş gibi özelliklere de sahip. ? Avuç içinde büyük keyif Tarihi eser hastanesi Özel mülkiyete ait ahşap, kagir ya da taş binalardan alınan örnekler incelenip teşhis konuluyor, tedavi yöntemi belirleniyor ve restorasyon gerçekleştiriliyor S aime Teyze... 40 yıldır Süleymaniye’de yaşayan, sanki Süleymaniye’nin bir simgesi gibi... İnsanları, mahalleleriyle geçmişe ait birçok anıyı saklıyor zihninde. Oturduğu Demirtaş Mahallesi’nde, geçmişten günümüze gelen harap olmuş ancak geçmişi yaşatan sokaklarında birçok yaşanmışlığın izleri duruyor. Saime Teyze, “Benim dayım öldüğünde, mahallemizde bir hafta radyo çalınmadı, türkü söylenmedi” diyerek o yılların sıcak ilişkilerini ve vefasını dile getiriyor. Ancak şimdilerde yılların yaşanmışlığının asılı olduğu 3 katlı ahşap evi, yavaş yavaş yaşanmaz hale geliyor. 70’li yaşlardaki Saime Teyze, anılarından ve 40 yıldır yaşadığı bu semtten vazgeçmek ile müteahhitle ZUHAL anlaşarak yeni bir bina AYTOLUN yapımı arasında sıkışmış kalmış. Tek yol restorasyon ancak maddi durumu da restore ettirmeye el vermiyor. Burada devreye KUDEP (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koruma, Uygulama ve Denetim Müdürlüğü) giriyor... KUDEP, tarihi eser statüsündeki evini restore ettirmek isteyenler için açtığı yeni birimle onlara destek oluyor. BİYOPSİ GİBİ Burası öyle bir merkez ki 18 uzmanıyla birlikte hastane gibi çalışıyor. Neyi mi tedavi ediyorlar? Tarihi eserleri... KUDEP bünyesinde bu ay açılan Konservasyon ve Restorasyon Bölümü, tarihi eser statüsündeki özel mülkiyete ait ahşap, kagir yada taş binalardan aldıkları örnekleri inceleyerek teşhis koyuyor, tedavi yöntemini belirliyor, sorunu çözüyor ve sonucunda eser restore ediliyor. Süleymaniye’de yaklaşık 150 yıllık bir bina Kayserili Ahmet Paşa Konağı. Eklektik usulde yapılan bina dönemin bahriye nazırlığını yapmış olan Ahmet Paşa’nın yaşadığı konak. Avrupa’da kullanılan sütunların yanı sıra neoklasik, barok ve Osmanlı tarzını bir araya getiren karma bir sistemle inşa edilmiş. Ancak yıllarla birlikte harabeye dönmüş. 2007 yılının başlarında kurulan KUDEP ile birlikte tekrar eski günlerine dönen konak, uzun ve zorlu bir restorasyon sürecinin ardından bünyesinde bir de Konservasyon ve Restorasyon Bölümü açıyor. Bu bölüm, ahşap, taş ya da kagir yapılardan alınan parçaların kimyasal özellikleri belirlenerek temel ilkeler doğrultusunda doğru uygulamaların yapılması yönünde atılmış bir adım. Onarım izni talebi geldiğinde, labaratuvardan bir mimar gidiyor ? Laboratuvar ve yapıyı inceliyor, fotoğraflıyor ve yapıdan bir parça alıyor; ahşap, aynı zamanda bir taş yada bir tuğla olabilir bu parça. Bir anlamda biyopsi gibi. enstitü olma özelliği Alınan o malzeme, kimya labaratuvarında işleme tabi tutuluyor. taşıyor. Kütüphanesi, Ahşabın durumu, böceklenme olup olmadığı, taşsa hangi tür arşivi, verilecek eğitim kirlenmeye maruz kaldığı, iklim koşullarının hangi oranda çalışmaları ve ahşap yıprattığı araştırılıyor... Çalışmanın bu kısmı da bir nevi teşhis atölyesiyle birlikte kapsamlı bir aşaması. Daha sonra da çıkarılan teknik rapora göre çalışmayla önemli bir eksiği restorasyonun yöntemleri belirleniyor yani artık tedavi süreci kapatacak. Deniz, koruma amaçlı imar planlarından çıkan başlıyor. Labaratuvarda restorasyonların yapıldığı gibi sadece sonuca göre yaklaşık 3840 bin onarım uygunluk izni de verilebiliyor. Verilen raporla eski tarihi eserin varlığından söz ediyor. eserin onarım yöntemleri ile ilgili bir yol haritası çizilmiş Ancak bugüne dek tamamının oluyor. bilgisinin yer aldığı sağlıklı bir Koruma kurulları ile belediyeler arasında yer alan bu envanter çıkarılamamış. KUDEP’le paylaşım, eski eserlerde denetim iznine de sahip. Eski birlikte tüm esere ait fotoğrafın ve dilekçenin yanı sıra binanın tarihi tapusu ve eski eser olduğuna dair kurul kararıyla eserlerin bilgisinin başvuru yapılabiliyor. Eski eserin restorasyonu yer aldığı da KUDEP tarafından denetleniyor ve aslına yaklaşık uygun şekilde yapılmayan restorasyon 140 bin durduruluyor, KUDEP Cumhuriyet dosyalık Savcılığına suç duyurusunda bulunuyor. kompakt bir Çünkü önemli olan yapılması değil, arşiv varolduğu şekilde yaşatılması için doğru hazırlığı restorasyonun yapılıyor olması.. Önceki yapılıyor. Bu yolla da bir kısmı koruma kurullarında, bir kısmı üniversitelerde bir uygulamaya göre, kuruldan çıkacak kararı kısmı da Topkapı Sarayı’nda bulunan beklemek gerekiyordu ki bu süre çoğu tarihi eser statüsündeki tüm yapıların zaman ortalama 1 yılı buluyordu. KUDEP’le bilgisine tek bir kaynaktan birlikte bu bekleme süresi en fazla 10 güne ulaşılabilecek. inmiş oldu. Ayrıca azalan taş ve ahşap ustaları Creative yeni dijital video kamerası DiviCam 516 ile hepsi bir arada çıtasını yükseltiyor. Creative bu üründe 5 Megapiksellik sensör kullanmış. Creative DiviCam 516 yalnızca bir dijital video kamera değil aynı zamanda dijital fotoğraf makinesi, MP3 çalar, Webcam, ses kayıt cihazı ve hatta depolama ünitesi olarak da kullanılabiliyor. Motion Stabilizer özelliği bulunan cihazda eliniz titrese bile çektiğiniz görüntüler son derece net oluyor. Türkçe mönüye sahip olan cihaz dahili 32 MB kapasiteye sahip ancak 1 GB’a kadar SD kart desteği sağlayan ürün 1,7’lik hareketli LCD ekrana sahip. Creative DiviCam 516’nın, A/V çıkışı sayesinde dilerseniz kayıtlarınızı TV’den veya projeksiyon cihazından da izleyebiliyorsunuz. Sony’nin satışa sunduğu Vaio VGNUX230P teknoloji meraklılarına hitap edebilecek bir dizüstünden çok mini bilgisayar gibi görünüyor. Dokunmatik 4,5 inçlik SVGA LCD ekranını ürünün arkasında bulunan kalemle veya sol tarafında bulunan fare tuşlarıyla kolayca kullanabilirsiniz. Ürünün ekranını tıpkı bir cep telefonu gibi yukarı kaydırdığınızda klavyesi ortaya çıkıyor. Q klavyede yazı yazmak için iki elinizin başparmaklarını kullanabilirsiniz. Ama özellikle hızlı yazı yazmanız gerekiyorsa bir harici klavye kullanmanız şart. Ürünün üzerinde bulunan tek USB port yetmezse cihazla gelen port çoğaltıcıyı kullanarak fazladan üç USB portu emrinizde. Sağ tarafta bulunan zum tuşlarıyla 3x zum yapmak mümkün. 22,4 GB kapasiteli Ultra ATA HD ihtiyacınızı karşılamadığında ürünün üst tarafında bulunan kart okuyucu ile biraz daha bellek eklemek mümkün. Intel Graphics Media hızlandırıcı 950, 128 MB DDR2 SDRAM paylaşımlı ekranı en fazla 1024x600 çözünürlüğü destekliyor. Bu çözünürlük film seyretmek için yeterli. 512 MB bellek ile biraz eski strateji oyunlarını da bu bilgisayarda oynayabilirsiniz. ? Bel çantasında bilgisayar Ahşap ustaları yetişecek ? Gözünüzden çıkaramayacaksınız! Mobicom tarafından Türkiye pazarına sunulan Myvu’nun yeni ürünü “Sihirli Gözlük” ile iPod kullanıcıları, videolarını 70 ekran televizyon boyutunda izleyebiliyor. Hafifliği, konforlu kullanımı ve ince yapısı sayesinde rakiplerinden ayrılan Myvu , alttan ve üstten görüş olanağı sağlayarak dış dünyayla bağlantıyı koparmıyor. Gözlük camları transparan olduğu için video izlerken gözlüklerinizin etrafından rahatlıkla çevrenizi görebiliyorsunuz. 2 metre mesafeden yaklaşık 70 ekranlı bir TV görüntüsü sağlayan Sihirli Gözlük Myvu’nun ağırlığı ise 75 gram. Myvu, KDV dahil 699 YTL fiyatla tüm D&R’larda satışa sunuldu. FON DESTEĞİ SAĞLANIYOR Süleymaniye’de açılan labaratuvara onarım izni ve restorasyon için şimdiden talep yağmaya başlamış. Yönetmeliğe göre belgeleri kontrol eden yetkililer, uygunsa onarım izni veriyor. Daha sonra da bir maliyet çıkarılıyor. Bu maliyeti karşılayacak maddi durumu olmayanlar için de İl Özel İdaresi veya Kültür Bakanlığı’ndan fon alınıyor. Bunun dışında maddi durumu yerinde olanlar için çağrıda bulunuyor Koruma, Uygulama ve Denetim Müdürü Mehmet Şimşek Deniz: “Anıt eserler kapsamındaki medrese, cami, hamam, çeşme gibi yapıların önünü kapatan işletmeler yapılıyor. Bunları temizlemek gerekir. Anıt eserlerde gerekli uygulamalar yapılır, sivil mimaride de vatandaşın ve özel sektörün önünü açabilirsek, sistem daha sağlıklı yürüyecektir. Bunun için vatandaşın da desteğine ihtiyacımız var.” için konağın müştemilat kısmında da ahşap atölyeleri yapılacak. Ahşaba yönelik eğitim çalışmaları verilerek, usta yetiştirmek istediklerini söylüyor Deniz ve ekliyor: “İstanbul’da çok fazla ahşap yapı var. Bu binalara işi bilmeyen kimseleri yaklaştırmamak gerekiyor. Bu sebeple vereceğimiz ahşap dersleriyle ustalar yetiştireceğiz.” ? Hem göze hem kulağa Eskiye meraklıysanız ve müzik en büyük zevklerinizden biriyse bu müzik kutusu tam size göre. Nesillerdir müzik kutusu üreten Wurlitzer teknolojiyle nostaljiyi birleştirerek harika bir müzik kutusu çıkarmış ortaya. 50’lerden kalma görüntüsünün içinde 100 cd kapasiteli CD değiştirici ve ipod bağlantısı sunan Wurlitzer harika bir görsel şölenin yanı sıra kaliteli Bose hoparlör sistemiyle akustik zenginlik sunuyor. 1,51 metre yüksekliğindeki müzik kutusu 81 cm genişlik ve 64 cm derinliğe sahip. Professional Philips CD çalıcıya sahip Wurlitzer içinde bir de otomatik seviye kontrollü bir stereo amfiye sahip. En çok çalınan şarkıları hafızaya alabilme, albüm çalmaya programlama, sürekli rasgele çalma modu gibi fonksiyonları uzaktan kumandasıyla kullanmak da mümkün. (www.elmasepeti.com) ‘Hayallerini yapan sadekâr’dan bu toprakların mücevherleri Her ne kadar ben mücehver sevmem diyenler de olsa, mücehver takma konusunda kantarın topuzunu kaçıranlar da olsa, herkes bir şekilde hayatında aksesuara yer veriyor. Kimisi kolye, kimisi bileklik, kimisi sadece alyans takarken kimileri de şatafatlı mücehverleri tercih ediyor. Reklamlar, annesine tek taş almadığı için babasına sitem eden çocuklara yer veriyor. Yani bir şekilde nasıl bir bahaneyle olursa olsun hayatımızda mücehvere yer veriliyor. Ülkemizde erkekler çok mücevher takmayı sevmese de gösterişsiz bileklikler ya SİNEM DÖNMEZ da kol düğmeleri erkeklerin de rahatça kullandığı aksesuarlar arasında. Bu pahalı sektörün bir de oscarları var. Artık her şeyin butiği ya da tasarımı tercih edildiği için takı sektöründe özellikle tasarım objelere yer veriliyor. İşte Kapalıçarşı’da yetişen tasarımcı Sevan Bıçakçı’nın mücevherleri Amerika’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Maldiv Adaları’na kadar dünyanın pek çok ülkesinde önemli butik kuyumcularda satılıyor. Türkiye’yi, Türk kültürü öğelerini kullanarak tasarladığı mücehverlerle temsil etti ve Amerika’nın ünlü mücehver dergisi Town&Country dergisinin düzenlediği yarışmada ikinci kez birinciliğe sahip oldu. “Ben Amerika’da camili yüzüklerle hiç gocunmadan ödül alıyorum. İyi yapılan bir iş ne olursa olsun dünyanın öbür ucunda bile ödül almaya hak kazanır” diyor. 2006’da “Sultanahmet’te Yağmur” isimli yüzük tasarımıyla büyük ödülü kazanan Bıçakçı bu yıl “Samatya Balıkçısı” adlı yüzükle ödüle layık görüldü. 26 Haziran’da Topkapı Sarayı’nda düzenlenen gecede Sevan Bıçakçı’nın Nuru Osmaniye adlı koleksiyonu tanıtıldı. Bu koleksiyona başladıklarında böyle bir tanıtımın ve müzayedenin bir hayal olduğunu ve bunu ekipçe gerçekleştirdiklerini bu işten para kazanarak bir şeyler yaptıklarını ve bunu ödemeleri gerektiğini düşünmüşler. O yüzden de koleksiyonunun bir numaralı yüzüğünden feragat edip, onu açık artırmada satıp gelirini Topkapı Sarayı’na bırakmak istemişler. Müze yetkilileri de memnuniyetle kabul etmiş. “Bu benim hayal ettiğimin de üzeriydi. Raffi Portakal müzayedeyi gerçekleştirdi, insanlar yüzüğümü almak için yarıştılar ve sonunda çok sevdiğim bir insan olan Güler Sabancı’ya gitti” diyor. Kapalıçarşı mücehvercileri bu mesleğe 12 yaş civarında başlıyor. Bu meslek yetenek gerektirse de öncelikle gözleme dayalı. Çıraklık, kalfalık, ustabaşılık ve ustalık gibi aşamalardan geçerek ilerleniyor. Bıçakçı şu an yediği ekmeği ustasına borçlu olduğunu söylüyor. O zamanlar tabii bu kadar yükseleceğinin sadece hayalini kuran sanatçı, hiçbir zaman hayallerine üst sınır koymamış. Yaptığı işten keyif aldığı, tasarım yaparken, tezgahta otururken eğlendiğini ve en önemlisi mesleğine aşık olduğunu söylerken, “Zaten keyifle iş yapabilmek için kimseden sipariş almıyorum. Ben kendi hayalimi yapıyorum ve kasama kaldırıyorum. Evet eğlencem ciddi bir sektöre dönüştü, iş imkanı sağlamaya başladı ama bizim işin ruhu başka. Eğlenmezsen, sevmezsen bu ruhu katamazsın. Benim hayalim en büyük olmak değil, benim hayalim yaptığım işten keyif almak ve eğlenmek” diyor. Bıçakçı, bugüne dek koleksiyonlarında hep Türk tarihini ve Türk kültürünü yansıtmış. Kimi zaman bir padişahın portresini yüzüğüne işlerken kimi zaman da Süleymaniye Cami’sini yüzüğün içine resimliyor. Yüzüklerinin üstüne Mevlana’nın, Yunus Emre’nin sözlerini, kimi zaman da Arapça nazar değmesin yazıyor. Bu topraklarda büyüyen insanların bu topraklardan etkilendiğini söyleyen tasarımcı, tasarımlarının bu toprakların mücehveri olduğunu, kendi tarihini dünyaya tanıtmak istediğini ve bunu başardığını söylüyor. “Başka neyi yapayım? Persleri mi, Yunan mitolojisini mi, Amerika’nın olmayan tarihini mi yapayım?” diyor. ? HTC’den yepyeni bir dokunmatik ekran HTC, şaşırtıcı derecede küçük ve farklı tasarımıyla dikkat çeken mobil telefonu HTC Touch’ı tüm dünyada pazara sundu. Touch bu ay içinde Türkiye’de satışa sunulacak. Türkiye’de satış fiyatı henüz belli olmayan HTC Touch sezgisel dokunmatik ekran navigasyonuna yenilikçi bir yaklaşım yepyeni bir sadelik getiriyor. Çığır açan HTC Touch, parmağı tanıyarak ve ekran üzerindeki hareketlerine tepki vererek dokunmatik ekran tabanlı cihazların kontrolünde yeni ve benzersiz bir yol sunuyor. Öyle ki cihaz ekrana dokunan parmakla kalem arasındaki farkı algılayıp ona göre tepki veriyor. Kullanıcıların “Kişiler”, “Medya” ve “Uygulamalar” başlıkları altında 3 ekranı kapsayan, 3 boyutlu hareketli ara yüze erişmek için sadece parmaklarını yukarı doğru hareket ettirmeleri yeterken, ayrıca web siteleri, dokümanlar, mesajlar ve kişi listelerinde parmak dokunuşuyla kaydırarak gezinmeye de olanak tanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle