Katalog

CUMARTESI 04 18/4/07 15:21 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 21 NİSAN 2007 CUMARTESİ ‘Uzaktan kumandalı ’ çocuklar “Televizyon ve internet ikiyüzlüdür. Bir yönüyle hayatı kolaylaştırır. Kıvamında kullanıldığında yarar sağlar. Diğer yüz ise tehlikelidir. İnsanı sanal bir dünyanın esiri yapabilir. Özne çocuk olduğunda ise ‘tehlike’nin sınırları genişler.’’ ıllar önce bir baba gelmişti gazeteye. Öyküsü beni çok etkilemis, yaptıkları da çok öfkelendirmişti. Neredeyse bilerek çocuğunun zihinsel gelişimini geriletmişti. Eşi çalışıyor, 3 yaşındaki oğluna kendisi bakıyordu. Çocuğuyla oynamak, onu parka götürmek, kitap okumak zor geliyordu. Bunun için de oğlunu bütün gün televizyon FİGEN karşısında oturtuyordu. Çocuk, gün boyu yalnızca arabesk ATALAY şarkıların çalındığı bir müzik kanalını Y figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 62 74 izlerken, kendisi de rahat rahat gazetelerini okuyordu. Televizyon karşısında geçen bir yılın sonunda, çocuğun gelişiminde yolunda gitmeyen birşeyler olduğunu hisseden baba, oğlunu doktora götürdü. Muayene sonucunda çocuğun zihinsel ve psikolojik gelişiminde gerileme oluştuğu ortaya çıktı. Çok pişmandı ve hatasının telafisi için yardım istiyordu. Televizyonun çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri üzerine belki de başka lafa gerek yok! Ama ne yazıkki çocuklar televizyonu da bilgisayarı da çok seviyorlar. Sabah yataklarından kalkar kalkmaz televizyonun başına geçiyorlar. Anneler de, bebekleri büyülenmiş gibi reklam izlerken ağızlarına mamalarını tıkıştırıyorlar. Bebekleri büyüyüp televizyon bağımlısı olduğunda hatayı hiç kendilerinde aramadan “bu çocuk çok televizyon izliyor’’ diye yakınırlar! Aynen küçük yaşlarda bu amaçla hiç emek vermeyip, ilköğretim çağında “benim çocuğum hiç kitap okumuyor’’ diye yakınan, bu alışkanlığın okulda kazandırılmasını bekleyen anababalar gibi! Adnan Tönel’in, kendi çocuğunun da etkisiyle yazdığı “Uzaktan Kumandalı Çocuklar’’ kitabında, televizyon, bilgisayar ve internetin bilimsel araştırmalar sonucu belirlenmiş tüm tehlike ve riskleri ve bu risklerden korunma yolları anlatılıyor. Air Race rekor için İstanbul’u seçti Macar pilot Peter Besenyei’nin düşüncesiyle 2003 yılında oluşan, 2 yıl içinde şampiyonaya dönüşen Red Bull Air Race World Series hedef büyüttü. Heyecan verici ve etkileyici bir motor sporu olan ve kısa sürede [email protected] dünyanın dört bir yanında izleyici toplamayı başaran, geçtiğimiz yıl İstanbul’da gerçekleştirilen yarışlarda ise 1,5 milyon kişilik izleyiciyle dünyanın 3. büyük spor yarışı unvanını alan Air Race World Series’e ilgi her geçen gün artıyor. Bu yılki serinin ilk ayağı olan Abu Dhabi’de 300 bin izleyiciyle buluşan Red Bull Air Race, 2 milyon seyircisiyle dünyanın en çok izleyici sayısını elinde bulunduran “New York Marathon” ve “Tour de France”yi geride bırakmak istiyor. Bunu başarabilmek için 2 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirilecek yarışmayı hedef seçen Air Race, 2 milyon izleyici rakamını Haliç’te geçerek, dünyada aynı anda en çok seyirci çeken bir spor etkinliği olarak adından söz ettirmek istiyor. İzlenebilirlik anlamında Formula1 ve maraton yarışları gibi etkinliklerde buluşan seyircilerin, yarış parkurunun uzunluğundan ötürü, müsabakaların ancak belirli bölümlerini görebildiklerini, yarışların tümünü izleyemediklerini belirten yarış organizatörleri, Air Race’te ise, yarışmanın tüm boyutlarının çıplak gözle izlenebilme özelliğine sahip olmasının bir ayrıcalık olduğunu vurguluyorlar. Yepyeni yarış formatıyla rekabete açık ve daha heyecanlı hale dönüşen Air Race World Series’e olan ilginin her geçen gün katlanarak arttığını vurgulayan Air Race organizatörleri, yakın bir gelecekte şampiyonanın Formula1’in en güçlü rakibi olarak adından söz ettireceğini de kaydediyorlar. Havacılık faaliyetlerinin tüm dünyada ilgi gördüğüne dikkat çeken yarış organizatörleri, 3. sezonuna giren Air Race’nin 2007 yılı serisinin yarış formatının biraz daha heyecan verici şekilde düzenlenmesinin, bu yarışmaya olan ilgiyi biraz daha artırdığını da kaydettiler. ÖZCAN YAŞAR EN İYİ AKROBASİ PİLOTLARI Air Race’i dünyanın en iyi akrobasi pilotlarının gerçekleştirdiği ve adeta bir hava gösterisine dönüşen uçuş disiplinli slalom yarışı olarak tanımlayan Red Bull Türkiye İletişim Müdürü Serpil Çubukçu, pilotların yarışmalarda, belirli bir alan üzerine dikilen şişme kuleler arasından geçtiğini söyledi. Bu yarışmalarda uçakların saatteki hızının 450 kilometreye ulaştığını belirten Çubukçu, aynı Formula1 yarışçıları gibi amacın en iyi zamanlamayı gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Kısa sürede izleyiciyle bütünleşen Air Race’in hızlı bir gelişim içine olduğunu dile getiren Serpil Çubukçu, yarışmalara tüm dünyada ilgi duyulmasının altında yatan unsurları şöyle sıraladı: ? Red Bull Air Race pilotları başlama çizgisinde saatte 400 kilometre hızla fırlar ve en sert virajda bile hızları saatte 200 kilometrenin altına inmez. Pilotlar en yüksek standartta keskin uçuş sergiler. ? Formula 1 pilotları hata yaptığında çakılı yolda yavaşlar, Air Race pilotları ise hata yaptığında en iyi ihtimalle hava kapısını parçalar. Pilot puan kaybeder ama güvenle yoluna devam eder. ? Saniyenin yüzde biri zafer ya da yenilgiyi getirebilir. Bu amaçla çılgınca bir mücadele verilmektedir, pilotlar genellikle sınırlarının çok yakınlarında tehlikeli uçuşlar yaparlar. ? Sert bir şekilde manevra yapmaları halinde pilotların üzerindeki merkezkaç kuvveti aşırı artar. Bu kuvvet, pilotların normalden 10 kat ağır olmasına neden olur. Bir yandan beyinlerinin ve vücutlarının geri kalanının çalışması beklenirken, diğer yandan da kan bacaklarına doğru iner. Yalnızca en üst düzeyde fiziksel şekilde kondisyona sahip pilotlar, bu baskılar altında bilinçli kalabilmektedirler. ? Air Race uçakları birer teknoloji harikasıdır. İnanılmaz zorluklara dayanabilirler, hassastırlar ve doğrudan tepki verebilirler. Bu uçakları dize getirebilmek için en sıra dışı durumlarda bile soğukkanlılık, güç ve sakin ellere sahip olmanın yanı sıra yılların uçuş deneyimi de gerekmektedir. Bilgisayar kötü bir öğretmen TV izleyen çocuk daha geç konuşuyor ? 2 yaş altı çocuklar TV izlememeli: Amerikan Pediatri Akademisi sosyal, duygusal ve zihinsel yeteneklerini olumsuz etkilediği için 2 yaş altındaki çocuklara kesinlikle televizyon izlettirilmemesi uyarısında bulunuyor. ? Daha geç ve daha zor konuşma: Televizyon izleyen çocuklar kendilerini ifade etmekte zorlanıyorlar, dil gelişimi ve iletişim kurma açısından yaşıtlarının gerisinde kalıyorlar. ? Televizyon düşünmeye fırsat bırakmıyor: Televizyon izlerken iletişim televizyondan çocuğa doğru gerçekleşir. Bu tek yönlü iletişimde çocuk televizyona soru soramaz, karşı çıkamaz, anlamadıklarının açıklanmasını isteyemez. Düşünmeyen çocuk öğrenemez. Öğrenmeyen çocuk eğitim yaşamında başarılı olamaz. ? Dikkat Bozukluğu: Çocukların odaklanma ve dikkatlerinin kısa sürelere çekilmesinden televizyon programlarının ve filmlerinin akış hızı sorumlu. Çocuklar bazı görüntüleri 3 saniye, bazılarını 7 saniye, bazılarını 5 saniye izliyorlar. Televizyonda kayıp giden görüntüler çok hızlı geçtiği için çocuğun dikkati de dağılıyor. Devamlı değişen görüntüler ve sesler, bazı çocukların sinir sistemlerini baskılıyor. ? Uyku sorunları: Televizyon izleyen çocuklar daha geç saatte yatıyor, uyumakta güçlük çekiyor ve uyku sırasında daha çok uyanıyorlar. ? Okulda başarıyı olumsuz etkiliyor: Çok tv izlemek, çocukların okumayı öğrenmelerini, dikkatlerini bir konu üzerinde toplamalarını ve okulda başarılı olmalarını zorlaştırabilir. ? Okuma kabiliyetini etkiliyor: Okumak derinleşmeyi gerektirir. Çocukların televizyon alışkanlığıyla edindiği “2 dakikalık dikkatleri’’ okuma için gereken derinliğe yetmiyor. ? Konuşma kabiliyetini etkiliyor: Televizyonun görsel doğası, beynimizin dil öğreniminde kullanılan sol kısmının gelişimini engeller. ? Matematik kabiliyetini etkiliyor: ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, aşırı tv izlemek, çocukların matematik notlarını etkileyen üç etkenden biri. ? Ahlak dışı davranışlara özendirir: Televizyonda alkol tüketimini ve rastgele cinsel ilişkiyi özendiren mesajlar da kaygı vericidir. Örneğin Amerikalı gençler yılda 14 bin cinsel ima ile karşılaşırlar,. ? Yanlış beslenme, hareketsizlik ve şişmanlığa neden olabilir. ? Şiddetin yararlı olduğu mesajını çıkarabilirler. ? TV’de şiddet saldırganlığa ? Televizyonu sürükleyebilir. evin az göze çarpan bir bölümüne yerleştirin. Ulaşması zor olursa TV daha az çekici hale gelir. ? Çocuğunuzun odasındaki televizyonu kaldırın. ? Yemek yerken televizyonu kapatın. Yemeğin kokusu, tadı, televizyonun gürültüsü olmadığında daha iyi anlaşılır. ? Televizyon izlemeleri konusunda tavrınız net olsun. Çocuğunuzun televizyon izleme süresini günde yarım saatle kısıtlamaya çalışın. ? Televizyonu bebek bakıcısı olarak kullanmayın. Çocuğunuzu evde yapılan işlere dahil edin. ? Haftanın bazı günlerini ‘televizyonsuz gün’ ilan edin. Televizyonu ‘ceza’ ya da ‘ödül’ olarak kullanmayın. Bu çocuğun gözünde televizyonun gücünü artırır ve kullanımı konusunda çatışmalar olur. ? Televizyonun arka plandan sesini duymak yerine sevdiğiniz bir müziği ya da radyoyu dinleyin. ? Çocuğunuz ‘sıkıldım’ derse kaygılanmayın. Çocukların sıkılması yaratıcı oyunlar oynamasına aracı olabilir. ? Seçeceğiniz çizgi film ve programların şiddet ve saldırganlık içermemesine özen gösterin. ? Beyinlerinin hâlâ gelişim evresinde olduğu küçük yaşlarda bilgisayarla tanışan çocuklar, gelecekte ihtiyaçları olacak becerileri geliştirmekte zorlanabilirler. ? Küçük çocukların beyin gelişimini, sağlıklarını, hatta sosyal ve duygusal gelişimlerini etkiler. ? Yaratıcılıklarını, motivasyonlarını ve problem çözme yeteneklerini aşındırır ? Yazma, konuşma ve okuma becerilerini baltalar. ? Çocuklara nasıl düşüneceklerini ve hissedeceklerini öğretmez. ? Konsantrasyonun zayıflamasına neden olur. Çocukları sabırsız yapar. ? Çocukların en çok ihtiyacı olan şeyleri?; dil becerilerini, sosyal ilişkilerini, hayal güçlerini ve kendine güvenlerini geliştirmez. ? Çocukları yalnızlığa iter. TV bebek bakıcısı değildir ‘Sihirli’ diziler tehlikeli Hemen her kanalda çocuklara ya da gençlere yönelik bir sihir dizisi bulunuyor. Melek, peri, cadı, cin, büyü gibi kavramların dile getirildiği, olağanüstü durumların gerçekmiş gibi resmedildiği bu diziler, çocukların manevi gelişimlerine büyük darbe vuruyor. RİFAT MUTLU rifatmutlu?hotmail.com